481 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Hz. Peygamber'in azadlısı Ebu Rafi' soyundan biri, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) rivayet etmiştir: Rükâne ve kardeşlerinin babası olan Abdiyezîd, Rükâne ve kardeşlerinin annesi olan karısını boşamış ve Müzeyne kabilesinden bir kadınla evlenmişti. Sonra bu kadın Hz. Peygamber'e geldi ve (kocasının erkekliğinin olmadığını göstermek amacıyla) başından kopardığı bir saç telini göstererek kocam bana ancak şu kıl kadar dokunabiliyor, bundan dolayı bizi ayır! dedi. Hz. Peygamber'in canı sıkıldı ve Rükâne ile kardeşlerini çağırdı. Sonra bu çocukları göstererek yanındakilere ne dersiniz; bu çocuk, şu şu cihetle Abdiyezîd'e benzemiyor mu? Şu diğeri de şu şu açıdan ona benzemiyor mu? diye sordu. Yanındakiler de evet dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Abdiyezîd'e "boşa bu kadını!" dedi, o da boşadı. Sonra, "Rükâne ve kardeşlerinin annesi olan eski karına dön!" buyurdu. O zaman Abdiyezîd ben onu üç talakla boşamıştım ey Allah’ın Rasulü dedi. Hz. Peygamber "biliyorum, dön ona!" buyurdu ve "Ey Peygamber! Kadınları boşamaya niyetlendiğinizde, onlar için belirlenen iddetlerine dikkat ederek boşayın!" (Talak, 1) mealindeki ayeti okudu. [Ebu Davud dedi ki: Nafi' b. Uceyr ve Abdullah b. Ali b. Yezid b. Rükâne'nin babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiği hadise göre; Rükâne karısını kesin bir şekilde boşadıktan sonra Hz. Peygamber (sav) o kadını Rükâne'ye geri göndermiş. Bu rivayet, bu konuda daha önce geçen rivayetten daha sahihtir. Çünkü olayı yaşayan adamın çocuğu ve ailesi, başkalarından daha iyi bilirler. Buna göre Rükâne karısını sadece bir defa kesin bir şekilde boşamış, Rasulullah (sav) da bu boşamayı bir talak saymıştır.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya, ona Übeydullah, ona Kasım b. Muhammed, ona da Âişe şöyle demiştir: Bir kimse karısını üç talâk ile boşadı. Sonra kadın başka bir erkekle evlendi ve ikinci koca da (ilişkiye girmeden) kadını boşadı. Hz. Peygamber'e (sav) “bu kadının ilk kocasıyla yeniden evlenmesi helal midir?” diye soruldu. Peygamber (sav) de "ikinci erkek kadının balçığından, birinci erkeğin tattığı gibi tatmadıkça (cinsel ilişkiye girmedikçe) helâl olmaz" buyurdu
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Züeyir, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rifâa el-Kurazî'nin karısı Peygamber'e (sav) geldi ve “ey Allah'ın Rasulü, Rifâa beni kesin talak ile boşadı. Ben de daha sonra Abdurrahman b. Zubeyir el-Kurazî ile evlendim. Fakat Abdurrahman'ın cinsel organı, elbise saçağı gibi gevşek” dedi. Peygamber (sav) kadına "sen herhalde tekrar Rifâa'ya dönmek istiyorsun. Ancak kocan Abdurrahman senin balçağından, sen de onun balçağından tatmadıkça ona geri dönemezsin" buyurdu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rifâa el-Kurazî'nin karısı Peygamber'e (sav) geldi ve “ben Rifâa'nın nikâhında idim, beni kesin talak ile boşadı. Ben de daha sonra Abdurrahman b. Zubeyir ile evlendim. Fakat Abdurrahman'ın cinsel organı, elbise saçağı gibi gevşek” dedi. Peygamber (sav) kadına "sen tekrar Rifâa'ya dönmek mi istiyorsun? Ancak kocan Abdurrahman senin balçağından, sen de onun balçağından tatmadıkça ona geri dönemezsin" buyurdu. O sırada Ebu Bekir, Peygamber'in (sav) yanında oturuyor, Hâlid b. Saîd b. Âs da kapıda, içeriye girmek üzere kendisine izin verilmesini bekliyordu. Hâlid Ebu Bekir'e hitaben “şu kadının Peygamber'in yanında açıkça konuştuğu şeyleri işitmiyor musun?” dedi
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona Âişe, ona da Peygamber (sav); (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rifâa el-Kurazî bir kadınla evlendi. Sonra da o kadını boşadı. Kadın da başka biriyle evlendi. Sonra bu kadın Peygamber'e gelip, kocasının cinsel ilişkiye giremediğini ve kocasının cinsel organın ancak elbise saçağı gibi gevşek olduğunu anlattı. Peygamber (sav) kadına "Sen ikinci kocanın balçığından tatmadıkça, kocan da senin balçığından tatmadıkça, ilk kocana dönemezsin" buyurdu
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer b. Hattâb (r.anhuma) karısını hayız hâlinde iken bir boşama ile boşadı. Rasulullah (sav) ona karısına geri dönmesini, kadının hayzı bitip temizleninceye, sonra kendi yanında tekrar hayız olup bu hayzından da temizleninceye kadar onu yanında tutmasını, daha sonra eğer kadını boşamak isterse, onunla ilişkiye girmeden onu boşamasını emretti ve "işte Allah'ın, kadınları boşamak için emrettiği iddet şekli budur" buyurdu. Râvî der ki: Abdullah, bu konuda kendisine soru sorulduğunda, soranların her birine “eğer üç defa boşamış isen, artık o kadın senden başka bir koca ile evleninceye kadar sana haram olmuştur” derdi. Kuteybe'nin dışında bir Ravinin Leys'ten, onun da Nafi'den rivayetinde şu ziyade vardır: İbn Ömer “eğer bir kere yahut iki kere boşamış olaydın elbette kadına dönme hakkın vardı. Çünkü Peygamber (sav) bana bunu emretmişti” demiştir.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona Âişe, ona da Peygamber (sav); (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rifâa el-Kurazî bir kadınla evlendi. Sonra da o kadını boşadı. Kadın da başka biriyle evlendi. Sonra bu kadın Peygamber'e gelip, kocasının cinsel ilişkiye giremediğini ve kocasının cinsel organın ancak elbise saçağı gibi gevşek olduğunu anlattı. Peygamber (sav) kadına "Sen ikinci kocanın balçığından tatmadıkça, kocan da senin balçığından tatmadıkça, ilk kocana dönemezsin" buyurdu