147 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Tahmân, ona eş-Şeybânî, ona Adiyy b. Sâbit, ona da Berâ b. Âzib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Kurayza gününde Hassan b. Sâbit'e hitaben şöyle buyurdu: "Şu müşrikleri hicvet. Şüphesiz Cebrail seninledir."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbrahim b. Tahman arasında inkıta vardır.
Bize İshak b. Mansûr, ona Abdürrezzâk, ona Cafer b. Süleyman, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir yıl önceki yapamadığı umresini kaza için Mekke'ye girerken İbn Revaha Hz. Peygamber'in (sav) önünde yürüyor ve “Savulun Onun yolundan, kafir oğulları, bugün Onun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki kafayı boyundan ayıracak ve dostu da dostundan ayıracak” diye şiir okuyordu. Bunu gören Hz. Ömer “Ey İbn Revaha hem Peygamber'in (sav) önünde gidiyorsun, hem de Allah'ın hareminde şiir okuyorsun” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bırak onu ey Ömer, onun şiirleri (Mekkeliler'e) ok fırlatmaktan daha fazla tesir etmektedir." [Ebu İsa der ki: Bu hadis, bu tarikten hasen-sahih-garîb bir rivayettir. Abdurrezzak bu hadisi Ma'mer'den, o Zührî'den, o da Enes'den benzer şekilde rivayet etmiştir. Bu hadisin dışında, Hz. Peygamber'in (sav), önünde Ka'b b. Mâlik olduğu halde kaza umresi (için) Mekke'ye girdiği rivayet edilmiştir ki bu rivayet, ehli hadisin bazılarınca daha sahihtir. Zira Abdullah b. Ravâha Mu'te savaşında öldürülmüştür. Kaza Umresi için Mu'te savaşında sonra olmuştur.]
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Hâtim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona Seleme b. el-Ekva (ra) şöyle demiştir: "Nebi (sav) ile birlikte Hayber’e çıktık, geceleyin yol aldık. Bizimle beraber olanlardan birisi Âmir’e 'Ey Âmir! Sen o güzel sözlerinden bizlere bir şeyler dinletmeyecek misin?' dedi. Âmir şair bir adamdı. Bunun üzerine bineğinden inip, insanlara ezgiler söylemeye başladı:" "Allah’ım, sen olmasaydın eğer hidayet bulmazdık biz." "Ne sadaka verirdik, ne de namaz kılardık." "Kaldığımız sürece (canımız) sana feda olsun, günahlarımızı bağışla." "Düşmanla karşılaşırsak ayaklarımıza sebat ver, üzerimize huzur ve sükûnunu sal." "Şüphesiz bizler (batıl şey için) çağırılacak olursak ona iltifat etmeyiz." "Yardıma çağıranlar yüksek sesle bizleri yardıma çağırırlar." "Rasulullah (sav) 'Şu gurubu yönlendiren kişi kim?' buyurdu. Ashab 'Âmir b. el-Ekva’dır' dediler. Rasulullah (sav) 'Allah ona rahmetini ihsan etsin' dedi. Orada bulunanlardan bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, (Bu sözünle ölüm) artık ona vacip oldu, ah keşke ondan bizleri biraz daha yararlandırsaydın' dedi. Derken Hayber’e geldik, onları kuşatma altına aldık, nihayetinde ileri derecede açlıkla karşılaştık. Sonra şanı yüce Allah, o kaleyi fethetmeyi nasip etti. Hayber’in fethedildiği günün akşamı İnsanlar çok miktarda ateşler yaktı. Hz. Peygamber (sav) 'Bu ateşler neyin nesi, onları ne için yakıyorsunuz?' buyurdu. Onlar 'Et pişirmek için' dediler. Allah Rasulü 'Hangi et için' buyurdu. Onlar 'Evcil merkep etleri' dediler. Nebi (sav) 'Onu dökün ve kaplarını kırın' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, sadece eti döksek, kapları da yıkasak olmaz mı?' dedi. Allah Rasulü 'ya da öyle yapın' buyurdu. İnsanlar savaş düzenine girdi. Âmir’in kılıcı kısa idi. O kılıçla bir Yahudinin bacağına vurmak isterken kılıcının keskin tarafı kendisine ters döndü, Âmir’in diz kapağının üstüne geldi ve ondan dolayı vefat etti." "Ravi der ki: Geri döndüklerinde Seleme şöyle anlattı: Rasulullah (sav) beni (ağlarken) gördü, elimden tutarak 'Neyin var' dedi. Ben ona 'Babam anam sana feda olsun, Âmir’in amelinin boşa gittiğini söylüyorlar' dedim. Nebi (sav) 'Böyle diyen yalan söyler, şüphesiz onun –iki parmağını bir araya getirerek- iki ecri vardır. Şüphesiz o hem cihat edendir, hem mücahittir, onun gibi (yer üzerinde) yürümüş bir Arap pek azdır' buyurdu." [Bize Kuteybe, ona da Hâtim rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "...(Onun gibi) yeryüzünde yetişmiş (biri)..." buyurmuştur.]
Bana Muhammed b. Müsenna, ona Gunder, ona Şube, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şair zümresinin söylemiş olduğu en doğru beyit, Lebîd'in 'iyi bilin ki Allah'tan başka her şey batıldır' sözüdür."
Bize Ebu Asım Huşeyş b. Esram, ona Abdurrezzak, ona Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona da Enes şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir yıl önceki yapamadığı umresini kaza için Mekke'ye girerken İbn Revaha Hz. Peygamber'in (sav) önünde “Savulun kafir çocukları Onun yolundan, bugün Onun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki kafayı boyundan ayıracak ve dostu da dostundan ayıracak” diye şiir okudu. Bunu gören Hz. Ömer “Ey İbn Revaha hem Allah'ın hareminde şiir okuyorsun hem de Peygamber'in (sav) önünde gidiyorsun” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dokunma ona, bu söyledikleri düşmanlara, ok yarasından daha çok tesirlidir."
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Zencûye, ona Abdürrezzak, ona Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona da Enes şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir yıl önceki yapamadığı umresini kaza için Mekke'ye girerken İbn Revaha Hz. Peygamber'in (sav) önünde “Savulun Onun yolundan, kafir oğulları, bugün Onun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki kafayı boyundan ayıracak ve dostu da dostundan ayıracak” diye şiir okudu. Bunu gören Hz. Ömer “Ey İbn Revaha hem Allah'ın hareminde şiir okuyorsun hem de Peygamber'in (sav) önünde gidiyorsun” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dokunma ona, bırak! Canımı, kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin olsun ki onun bu sözleri düşmanlara ok yarasından daha acıdır."