Bize Vasıl b. Abdulala, ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona Husayn b. Abdurrahman, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, ona babası (Ali b. Abdullah b. Abbas), ona da Abdullah b. Abbas rivayet etmiştir: Abdullah b. Abbas, Rasulullah'ın (sav) yanında uyudu. Rasulullah (sav) uyandı, misvak kullandı ve abdest aldı. Bu esnada şu ayetleri okuyordu:
"Şüphesiz göklerle yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün birbirini takip edişinde akıl sahipleri için ibretler vardır." (Bakara 2/164) Rasulullah (sav) bu ayetleri surenin sonuna kadar okudu. Sonra kalktı ve iki rekât namaz kıldı. Fakat bu iki rekâtta kıyamı, rükûu ve secdeleri uzattı. Ardından namazını bitirip uyudu. Öyle ki uyurken horladı. Rasulullah (sav) bunu üç defa yaptı. Böylece altı rekât namaz kıldı. Hepsinde de misvak kullanıyor, abdest alıyor ve bu âyetleri okuyordu. Bilahare üç rekât vitir namazı kıldı; derken müezzin ezan okudu. O (sav) da; "ey Allah'ım! Kalbime nur, dilime nur, kulağıma nur, gözüme nur, arkama nur, önüme nur, altıma nur ve üstüme nur ver. Allah'ım bana nur ver" duasını okuyarak namaza çıktı.
Açıklama: Nurdan kastedilen hidayettir.
Bakara 2/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6539, M001799
Hadis:
حَدَّثَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ رَقَدَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَاسْتَيْقَظَ فَتَسَوَّكَ وَتَوَضَّأَ وَهُوَ يَقُولُ "(إِنَّ فِى خَلْقِ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لأُولِى الأَلْبَابِ)" فَقَرَأَ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ حَتَّى خَتَمَ السُّورَةَ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ فَأَطَالَ فِيهِمَا الْقِيَامَ وَالرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ ثُمَّ انْصَرَفَ فَنَامَ حَتَّى نَفَخَ ثُمَّ فَعَلَ ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ سِتَّ رَكَعَاتٍ كُلَّ ذَلِكَ يَسْتَاكُ وَيَتَوَضَّأُ وَيَقْرَأُ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ ثُمَّ أَوْتَرَ بِثَلاَثٍ فَأَذَّنَ الْمُؤَذِّنُ فَخَرَجَ إِلَى الصَّلاَةِ وَهُوَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ فِى قَلْبِى نُورًا وَفِى لِسَانِى نُورًا وَاجْعَلْ فِى سَمْعِى نُورًا وَاجْعَلْ فِى بَصَرِى نُورًا وَاجْعَلْ مِنْ خَلْفِى نُورًا وَمِنْ أَمَامِى نُورًا وَاجْعَلْ مِنْ فَوْقِى نُورًا وَمِنْ تَحْتِى نُورًا. اللَّهُمَّ أَعْطِنِى نُورًا."
Tercemesi:
Bize Vasıl b. Abdulala, ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona Husayn b. Abdurrahman, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, ona babası (Ali b. Abdullah b. Abbas), ona da Abdullah b. Abbas rivayet etmiştir: Abdullah b. Abbas, Rasulullah'ın (sav) yanında uyudu. Rasulullah (sav) uyandı, misvak kullandı ve abdest aldı. Bu esnada şu ayetleri okuyordu:
"Şüphesiz göklerle yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün birbirini takip edişinde akıl sahipleri için ibretler vardır." (Bakara 2/164) Rasulullah (sav) bu ayetleri surenin sonuna kadar okudu. Sonra kalktı ve iki rekât namaz kıldı. Fakat bu iki rekâtta kıyamı, rükûu ve secdeleri uzattı. Ardından namazını bitirip uyudu. Öyle ki uyurken horladı. Rasulullah (sav) bunu üç defa yaptı. Böylece altı rekât namaz kıldı. Hepsinde de misvak kullanıyor, abdest alıyor ve bu âyetleri okuyordu. Bilahare üç rekât vitir namazı kıldı; derken müezzin ezan okudu. O (sav) da; "ey Allah'ım! Kalbime nur, dilime nur, kulağıma nur, gözüme nur, arkama nur, önüme nur, altıma nur ve üstüme nur ver. Allah'ım bana nur ver" duasını okuyarak namaza çıktı.
Açıklama:
Nurdan kastedilen hidayettir.
Bakara 2/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1799, /302
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ali b. Abdullah el-Kuraşî (Ali b. Abdullah b. Abbas)
3. Muhammed b. Ali el-Haşimi (Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas)
4. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
5. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
7. Vasıl b. Abdulala el-Esedi (Vasıl b. Abdulala b. Hilal)
Konular:
Abdest, abdest alırken misvak kullanmak
Hz. Peygamber, duaları
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, misvak kullanmak
Açıklama: Bu tarik, sahabînin tâbiî vasıtasıyla Hz. Ömer'den rivayet ettiği bir hadistir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6164, M001745
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ ح
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ السَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ وَعُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَاهُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدٍ الْقَارِىِّ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ نَامَ عَنْ حِزْبِهِ أَوْ عَنْ شَىْءٍ مِنْهُ فَقَرَأَهُ فِيمَا بَيْنَ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَصَلاَةِ الظُّهْرِ كُتِبَ لَهُ كَأَنَّمَا قَرَأَهُ مِنَ اللَّيْلِ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Maruf, ona Abdullah b. Vehb; (T)
Bize Ebu Tahir ve Harmele, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona, ona İbn Şihab, ona es-Saib b. Yezid ve Ubeydullah b. Abdullah, onlara Abdurrahman b. Abd el-Kâri'nin şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: Ömer b. el-Hattab'ı şöyle derken dinledim: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kim (okumayı alışkanlık haline getirdiği Kur’ân miktarı olan) hizb’ini okumadan yahut onun bir kısmını eksik bırakarak uyuyup da onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa onu adeta geceleyin okumuş gibi ona (sevap) yazılır."
Açıklama:
Bu tarik, sahabînin tâbiî vasıtasıyla Hz. Ömer'den rivayet ettiği bir hadistir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1745, /294
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Abd el-Kâri (Abdurrahman b. Abd b. el-Kârî)
3. Saib b. Yezid el-Kindi (Saib b. Yezid b. Said b. Sümame b. Esved)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Ali Harun b. Maruf el-Mervezî (Harun b. Maruf)
Konular:
İbadet, Gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3617, M001001
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو جَعْفَرٍ مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ جَمِيعًا عَنْ هُشَيْمٍ - قَالَ ابْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ - أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى قَوْلِهِ عَزَّ وَجَلَّ "(وَلاَ تَجْهَرْ بِصَلاَتِكَ وَلاَ تُخَافِتْ بِهَا)" قَالَ نَزَلَتْ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُتَوَارٍ بِمَكَّةَ فَكَانَ إِذَا صَلَّى بِأَصْحَابِهِ رَفَعَ صَوْتَهُ بِالْقُرْآنِ فَإِذَا سَمِعَ ذَلِكَ الْمُشْرِكُونَ سَبُّوا الْقُرْآنَ وَمَنْ أَنْزَلَهُ وَمَنْ جَاءَ بِهِ فَقَالَ اللَّهُ تَعَالَى لِنَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم "(وَلاَ تَجْهَرْ بِصَلاَتِكَ)" فَيَسْمَعَ الْمُشْرِكُونَ قِرَاءَتَكَ "(وَلاَ تُخَافِتْ بِهَا)" عَنْ أَصْحَابِكَ أَسْمِعْهُمُ الْقُرْآنَ وَلاَ تَجْهَرْ ذَلِكَ الْجَهْرَ وَابْتَغِ بَيْنَ ذَلِكَ سَبِيلاً يَقُولُ بَيْنَ الْجَهْرِ وَالْمُخَافَتَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Cafer Muhammed b. es-Sabbah ve Amr en-Nakıd, o ikisine Huşeym, ona İbn es-Sabbah dedi ki: Bize Huşeym, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Aziz ve Celil Allah'ın; "namazda sesini ne pek yükselt ne de pek kıs" (İsra 17/110) buyruğu hakkında şöyle dediğini rivayet etmiştir: Âyet-i Kerime, Rasulullah (sav) Mekke'de gizli bulunduğu bir zamanda nazil olmuştur. Ashabına namaz kıldırdığı vakit yüksek sesle Kur'an okurdu, müşrikler bunu işitince de Kur'an'a da onu indirene de onu getirene de sövüyorlardı. Bunun üzerine Yüce Allah Nebi'sine (sav); "namazında sesini ne" müşrikler senin Kur'an okumanı işitecek kadar "pek yükselt, ne de" ashabın işitemeyecek kadar "sesini pek kıs" buyurdu. Ashabına Kur'an'ı işittir, fakat o kadar da sesini yükseltme, ikisi arasında bir yol tut, yani sesini yükseltmek ile büsbütün sessiz okuma arasında bir yol tut demek istiyor.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 1001, /185
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
KTB, NAMAZ,
Küfür, Kafir, Allah'ı inkar etmek
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, cemaatle
Namaz, namaz
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, sesli okuma, cehri tilavet, hangi namazlarda okunacak vs,
Siyer, Hz. Peygamber'in Mekke döneminde çektiği sıkıntılar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19100, N002018
Hadis:
أَخْبَرَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالَ أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامِ بْنِ عَامِرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : اشْتَدَّ الْجِرَاحُ يَوْمَ أُحُدٍ فَشُكِىَ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ : « احْفِرُوا وَأَوْسِعُوا وَأَحْسِنُوا ، وَادْفِنُوا فِى الْقَبْرِ الاِثْنَيْنِ وَالثَّلاَثَةَ ، وَقَدِّمُوا أَكْثَرَهُمْ قُرْآنًا ».
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Yakub, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Humeyd b. Hilal, ona da Sa'd b. Hişam b. Amir (ra) babasından naklediyor. Uhud savaşında çok yaralı ve şehid birikmişti, durum şikâyet edilerek Rasulullah'a (sav) bildirildi. Rasulullah (sav):
"Çukurlar kazın, geniş kazın, güzel kazın her kabre iki veya üç kişiyi gömün. Kur'an'ı en iyi bilenleri önce gömün," buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2018, /2219
Senetler:
1. Hişam b. Amir el-Ensari (Hişam b. Amir b. Ümeyye b. Hashâs b. Malik b. Amir b. Ganm)
2. Sa'd b. Hişam el-Ensari (Sa'd b. Hişam b. Amir)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Kur'an, okumak ve yaşamak
Şehit, gömülmesi
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3632, M001004
Hadis:
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ كُلُّهُمْ عَنْ جَرِيرٍ - قَالَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ عَبْدِ الْحَمِيدِ - عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِى عَائِشَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى قَوْلِهِ عَزَّ وَجَلَّ "(لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ)" قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا نَزَلَ عَلَيْهِ جِبْرِيلُ بِالْوَحْىِ كَانَ مِمَّا يُحَرِّكُ بِهِ لِسَانَهُ وَشَفَتَيْهِ فَيَشْتَدُّ عَلَيْهِ فَكَانَ ذَلِكَ يُعْرَفُ مِنْهُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ)" أَخْذَهُ "(إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ)" إِنَّ عَلَيْنَا أَنْ نَجْمَعَهُ فِى صَدْرِكَ. وَقُرْآنَهُ فَتَقْرَأُهُ "(فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ)" قَالَ أَنْزَلْنَاهُ فَاسْتَمِعْ لَهُ "(إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُ)" أَنْ نُبَيِّنَهُ بِلِسَانِكَ فَكَانَ إِذَا أَتَاهُ جِبْرِيلُ أَطْرَقَ فَإِذَا ذَهَبَ قَرَأَهُ كَمَا وَعَدَهُ اللَّهُ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas; "dilini onu ezberlemek için hareket ettirme" ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden bilinebilirdi. (Bundan dolayı) Allahu Teâlâ, "dilini onu çarçabuk almak için hareket ettirme, -yani vahyi almak için- onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bize aittir ki onu okursun-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onun senin dilin ile açıklamak-" ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 1004, /186
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Musa b. Ebu Aişe el-Hemdânî (Musa b. Ebu Aişe)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Hz. Peygamber, korunmuşluğu
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
Hz. Peygamber, Unutma ve yanılması
Hz. Peygamber, vahiy geldiğindeki halleri
KTB, NAMAZ,
KTB, VAHİY
Kur'an
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Kur'an, öğrenip ezberleyip muhafaza etmek
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Vahiy, geliş şekilleri
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِى عَائِشَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى قَوْلِهِ "(لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ)" قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُعَالِجُ مِنَ التَّنْزِيلِ شِدَّةً كَانَ يُحَرِّكُ شَفَتَيْهِ - فَقَالَ لِىَ ابْنُ عَبَّاسٍ أَنَا أُحَرِّكُهُمَا كَمَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحَرِّكُهُمَا. فَقَالَ سَعِيدٌ أَنَا أُحَرِّكُهُمَا كَمَا كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ يُحَرِّكُهُمَا. فَحَرَّكَ شَفَتَيْهِ - فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ* إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ)" قَالَ جَمْعَهُ فِى صَدْرِكَ ثُمَّ تَقْرَأُهُ "(فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ)" قَالَ فَاسْتَمِعْ وَأَنْصِتْ ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا أَنْ تَقْرَأَهُ قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ جِبْرِيلُ اسْتَمَعَ فَإِذَا انْطَلَقَ جِبْرِيلُ قَرَأَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كَمَا أَقْرَأَهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3634, M001005
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِى عَائِشَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى قَوْلِهِ "(لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ)" قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُعَالِجُ مِنَ التَّنْزِيلِ شِدَّةً كَانَ يُحَرِّكُ شَفَتَيْهِ - فَقَالَ لِىَ ابْنُ عَبَّاسٍ أَنَا أُحَرِّكُهُمَا كَمَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحَرِّكُهُمَا. فَقَالَ سَعِيدٌ أَنَا أُحَرِّكُهُمَا كَمَا كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ يُحَرِّكُهُمَا. فَحَرَّكَ شَفَتَيْهِ - فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ* إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ)" قَالَ جَمْعَهُ فِى صَدْرِكَ ثُمَّ تَقْرَأُهُ "(فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ)" قَالَ فَاسْتَمِعْ وَأَنْصِتْ ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا أَنْ تَقْرَأَهُ قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ جِبْرِيلُ اسْتَمَعَ فَإِذَا انْطَلَقَ جِبْرِيلُ قَرَأَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كَمَا أَقْرَأَهُ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avane, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas; "vahyi acele ile almak için dilini hareket ettirme" ayeti ile alakalı olarak şöyle rivayette bulundu: Nebî (sav), Kur'an'ın nüzulünün şiddetinden dolayı sıkıntıya maruz kalır ve dudaklarını hareket ettirirdi. (Said b. Cübeyr), İbn Abbas ban; ben de onları Rasulullah'ın (sav) hareket ettirdiği gibi hareket ettiriyorum dedi. Said de (Musa'ya), ben de onları İbn Abbas'ın hareket ettirdiği gibi hareket ettiriyorum dedi ve dudaklarını hareket ettirdi. Bu durum üzerine Allahu Teâlâ şu ayetleri indirdi: "Vahyi çabucak almak için dilini kımıldatma. Onu toplamak ve okumak bize aittir." (İbn Abbas) şöyle dedi: "Onu göğsünde toplamak, ardından okumak bize aittir." (Allahu Teâlâ devamında) "Onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol" (ayetini indirdi). (İbn Abbas şöyle) dedi: Dinle ve sus, sonra onu okuman bize aittir. (İbn Abbas yine şöyle) dedi: Rasulullah'a (sav) Cebrail geldiği zaman (onu) dinledi gittiği zaman ise Nebî (sav), onun okuttuğu gibi (vahyi) okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 1005, /186
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Musa b. Ebu Aişe el-Hemdânî (Musa b. Ebu Aişe)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Hz. Peygamber, vahiy geldiğindeki halleri
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim
KTB, NAMAZ,
KTB, VAHİY
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Vahiy, geliş şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273369, D004830-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى - الْمَعْنَى - ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْكَلاَمِ الأَوَّلِ إِلَى قَوْلِهِ
"وَطَعْمُهَا مُرٌّ." وَزَادَ ابْنُ مُعَاذٍ قَالَ قَالَ أَنَسٌ وَكُنَّا نَتَحَدَّثُ أَنَّ مَثَلَ جَلِيسِ الصَّالِحِ وَسَاقَ بَقِيَّةَ الْحَدِيثِ.
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said el-Kattan) -isnadının metni mana ile burada yer aldı-; (T)
Bize İbn Muaz, ona babası, ona Şube (b. Haccâc), ona Katade (b. Diame), ona Enes b. Malik, ona da Ebu Musa el-Eş'arî, Nebi'nin (sav): Şu (bir Önceki hadisin baş tarafında yer alan) ilk cümle(leri) "(kokusu için) ve tadı acı (reyhane gibidir)" sözüne kadarını rivayet etti. İbn Muaz (yukarıdaki hadise ilaveten): Enes biz iyi (salih) arkadaşın misalinden bahsediyorduk (cümlesini de) rivayet etti ve (sonra bir önceki hadisin) geriye kalan kısmını nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 19, /1100
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Kur'an, okumak ve yaşamak
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ بَاتَ لَيْلَةً عِنْدَ مَيْمُونَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ - وَهِىَ خَالَتُهُ - قَالَ فَاضْطَجَعْتُ فِى عَرْضِ الْوِسَادَةِ وَاضْطَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَهْلُهُ فِى طُولِهَا فَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى انْتَصَفَ اللَّيْلُ أَوْ قَبْلَهُ بِقَلِيلٍ أَوْ بَعْدَهُ بِقَلِيلٍ اسْتَيْقَظَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ يَمْسَحُ النَّوْمَ عَنْ وَجْهِهِ بِيَدِهِ ثُمَّ قَرَأَ الْعَشْرَ الآيَاتِ الْخَوَاتِمَ مِنْ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ ثُمَّ قَامَ إِلَى شَنٍّ مُعَلَّقَةٍ فَتَوَضَّأَ مِنْهَا فَأَحْسَنَ وُضُوءَهُ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى. قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَقُمْتُ فَصَنَعْتُ مِثْلَ مَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ ذَهَبْتُ فَقُمْتُ إِلَى جَنْبِهِ فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى رَأْسِى وَأَخَذَ بِأُذُنِى الْيُمْنَى يَفْتِلُهَا فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ أَوْتَرَ ثُمَّ اضْطَجَعَ حَتَّى جَاءَ الْمُؤَذِّنُ فَقَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الصُّبْحَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6507, M001789
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ بَاتَ لَيْلَةً عِنْدَ مَيْمُونَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ - وَهِىَ خَالَتُهُ - قَالَ فَاضْطَجَعْتُ فِى عَرْضِ الْوِسَادَةِ وَاضْطَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَهْلُهُ فِى طُولِهَا فَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى انْتَصَفَ اللَّيْلُ أَوْ قَبْلَهُ بِقَلِيلٍ أَوْ بَعْدَهُ بِقَلِيلٍ اسْتَيْقَظَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ يَمْسَحُ النَّوْمَ عَنْ وَجْهِهِ بِيَدِهِ ثُمَّ قَرَأَ الْعَشْرَ الآيَاتِ الْخَوَاتِمَ مِنْ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ ثُمَّ قَامَ إِلَى شَنٍّ مُعَلَّقَةٍ فَتَوَضَّأَ مِنْهَا فَأَحْسَنَ وُضُوءَهُ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى. قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَقُمْتُ فَصَنَعْتُ مِثْلَ مَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ ذَهَبْتُ فَقُمْتُ إِلَى جَنْبِهِ فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى رَأْسِى وَأَخَذَ بِأُذُنِى الْيُمْنَى يَفْتِلُهَا فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ أَوْتَرَ ثُمَّ اضْطَجَعَ حَتَّى جَاءَ الْمُؤَذِّنُ فَقَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الصُّبْحَ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Mahreme b. Süleyman, ona İbn Abbas'ın azadlısı Küreyb, ona İbn Abbas'ın haber verdiğine göre; "İbn Abbas bir gece teyzesi olan müminlerin annesi Meymune'nin yanında kaldı. Dedi ki: Ben yastığın enli tarafına yattım, Rasulullah (sav) ve eşi de uzun tarafı üzerine yattılar. Rasulullah gece yarısına yahut ondan az öncesine ya da ondan az sonrasına kadar uyudu. Rasulullah (sav) uyanınca eliyle yüzünden uykunun etkilerini silmeye başladıktan sonra Âli İmran suresindeki son on ayet-i kerimeyi okudu. Sonra asılı duran bir eski kırbaya kalkıp gitti. Güzelce abdest aldıktan sonra kalkıp namaza durdu. İbn Abbas dedi ki: Ben de kalkıp Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaptım. Sonra gidip onun yanında namaza durdum. Rasulullah (sav) sağ elini başımın üzerine koyup, sağ kulağımı yakalayıp büktü. İki rekât namaz kıldıktan sonra, iki rekât daha, sonra iki rekât daha, sonra iki rekât daha, sonra iki rekât daha, sonra iki rekât daha kıldıktan sonra vitir kıldı. Sonra da müezzin gelinceye kadar yattı. Müezzin gelince kalkıp hafif iki rekât kılıp arkasından (Mescide) çıkıp sabah namazını kıl(dır)dı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1789, /300
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19829, D003136
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زَيْدٌ - يَعْنِى ابْنَ الْحُبَابِ - ح
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو صَفْوَانَ - يَعْنِى الْمَرْوَانِىَّ - عَنْ أُسَامَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - الْمَعْنَى - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ عَلَى حَمْزَةَ وَقَدْ مُثِّلَ بِهِ فَقَالَ
"لَوْلاَ أَنْ تَجِدَ صَفِيَّةُ فِى نَفْسِهَا لَتَرَكْتُهُ حَتَّى تَأْكُلَهُ الْعَافِيَةُ حَتَّى يُحْشَرَ مِنْ بُطُونِهَا." وَقَلَّتِ الثِّيَابُ وَكَثُرَتِ الْقَتْلَى فَكَانَ الرَّجُلُ وَالرَّجُلاَنِ وَالثَّلاَثَةُ يُكَفَّنُونَ فِى الثَّوْبِ الْوَاحِدِ - زَادَ قُتَيْبَةُ - ثُمَّ يُدْفَنُونَ فِى قَبْرٍ وَاحِدٍ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسْأَلُ
"أَيُّهُمْ أَكْثَرُهُمْ قُرْآنًا." فَيُقَدِّمُهُ إِلَى الْقِبْلَةِ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Zeyd b. Hâcib; (T)
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Safvân (Abdullah b. Said)- el-Mervânî-, ona Üsame b. Zeyd, ona da (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, Enes b. Malik'in (ra)-hadisini mana olarak- şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) (Uhud savaşı sona erdikten sonra bazı) organları kesilmiş halde bulunan Hamza'nın (ra) (cesedi) yanına uğradı.
"Eğer (Hamza'nın kız kardeşi) Safiyye bir üzüntü hissetmeyecek olsaydı, Hamza'yı kurtlar, kuşlar yesin de kıyamet günü onların karınlarından haşredilsin diye (defnetmeden) bırakırdım" buyurdu. Elbise az;(buna karşılık) şehitler çoktu, (da bu yüzden) bir, iki veya üç şehit (birden) bir elbise içerisine kefenlendiler. -(Ravi) Kuteybe- (bu hadise şu sözleri de) ilave etti: Sonra bir kabre defnedildiler. Rasulullah (sav) "-Kur'an'ı- (ezberlemiş olma) bakımından bunların hangisi daha çok bilmektedir?" diye soruyor. Ezberi çok olanı (mezarda) kıble tarafına öne geçiriyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 31, /734
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Ebu Safvân Abdullah b. Said el-Ümevî (Abdullah b. Said b. Abdulmelik b. Mervan)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cenaze, definde mevtayı kıbleye doğru çevirmek
Ehl-i Beyt, Hz. Hamza
KTB, KIBLE
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Kur'an, okumak ve yaşamak
Şehit, gömülmesi
Şehit, kefenlenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273370, D004830-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى - الْمَعْنَى - ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْكَلاَمِ الأَوَّلِ إِلَى قَوْلِهِ
"وَطَعْمُهَا مُرٌّ." وَزَادَ ابْنُ مُعَاذٍ قَالَ قَالَ أَنَسٌ وَكُنَّا نَتَحَدَّثُ أَنَّ مَثَلَ جَلِيسِ الصَّالِحِ وَسَاقَ بَقِيَّةَ الْحَدِيثِ.
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said el-Kattan) -isnadının metni mana ile burada yer aldı-; (T)
Bize İbn Muaz, ona babası, ona Şube (b. Haccâc), ona Katade (b. Diame), ona Enes b. Malik, ona da Ebu Musa el-Eş'arî, Nebi'nin (sav): Şu (bir Önceki hadisin baş tarafında yer alan) ilk cümle(leri) "(kokusu için) ve tadı acı (reyhane gibidir)" sözüne kadarını rivayet etti. İbn Muaz (yukarıdaki hadise ilaveten): Enes biz iyi (salih) arkadaşın misalinden bahsediyorduk (cümlesini de) rivayet etti ve (sonra bir önceki hadisin) geriye kalan kısmını nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 19, /1100
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Kur'an, okumak ve yaşamak