Öneri Formu
Hadis Id, No:
17084, B005475
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - قَالَ سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ قَالَ:
"مَا أَصَابَ بِحَدِّهِ فَكُلْهُ ، وَمَا أَصَابَ بِعَرْضِهِ فَهْوَ وَقِيذٌ." وَسَأَلْتُهُ عَنْ صَيْدِ الْكَلْبِ فَقَالَ "مَا أَمْسَكَ عَلَيْكَ فَكُلْ ، فَإِنَّ أَخْذَ الْكَلْبِ ذَكَاةٌ ، وَإِنْ وَجَدْتَ مَعَ كَلْبِكَ أَوْ كِلاَبِكَ كَلْبًا غَيْرَهُ فَخَشِيتَ أَنْ يَكُونَ أَخَذَهُ مَعَهُ ، وَقَدْ قَتَلَهُ ، فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا ذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ عَلَى كَلْبِكَ وَلَمْ تَذْكُرْهُ عَلَى غَيْرِهِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Amir, ona da Adi b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Ben, Rasulullah’a (sav) mirad ile avlanmayı sordum. Buyurdu ki: "Keskin tarafıyla isabet etmişse o avı ye; ancak enli tarafıyla isabet etmişse, bu (sopa ile) vurulup öldürülmüş hükmündedir (haramdır)."
Ona köpekle avlanmayı da sordum. Buyurdu ki: "Senin için yakaladığı avı ye; çünkü köpeğin yakalaması, kesim hükmündedir. Eğer köpeğinin veya köpeklerinin yanında başka bir köpek bulur ve onunla birlikte avı yakalamış olmasından korkar, ayrıca onu öldürmüş olduğunu görürsen, ondan yeme; zira sen Allah’ın adını kendi köpeğine zikrettin, diğerine zikretmedin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 1, 2/405
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17092, B005483
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ بَيَانٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قُلْتُ إِنَّا قَوْمٌ نَصِيدُ بِهَذِهِ الْكِلاَبِ . فَقَالَ « إِذَا أَرْسَلْتَ كِلاَبَكَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ ، فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ ، وَإِنْ قَتَلْنَ إِلاَّ أَنْ يَأْكُلَ الْكَلْبُ ، فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَمْسَكَهُ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِنْ خَالَطَهَا كِلاَبٌ مِنْ غَيْرِهَا فَلاَ تَأْكُلْ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Muhammed b. Fudayl, ona Beyân, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah’a (sav) sordum: 'Biz bu köpeklerle avlanırız (bu av uygun olur mu?)' Bunun üzerine buyurdu ki:
"Eğitilmiş köpeklerini saldığında ve Allah’ın adını andığında, sana tuttuklarından ye; öldürseler bile –ancak köpek avdan yerse– yeme! Çünkü korkarım ki onu sadece kendisi için yakalamış olsun. Eğer onlara başka köpekler karışırsa, o avı da yeme."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 7, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17085, B005476
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ سَمِعْتُ عَدِىَّ بْنَ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ "إِذَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ فَكُلْ ، فَإِذَا أَصَابَ بِعَرْضِهِ فَقَتَلَ فَإِنَّهُ وَقِيذٌ ، فَلاَ تَأْكُلْ." فَقُلْتُ أُرْسِلُ كَلْبِى . قَالَ "إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَسَمَّيْتَ ، فَكُلْ." قُلْتُ فَإِنْ أَكَلَ قَالَ "فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّهُ لَمْ يُمْسِكْ عَلَيْكَ ، إِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ." قُلْتُ أُرْسِلُ كَلْبِى فَأَجِدُ مَعَهُ كَلْبًا آخَرَ . قَالَ "لاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّكَ إِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ ، وَلَمْ تُسَمِّ عَلَى آخَرَ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu‘be, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona Şa‘bî, ona da Adi b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah’a (sav) mirâd hakkında sordum. Buyurdu ki: "Eğer keskin tarafıyla vurursan (ve av ölürse) ye; fakat enli tarafıyla vurur da öldürürse, bu (sopa ile) vurulup öldürülmüş hükmündedir; yeme.' Dedim ki: 'Ava köpeğimi de gönderiyorum (bu durumda ne yapılır).' Buyurdu ki: "Köpeğini saldığında ve Allah’ın adını andığında (yakaldığı avı) ye." Dedim ki: 'Eğer köpek avdan yerse?' Buyurdu ki: "O zaman yeme; çünkü o senin için tutmamış, kendisi için tutmuştur." Dedim ki: 'Köpeğimi salıyorum ve yanında başka bir köpek buluyorum.' Buyurdu ki: "O zaman yeme; çünkü sen ancak kendi köpeğin üzerine Allah’ın adını andın, diğer köpeğe ise anmadın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 2, 2/405
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, av hayvanları
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17096, B005487
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ أَخْبَرَنِى ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ بَيَانٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنَّا قَوْمٌ نَتَصَيَّدُ بِهَذِهِ الْكِلاَبِ . فَقَالَ "إِذَا أَرْسَلْتَ كِلاَبَكَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ ، فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكَ ، إِلاَّ أَنْ يَأْكُلَ الْكَلْبُ ، فَلاَ تَأْكُلْ فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِنْ خَالَطَهَا كَلْبٌ مِنْ غَيْرِهَا ، فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona İbn Fudayl, ona Beyân, ona Âmir, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah’a (sav) sordum ve dedim ki: 'Biz bu köpeklerle avlanan bir topluluğuz (bu av helal olur mu).'
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Eğer eğitimli köpeklerini salıp Allah’ın adını anarsan, sana yakaladıkları avdan ye. Ancak köpek avdan yerse, yeme! Çünkü onun sadece kendi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer onların arasına başka bir köpek karışırsa, yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17095, B005486
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أُرْسِلُ كَلْبِى وَأُسَمِّى فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَسَمَّيْتَ ، فَأَخَذَ فَقَتَلَ فَأَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ" قُلْتُ إِنِّى أُرْسِلُ كَلْبِى أَجِدُ مَعَهُ كَلْبًا آخَرَ ، لاَ أَدْرِى أَيُّهُمَا أَخَذَهُ . فَقَالَ "لاَ تَأْكُلْ فَإِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ وَلَمْ تُسَمِّ عَلَى غَيْرِهِ". وَسَأَلْتُهُ عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ "إِذَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ ، فَكُلْ ، وَإِذَا أَصَبْتَ بِعَرْضِهِ فَقَتَلَ ، فَإِنَّهُ وَقِيذٌ ، فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu‘be, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Ben, 'Ey Allah’ın Rasulü! Köpeğimi salıyorum ve Allah’ın adını anıyorum' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir köpeğini salıp Allah’ın adını anarsan, o da avı yakalar, öldürür ve ondan yerse, o avı yeme! Çünkü onu sadece kendisi için yakalamış olur." Ben köpeğimi salıyor, sonra onunla birlikte başka bir köpek buluyorum. Hangisinin avı yakaladığını bilmiyorum, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Yeme! Çünkü sen sadece kendi köpeğin için Allah’ın adını anmışsındır, diğerine anmamışsındır." Ona mirâd ile avlanma hakkında sordum. Şöyle buyurdu: "Eğer onun sivri ucu ile vurursan ye; fakat yan tarafıyla vurur da öldürürse, o (sopa ile) vurulup öldürülmüş sayılır, o avı yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 9, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17113, B005503
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رَافِعٍ عَنْ جَدِّهِ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَيْسَ لَنَا مُدًى . فَقَالَ « مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ فَكُلْ ، لَيْسَ الظُّفُرَ وَالسِّنَّ ، أَمَّا الظُّفُرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ ، وَأَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ » . وَنَدَّ بَعِيرٌ فَحَبَسَهُ فَقَالَ « إِنَّ لِهَذِهِ الإِبِلِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا غَلَبَكُمْ مِنْهَا فَاصْنَعُوا هَكَذَا » .
Tercemesi:
Bize Abdan, ona babası, ona Şu'be, ona Said b. Mesrûk, ona Abaye b. Rafi', ona da dedesi (Râfi' b. Hadîc) (ra) şöyle demiştir:
Ey Allah’ın Rasulü! Bizim (hayvan kesecek) bıçaklarımız yok. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kanı akıtan ve üzerine Allah’ın ismi zikredilen (her aletle) kesilen hayvanın etinden yiyin; ancak tırnak ve diş hariçtir. Tırnak, Habeşlilerin bıçağıdır; diş ise bir kemiktir."
Bu esnada bir deve kaçtı; (bir kişi vurarak) onu durdurdu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Bu develer de vahşi hayvanlar gibi bazen kaçıp giderler. Onları yakalayamazsanız, işte böyle yapın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 18, 2/411
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Habeşistan, habeşlilerle ilişkiler,
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17117, B005507
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أُسَامَةُ بْنُ حَفْصٍ الْمَدَنِىُّ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّ قَوْمًا قَالُوا لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّ قَوْمًا يَأْتُونَا بِاللَّحْمِ لاَ نَدْرِى أَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ أَمْ لاَ فَقَالَ "سَمُّوا عَلَيْهِ أَنْتُمْ وَكُلُوهُ" قَالَتْ وَكَانُوا حَدِيثِى عَهْدٍ بِالْكُفْرِ.
تَابَعَهُ عَلِىٌّ عَنِ الدَّرَاوَرْدِىِّ . وَتَابَعَهُ أَبُو خَالِدٍ وَالطُّفَاوِىُّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona Usame b. Hafs el-Medenî, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Bir topluluk Rasulullah'a (sav) gelerek, 'Bize bazıları et getiriyorlar; üzerine Allah’ın ismi zikredilmiş midir, edilmemiş midir bilmiyoruz' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Siz üzerine Allah’ın ismini zikredin ve yiyin."
Âişe (r.anha) dedi ki: 'Onlar, küfür devrine yakın insanlardı.'
Bu hadisi Ali, ed-Daraverdî’den; Ebu Halid ve Tufâvî de rivayet ederek mütabatta bulunmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 21, 2/412
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17119, B005509
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا لاَقُو الْعَدُوِّ غَدًا ، وَلَيْسَتْ مَعَنَا مُدًى فَقَالَ "اعْجَلْ أَوْ أَرِنْ مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ فَكُلْ ، لَيْسَ السِّنَّ وَالظُّفُرَ ، وَسَأُحَدِّثُكَ ، أَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ ، وَأَمَّا الظُّفُرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ " وَأَصَبْنَا نَهْبَ إِبِلٍ وَغَنَمٍ فَنَدَّ مِنْهَا بَعِيرٌ ، فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "إِنَّ لِهَذِهِ الإِبِلِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ ، فَإِذَا غَلَبَكُمْ مِنْهَا شَىْءٌ ، فَافْعَلُوا بِهِ هَكَذَا"
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona babası, ona Abaye b. Rifa'a b. Rafi' b. Hadiç, ona da Rafi' b. Hadiç (ra) şöyle demiştir:
Ey Allah’ın Rasulü! Yarın düşmanla karşılaşacağız ve yanımızda bıçak yok, dedim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Acele et veya bana göster! Kanı akıtan ve üzerine Allah’ın ismi zikredilen her şeyle (kesilen hayvanın eti) yenir; ancak diş ve tırnak hariç. Sana sebebini söyleyeyim: Diş kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin bıçaklarıdır."
Rafi' b. Hadiç (ra) dedi ki: “(O gün) ganimet olarak deve ve koyunlar elde ettik. Onlardan bir deve kaçtı. Bir adam onu okla vurdu ve hayvan durdu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu develerin de vahşi hayvanlar gibi kaçanları vardır. Sizden birini böyle yenmesi zor bir hayvan alt ederse, ona böyle yapın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 23, 2/412
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Habeşistan, habeşlilerle ilişkiler,
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Siyer, Hayber günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17379, B005543
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ قُلْتُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّنَا نَلْقَى الْعَدُوَّ غَدًا ، وَلَيْسَ مَعَنَا مُدًى . فَقَالَ "مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ فَكُلُوا ، مَا لَمْ يَكُنْ سِنٌّ وَلاَ ظُفُرٌ ، وَسَأُحَدِّثُكُمْ عَنْ ذَلِكَ ، أَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ ، وَأَمَّا الظُّفْرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ" وَتَقَدَّمَ سَرَعَانُ النَّاسِ فَأَصَابُوا مِنَ الْغَنَائِمِ وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى آخِرِ النَّاسِ فَنَصَبُوا قُدُورًا فَأَمَرَ بِهَا فَأُكْفِئَتْ وَقَسَمَ بَيْنَهُمْ وَعَدَلَ بَعِيرًا بِعَشْرِ شِيَاهٍ ، ثُمَّ نَدَّ بَعِيرٌ مِنْ أَوَائِلِ الْقَوْمِ وَلَمْ يَكُنْ مَعَهُمْ خَيْلٌ فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ اللَّهُ . فَقَالَ "إِنَّ لِهَذِهِ الْبَهَائِمِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا فَعَلَ مِنْهَا هَذَا فَافْعَلُوا مِثْلَ هَذَا"
Tercemesi:
Bize Musedded, ona Ebu Ahves, ona Said b. Mesruk, ona Abâye b. Rifa‘a, ona babası (Rifa‘a), ona da dedesi Rafi‘ b. Hadic (ra) şöyle demiştir:
Ben Nebi’ye (sav) 'Yarın düşmanla karşılaşacağız, yanımızda bıçak yok' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kanı akıtan ve üzerine Allah’ın ismi zikredilen (alet) ile kesilen hayvanı yiyin; diş ve tırnak (ile kesilen) hariç. Size bunun sebebini açıklayayım: Diş kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin bıçaklarıdır.”
İnsanların öncüleri ganimetlerden elde etti, Rasulullah (sav) ise arkada idi. Onlar (yemekleri koyup) tencereleri hazırladılar, Rasulullah (sav) ise onların devrilmesini emretti. Sonra aralarında paylaştırdı ve bir deveye on koyunu denk saydı. Öncülerin yanındaki develerden biri kaçtı. Yanlarında at bulunmadığından bir adam onu okla vurdu, Allah da onu durdurdu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz bu hayvanların da vahşi hayvanlar gibi kaçanları vardır. Bunlardan böyle yapan olursa, siz de onunla böyle yapın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 36, 2/418
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler