حدثنا يعقوب بن إبراهيم البزاز ومحمد بن أحمد بن هارون العسكري والحسن بن أحمد بن الربيع الأنماطي قالوا أنا الحسن بن عرفة نا عباد بن عباد المهلبي عن عاصم الأحول عن الشعبي عن عدي بن حاتم أنه سأل النبي صلى الله عليه و سلم قال : أرمى بسهمي فأصيب فلا أقدر عليه إلا بعد يوم أو يومين فقال إذا قدرت عليه وليس فيه أثر ولا خدش إلا رميتك فكل وإن وجدت فيه أثر غير رميتك فلا تأكله أو قال لا تطعمه فإنك لا تدري أنت فعلته أو غيرك وإذا أرسلت كلبك فأخذ فأدركته فذكه وإن وجدته قد أخذ ولم يأكل شيئا منه فكله وإن وجدته قد قتله فأكل منه فلا تأكل منه شيئا أو قال لا تأكله فإنما أمسك على نفسه قال عدي فإني أرسل كلابي وأذكر أسم الله فتختلط بكلاب غيري فيأخذن الصيد فيقتلنه قال لا تأكله فإنك لا تدري أكلابك قتلته أو كلاب غيرك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188032, DK004798
Hadis:
حدثنا يعقوب بن إبراهيم البزاز ومحمد بن أحمد بن هارون العسكري والحسن بن أحمد بن الربيع الأنماطي قالوا أنا الحسن بن عرفة نا عباد بن عباد المهلبي عن عاصم الأحول عن الشعبي عن عدي بن حاتم أنه سأل النبي صلى الله عليه و سلم قال : أرمى بسهمي فأصيب فلا أقدر عليه إلا بعد يوم أو يومين فقال إذا قدرت عليه وليس فيه أثر ولا خدش إلا رميتك فكل وإن وجدت فيه أثر غير رميتك فلا تأكله أو قال لا تطعمه فإنك لا تدري أنت فعلته أو غيرك وإذا أرسلت كلبك فأخذ فأدركته فذكه وإن وجدته قد أخذ ولم يأكل شيئا منه فكله وإن وجدته قد قتله فأكل منه فلا تأكل منه شيئا أو قال لا تأكله فإنما أمسك على نفسه قال عدي فإني أرسل كلابي وأذكر أسم الله فتختلط بكلاب غيري فيأخذن الصيد فيقتلنه قال لا تأكله فإنك لا تدري أكلابك قتلته أو كلاب غيرك
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sayd ve'z-zebâih ve'l-et'ime ve gayri zâlik 4798, 5/531
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Köpek, avlanma, eğitilmiş köpekle avlanma
حدثنا محمد بن مخلد ويعقوب بن إبراهيم البزاز قالا نا الحسن بن عرفة نا عبد الله بن المبارك عن عاصم الأحول عن الشعبي عن عدي بن حاتم رضي الله عنه قال : سألت رسول الله صلى الله عليه و سلم عن الصيد قال إذا رميت بسهمك فاذكر اسم الله فإن وجدته قد قتل فكله إلا أن تجده قد وقع في ماء فمات فإنك لا تدري الماء قتله أم سهمك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188033, DK004799
Hadis:
حدثنا محمد بن مخلد ويعقوب بن إبراهيم البزاز قالا نا الحسن بن عرفة نا عبد الله بن المبارك عن عاصم الأحول عن الشعبي عن عدي بن حاتم رضي الله عنه قال : سألت رسول الله صلى الله عليه و سلم عن الصيد قال إذا رميت بسهمك فاذكر اسم الله فإن وجدته قد قتل فكله إلا أن تجده قد وقع في ماء فمات فإنك لا تدري الماء قتله أم سهمك
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sayd ve'z-zebâih ve'l-et'ime ve gayri zâlik 4799, 5/532
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
حدثنا يعقوب بن إبراهيم البزاز نا الحسن بن عرفة نا حماد بن خالد عن معاوية بن صالح عن عبد الرحمن بن جبير بن نفير عن أبيه عن أبي ثعلبة الخشني رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه و سلم قال : إذا رميت بسهمك فغاب عنك ثلاثا فأدركته فكله ما لم ينتن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188036, DK004802
Hadis:
حدثنا يعقوب بن إبراهيم البزاز نا الحسن بن عرفة نا حماد بن خالد عن معاوية بن صالح عن عبد الرحمن بن جبير بن نفير عن أبيه عن أبي ثعلبة الخشني رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه و سلم قال : إذا رميت بسهمك فغاب عنك ثلاثا فأدركته فكله ما لم ينتن
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sayd ve'z-zebâih ve'l-et'ime ve gayri zâlik 4802, 5/533
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159565, TŞ000225
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ ،حَدَّثَنَا جُمَيْعُ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْعِجْلِيُّ ، قَالَ : حدَّثنِي رَجُلٌ مِنْ بَنِي تَمِيمٍ مِنْ وَلَدِ أَبِي هَالَةَ زَوْجِ خَدِيجَةَ يُكْنَى أَبَا عَبْدِ اللهِ ، عَنِ ابْنٍ لأَبِي هَالَةَ ، عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ ، قَالَ : سَأَلْتُ خَالِي هِنْدُ بْنُ أَبِي هَالَةَ ، وَكَانَ وَصَّافًا ، فَقُلْتُ : صِفْ لِي مَنْطِقَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم مُتَوَاصِلَ الأَحْزَانِ ، دَائِمَ الْفِكْرَةِ ، لَيْسَتْ لَهُ رَاحَةٌ ، طَوِيلُ السَّكْتِ ، لا يَتَكَلَّمُ فِي غَيْرِ حَاجَةٍ ، يَفْتَتِحُ الْكَلامَ ، وَيَخْتِمُهُ بِاسْمِ اللهِ تَعَالَى ، وَيَتَكَلَّمُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، كَلامُهُ فَصْلٌ ، لا فُضُولَ ، وَلا تَقْصِيرَ ، لَيْسَ بِالْجَافِي ، وَلا الْمُهِينِ ، يُعَظِّمُ النِّعْمَةَ وَإِنْ دَقَّتْ لا يَذُمُّ مِنْهَا شَيْئًا ، غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يَذُمُّ ذَوَّاقًا وَلا يَمْدَحُهُ ، وَلا تُغْضِبُهُ الدُّنْيَا ، وَلا مَا كَانَ لَهَا ، فَإِذَا تُعُدِّيَ الْحَقُّ ، لَمْ يَقُمْ لِغَضَبِهِ شَيْءٌ ، حَتَّى يَنْتَصِرَ لَهُ ، وَلا يَغْضَبُ لِنَفْسِهِ ، وَلا يَنْتَصِرُ لَهَا ، إِذَا أَشَارَ بِكَفِّهِ كُلِّهَا ، وَإِذَا تَعَجَّبَ قَلَبَهَا ، وَإِذَا تَحَدَّثَ اتَّصَلَ بِهَا ، وَضَرَبَ بِرَاحَتِهِ الْيُمْنَى بَطْنَ إِبْهَامِهِ الْيُسْرَى ، وَإِذَا غَضِبَ أَعْرَضَ وَأَشَاحَ ، وَإِذَا فَرِحَ غَضَّ طَرْفَهُ ، جُلُّ ضَحِكِهِ التَّبَسُّمُ ، يَفْتَرُّ عَنْ مِثْلِ حَبِّ الْغَمَامِ
Tercemesi:
Hz. Ali (r.a)'nın oğlu Hz. Hasan (r.a) anlatıyor : Dayım Hind b. Ebî Hâle, Resûlullah Efendimiz'in vasıflarını ve bütün özelliklerini çok iyi bilen bir kimse idi. Ondan rica ettim ve dedim ki : "Dayıcığım, Peygamber Efendimiz'in konuşma tarzını bana anlatır mısınız?". Bu ricam üzerine şöyle buyurdular :
"Fahr-i Kâinat Efendimiz, -eşyanın hakikatini ve hâdiselerin perde arkasını müşâhade ettikleri için- dâima hüzünlü ve her an tefekkür hâlinde idiler. Ayrıca dinlenmeye ayırdıkları bir vakti yoktu. Suskun bir tabiatı vardı. İhtiyaç duymadıkça lüzumsuz yere konuşmazlardı.
Söze, Allah'ın adını söyleyerek başlar ve yine O'nun ismini anarak konuşmasını bitirirlerdi Az söz ile çok mânâ ifâde edecek şekilde konuşurlardı; cevâmi'ul-kelim idiler. Mübarek sözlerinin hepsi bir gerçeği ifâde ederdi. Sözlerinde ne bir fazlalık, ne de bir eksiklik olurdu. Konuşurken muhatabına ne kaba davranır, ne de ona hakaret ederdi.
Az ve değersiz de olsa, her nimeti tazim ederdi; hiç bir şekilde onu yermezdi. Ayrıca, hiç bir yiyecek ve içeceği yermediği gibi, onu övmezdi de.
Hiç bir şekilde dünyâ ve dünyalıklar, O'nu öfkelendirip sinirlendirmemiştir. Ancak, bir hak, bir prensip çiğnenince, onun intikamı alınmadıkça (hak yerini bulmadıkça), ne öfkesi diner, ne de her hangi bir kimse gazablarına karşı koyabilirdi. Bunun yanında, kendi nefsi için her hangi bir şahsa öfkelenip sinirlendikleri ve onun intikamını alma yoluna baş vurdukları olmamıştır.
Bir şeye işaret etmek istedikleri zaman, parmakları ile değil, bütün eliyle işaret ederlerdi. Hayret veren bir durum karşısında ellerini havaya açarlardı. Konuşurken, ellerini de hareket ettirirler ve, sağ elinin avucu ile sol elinin baş parmağının içine vururlardı.
Öfkelendikleri zaman, muhatabını dâima affederler; hattâ bu hususa son derece titizlik de gösterirlerdi. Sevindikleri zaman ise, mübarek gözlerini yumarlardı. En aşırı gülmeleri tebessüm şeklinde olup, güldüklerinde, saf ve berrak inci tanelerini andıran mübarek dişleri gözükürdü".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 225, /353
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hitabet, beden dili
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, hasaisi, cevamiu'l-kelim
Hz. Peygamber, kızması
Hz. Peygamber, mutlu olduğu, sevindiği anlar
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
وعن بن عون عن أنس بن سيرين قال : كتبت لابن عمر فقال اكتب بسم الله الرحمن الرحيم أما بعد إلى فلان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165949, EM001125
Hadis:
وعن بن عون عن أنس بن سيرين قال : كتبت لابن عمر فقال اكتب بسم الله الرحمن الرحيم أما بعد إلى فلان
Tercemesi:
Enes ibni Sîrîn'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, İbni Ömer'e (kâtip olarak) mektup yazdım da bana:
«— Bismillahirrahmanirrahîm, Amma Ba'dü = Bundan sonra: Falancaya...» diye yaz, dedi.[980]
Bu haberde de Besmele ile mektuba başlanması gerektiğine ve maksada geçerken «Amma Ba'dü» İfadesinin kullanıldığına İşaret edilmektedir. (Her iki haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[981]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1125, /857
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
وعن بن عون عن أنس بن سيرين قال : كتب رجل بين يدي بن عمر بسم الله الرحمن الرحيم لفلان فنهاه بن عمر وقال قل بسم الله هو له
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165950, EM001126
Hadis:
وعن بن عون عن أنس بن سيرين قال : كتب رجل بين يدي بن عمر بسم الله الرحمن الرحيم لفلان فنهاه بن عمر وقال قل بسم الله هو له
Tercemesi:
Yine İbni Sirin’den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:Bir adam önünde İbni Ömer (katiplik ederek):
Bismillahirrahmanirrahim, falancaya.. diye mektup yazdı da İbni Ömer onu yasaklayıp şöyle dedi:
Bismillah de , bu onun yerini tutar.[982]
Cenab-ı Hakk’ın zatına mahsus olan ve bütün kemal sıfatlarını içinde toplayan isim Allah lafzı Celilidir.Yalnız bu zikredilerek Besmele çekmek, Rahman ve rahim sıfatlarını anarak Besmele getirmeye kifayet eder.daha kısa bir ifade ile maksat elde edilir.Hayvan boğazlarken dahi yalnız Bismillah demek kafi gelir, hayvanın eti helal olur.Bununla beraber Rahman ve Rahim sıfatlarını kullanarak Besmele getirmek iyidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1126, /857
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا أبو أسامة قال سمعت الأعمش يقول حدثنا عدي بن ثابت عن سليمان بن صرد قال : استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم فجعل أحدهما يغضب ويحمر وجهه فنظر إليه النبي صلى الله عليه وسلم فقال إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب هذا عنه أعوذ بالله من الشيطان الرجيم فقام رجل إلى ذاك الرجل فقال تدري ما قال قال قل أعوذ بالله من الشيطان الرجيم فقال الرجل أمجنونا تراني
حدثنا عبد الله بن عثمان قراءة عن أبي حمزة عن الأعمش عن بن ثابت عن سليمان بن صرد قال : كنت جالسا مع النبي صلى الله عليه وسلم ورجلان يستبان فأحدهما احمر وجهه وانتفخت أوداجه فقال النبي صلى الله عليه وسلم إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب عنه ما يجد فقالوا له إن النبي صلى الله عليه وسلم قال تعوذ بالله من الشيطان الرجيم قال وهل بي من جنون
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166583, EM001319
Hadis:
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا أبو أسامة قال سمعت الأعمش يقول حدثنا عدي بن ثابت عن سليمان بن صرد قال : استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم فجعل أحدهما يغضب ويحمر وجهه فنظر إليه النبي صلى الله عليه وسلم فقال إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب هذا عنه أعوذ بالله من الشيطان الرجيم فقام رجل إلى ذاك الرجل فقال تدري ما قال قال قل أعوذ بالله من الشيطان الرجيم فقال الرجل أمجنونا تراني
حدثنا عبد الله بن عثمان قراءة عن أبي حمزة عن الأعمش عن بن ثابت عن سليمان بن صرد قال : كنت جالسا مع النبي صلى الله عليه وسلم ورجلان يستبان فأحدهما احمر وجهه وانتفخت أوداجه فقال النبي صلى الله عليه وسلم إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب عنه ما يجد فقالوا له إن النبي صلى الله عليه وسلم قال تعوذ بالله من الشيطان الرجيم قال وهل بي من جنون
Tercemesi:
— Süleyman ibra Surcd (R.adiyaltâhuanh)"d&n rivayet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır :
— İki adam Peygamber (SetHülİahü Aleyhi ve SeUetn) 'in yanında sövüştü. Bunlardan, biri Öfkelenip yüzü kızarmaya başladı. Peygamber (SaUallâhü Aleyhi ve Sellenı.) ona bakıp, şöyle b ay urdu :
«Ben bîr fiöz biliyorum kî, eğer bu adam onu söylerse, ondan bu öfke gider. (Bu söz) : Euzû Billahi MmeŞŞeytanirracîm! = Kovulmuş Şeytandan Allah'a sığınırım, sözüdür,» Bunun üzerine bir adam kalkarak o Öfkeliye gidip, dedi ki:.
— Biliyor musun, Peygamber ne dedi? Eûzü Billahi Mineşşeytanir-racîm, söyle dedi. Buna karşı Öfkeli adam :
— Beni deli mi görüyorsun? dedi.[1374]
Bu ve bundan sonra mükerrer olarak gelecek oİan Hadîs-i Şerîf I. Ciid, 444. sayîaâo 434 sayı ile geçmiştir. Hern oraya, hem de bundan önce öfke ile ilgili bulunan Hadîs-i Şerîf açıklamasına bakılsın. 434 sayılı hadîsin münasebetiyle kaynaklar gösterilmiştir.[1375]
1319— (M.) Süleyman îbıa." ÎSured'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
— Ben Peygamber (Sallatlahii Aleyhiiye Seüem)'\e beraber oturuyordum, iki adam da sövüşüyorlardı. Bunlardan birinin yüzü kızardı ve gah damarları şişti. Bunun üzerinu Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Sallan) şöyle buyurdu:
«Ben bir söz biliyorum IU, eğer bunu süyJeyeydi, duyduğu şey (hiddet) ondan giderdi.» (Mecliste bulunanlar) ona dediler İçi, Peygamber (SallüUahü Aleyhi ve Sellem) (senin için) şöyle buyurdu;
«Kovulmuş Şeytan'dan Allah'a sığın.» Adam :
— Bende delilik ini var? dedi.[1376]
Bir önceki Hadîs-i Şerife müracaat edilsin.[1377]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1319, /984
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Süleyman b. Surad el-Huzâ'î (Süleyman b. Surad b. Cevm b. Ebu Cevn b. Münkız)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Hz. Peygamber, hataları düzeltmesi
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Öfke, öfke kontrolü
Sahabe, birbirine kaba sözleri
حدثنا عبد الباقي بن قانع نا محمد بن نوح العسكري نا يحيى بن يزيد الأهوازي نا أبو هشام الأهوازي ح ونا علي بن عبد الله بن الفضل بمصر نا عبد الله بن أحمد بن موسى نا الحسن بن الحارث ويحيى بن يزيد الأهوازي قالوا نا أبو همام الأهوازي محمد بن الزبرقان عن مروان بن سالم عن الأوزاعي عن يحيى بن أبي كثير عن أبي سلمة عن أبي هريرة قال سأل رجل رسول الله صلى الله عليه و سلم فقال : يا رسول الله أرأيت الرجل منا يذبح وينسى أن يسمي الله فقال النبي صلى الله عليه و سلم اسم الله على كل مسلم مروان بن سالم ضعيف وقال بن قانع اسم الله على فم كل مسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188037, DK004803
Hadis:
حدثنا عبد الباقي بن قانع نا محمد بن نوح العسكري نا يحيى بن يزيد الأهوازي نا أبو هشام الأهوازي ح ونا علي بن عبد الله بن الفضل بمصر نا عبد الله بن أحمد بن موسى نا الحسن بن الحارث ويحيى بن يزيد الأهوازي قالوا نا أبو همام الأهوازي محمد بن الزبرقان عن مروان بن سالم عن الأوزاعي عن يحيى بن أبي كثير عن أبي سلمة عن أبي هريرة قال سأل رجل رسول الله صلى الله عليه و سلم فقال : يا رسول الله أرأيت الرجل منا يذبح وينسى أن يسمي الله فقال النبي صلى الله عليه و سلم اسم الله على كل مسلم مروان بن سالم ضعيف وقال بن قانع اسم الله على فم كل مسلم
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sayd ve'z-zebâih ve'l-et'ime ve gayri zâlik 4803, 5/533
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
حدثنا الحسين بن إسماعيل وأبو عمر القاضي وإسماعيل بن العباس الوراق قالوا نا عبد الله بن أحمد بن ميسرة قال نا أبو جابر نا شعبة عن مغيرة عن إبراهيم : في المسلم يذبح وينسى التسمية قال لا بأس به.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
188038, DK004804
Hadis:
حدثنا الحسين بن إسماعيل وأبو عمر القاضي وإسماعيل بن العباس الوراق قالوا نا عبد الله بن أحمد بن ميسرة قال نا أبو جابر نا شعبة عن مغيرة عن إبراهيم : في المسلم يذبح وينسى التسمية قال لا بأس به.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sayd ve'z-zebâih ve'l-et'ime ve gayri zâlik 4804, 5/534
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kurban
Kurban, keserken besmele-tekbir