Giriş

Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsame, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Medine'ye hic­ret edip geldiğinde, babam Ebu Bekir ile Bilal sıtmaya tutuldular. Ebu Bekir, kendisini sıtma nöbeti tuttuğunda “Her kişi ailesi ile birlikte sabahlar. Hal­buki ölüm ona pabucunun tasmasından daha yakındır” beytini söylerdi. Bilal ise sıtma nöbeti geçince yüksek sesle “Ah bir bilsem! bir kez olsun Mekke vadisinde geceleyecek miyim, etrafımda ızhır ve celîl otları? Bir gün Mecenne sularına varır mıyım? Bir kere daha görünür mü bana acaba Şâme ve Tafîl?” beytini söyler ve “Allah'ım! Yurdumuzdan çıkıp, veba yurduna gitmeye bizi mecbur bırakan Şeybe b. Rabîa'ya, Utbe b. Rabîa'ya ve Ümeyye b. Halef'e lanet et” diye beddua ederdi. Peygamber (sav) de bunları işittikten sonra "Allah'ım! Bizlere Mek­ke'yi sevdirdiğin gibi veya ondan daha fazla Medine'yi de sevdir. Allah'ım! Sâf ve müdd ile ölçülen rızıklarımızda bizim için bereket ihsan eyle! Allah'ım! Medine'nin havasını bizim için düzeltip has­talıklardan salim kıl! Hummasını ve sıtmasını da Cuhfe'ye gönder" diye dua etti. Aişe der ki: Biz Medine'ye geldiğimizde, Medine Allah'ın arzı içinde veba hastalığının en yaygın olduğu yerdi. Yine Aişe der ki: Medine'nin Buthân vadisinden acı bir su akardı.


    Öneri Formu
13248 B001889 Buhari, Fedailü'l-Medine, 12

Bana Malik, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Müminlerin Annesi (Aişe) şöyle demiştir: Peygamber (sav) Medine'ye hic­ret edip geldiğinde, babam Ebu Bekir ile Bilal (r.anhuma) sıtmaya tutuldular. Ben yanlarına girip “babacığım nasılsın, sen nasılsın ey Bilal” diye hatırlarını sordum. Ebu Bekir, kendisini sıtma nöbeti tuttuğunda “Her kişi ailesi ile birlikte sabahlar. Hal­buki ölüm ona pabucunun tasmasından daha yakındır” beytini söylerdi. Bilal ise sıtma nöbeti geçince yüksek sesle “Ah bir bilsem! bir kez olsun Mekke vadisinde geceleyecek miyim, etrafımda ızhır ve celîl otları? Bir gün Mecenne sularına varır mıyım? Bir kere daha görünür mü bana acaba Şâme ve Tafîl?” derdi. Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip bun bildirince şöyle buyurdu: "Allah'ım! Bizlere Mek­ke'yi sevdirdiğin gibi veya ondan daha fazla Medine'yi de sevdir. Allah'ım! Sâf ve müdd ile ölçülen rızıklarımızda bizim için bereket ihsan eyle! Allah'ım! Medine'nin havasını bizim için düzeltip has­talıklardan salim kıl! Hummasını ve sıtmasını da Cuhfe'ye gönder."


    Öneri Formu
38537 MU001614 Muvatta, Câmi, 4

Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Malik, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbâs şöyle haber vermiştir: Abdurrahman b. Avf, Ömer'in yaptığı son hacda, Mina'da iken ailesinin yanına gitmişti. Orada benimle karşılaştı ve şöyle dedi: Ben (Ömer'e) “ey Müminlerin Emiri, şüphesiz hac mevsimi insanların dü­şük ve sefil olanlarını da burada toplar. Benim kanaatim, yapmak istediğin konuşmayı Medine'ye varıncaya kadar ertelemen şeklindedir. Çünkü Medine, hicret ve Sünnet yurdudur. Orada ilim ve anlayış sahibi, insanların seçkini ve ileri görüşlüsü olan kimselerin yanına varmış olursun” dedim. Ömer de “Medine'de konaklayacağım ilk makamda kalkıp konuşmayı yapacağım” dedi .


Açıklama: hadisin bütünü için B006830 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
35136 B003928 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 46


    Öneri Formu
15411 M003319 Müslim, Hac, 460


    Öneri Formu
15430 M003326 Müslim, Hac, 466


    Öneri Formu
15448 M003334 Müslim, Hac, 473


    Öneri Formu
15450 M003335 Müslim, Hac, 474


    Öneri Formu
15482 M003342 Müslim, Hac, 480


    Öneri Formu
15483 M003343 Müslim, Hac, 480


    Öneri Formu
15485 M003344 Müslim, Hac, 481