حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ تَزَوَّجَ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَنَظَرْتَ إِلَيْهَا." قَالَ لاَ. قَالَ "فَاذْهَبْ فَانْظُرْ إِلَيْهَا فَإِنَّ فِى أَعْيُنِ الأَنْصَارِ شَيْئًا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17402, M003485
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ تَزَوَّجَ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَنَظَرْتَ إِلَيْهَا." قَالَ لاَ. قَالَ "فَاذْهَبْ فَانْظُرْ إِلَيْهَا فَإِنَّ فِى أَعْيُنِ الأَنْصَارِ شَيْئًا."
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Yezid b. Keysan, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber'in (sav) yanındaydım. Ona bir adam gelerek kendisinin Ensar'dan bir kadınla evlenmek istediğini haber verdi. Bunun üzerine Rasulullah kendisine; "o kadına baktın mı" diye sordu. Gelen zat; hayır dedi. Rasulullah; "öyle ise git de ona bir bak! Çünkü ensarın gözlerinde bir şey vardır" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3485, /568
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, evlenilecek kadının görülmesi
Nikah,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17418, M003490
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَأَبُو الرَّبِيعِ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْعَتَكِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَاللَّفْظُ لِيَحْيَى قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَأَى عَلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَثَرَ صُفْرَةٍ فَقَالَ
"مَا هَذَا." قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً عَلَى وَزْنِ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ. قَالَ
"فَبَارَكَ اللَّهُ لَكَ أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya el-Temîmî, Ebu Râbî' Süleyman b. Davud el-Atekî ve Kuteybe b. Said, onlara Hammad b. Zeyd Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: Peygamber (sav) Abdurrahman b. Avf'ın üzerinde sarı renk eseri görerek; "bu ne" diye sormuş. Abdurrahman; ya Rasulullah! Ben bir nevât altın miktarı mehir vererek bir kadınla evlendim demiş. Rasulullah (sav); "öyle ise Allah sana mübarek eylesin! Bir koyunla bile olsa davet yap" buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3490, /569
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, düğün yemeği, velime
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
Nikah,
Nikah, mehir
NİKAHIN ŞARTLARI
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ وَحُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةً عَلَى وَزْنِ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ
"أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17425, M003492
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ وَحُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةً عَلَى وَزْنِ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ
"أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Veki', ona Şube, ona Katade ve Humeyd, o ikisine de Enes şöyle rivayet etti: Abdurrahman b. Avf bir nevat ağırlığı altın mehir vererek bir kadınla evlenmiş. Peygamber (sav) ona; "bir koyunla bile olsa daveti yap" buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3492, /570
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, düğün yemeği, velime
Nikah,
Nikah, mehir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17408, M003487
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْقَارِىَّ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ ح
وَحَدَّثَنَاهُ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْتُ أَهَبُ لَكَ نَفْسِى. فَنَظَرَ إِلَيْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَعَّدَ النَّظَرَ فِيهَا وَصَوَّبَهُ ثُمَّ طَأْطَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَأْسَهُ فَلَمَّا رَأَتِ الْمَرْأَةُ أَنَّهُ لَمْ يَقْضِ فِيهَا شَيْئًا جَلَسَتْ فَقَامَ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِهِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ لَمْ يَكُنْ لَكَ بِهَا حَاجَةٌ فَزَوِّجْنِيهَا. فَقَالَ
"فَهَلْ عِنْدَكَ مِنْ شَىْءٍ." فَقَالَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ. فَقَالَ
"اذْهَبْ إِلَى أَهْلِكَ فَانْظُرْ هَلْ تَجِدُ شَيْئًا." فَذَهَبَ ثُمَّ رَجَعَ فَقَالَ لاَ وَاللَّهِ مَا وَجَدْتُ شَيْئًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"انْظُرْ وَلَوْ خَاتِمًا مِنْ حَدِيدٍ." فَذَهَبَ ثُمَّ رَجَعَ. فَقَالَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَلاَ خَاتِمًا مِنْ حَدِيدٍ. وَلَكِنْ هَذَا إِزَارِى - قَالَ سَهْلٌ مَا لَهُ رِدَاءٌ - فَلَهَا نِصْفُهُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا تَصْنَعُ بِإِزَارِكَ إِنْ لَبِسْتَهُ لَمْ يَكُنْ عَلَيْهَا مِنْهُ شَىْءٌ وَإِنْ لَبِسَتْهُ لَمْ يَكُنْ عَلَيْكَ مِنْهُ شَىْءٌ." فَجَلَسَ الرَّجُلُ حَتَّى إِذَا طَالَ مَجْلِسُهُ قَامَ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُوَلِّيًا فَأَمَرَ بِهِ فَدُعِىَ فَلَمَّا جَاءَ قَالَ
"مَاذَا مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ." قَالَ مَعِى سُورَةُ كَذَا وَسُورَةُ كَذَا - عَدَّدَهَا. فَقَالَ
"تَقْرَؤُهُنَّ عَنْ ظَهْرِ قَلْبِكَ." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"اذْهَبْ فَقَدْ مَلَّكْتُكَهَا بِمَا مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ." هَذَا حَدِيثُ ابْنِ أَبِى حَازِمٍ وَحَدِيثُ يَعْقُوبَ يُقَارِبُهُ فِى اللَّفْظِ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said es-Sakafî, ona Yakub b. Abdurrahman el-Kâri, ona Ebu Hazim, ona Sehl b. Sa'd; (T)
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Ebu Hazim, ona babası, ona da Sehl b. Sa'd b. Sa'd es-Sâidî şöyle rivayet etti: Bir kadın Rasulullah'a (sav) gelerek; ya Rasulullah! Kendimi sana hibe etmeye geldim dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadına bakarak onu tepeden tırnağa süzdü. Sonra başını eğdi. Kadın kendi hakkında bir hüküm vermediğini görünce oturdu. Derken Rasulullah'ın (sav) ashabından bir zât kalkarak; ya Rasulullah! Eğer senin bu kadına bir ihtiyacın yoksa, onu benimle evlendiriver dedi. Rasulullah (sav); "sende (verecek) bir şey var mı" diye sordu. O zat; yok vallahi ya Rasulullah dedi. Rasulullah (sav); "sen evine git de bir şey bulabilecek misin bak" buyurdu. Bunun üzerine o zât gitti. Sonra dönerek; yok vallahi! Hiçbir şey bulamadım dedi. Rasulullah (sav); demirden bir yüzük olsun (bulmaya) bak" dedi. O zât yine gitti. Sonra dönerek; yok vallahi ya Rasulullah! Demirden bir yüzük de bulamadım. Lâkin işte kaftanım (Ravi Sehl malı bir kaftandan ibaretti demiş). Bunun yarısı kadının olsun dedi. Rasulullah (sav); "senin kaftanını ne yapsın? Onu sen giymiş olsan, kadının üzerinde bir şey kalmayacak; kadın giyse senin üzerinde ondan bir şey kalmayacak" buyurdular. Bunun üzerine o zat oturdu. Bir hayli oturduktan sonra kalktı. Dönüp giderken Rasulullah (sav) onu görerek çağrılmasını emir buyurdu. Adamı çağırdılar. Geldiği vakit Rasulullah (sav); "ezberinde Kur'an'dan neler var" diye sordu. O zât; filân ve filân sureler ezberimdedir diyerek (bildiği) sureleri saydı. Rasulullah (sav); "onları ezberden okuyabilir misin" dedi. O zât; evet cevabını verdi. Rasulullah (sav); "haydi git! Kadın sana ezber bildiğin Kur'an ile temlik olundu" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3487, /569
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ümmetiyle ilişkisi, ashabım ve kardeşim ayırımı
Nikah,
Nikah, mehir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17429, M003493
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالاَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ خِرَاشٍ حَدَّثَنَا شَبَابَةُ كُلُّهُمْ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ حُمَيْدٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ
[عَنْ أَنَسٍ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةً عَلَى وَزْنِ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ "أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ"] غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ وَهْبٍ قَالَ قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Ebu Dâvûd; (T)
Bize Muhammed b. Râfi' ve Harun b. Abdullah, o ikisine Vehb b. Cerir; (T)
Bize Ahmed b. Hirâş, ona Şebabe, onlara Şube, ona da Humeyd bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Yalnız Vehb hadisinde ravi şöyle demiştir: Abdurrahman bir kadınla evlendim dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3493, /570
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, düğün yemeği, velime
Nikah,
Nikah, mehir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17431, M003494
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ قَالاَ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ صُهَيْبٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا يَقُولُ قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ رَآنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعَلَىَّ بَشَاشَةُ الْعُرْسِ فَقُلْتُ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ. فَقَالَ
"كَمْ أَصْدَقْتَهَا." فَقُلْتُ نَوَاةً.
[وَفِى حَدِيثِ إِسْحَاقَ مِنْ ذَهَبٍ.]
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Kudâme, o ikisine Nadr b. Şümeyl, ona Şube, ona Abdülaziz b. Süheyb şöyle rivayet etti: Enes'i şunu söylerken işittim. Abdurrahman b. Avf; beni Rasulullah (sav) gördü. Üzerimde damatlık sevinci vardı. Bunun üzerine; ben ensardan bir kadınla evlendim dedim. Peygamber (sav); "ona ne kadar mehir verdin" diye sordu. Bir nevât cevabını verdim.
[İshak'ın hadisinde; altından kaydı vardır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3494, /570
Senetler:
()
Konular:
Nikah,
Nikah, mehir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17437, M003495
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ - قَالَ شُعْبَةُ وَاسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ - عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ تَزَوَّجَ امْرَأَةً عَلَى وَزْنِ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ."
Tercemesi:
Bize İbn Müsenna, ona Ebu Dâvûd, ona Şube, ona Ebu Hamza, ona Enes b. Malik şöyle rivayet etti:
"Abdurrahman (b. Avf) bir nevât ağırlığı altın mehir vererek bir kadınla evlenmiş."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3495, /570
Senetler:
()
Konular:
Nikah,
Nikah, mehir
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الَّذِى يُعْتِقُ جَارِيَتَهُ ثُمَّ يَتَزَوَّجُهَا
"لَهُ أَجْرَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17458, M003499
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الَّذِى يُعْتِقُ جَارِيَتَهُ ثُمَّ يَتَزَوَّجُهَا
"لَهُ أَجْرَانِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif, ona Amir, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa şöyle haber verdi: Rasulullah (sav) cariyesini azad edip de sonra onunla evlenen hakkında; "o kimse için iki ecir vardır" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3499, /571
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
KTB, NİKAH
Nikah,
Nikah, kölenin