607 Kayıt Bulundu.
Bize Yezid, ona Muhammed, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Çökelek dahi olsa, ateşte pişen şeyleri yemekten dolayı abdest alınız."
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Amr dolayısıyla hasendir.
Bize Abdussamed, ona Hüseyin el-Muallim, ona Yahya, ona Abdurrahman b. Amr, ona el-Muttalib b. Abdullah b. Hanteb el-Mahzumî, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Allah'ın kitabında helal olarak gördüğüm bir şeyden dolayı ona ateş temas ettiğinden (ateşte piştiğinden) dolayı abdest mi alacağım? Bunun üzerine Ebu Hureyre iki eliyle taşları avuçladı ve bu taşlar sayısında şehadet ederim ki Rasulullah (sav) "Ateşte pişen şeylerden dolayı abdest alınız", dedi.
Açıklama: İsnad inkıta'dan dolayı zayıftır. Muttalib b. Abdillah b. Hantab, Ebû Hureyre'den hadis işitmemiştir.
Bize Ebu Kamil ve Affan, onlara Hammad, ona Sabit el-Bünânî -Affan rivayette Ahberanâ Sabit dedi-, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti: Yatsı namazı için kamet getirildi. (Affan, 'bir gece yatsı namazı geciktirildi' diye aktardı.) Bir kişi Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip, 'Ey Allah'ın Rasulü! Yardımına ihtiyacım var (sana söyleyeceklerim var)' dedi. Rasulullah özel konuşmak için onunla beraber kalktı. Ve [görüşme uzayınca mescitteki] kişiler ya da bir kısmı uyukladı. (Hz. Peygamber geri gelince) onlara namaz kıldırdı, ancak abdest almalarını söylemedi.
Açıklama: إِنَّ لِي إِلَيْكَ حَاجَةً - 'bir ihtiyacım/derdim var', 'konuşmam gereken şeyler var' gibi anlamlar verilebilir.
önceki hadisin senediyle şöyle rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (sav) çökelek yedi, ondan dolayı abdest aldı, sonra da namaz kıldı.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Abdest ancak ihtiyaç gidermek (tuvaletini yapmak) ya da yellenmekten dolayı gerekir."
Bize Veki', ona Şu'be b. Haccâc, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Abdest, ancak ses veya kokudan dolayı gerekir".
Bize Veki', ona Abdülaziz b. Abdullah b. Ebu Seleme, ona İbn Şihab, ona Ömer b. Abdülaziz, ona da İbrahim b. Abdullah b. Kâriz, şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Hüreyre'yi (ra) mescidin önünde abdest alırken gördüm. Ona neden dolayı abdest alıyorsun? dedim. Yediğim çökelekten dolayı dedi. Sonra o, ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedi: "Ateşte pişen şeyleri (yediğinizde) abdest alın!".
Bize İsmail, ona ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da İyaz şöyle anlattı: Ebu Saîd el-Hudrî'ye (ra), 'Birimiz namaz kılıyor, (ancak) kaç rekat kıldığını bilemiyor.' diye sorunca (Ebu Saîd) şöyle dedi: (Bu konuda) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz namaz kılarken kaç rekât kıldığını bilemezse oturduğu yerde iki secde daha yapsın. Şeytan kendisine gelip de 'sen abdestini bozdun' derse burnuyla koku almadıkça veya kulağı ile ses duymadıkça, ona 'yalan söyledin' desin."
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Iyaz'ın cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır. İsmi hakkında ihtilaf edilmiştir. Doğru olanı Iyaz b. Hilâl'dir denilmiştir.
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hilal b. İyaz, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullahın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Şeytan siz namazda iken 'abdestin bozuldu' diyerek şüpheye düşürmeye çalışırsa, namaz kılan kulağıyla bir ses veya burnuyla koku duymadıkça içinden şeytana 'yalan söyledin' deyip (namazına devam etsin). Biriniz namaz kıldığında fazla mı eksik mi kıldığından şüpheye düşerse [son] oturuşta iki secde yapsın.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad İyâz b. Hilâl'in cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır.
Bize Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kul namaz kıldığı yerde (mescit) diğer namaz (vaktini) beklediği sürece namazda sayılır. Melekler, yerlerinden ayrılıncaya veya abdestini bozuncaya kadar onlar için 'Allah'ım, onu affet! Allah'ım ona merhamet et!' diye dua ederler." Dedim ki,' Abdesti bozan (hades) ne demektir?'(Ravi) şöyle dedi: 'Ben de Ebu Said'e bunu sordum. O da, 'Sessiz ya da sesli yellenmektir' diye cevap verdi.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Ali b. Zeyd'in zaafından dolayı zayıftır.