237 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Yahya b. Saîd, ona da Muâz b. Rifâa, b. Râfi, ez-Zürakî, ona da Bedir ehlinden olan babası (Rifâa b. Râfi) şöyle rivayet etmiştir: Bedir harbi sırasında bir ara Cibrail Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve "Bedir mücahitlerinin aranızdaki konumu nasıldır?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Biz onları Müslümanların en faziletlisi olarak kabul ederiz" ya da buna benzer bir ifade buyurdu. Bunun üzerine Cebrail "biz de meleklerden Bedir Harbine katılanları aynı şekilde meleklerin hayırlısı olarak kabul ederiz" dedi.
Bedevîler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Açıklama: Sahabî Seleme, Hz. Peygamber (sa) henüz hayatta iken onun izni ile sık sık badiyeye gider, oranın temiz havasından istifade eder ve avlanırdı. Sahabe biyografilerini haiz eserler onun hakkında bu tip bilgiler içermektedir.
Bize İsâm b. Halid, ona Harîz, ona Şebîb Ebu Ravh'ın söylediğine göre bir bedevi Ebu Hüreyre'ye gelerek şöyle dedi: Ey Ebu Hüreyre! Bize Rasulullah'tan (sav) hadis naklet. O da Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Dikkat edin iman ve hikmet Yemen'lidir. Rabbinizin yardımını da Yemen tarafında buluyorum." Ebu Muğîra ise Batı tarafından demiştir. "Dikkat edin, küfür, fısk ve kalp katılığı (sürülerini güderken) yüksek sesle bağıranlardadır. Onlar, şeytanların kendilerini sahip oldukları develerin kuyrukları dibinde gafil avladığı bedevi kimselerdir."
Açıklama: وَأَجِدُ نَفَسَ رَبِّكُمْ مِنْ قِبَلِ الْيَمَنِ وَقَالَ أَبُو الْمُغِيرَةَ مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ kısmı hariç hadis sahihtir. Şerîk bu rivâyetinde teferrüd etmiş/tek kalmıştır. Onu sadece İbn Hibbân sika olarak kabul etmiştir.
Bize Kuteybe, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes’in rivayet ettiğine göre "Bir bedevi mescitte küçük abdestini bozdu. Oradakilerden birisi ona mani olmak için üzerine yürüyünce Rasulullah (sav): 'Bırakın adamı, sıkıntısını içinde bırakmayın!' buyurdu. Bedevi işini bitirince, Rasulullah (sav) bir kova su getirilmesini istedi ve o suyu onun sidiği üzerine döktü."
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Ömer b. Abdülvâhid, ona Evzâî, ona Muhammed b. Velid, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bir bedevi kalkıp mescidin içinde küçük abdestini bozdu. Oradakiler adama mani olmak için üzerine yürüyünce Rasulullah (sav): 'Bırakın adamı, idrarının üzerine bir kova su dökün. Şüphesiz sizler kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zora sokanlar olarak gönderilmediniz' buyurdu."
Bana İbrahim b. Hâris, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona İsrail, ona Ebu Hasîn, ona da Saîd b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Abbâs (r.anhuma) "İnsanlardan bir kısmı, içinde kıyısından kenarından kulluk eder" (Hacc, 11) ayeti hakkında şöyle demiştir: Bir adam Medine'ye gelir ve eğer karısı oğlan doğurmuş ve beygirleri de yavrulamış olursa “bu, iyi bir dindir” derdi. Eğer karısı doğurmamış, beygirleri de yavrulamamış ise “bu, kötü bir dindir” derdi