157 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd, ona Abde, ona Hişam b. Urve, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Amr el-Evdî, ona da Abdullah b. Mesud (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Size Cehenneme haram olan, Cehennem ateşinin de kendisine haram olduğu kişinin kim olduğunu söyleyeyim mi? Her cana yakın, yumuşak huylu ve hoş geçimli insan" [Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen garîbdir.]
Bize Ebu Nu'aym, ona Süfyan, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Meymûn b. Ebu Şebîb, ona da Ebu Zer Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Nerede olursan ol, Allah'a karşı sorumluluğunun (takva) bilincinde ol. Kötülüğün peşinden hemen bir iyilik yap (ki onu yok etsin). İnsanlara karşı da güzel ahlakın gerektirdiği şekilde davran."
Bize Muhammed (b. İbrahim) b. Ebu Adî, ona Davud (b. Ebu Hind), ona Mekhûl, ona da Ebu Sa'lebe el-Huşenî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İçinizden, en hoşuma gideniniz ve ahirette bana en yakın olanınız, ahlâkı en güzel olanınızdır. Bana en sevimsiz geleniniz ve ahirette bana en uzak olanlarınız ise, kötü ahlaklı olanlarınız; boşboğazlık edenleriniz, bilgiçlik taslayarak (kibirlenerek, ihtiyatsız) konuşanlarınız ve (sözünü beğendirmek için) edebiyat paralayanlarınızdır."
Açıklama: Rivayette geçen ve Hz. Peygamber'in (sav) hoşuna gitmeyen üç grup insanı ifade eden kelimeler: الثَّرْثَارُونَ (es-Sersârûn): Geveze, çenebaz, boşboğaz, boş konuşan, çok konuştuğu için doğrudan şaşanlar; الْمُتَفَيْهِقُونَ (el-Mütefeykihûn): Bilgiçlik taslayarak kibirlenenler. Kendini çok bilgili göstermek için kibirlenerek, edebiyat yaparak, ölçüsüzce, ihtiyatsız (doğruyu, yanlışı her şeyi birbirine katarak) konuşanlar; الْمُتَشَدِّقُونَ (el-Müteşeddikûn): Sözünü beğendirmek için edebiyat yaparak konuşan, ağzını gere gere konuşanlar; anlamlarına gelmektedir.
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu’be, ona el-A’meş, ona Ebu’l-Alâ’, ona da Mesruk, Abdullah b. Amr'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır” buyurmuştur. Nebi (sav), çirkin iş yapan ve çirkin konuşan birisi değildi. [Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.]
Bana (Yahya b. Yahya'ya) Mâlik (b. Enes), Rasulullah'ın (sav) şöyle bir buyruğunun kendisine ulaştığını rivayet etmiştir: "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Bize Ebu Bekir ve Ali b. Muhammed, onlara Ubeyd b. Said el-Ümevi, ona Şube, ona Yezid b. Humeyr, ona Süleym b. Amir, ona Evsat b. İsmail el-Becelî, Hz. Peygamber (sav) vefat ettiğinde, Hz. Ebu Bekir'in “Rasulullah (sav) geçen yıl benim şu yerimde ayağa kalktı [dedikten sonra ağladığını sonra da] ve şöyle buyurdu” dediğini rivayet etmiştir: "Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk hayır ile birliktedir ve her ikisi de cennettedir. Yalancılıktan da sakınınız. Çünkü yalancılık günah ve kötülük ile beraberdir ve her ikisi de cehennemdedir. Allah'tan sağlık ve afiyet dileyin. Çünkü gönülden ve sağlam bir imandan sonra kişiye afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinizle iyi ilişkileri kesmeyiniz. Birbirinizden yüz çevirip küsmeyiniz ve ey Allah'ın kulları kardeşler olunuz."
Bana (Yahya b. Yahya'ya) Mâlik (b. Enes), ona Seleme b. Safvân b. Seleme ez-Zürakî, ona da Zeyd b. Talha b. Rukâne, Nebi’ye (sav) nispet ederek, naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Her bir dinin bir ahlâkı vardır; İslam’ın ahlâkı da hayâdır.”
Bize Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Amr b. Âs şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) çirkin iş yapan, çirkin konuşan biri değildi. O (sav) "Sizin en hayırlınız ahlaken en güzel olanınızdır" derdi.'
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona bir adam, ona Hasan'ın bildirdiğine göre adamın biri, Hz. Peygamber'e (sav): 'Hangi müslüman daha güzel bir müslümandır?' diye sordu. Hz. Peygamber: "Müslümanların dilinden ve elinden selamette oldupu kimsedir" diye cevap verdi. Adam: 'Hangi mü'min, iman açısından daha kâmildir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav): "Ahlakı en güzel olan" buyurdu. Adam: 'hangi iman (davranış) daha faziletlidir?' diye sordu. Hz. Peygamber: "Sabır ve hoşgörü" buyurdu. Adam: 'hangi namaz daha faziletlidir?' diye sordu. Hz. Peygamber: "kunutu (duası) uzun olan" buyurdu. Adam: 'hangi sadaka daha faziletlidir? diye sordu. Hz. Peygamber (sav): "yoksulun verdiği" buyurdu. Adam: 'Hangi cihad daha faziletlidir? diye sordu. Hz. Peygamber (sav): "kişinin kanının akıtıldığı ve atının öldürüldüğü" diye cevap verdi.
Bize Ebu Bekir ve Ali b. Muhammed, onlara Ubeyd b. Said el-Ümevi, ona Şube, ona Yezid b. Humeyr, ona Süleym b. Amir, ona Evsat b. İsmail el-Becelî, Hz. Peygamber (sav) vefat ettiğinde, Hz. Ebu Bekir'in “Rasulullah (sav) geçen yıl benim şu yerimde ayağa kalktı [dedikten sonra ağladığını sonra da] ve şöyle buyurdu” dediğini rivayet etmiştir: "Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk hayır ile birliktedir ve her ikisi de cennettedir. Yalancılıktan da sakınınız. Çünkü yalancılık günah ve kötülük ile beraberdir ve her ikisi de cehennemdedir. Allah'tan sağlık ve afiyet dileyin. Çünkü gönülden ve sağlam bir imandan sonra kişiye afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinizle iyi ilişkileri kesmeyiniz. Birbirinizden yüz çevirip küsmeyiniz ve ey Allah'ın kulları kardeşler olunuz."