Öneri Formu
Hadis Id, No:
19009, T003139
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ قَابُوسِ بْنِ أَبِى ظَبْيَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِمَكَّةَ ثُمَّ أُمِرَ بِالْهِجْرَةِ فَنَزَلَتْ عَلَيْهِ ( وَقُلْ رَبِّ أَدْخِلْنِى مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِى مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لِى مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانًا نَصِيرًا ) . أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni', ona Cerir, ona Kâbus b. Ebu Zabyan, ona babası (Ebu Zabyan), ona da İbn Abbas şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) Mekke'deydi, hicretle emrolundu ve şu ayet nazil oldu. { وَقُلْ رَبِّ أَدْخِلْنِى مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِى مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لِى مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانًا نَصِيرًا} (Deki: "Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.") (İsra, 17/80)
Tirmizî şöyle demiştir: Bu, Hasen-Sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 17, 5/304
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Zabyan Husayn b. Cündüb el-Mezhicî (Husayn b. Cündüb b. Amr b. Haris)
3. Kabus b. Ebu Zabyan el-Cenbi (Kabus b. Husayn b. Cündeb)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
Siyer, Hicret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
158489, BS21742
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ فُورَكَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ وَالْمَسْعُودِىُّ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الْحَارِثِ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى كَثِيرٍ الزُّبَيْدِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِيَّاكُمْ وَالظُّلْمَ فَإِنَّ الظُّلْمَ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَإِيَّاكُمْ وَالْفُحْشَ فَإِنَّ اللَّهَ لاَ يُحِبُّ الْفُحْشَ وَلاَ التَّفَحُّشَ وَإِيَّاكُمْ وَالشُّحَّ فَإِنَّهُ أَهْلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ أَمَرَهُمْ بِالْقَطِيعَةِ فَقَطَعُوا وَأَمَرَهُمْ بِالْبُخْلِ فَبَخَلُوا وَأَمَرَهُمْ بِالْفُجُورِ فَفَجَرُوا ». فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الإِسْلاَمِ أَفْضَلُ؟ قَالَ شُعْبَةُ فِى حَدِيثِهِ :« مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ ». وَقَالَ الْمَسْعُودِىُّ :« أَنْ يَسْلَمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ ». فَقَامَ ذَلِكَ أَوْ غَيْرُهُ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الْهِجْرَةِ أَفْضَلُ؟ قَالَ :« أَنْ تَهْجُرَ مَا كَرِهَ رَبُّكَ ». وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الْهِجْرَةُ هِجْرَتَانِ هِجْرَةُ الْحَاضِرِ وَهِجْرَةُ الْبَادِى فَأَمَّا الْبَادِى فَيُجِيبُ إِذَا دُعِىَ وَيُطِيعُ إِذَا أُمِرَ وَأَمَّا الْحَاضِرُ فَهُوَ أَعْظَمُهُمَا بَلِيَّةً وَأَفْضَلُهُمَا أَجْرًا ». وَقَالَ الْمَسْعُودِىُّ : وَنَادَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الشُّهَدَاءِ أَفْضَلُ؟ قَالَ :« أَنْ يُعْقَرَ جَوَادُكَ وَيُهْرَاقَ دَمُكَ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdullah b. Malik ez-Zübeydî (Züheyr b. el-Akmer)
3. Abdullah b. Haris ez-Zübeydî (Abdullah b. Haris b. Cez' ez-Zübeydî)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
7. Yunus b. Habib el-İclî (Yunus b. Habib b. Abdülkahir b. Abdülaziz b. Ömer b. Kays)
8. Abdullah b. Cafer el-İsbehânî (Abdullah b. Cafer b. Ahmed b. Faris)
9. Ebu Bekir Muhammed b. Hasan el-Eşarî (Muhammed b. Hasan b. Fûrek)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Cimri, Cimrilik
Cimrilik, zemmedilişi
Helak, helak olma sebepleri
Müslüman, Eline sahip olmak
Müslüman, güven vermek, insanlara
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Müslüman, vasıfları
Şehit, türleri
Silah, müslüman kardeşine silah çeken kimseye melekler lanet eder
Siyer, Hicret
Takva, eline ve diline sahip olmak
Zulüm / Zalim, zulmetmek
Zulüm, zulüm cezasız kalmaz
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona Ebû Muhammed el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Mülâzim b. Amr el-Hanefî, ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk, ona babası Talk b. Ali’nin rivâyet ettiği hadis ise şöyledir:
“Hz. Peygamber’e (sav) gitmek üzere heyet halinde yola çıktık. Rasûlullah’ın (sav) yanına vardık, kendisine biat ettik ve O’nunla birlikte namaz kıldık. Sanki bedevî kılıklı bir adam gelip,
“- Ey Allah’ın Rasûlü, abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan bir adam hakknda ne dersin?” diye sordu. Hz. Peygamber,
“- Cinsel organın da senden bir parça –yahut senin bir et parçan- olmaktan başka bir şey midir ki?” buyurdu.
Bu, Mülazim b. Amr’ın bu şekilde rivayet ettiği bir hadistir. Ebû Bekir Ahmed b. İshak es-Sıbğî şöyle dedi: Mülazim fihi nazardır, yani hakkında düşünülmesi gereken bir ravidir.
Şeyh dedi ki: Bu hadisi Muhammed b. Cabir el-Yemâmî ile Eyyub b. Utbe de Kays b. Talk’tan rivayet etmişlerdir, ancak bunların ikisi de rivayette zayıftırlar.
İkrime b. Ammâr da Kays’tan, Talk Rasûlullah’a (sav) sordu diyerek rivayet etmiştir. Bu da mürseldir. İkrime b. Ammâr, Kays’tan rivayet edenlerin en uygunudur. Ancak İkrime b. Ammar’ın ta’dili konusunda muhaddisler ihtilaf etmişlerdir. Yahya b. Saîd el-Kattân ve Ahmed b. Hanbel ona dil uzatmış, Buharî de onu çok zayıf görmüştür. Kays b. Talk hakkında ise, ez-Za’ferânî, eş-Şafiî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kays hakkında bilgi sorduk, onu rivâyeti kabul edilen biri olarak tanıyan kimseyi bulamadık. Onu sika olmak, rivayeti Büsre’nin hadisine tercih edilmek ve sağlam olmak konusunda konuştuğumuz kişiler ondan yüz çevirdi.
Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh’in, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın, ona Muhammed b. el-Hasan en-Nakkaş’ın, ona Abdullah b. Yahya el-Kadî es-Serahsî’nin, ona da Recâ b. Mureccâ el-Hafız’ın haber verdiği bir kıssada zikredildiğine göre Yahya b. Maîn şöyle demiş: İnsanlar Kays b. Talk hakkında çok soruyorlar, onun rivayeti delil olarak kullanılmaz.
Bize Ebû Bekir el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın haber verdiğine göre, İbn Ebî Hâtim, babasına ve Ebû Zur’a’ya, Muhammed b. Cabir’in bu hadisini sormuş, onlar da, Kays b. Talk rivayeti delil olacak ravilerden değildir, demişler. Onu gevşek olduğunu, sağlam biri olmadığını söylemişler. Sonra, eğer sahih ise, hicretin hemen akabinde Rasûlullah’ın (sav) Mescid-i Nebî’yi inşa ettiği sırada o da vardı. Ebû Hureyre’nin ve bu konuda bize rivayet eden diğerlerinin semaı ise ondan sonradır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
137370, BS000652
Hadis:
وَأَمَّا الْحَدِيثُ الَّذِى أَخْبَرَنَاهُ أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُقْرِئُ أَخْبَرَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ : الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَنَا مُلاَزِمُ بْنُ عَمْرٍو الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَدْرٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ طَلْقٍ عَنْ أَبِيهِ طَلْقِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ : خَرَجْنَا إِلَى نَبِىِّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَفْدًا حَتَّى قَدِمْنَا عَلَيْهِ فَبَايَعْنَاهُ وَصَلَّيْنَا مَعَهُ ، فَجَاءَ رَجُلٌ كَأَنَّهُ بَدَوِىٌّ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا تَرَى فِى مَسِّ الرَّجُلِ ذَكَرَهُ بَعْدَ مَا يَتَوَضَّأُ؟ فَقَالَ :« وَهَلْ هُوَ إِلاَّ بَضْعَةٌ أَوْ مُضْغَةٌ مِنْكَ ». فَهَذَا حَدِيثٌ رَوَاهُ مُلاَزِمُ بْنُ عَمْرٍو هَكَذَا. قَالَ أَبُو بَكْرٍ أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ الصِّبْغِىُّ : مُلاَزِمٌ فِيهِ نَظَرٌ. قَالَ الشَّيْخُ : وَرَوَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ جَابِرٍ الْيَمَامِىُّ وَأَيُّوبُ بْنُ عُتْبَةَ عَنْ قَيْسِ بْنِ طَلْقٍ. وَكِلاَهُمَا ضَعِيفٌ. وَرَوَاهُ عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ عَنْ قَيْسٍ : أَنَّ طَلْقًا سَأَلَ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم-. فَأَرْسَلَهُ.وَعِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ أَمْثَلُ مَنْ رَوَاهُ عَنْ قَيْسٍ. وَعِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَدِ اخْتَلَفُوا فِى تَعْدِيلِهِ ، غَمَزَهُ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ وَأَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَضَعَّفَهُ الْبُخَارِىُّ جِدًّا ، وَأَمَّا قَيْسُ بْنُ طَلْقٍ فَقَدْ رَوَى الزَّعْفَرَانِىُّ عَنِ الشَّافِعِىِّ أَنَّهُ قَالَ : سَأَلْنَا عَنْ قَيْسٍ فَلَمْ نَجِدْ مَنْ يَعْرِفُهُ بِمَا يَكُونُ لَنَا قَبُولَ خَبَرِهِ. وَقَدْ عَارَضَهُ مَنْ وَصَفْنَا ثِقَتَهُ وَرَجَاحَتَهُ فِى الْحَدِيثِ وَثَبَتِهِ. وَفِيمَا أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ الْحَارِثِ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ عُمَرَ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ النَّقَّاشُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَحْيَى الْقَاضِى السَّرَخْسِىُّ حَدَّثَنَا رَجَاءُ بْنُ مُرَجَّى الْحَافِظُ فِى قِصَّةٍ ذَكَرَهَا قَالَ فَقَالَ يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ : قَدْ أَكْثَرَ النَّاسُ فِى قَيْسِ بْنِ طَلْقٍ وَلاَ يُحْتَجُّ بِحَدِيثِهِ. وَأَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ عُمَرَ الْحَافِظُ قَالَ قَالَ ابْنُ أَبِى حَاتِمٍ سَأَلْتُ أَبِى وَأَبَا زُرْعَةَ عَنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ جَابِرٍ هَذَا فَقَالاَ : قَيْسُ بْنُ طَلْقٍ لَيْسَ مِمَّنْ تَقُومُ بِهِ حَجَّةٌ. وَوَهَّنَاهُ وَلَمْ يُثَبِّتَاهُ.ثُمَّ إِنَّهُ كَانَ إِنْ صَحَّ فِى ابْتَدَاءِ الْهِجْرَةِ حِينَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَبْنِى مَسْجِدَهُ.
وَسَمَاعُ أَبِى هُرَيْرَةَ وَغَيْرِهِ مِمَّنْ رُوِّينَا عَنْهُ فِى ذَلِكَ كَانَ بَعْدَهُ وَهُو فِيمَا
Tercemesi:
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona Ebû Muhammed el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Mülâzim b. Amr el-Hanefî, ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk, ona babası Talk b. Ali’nin rivâyet ettiği hadis ise şöyledir:
“Hz. Peygamber’e (sav) gitmek üzere heyet halinde yola çıktık. Rasûlullah’ın (sav) yanına vardık, kendisine biat ettik ve O’nunla birlikte namaz kıldık. Sanki bedevî kılıklı bir adam gelip,
“- Ey Allah’ın Rasûlü, abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan bir adam hakknda ne dersin?” diye sordu. Hz. Peygamber,
“- Cinsel organın da senden bir parça –yahut senin bir et parçan- olmaktan başka bir şey midir ki?” buyurdu.
Bu, Mülazim b. Amr’ın bu şekilde rivayet ettiği bir hadistir. Ebû Bekir Ahmed b. İshak es-Sıbğî şöyle dedi: Mülazim fihi nazardır, yani hakkında düşünülmesi gereken bir ravidir.
Şeyh dedi ki: Bu hadisi Muhammed b. Cabir el-Yemâmî ile Eyyub b. Utbe de Kays b. Talk’tan rivayet etmişlerdir, ancak bunların ikisi de rivayette zayıftırlar.
İkrime b. Ammâr da Kays’tan, Talk Rasûlullah’a (sav) sordu diyerek rivayet etmiştir. Bu da mürseldir. İkrime b. Ammâr, Kays’tan rivayet edenlerin en uygunudur. Ancak İkrime b. Ammar’ın ta’dili konusunda muhaddisler ihtilaf etmişlerdir. Yahya b. Saîd el-Kattân ve Ahmed b. Hanbel ona dil uzatmış, Buharî de onu çok zayıf görmüştür. Kays b. Talk hakkında ise, ez-Za’ferânî, eş-Şafiî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kays hakkında bilgi sorduk, onu rivâyeti kabul edilen biri olarak tanıyan kimseyi bulamadık. Onu sika olmak, rivayeti Büsre’nin hadisine tercih edilmek ve sağlam olmak konusunda konuştuğumuz kişiler ondan yüz çevirdi.
Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh’in, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın, ona Muhammed b. el-Hasan en-Nakkaş’ın, ona Abdullah b. Yahya el-Kadî es-Serahsî’nin, ona da Recâ b. Mureccâ el-Hafız’ın haber verdiği bir kıssada zikredildiğine göre Yahya b. Maîn şöyle demiş: İnsanlar Kays b. Talk hakkında çok soruyorlar, onun rivayeti delil olarak kullanılmaz.
Bize Ebû Bekir el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın haber verdiğine göre, İbn Ebî Hâtim, babasına ve Ebû Zur’a’ya, Muhammed b. Cabir’in bu hadisini sormuş, onlar da, Kays b. Talk rivayeti delil olacak ravilerden değildir, demişler. Onu gevşek olduğunu, sağlam biri olmadığını söylemişler. Sonra, eğer sahih ise, hicretin hemen akabinde Rasûlullah’ın (sav) Mescid-i Nebî’yi inşa ettiği sırada o da vardı. Ebû Hureyre’nin ve bu konuda bize rivayet eden diğerlerinin semaı ise ondan sonradır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 652, 1/395
Senetler:
1. Talk b. Ali el-Hanefi (Talk b. Ali b. Münzir b. Kays b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Abdüluzza)
2. Kays b. Talk el-Hanefi (Kays b. Talk b. Ali b. Münzir b. Kays)
3. Abdullah b. Bedr es-Semi'i (Abdullah b. Bedr b. Umeyra b. Haris)
4. Mülazim b. Amr el-Hanefi (Mülazim b. Amr b. Abdullah b. Bedr)
5. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
6. Yusuf b. Yakub el-Kâdı (Yusuf b. Yakub b. İsmail b. Hammad b. Zeyd)
7. Hasan b. Muhammed el-Ezherî (Hasan b. Muhammed b. İshak b. İbrahim b. Ezher)
8. Ali b. Muhammed el-Mukrî (Ali b. Muhammed b. Ali b. Humeyd)
Konular:
Abdest, tenasul uzvuna dokunmak nedeniyle
Biat, biat alımı
Siyer, Hicret
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ . وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » .
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selâm'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasulullah (sav) geldi" (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Konuştuğu ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13922, İM001334
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ . وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selâm'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasulullah (sav) geldi" (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Konuştuğu ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 174, /215
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İbadet, Gece ibadeti
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
KTB, SELAM
Nafile ibadet, geceleyin
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Siyer, Hicret
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ الأَعْرَابِىِّ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ: لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ وَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ :أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebû Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebû Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar ona koştular. "Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!" denilmişti. Ben de onu görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde onun yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin." Ebû İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu sahîh bir hadistir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14361, T002485
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ الأَعْرَابِىِّ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ: لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ وَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ :أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebû Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebû Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar ona koştular. "Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!" denilmişti. Ben de onu görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde onun yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin." Ebû İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu sahîh bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 42, 4/652
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
HZ.PEYGAMBER'İN SAYGINLIĞI
İbadet, Gece ibadeti
KTB, SELAM
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Siyer, Hicret
Siyer, Hicret Medine'ye
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ . وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » .
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said,İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasûlullah (sav) geldi" (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasûlullah (sav)'in yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Konuştuğu ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270872, İM001334-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ . وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said,İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasûlullah (sav) geldi" (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasûlullah (sav)'in yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Konuştuğu ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 174, /215
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam el-Hazrecî (Abdullah b. Selam b. Haris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İbadet, Gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
KTB, SELAM
Nafile ibadet, geceleyin
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Siyer, Hicret
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ الأَعْرَابِىِّ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ وَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebu Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebu Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir "Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar ona koştular. 'Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!' denilmişti. Ben de Onu (sav) görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde Onun (sav) yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin."
Ebu İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, sahîh bir hadistir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271326, T002485-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِى جَمِيلَةَ الأَعْرَابِىِّ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجِئْتُ فِى النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ وَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebu Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebu Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir "Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar ona koştular. 'Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!' denilmişti. Ben de Onu (sav) görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde Onun (sav) yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin."
Ebu İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, sahîh bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 2485, 4/652
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
HZ.PEYGAMBER'İN SAYGINLIĞI
İbadet, Gece ibadeti
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Siyer, Hicret
Siyer, Hicret Medine'ye
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28177, N004169
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ أَعْرَابِيًّا سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْهِجْرَةِ فَقَالَ « وَيْحَكَ إِنَّ شَأْنَ الْهِجْرَةِ شَدِيدٌ فَهَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « فَهَلْ تُؤَدِّى صَدَقَتَهَا » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « فَاعْمَلْ مِنْ وَرَاءِ الْبِحَارِ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَنْ يَتِرَكَ مِنْ عَمَلِكَ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr), ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona Atâ b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Said (Sa'd b. Malik el-Hudrî) şöyle demiştir: Bir bedevi Rasulullah'a (sav) gelerek, hicret etmek istediğini söyledi. Rasulullah da (sav): "Sen ne zannediyorsun! Hicret zor bir iştir. Senin develerin var mıdır?" buyurdu. Adam: "Evet" dedi. Rasulullah (sav): "Onların zekatlarını veriyor musun?" buyurdu. Adam: "Evet" deyince, Rasulullah (sav): "Yapacağın hayırlı işleri deniz ötesi yerlere de yapsan Allah senin yaptığın kulluktan sevap olarak hiçbir şeyi eksiltmez" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Bey'at 11, /2360
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
Konular:
Siyer, Hicret
Zekat, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
169, M007522
Hadis:
وَحَدَّثَنِيهِ زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ ح وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ كِلاَهُمَا عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ اشْتَرَى أَبُو بَكْرٍ مِنْ أَبِى رَحْلاً بِثَلاَثَةَ عَشَرَ دِرْهَمًا وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمَعْنَى حَدِيثِ زُهَيْرٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ وَقَالَ فِى حَدِيثِهِ مِنْ رِوَايَةِ عُثْمَانَ بْنِ عُمَرَ فَلَمَّا دَنَا دَعَا عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَاخَ فَرَسُهُ فِى الأَرْضِ إِلَى بَطْنِهِ وَوَثَبَ عَنْهُ وَقَالَ يَا مُحَمَّدُ قَدْ عَلِمْتُ أَنَّ هَذَا عَمَلُكَ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُخَلِّصَنِى مِمَّا أَنَا فِيهِ وَلَكَ عَلَىَّ لأُعَمِّيَنَّ عَلَى مَنْ وَرَائِى وَهَذِهِ كِنَانَتِى فَخُذْ سَهْمًا مِنْهَا فَإِنَّكَ سَتَمُرُّ عَلَى إِبِلِى وَغِلْمَانِى بِمَكَانِ كَذَا وَكَذَا فَخُذْ مِنْهَا حَاجَتَكَ قَالَ « لاَ حَاجَةَ لِى فِى إِبِلِكَ » . فَقَدِمْنَا الْمَدِينَةَ لَيْلاً فَتَنَازَعُوا أَيُّهُمْ يَنْزِلُ عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَنْزِلُ عَلَى بَنِى النَّجَّارِ أَخْوَالِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أُكْرِمُهُمْ بِذَلِكَ » . فَصَعِدَ الرِّجَالُ وَالنِّسَاءُ فَوْقَ الْبُيُوتِ وَتَفَرَّقَ الْغِلْمَانُ وَالْخَدَمُ فِى الطُّرُقِ يُنَادُونَ يَا مُحَمَّدُ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَا مُحَمَّدُ يَا رَسُولَ اللَّهِ .
Tercemesi:
Bana bu hadîsi ZÜheyr b. Harb de rivayet elti. (Dedi ki) : Bize Osman b. Ömer rivayet etti, H.
Bize bunu İshak b. İbrahim dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Nadr b. Şümcyl haber verdi. Her iki râvi İsrail'den, o da Ebû İshak'dan, o da Bera'dan naklen rivayet etmişlerdir. Bera' şöyle demiş:
Ebû Bekr babamdan on üç dirheme bir semer satın aldı... Ve râvi hadîsi Zühcyr'in Ebû İshak'dan rivayet ettiği hadîs mânâsında nakletmiştir. O, Osman b. Ömer'den rivayet ettiği hadîsinde şöyle demiştir : «Sürâka yaklaşınca Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona beddua etti. Ve atı karnına kadar yere battı. Sürâka ondan atladı ve :— Yâ Muhammedi Anladım ki, bu senin işindir. İmdi Allah'a dua et de, bulunduğum halden beni kurtarsın. Senin İçin boynuma borç olsun, arkamdan gelenlere hâlinizi gizleyeceğim, işte ok torbam. Onlardan bir ok al. Sen £ilân ve filân yerde benim develerimin ve çıraklarımın yanına uğrayacaksın. Onlardan hacetini de al, dedi. Kesûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Benim, senin develerine ihtiyacım yoktur!» buyurdular. Müteakiben Medine'ye geceleyin geldik. Medîneliler Resûlüllah (SaUallakü Aleyhi ve Sellem)in kime misafir olacağı husufunda münakaşa ettiler. Bunun üzerine:«Ben, Benî Neccâr'a, Abdu'l-Mutîalİb'in dayılarına müsâfir olur, bununla onlara ikramda bulunurum.» buyurdular. Derken erkekler ve kadınlar evlerin üstlerine çıktılar. Çocuklar ve hizmetçiler yollara dağıldılar. — Yâ Muhammed! Yâ Resûlallah! Yâ Muhammed! Yâ Resûlallah! diye sesleniyorlardı.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zühd (ve'r-rikâk) 7522, /1228
Senetler:
()
Konular:
HİCRET OLGUSU
Siyer, Hicret
Siyer, Hicret Medine'ye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37697, HM000168
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِيِّ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ وَقَّاصٍ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ
سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ إِنَّمَا الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّةِ وَلِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ فَهِجْرَتُهُ إِلَى مَا هَاجَرَ إِلَيْهِ وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ لِدُنْيَا يُصِيبُهَا أَوْ امْرَأَةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرَتُهُ إِلَى مَا هَاجَرَ إِلَيْهِ
Tercemesi:
Hz. Ömer'den (Radıyallahu anh):
Rasûlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim:
"Ameller niyete göre değer kazanır. Her kişiye niyetinin karşılığı verilir. Kim Allah ve Rasûlü'ne hicret niyeti taşırsa hicreti sonuçta Allah ve Rasûlü içindir. Ancak kim de dünyalık bir şeye ulaşmak ya da bir kadınla evlenmek niyetiyle hicret ederse hicreti hicret ettiği şeyler için olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ömer b. Hattab 168, 1/126
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Yahya Alkame b. Vakkas el-Utvârî (Alkame b. Vakkâs b. Mihsan b. Kelede)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Siyer, Hicret