Giriş


Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.

    Öneri Formu
49672 HM011111 İbn Hanbel, III, 13


Açıklama: Tevazu : Hiç kimse özerine kendini üstün görmemek, başkanı katında kendinde bir hak bilmemek ve Allah'ın kullarına merhametli olup, Cenab-i Hakkın emirlerine daima boyun eğmek tevazudur. Buna alçak gönüllülük de denir. Tevazu, kibrin karşılığıdır. Büyüklenmek ve kendinden üstün kim­seyi görmemek ve beğenmemek, daima kendine hürmet edilmesini istemek çok kötü bir ahlâktır. İnsanı Allah'a İsyana ve küfre kadar götürür tehli­keli bîr hastalıktır. İnsanlar arasında da şerefi düşürür, hoş karşılanmaz, nffret kazandırır/Tevazu ise,insanı yüj(^BJ^4*^^rhürmet-kazarfdırır. Allah katında da tevazu sahibi makbul olur. Bir de horluk ve dalkavukluk vardır ki, bu bayağı ve adi bir hareket­tir. Bazı nefsanî arzulara ve menfaatlere kavuşmak İçin şahsiyeti yok ederek başkasına yaltaklanmak ve ona boyun eğmek, yapmacık sadakat hareket­lerinde bulunmak hastalığıdır. Bu kötü huy, insanın şahsiyet ve vakarını yok eder, insanı bayağılaştınr ve hasîs duruma sokar. İyi ve makbul olan tevazu şudur: Allah'ın emirleri bahis konusu olduğu zaman onlara sarılmak ve onları yerine getirmek, yasaklan ile karşılaşıl­dığı zaman da onlardan sakınmak. Allah'ın emir ve yasaklarına böyle ria­yet etmeyen, Allah'a kulluktan kaçmış olacağı için, kendinde bir nevi kibir var demektir. Allah'ın emirlerini yerine getirmemek, ona boyun eğmemek­tir. Bu bakımdan kibir alâmeti vardır. Allah'ın emir ve yasaklan çerçeve­sinde kullarla münasebette bulunmak, kullara karşı da tevazuun ifadesi olur. Nefsanî his ve arzular kabarıp da insan kendinde bir azamet ve varlık duyunca, Allah'ın kudret ve azametini jdüşüfterefc "kendi mevkiini tayin et­meli ve tevazu yolunu tu+maJithr. Bir hadîs-i şerifte buyurulduğu gibi : «— Mütevazı olanı Allah yükseltir ve büyüklenenİ de Allah küçültür.» İşte Allah katında derece kazanmak ve insanlar arasında makbul ol­mak için tevazu yolunu seçmelidir.[833]

    Öneri Formu
164466 EM000426 Buhari, Edebü'l-Müfred, 200


    Öneri Formu
164471 EM000428 Buhari, Edebü'l-Müfred, 201

Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır


Açıklama: Ayette geçen zulmen öldürme ifadesi, kişinin kendisini öldürmesine yani intihar etmesine de teşmil edilerek, bu günahı işleyenin Cehenneme gireceğine delil olarak kullanılmaktadır.

    Öneri Formu
53027 KK4/30 Nisa, 4, 30

Bize Harmele, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Sinan b. Sa‘d, ona Enes bin Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah, alçak gönüllü olmanızı ve birbirinize zulüm etmemenizi bana vahiy etti."


    Öneri Formu
32283 İM004214 İbn Mâce, Zühd, 23

Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz!


    Öneri Formu
54534 KK11/113 Hûd, 11, 113

(Allah buyurdu ki) : Ey Adem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz yerden yeyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz.


    Öneri Formu
54578 KK7/19 A'râf, 7, 19

Onlar, Allah'ı bırakıp, Allah'ın kendisine hiçbir delil indirmediği, kendilerinin dahi hakkında bilgi sahibi olmadıkları şeylere tapıyorlar. Zalimlerin hiç yardımcısı yoktur.


    Öneri Formu
55676 KK22/71 Hâc, 22, 71


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اتَّقُوا الظُّلْمَ فَإِنَّ الظُّلْمَ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

    Öneri Formu
47969 HM005662 İbn Hanbel, II, 92


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اتَّقُوا الظُّلْمَ فَإِنَّ الظُّلْمَ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

    Öneri Formu
164670 EM000483 Buhari, Edebü'l-Müfred, 225