Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Üsame; (T) Bize Ebu Küreyb , onlara Ebu Üsame, İbn Nümeyr, Veki' ve Ebu Muaviye; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Abde b. Sü­leyman, onlara Hişam b. Urve; (T) Bize Ebu Küreyb, Ebu Üsame, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona Abdullah b. Cafer, ona da Ali'nin Kûfe'de rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Dünya kadınlarının (kendi döneminde) en hayırlısı Meryem bt. İmrân, bu üm­met döneminde ise en hayırlısı da Hatice bt. Huveylid'dir." [Ebu Küreyb der ki: Veki', bu hadisi rivayet ederken yerle gökyüzünün (arasını) işaret etti.]


    Öneri Formu
7384 M006271 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 69

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Veki'; (T) Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T) Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona Mürre, ona da Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Erkeklerden çok kimse olgunluğa ulaştı. Kadınlardan ise İmran'ın kızı Meryem ve Firavunun karısı Asiye'den başka kimse kemâl derecesine ulaşmadı. Aişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü de şüphesiz, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir."


    Öneri Formu
7385 M006272 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 70

Bize Abdullah, ona Muhammed b. Ya’kub ez-Zübâlî, ona Mu’temir b. Süleymân, ona babası (Süleyman b. Abdurrahman), ona Rabî b. Enes, ona Rufey Ebu Âliye şöyle rivayet etmiştir: "Ubey b. Ka’b, Aziz ve Celil olan Allah’ın 'Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' buyurdu. Onlar da 'Evet biz buna şâhit olduk' dediler' [A’raf: 7/172] ayeti hakkında şöyle dedi: Allah önce onları bir araya topladı, sonra ayrı ayrı ruhlar kıldı, ardından kendilerini şekillendirdi ve en sonunda konuşmalarını istedi, onlar da konuştular. Sonra Allah onlardan ahit (söz) ve misak (bağlılık) alıp 'Ben sizin rabbiniz değil miyim?' diyerek onları kendi sözlerine şahit tuttu ve 'kıyamet günü biz bunu bilmiyorduk, dememeniz için yedi kat göğü ve yeri size şahit tutuyorum. Ayrıca atanız Âdem’i de bu olaya şahit tutuyorum. Bilin ki benden başka ilah ve rab yoktur. O halde bana hiçbir şeyi ortak koşmayın. Size peygamberlerimi göndereceğim ve onlar da aldığım söz ve misakımı size hatırlatacaklar. Bir de size kitaplarımı indireceğim' buyurdu. Bunun üzerine ruhlar 'Biz şehadet ederiz ki Sen bizim Rabbimiz ve İlâhımızsın, Senden başka Rabbimiz yoktur' diye ikrar ve itirafta bulundular. Sonra Allah Teâlâ, Âdem’i (as) onları görebileceği şekilde yükseltti ve Adem gördü ki onlardan kimi zengin, kimi fakir, kimi güzel, kimi de çirkin... Bunun üzerine 'Rabbim! Keşke kullarını eşit yaratsaydın' dedi. Allah Teâlâ 'Ben şükredilmekten hoşlanırım' buyurdu. Bundan sonra Hz. Âdem, onların içinde, kendilerinden risâlet ve nübüvvet konusunda özel bir söz ve misak alınmış peygamberleri halka ışık saçan kandiller gibi gördü. Yüce Allah'ın 'Hani Biz, peygamberlerden; Senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem Oğlu İsa'dan söz almıştık. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.' [Ahzâb, 33/7] ayeti buna işaret etmektedir. İsa (as), o ruhların içindeydi, Allah onu Meryem'e gönderdi." [Ubey'den nakledildiğine göre, ruh Meryem'in ağzından (bedenine) girmiştir.]


    Öneri Formu
70433 HM021552 İbn Hanbel, V, 135