453 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Müsned'in Mektebetü'ş-şamile'deki nüshalarına bakıldığında programda yüklü metne rastlanmamıştır. Burada aktarılan ifade dikakte alındığında ise mana şöyle olmaktadır: Önceki hadisin metni ile aktarılan hadisin senedi birbirine girmiştir.
Bize Abdurrezzak, ona Abdullah b. Ömer, ona da Nafi' şöyle rivayet etti: İbn Ömer abdest aldığında elini koltuğunun altında dolaştırırdı sonra yeniden abdesti almazdı.
Açıklama: إذا توضأ lafza uygun olarak "abdest aldığında" çevrilmiştir. Ancak konuya ilişkin diğer rivayetler de göz önünde alındığında "abdestli iken" denilebilir. Rivayetin son kısmında ise abdestli iken koltuk altını kaşıdığı için abdest bozulmadığına delil olarak zikredilen bu rivayette abdesti iade etmedi yani yeniden abdest almadı denilir.
Bize Hüseyin b. Ali, ona Zaide, ona Simak, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir kız çocuğu Rasulullah'a (sav) tencereden bir but (incik/kürek kemiği) et getirirdi. Hz. Peygamber (sav) de onu yer sonra abdest almadan ve suya dokunmadan namaza çıkar ve namaz kılardı.
Bize Yahya b. Said el-Ümevî, ona İbn Ebu Leyla, ona İsbehanî, ona ninesi -Hz. Ali'nin cariyesi idi, ona da Ali (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ben çok uykucu bir kişiydim. Akşam namazını kıldıktan sonra üzerimde elbisem olduğu halde uyuklardım. Yahya b. Said, 'Yatsıdan önce uyurdum' diye rivayet etti. Rasulullah'a (sav) bu durumu sorunca bana ruhsat verdi (böyle uyuklamanın abdesti bozmadığını belirtti).
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdullah b. Ahmed rivayet etti. Ayrıca biz Abdullah b. Muhammed’den de işittik. Ona Abdusselam b. Harb, ona Yezîd b. Abdurrahman, ona Katâde, ona Ebu’l-Âliye, ona da İbn Abbâs (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Secde halinde uyuyan kişinin uzanmadıkça abdesti bozulmaz. Çünkü uzanıp yattığı zaman mafsalları gevşer de (farkına varmadan abdestine bozabilir.)"
Bize Abdülcebbar b. Muhammed el-Hattabî, ona Bakıyye, ona Muhammed b. Velid ez-Zübeydî, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da dedesi, Rasulullah'ın (sav) kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim cinsel organına dokunursa abdest alsın! Herhangi bir kadın fercine dokunursa abdest alsın!"
Bize Yunus, ona Hammad b. Seleme, ona Humeyd ve Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) uyudu, hatta horultusu duyuldu. Sonra kalktı, abdest almadan namaz kıldı. İkrime, 'Rasulullah [bu durumda abdesti bozulmaktan] korunmuştur.' dedi.
Bize Abdurrahman, ona Süfyan, ona Seleme, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: Ben bir gece (teyzem) Meymûne'nin yanında kalmıştım. Geceleyin Rasulullah (sav) kalktı, ihtiyacını giderdi, yüzünü ve ellerini yıkadı, [sonra uyudu]. Bir müddet sonra tekrar kalktı, su tulumunu aldı, tulumun ağzındaki bağı çözdü. Sonra orta yollu bir abdest aldı, yani suyu çok kullanmadan ve onu organlara da tam ulaştırarak bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. Ben de kalktım ve Hz. Peygamber'in (sav) benim kendisini takip ettiğimi bilmesini istemediğim için uykudan yeni uyanıyormuş gibi gerindim. Abdest aldım. Rasulullah (sav) namaza durdu, ben de onun sol tarafında namaza durdum. Rasulullah (sav) benim kulağımdan tuttu ve sağ tarafına geçirdi. Toplamda on üç rekât namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Kendisi uyuduğu zaman horlardı. Sonra Bilâl gelip namaz vaktini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) bu sefer abdest almadan namaz kıldı. Duasında da şunları söylüyordu: "Allah’ım! Kalbimde bir nur kıl, gözümde de bir nur, kulağımda da bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümde bir nur, altımda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur kıl ve benim nurumu büyüt!" Ravi Küreyb şöyle demiştir: Bu kelimelerden (veya nurlardan) yedisi tâbuttadır (yani kalbin tabutu gibi olan bedendedir). Sonra ben İbn Abbâs'ın oğullarından bir adamla karşılaştım. O bana bu duâ kelimelerini rivayet etti, ayrıca, "Sinirlerimde, etimde, kanımda, saçımda ve bedenime/cildimde" (nur ver) kelimelerini de zikretti, bunun dışında iki haslet daha (kemik ve ilik) söyledi.