حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ قَالَ قَالَ الزُّهْرِيُّ أَخْبَرَنِي أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَبُو سُفْيَانَ بْنُ سَعِيدِ بْنِ الْأَخْنَسِ عَنْ أُمِّ حَبِيبَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهِيَ خَالَةُ أَبِي سُفْيَانَ بْنِ سَعِيدٍ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ[ فَقَالَتْ لَهُ: تَوَضَّأْ يَا ابْنَ أَخِي فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: تَوَضَّئُوا مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ]

Bize Ebu'l-Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Süfyan b. Said b. Ahnes, ona da Hz. Peygamber'in (sav) hanımlarından Ümmü Habibe -Süfyan b. Said'in teyzesi- şöyle anlatmıştır: Ey Kardeşimin oğlu, abdest al! Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini duydum: "Ateşte pişen şeyleri yediğinizde abdest alın!"

Açıklama: Muhakkike göre bu hadis muhtemelen hasendir.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan 27320, 8/659

وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ وَأَخْبَرَنِى عَمْرٌو ح وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى يُونُسُ كُلُّهُمْ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ بِإِسْنَادِ عُقَيْلٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ مِثْلَهُ.

Bana Ahmed b. İsa, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Amr (b. Haris el-Ensarî); (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Yahya b. Said, ona (Abdurrahman b. Amr) el-Evzaî; (T) Bize Harmele b. Yahya, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Yunus (b. Yezid), onlara da İbn Şihab (ez-Zührî)'dan Ukayl'ın İbn Şihab'dan aktardığı isnad ile (gelen rivayetin) benzerini aktarmışlardır.

• Müslim Sahîh-i Müslim Hayz 799, /154

وَحَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ حَلْحَلَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَمَعَ عَلَيْهِ ثِيَابَهُ ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلاَةِ فَأُتِىَ بِهَدِيَّةٍ خُبْزٍ وَلَحْمٍ فَأَكَلَ ثَلاَثَ لُقَمٍ ثُمَّ صَلَّى بِالنَّاسِ وَمَا مَسَّ مَاءً."

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona Muhammed b. Amr b. Ata, ona da İbn Abbas şöyle aktarmıştır: "Hz. Peygamber (sav) elbiselerini üzerine toplayarak namaza çıkmıştı. O esnada kendisine hediye olarak ekmek ve et getirildi. Rasulullah (sav) üç lokma yedi sonra elini suya değdirmeden cemaate namaz kıldırdı."

• Müslim Sahîh-i Müslim Hayz 800, /155

وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ كَثِيرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ قَالَ: كُنْتُ مَعَ ابْنِ عَبَّاسٍ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمَعْنَى حَدِيثِ ابْنِ حَلْحَلَةَ وَفِيهِ "أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ شَهِدَ ذَلِكَ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. وَقَالَ صَلَّى وَلَمَ يَقُلْ بِالنَّاسِ."

Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ), ona Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Velid b. Kesir, ona da Muhammed b. Amr b. Ata İbn Abbas'la birlikteydim... demiş ve hadisi İbn Halhala'nın rivayet ettiği şekilde vermiştir. Bu rivayete göre İbn Abbas; buna (yani Rasulullah'ın (sav) elbisesini toplayıp namaz kıldığına) şahit olmuştur. (İbn Halhala'nın rivayet ettiği bir önceki hadiste İbn Abbas Rasulullah (sav) insanlara namaz kıldırdı derken bu rivayette) Rasulullah (sav) namaz kıldı demiştir."

• Müslim Sahîh-i Müslim Hayz 801, /155

وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ قَالَ عَمْرٌو حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ وَعَبَّادِ بْنِ تَمِيمٍ عَنْ عَمِّهِ شُكِىَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الرَّجُلُ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهُ يَجِدُ الشَّىْءَ فِى الصَّلاَةِ قَالَ: "لاَ يَنْصَرِفُ حَتَّى يَسْمَعَ صَوْتًا أَوْ يَجِدَ رِيحًا." [قَالَ أَبُو بَكْرٍ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ فِى رِوَايَتِهِمَا هُوَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ.]

Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb (T); Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara (Süfyan) İbn Uyeyne, ona Amr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Said (b. Müseyyeb) ve Abbad b. Temim, ona da amcası (Abdullah b. Zeyd el-Ensarî) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) namazda yellenme hissine kapılan birinin şikâyeti iletildi. Hz. Peygamber de (sav); "yellenme kokusu almadığı veya sesini duymadığı sürece namazdan ayrılmasın" buyurdu.

• Müslim Sahîh-i Müslim Hayz 804, /155

وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ سُهَيْلٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: "إِذَا وَجَدَ أَحَدُكُمْ فِى بَطْنِهِ شَيْئًا فَأَشْكَلَ عَلَيْهِ أَخَرَجَ مِنْهُ شَىْءٌ أَمْ لاَ فَلاَ يَخْرُجَنَّ مِنَ الْمَسْجِدِ حَتَّى يَسْمَعَ صَوْتًا أَوْ يَجِدَ رِيحًا."

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona Süheyl (b. Ebu Salih Semmân), ona babası (Ebû Salih Semmân), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz karnında (gaz gibi) bir şey olduğunu hisseder ancak o şeyin çıkıp çıkmadığından emin olamazsa yellenme sesini işitmediği veya kokusunu almadığı sürece mescitten ayrılmasın."

• Müslim Sahîh-i Müslim Hayz 805, /155

حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ مِنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ وَهُوَ مَعَ أَبِيهِ يُحَدِّثُ أَنَّ مَرْوَانَ أَخْبَرَهُ عَنْ بُسْرَةَ بِنْتِ صَفْوَانَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "مَنْ مَسَّ فَرْجَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ" قَالَ فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا رَسُولًا وَأَنَا حَاضِرٌ فَقَالَتْ نَعَمْ فَجَاءَ مِنْ عِنْدِهَا بِذَاكَ

Bize Süfyan, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Urve b. Zübeyr -babası ile birlikte-, ona Mervân [b. Hakem], ona da Busre bt. Safvân, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim cinsel organına dokunursa, abdest alsın." Urve dedi ki: Sonra (Mervan), ben yanındayken Büsre'ye bir elçi gönderip (bunu sordurdu). O da 'Evet, doğudur' dedi ve elçi bu rivayeti ondan bize getirdi.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Büsre bt. Safvan 27837, 8/816

حَدَّثَنَا يُونُسُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبَانُ يَعْنِي ابْنَ يَزِيدَ الْعَطَّارَ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي سُفْيَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ الْمُغِيرَةِ أَنَّهُ دَخَلَ عَلَى أُمِّ حَبِيبَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَسَقَتْهُ قَدَحًا مِنْ سَوِيقٍ فَدَعَا بِمَاءٍ فَمَضْمَضَ فَقَالَتْ لَهُ: يَا ابْنَ أَخِي أَلَا تَتَوَضَّأُ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "تَوَضَّئُوا مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ أَوْ غَيَّرَتْ"

Bize Yunus, ona Eban b. Yezid el-Attâr, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Süfyan b. Said b. Muğire şöyle rivayet etmiştir: Ebu Süfyan, Hz. Peygamber'in eşi olan (teyzesi) Ümmü Habibe'nin (r. anha) yanına girdi. Ümmü Habibe ona kavrulmuş undan yapılmış (sevîk) bir kase çorba ikram etti. Ebu Süfyan sonrasında su istedi ve onunla ağzını çalkaladı. Bunun üzerine Ümmü Habibe ona, Ey kardeşimin oğlu! Abdest almayacak mısın? Şüphesiz Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ateşte pişirilen ya da değişen şeyleri yediğinizde abdest alın!"

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan 27309, 8/656

حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِي سُفْيَانَ بْنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ الْأَخْنَسِ أَنَّهُ دَخَلَ عَلَى أُمِّ حَبِيبَةَ فَسَقَتْهُ سَوِيقًا ثُمَّ قَامَ يُصَلِّي فَقَالَتْ لَهُ: تَوَضَّأْ يَا ابْنَ أَخِي فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: "تَوَضَّئُوا مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ"

Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Süfyan b. Muğire b. Ahnes şöyle rivayet etmiştir: Kendisi, (teyzesi) Ümmü Habibe'nin (r.anha) yanına girdi. Ümmü Habibe ona kavrulmuş undan yapılmış (sevîk) çorba ikram etti. Sonra Ebü Süfyan namaz kılmaya kalktı. Bunun üzerine Ümmü Habibe ona dedi ki: Ey Kardeşimin oğlu, abdest al! Ben Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini duydum: "Ateşte pişen şeyleri yediğinizde abdest alın!"

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan 27319, 8/659

حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي قَالَ وَحَدَّثَنَا ابْنُ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِي سُفْيَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ الْأَخْنَسِ بْنِ شَرِيقٍ قَالَ: دَخَلْتُ عَلَى أُمِّ حَبِيبَةَ وَكَانَتْ خَالَتَهُ فَسَقَتْنِي شَرْبَةً مِنْ سَوِيقٍ فَلَمَّا قُمْتُ قَالَتْ لِي أَيْ بُنَيَّ لَا تُصَلِّيَنَّ حَتَّى تَتَوَضَّأَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ أَمَرَنَا أَنْ نَتَوَضَّأَ مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ مِنْ الطَّعَامِ.

Bize Yakup, ona babası, bize İbn İshak, ona Muhammed b. Müslim b. Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Süfyan b. Said b. Ahnes b. Şerik rivayet ederek şöyle demiştir: Ümmü Habibe'nin (r.anha) yanına girdim (Ümmü Habibe onun teyzesidir). Bana kavrulmuş undan yapılmış (sevîk) çorba ikram etti. Namaza kalkınca Ümmü Habibe bana, "Oğlum! Abdest almadan namaz kılma. Çünkü Rasulullah (sav), bize ateşte pişen bir yiyecek yediğimizde abdest almamızı emretti."

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan 27321, 8/659