Giriş

Bize Ahmed b. Mikdam, ona Seleme b. Abdullah er-Rahavî, ona Osman b. Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar b. Yasir, ona babası (Ebu Ubeyde b. Muhammed), ona da dedesi (Muhammed b. Ammar), (babası) Ammar b. Yasir'in şöyle haber verdiğini nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) minbere çıktı ve üç defa "âmîn, âmîn, âmîn" dedi. Aşağıya inince kendisine bu durum soruldu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bana cebrail geldi ve Ramazan'a erişip de (yapacağı hayırlar vesilesiyle) bağışlanmayan kimsenin burnu yerde sürtünsün veya Allah onu (rahmetinden) uzak kılsın, dedi ve âmîn dememi istedi. Ben de âmîn dedim. Yine anne ve babasının (yaşlılığına) erişip de o ikisi vesilesiyle cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtünsün ya da Allah onu (rahmetinden) uzak kılsın, dedi ve yine âmîn dememi istedi. Ben de yine âmîn dedim. Yine yanında senin zikrin geçtiği halde sana salavât getirmeyen kişiyi Allah (rahmetinden( uzak kılsın, dedi ve âmin dememi istedi. Ben de âmîn dedim." [Bu hadisin Ammar'dan rivayet edilen bu vechini sadece bu tarikle biliyoruz.]


    Öneri Formu

Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), iyilikte insanların en cömerdiydi. En cömert olduğu zaman da Ramazan'da Cebrâîl'in kendisi ile buluştuğu zamandı. Cebrâîl (as), bitene kadar Ramazan'da her gece kendisi ile buluşur, Nebî (sav) de ona Kur'ân okurdu. Hz. Peygamber (sav) Cebrâîl (as) ile buluştuğunda kesintisiz esen rüzgardan iyilikte daha cömert olurdu."


    Öneri Formu
13289 B001902 Buhari, Savm, 7


    Öneri Formu
1620 M000552 Müslim, Tahâre, 16


    Öneri Formu
13280 B001899 Buhari, Savm, 5


    Öneri Formu
13323 B001930 Buhari, Savm, 25


    Öneri Formu
27390 N001603 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 3


    Öneri Formu
27394 N001604 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 3


    Öneri Formu
35514 MU000635 Muvatta, Sıyam, 1


    Öneri Formu
271905 İM001767-2 İbn Mâce, Sıyâm, 57


    Öneri Formu
105528 MŞ009470 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Sıyâm, 57