Öneri Formu
Hadis Id, No:
8430, İM000181
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ وَكِيعِ بْنِ حُدُسٍ عَنْ عَمِّهِ أَبِى رَزِينٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ضَحِكَ رَبُّنَا مِنْ قُنُوطِ عِبَادِهِ وَقُرْبِ غِيَرِهِ » . قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَوَ يَضْحَكُ الرَّبُّ قَالَ « نَعَمْ » . قُلْتُ لَنْ نَعْدِمَ مِنْ رَبٍّ يَضْحَكُ خَيْرًا .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Hârun, ona Hammâd b. Seleme, ona Ya‘lâ b. Atâ, ona Vekî’ b. Hudus, ona amcası Ebu Rezîn’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Kullarının hoşlarına gitmeyen, karşı karşıya kaldıkları durumlarının Allah tarafından değiştirilmesi pek yakın olmakla birlikte (zor ve sıkıntılı zamanlar içerisinde olmalarından ötürü) ümit kesmelerine Rabbimiz güler” buyurdu. (Ebu Rezîn) dedi ki: Ben ey Allah’ın Rasulü, Rabb(imiz) güler mi? dedim. O: “Evet” buyurdu. Ben: Gülen bir Rabb bizi hayırdan asla mahrum etmez, dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 13, /42
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12903, M006882
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - وَاللَّفْظُ لِعُثْمَانَ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ حَدَّثَنِى الْبَرَاءُ بْنُ عَازِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا أَخَذْتَ مَضْجَعَكَ فَتَوَضَّأْ وُضُوءَكَ لِلصَّلاَةِ ثُمَّ اضْطَجِعْ عَلَى شِقِّكَ الأَيْمَنِ ثُمَّ قُلِ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْلَمْتُ وَجْهِى إِلَيْكَ وَفَوَّضْتُ أَمْرِى إِلَيْكَ وَأَلْجَأْتُ ظَهْرِى إِلَيْكَ رَغْبَةً وَرَهْبَةً إِلَيْكَ لاَ مَلْجَأَ وَلاَ مَنْجَا مِنْكَ إِلاَّ إِلَيْكَ آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذِى أَنْزَلْتَ وَبِنَبِيِّكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ وَاجْعَلْهُنَّ مِنْ آخِرِ كَلاَمِكَ فَإِنْ مُتَّ مِنْ لَيْلَتِكَ مُتَّ وَأَنْتَ عَلَى الْفِطْرَةِ » . قَالَ فَرَدَّدْتُهُنَّ لأَسْتَذْكِرَهُنَّ فَقُلْتُ آمَنْتُ بِرَسُولِكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ قَالَ « قُلْ آمَنْتُ بِنَبِيِّكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim –lafız Osman’a ait olmak üzere- rivayet etti, İshak: “Ahberenâ: Bize haber verdi” dedi, Osman da: “Haddesenâ: Bize rivayet etti” dedi, onlara Cerir, ona Mansur, ona Sa‘d b. Ubeyrde, ona da el-Berâ b. Âzib’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Yatağına yatacak olursan namaz için alır gibi abdest al, sonra sağ yanın üzere yat, sonra da: “Allahümme innî eslemtu vechî ileyke ve fevvadtu emrî ileyke ve el-ce’tu zahrî ileyke rağbeten ve rahbeten ileyke lâ melcee ve lâ mencâ minke illâ ileyke âmentü bi kitabike’l-lezî enzelte ve bi nebiyyike’l-lezî erselte. Allah’ım, ben yüzümü sana teslim ettim, işimi sana havale ettim, sırtımı sana dayadım, senden rahmetini ümit ederim, azabından korkarım, yine senden ancak sana sığınılır ve senden ancak seninle kurtulmak mümkündür, indirmiş olduğun Kitabına, göndermiş olduğun Nebine de iman ettim, de ve bunları söyleyeceğin son sözlerin yap. Eğer o gece ölürsen, sen fıtrat üzere ölmüş olursun.” (el-Berâ) dedi ki: Ben onları hatırlamak maksadıyla tekrar ettim ve: “Âmentü bir rasûlike’l-lezi erselte: Gönderdiğin rasûlüne iman ettim” dedim. O: “Amentü bi nebiyike’l-lezi erselte: Gönderdiğin Nebine iman ettim, de” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zikir ve'd-dua ve't-tevbe ve'l-istiğfâr 6882, /1114
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Abdest, uyumadan önce abdest almak
Adab, yatma-kalkma adabı
Dua
Dua, Allah’la iletişim aracı
Dua, geceleri yapılacak dualar
KTB, ADAB
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ الْكُوفِىُّ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْبَزَّار الْبَغْدَادِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا سَيَّارٌ هُوَ ابْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَى شَابٍّ وَهُوَ فِى الْمَوْتِ فَقَالَ « كَيْفَ تَجِدُكَ » . قَالَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَرْجُو اللَّهَ وَإِنِّى أَخَافُ ذُنُوبِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَجْتَمِعَانِ فِى قَلْبِ عَبْدٍ فِى مِثْلِ هَذَا الْمَوْطِنِ إِلاَّ أَعْطَاهُ اللَّهُ مَا يَرْجُو وَآمَنَهُ مِمَّا يَخَافُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ ثَابِتٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلاً .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15762, T000983
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ الْكُوفِىُّ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْبَزَّار الْبَغْدَادِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا سَيَّارٌ هُوَ ابْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَى شَابٍّ وَهُوَ فِى الْمَوْتِ فَقَالَ « كَيْفَ تَجِدُكَ » . قَالَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَرْجُو اللَّهَ وَإِنِّى أَخَافُ ذُنُوبِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَجْتَمِعَانِ فِى قَلْبِ عَبْدٍ فِى مِثْلِ هَذَا الْمَوْطِنِ إِلاَّ أَعْطَاهُ اللَّهُ مَا يَرْجُو وَآمَنَهُ مِمَّا يَخَافُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ ثَابِتٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلاً .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ebu Ziyâd el-Kûfî ve Hârun b. Abdullah el-Bezzâr el-Bağdadî, onlara Seyyâr –ki o İbn Hâtim’dir-, ona Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona da Enes’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav), ölüm döşeğinde bir gencin yanına girdi: “Kendini nasıl buluyorsun” buyurdu. O: Vallahi, ey Allah’ın Rasulü, gerçek şu ki Allah’tan ümidim var ve hiç şüphesiz günahlarımdan da korkuyorum, dedi. Rasulullah (sav): “Öyle bir durmda iken bunların ikisi, bir kulun kalbinde bir arada bulunacak olurlarsa, mutlaka Allah o kula umduğunu verir, korktuğundan yana da onu emin kılar” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, garib bir hadistir. Kimisi bu hadisi Sabit’ten, o da Nebi’den (sav) diye mürsel olarak da rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 11, 2/311
Senetler:
()
Konular:
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37027, DM000305
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبَانَ عَنْ يَعْقُوبَ الْقُمِّىِّ قَالَ حَدَّثَنِى لَيْثُ بْنُ أَبِى سُلَيْمٍ عَنْ يَحْيَى - هُوَ ابْنُ عَبَّادٍ - عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ قَالَ : إِنَّ الْفَقِيهَ حَقَّ الْفَقِيهِ مَنْ لَمْ يُقَنِّطِ النَّاسَ مِنْ رَحْمَةِ اللَّهِ ، وَلَمْ يُرَخِّصْ لَهُمْ فِى مَعَاصِى اللَّهِ ، وَلَمْ يُؤَمِّنْهُمْ مِنْ عَذَابِ اللَّهِ ، وَلَمْ يَدَعِ الْقُرْآنَ رَغْبَةً عَنْهُ إِلَى غَيْرِهِ ، إِنَّهُ لاَ خَيْرَ فِى عِبَادَةٍ لاَ عِلْمَ فِيهَا ، وَلاَ عِلْمَ لاَ فَهْمَ فِيهِ ، وَلاَ قِرَاءَةَ لاَ تَدَبُّرَ فِيهَا.
Tercemesi:
Bize İsmail b. Ebân, ona Yakub el-Kummî, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Yahya –ki o İbn Abbâd’dır-, ona da Ali b. Ebu Talib’in şöyle dediğini rivayet etti: Gerçek anlamı ile fakîh (dinin inceliklerini iyi bilen kişi), insanların Allah’ın rahmetinden ümitlerini kesmelerine sebep olmayan, Allah’ın mâsiyetlerinin işlenmesi hususunda onlara ruhsat vermeyen, Allah’ın azabından yana güven altında olmalarına sebep olmayan, Kur’ân’ı bırakıp başkasına rağbetinden ötürü Kur’ân’ı terk etmeyen kimsedir. Çünkü ilimsiz bir ibadette, anlayış ve kavrayış olmayan bir ilimde, üzerinde iyiden iyiye düşünülmeyen kıraatte bir hayır yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 305, 1/338
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Hubeyre Yahya b. Abbad el-Ensari (Yahya b. Abbad b. Şeyban b. Malik)
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Yakub b. Abdullah el-Eş'arî (Yakub b. Abdullah b. Sa'd b. Malik)
5. Ebu İshak İsmail b. Eban el-Ezdî (İsmail b. Eban)
Konular:
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37028, DM000306
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَرَفَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبَّادٍ قَالَ قَالَ عَلِىٌّ : الْفَقِيهُ حَقُّ الْفَقِيهِ الَّذِى لاَ يُقَنِّطُ النَّاسَ مِنْ رَحْمَةِ اللَّهِ ، وَلاَ يُؤَمِّنُهُمْ مِنْ عَذَابِ اللَّهِ ، وَلاَ يُرَخِّصُ لَهُمْ فِى مَعَاصِى اللَّهِ ، إِنَّهُ لاَ خَيْرَ فِى عِبَادَةٍ لاَ عِلْمَ فِيهَا ، وَلاَ خَيْرَ فِى عِلْمٍ لاَ فَهْمَ فِيهِ ، وَلاَ خَيْرَ فِى قِرَاءَةٍ لاَ تَدَبُّرَ فِيهَا.
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Arafe rivayet edip (dedi ki) bize İsmail b. İbrahim, Leys'den, (o da) Yahya b. Abbâd'dan (naklen) rivayet etti (ki Abbâd) şöyle dedi: Ali (kerremellahu vecheh) dedi ki; Gerçek fakîh, insanları ne Allah'ın rahmetinden ümitsizliğe düşürür, ne onları Allah'ın azabından emin kılar, ne de onlara Allah'a isyan hususlarında kolaylık tanır, (o bunların hiçbirini yapmaz). Durum şu ki; kendisinde ilim olmayan ibadette hiçbir hayır yoktur, kendisinde anlama olmayan ilimde hiçbir hayır yoktur, kendisinde düşünme olmayan okumada hiçbir hayır yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 29, 1/339
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Hubeyre Yahya b. Abbad el-Ensari (Yahya b. Abbad b. Şeyban b. Malik)
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Hasan b. Arafe el-Abdi (Hasan b. Arafe b. Yezid)
Konular:
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30388, İM003951
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ رَجَاءٍ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَدَّادِ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا صَلاَةً فَأَطَالَ فِيهَا فَلَمَّا انْصَرَفَ قُلْنَا - أَوْ قَالُوا - يَا رَسُولَ اللَّهِ أَطَلْتَ الْيَوْمَ الصَّلاَةَ قَالَ « إِنِّى صَلَّيْتُ صَلاَةَ رَغْبَةٍ وَرَهْبَةٍ سَأَلْتُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لأُمَّتِى ثَلاَثًا فَأَعْطَانِى اثْنَتَيْنِ وَرَدَّ عَلَىَّ وَاحِدَةً سَأَلْتُهُ أَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ غَيْرِهِمْ فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُهُ أَنْ لاَ يُهْلِكَهُمْ غَرَقًا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُهُ أَنْ لاَ يَجْعَلَ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْ فَرَدَّهَا عَلَىَّ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr ve Ali b. Mahmud, ona Ebu Muâviye, ona el-A‘meş, ona Recâ el-Ensarî, ona Abdullah b. Şeddâd b. el-Hâd, ona da Muâz b. Cebel’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bir gün bir namaz kıldırdı ve namazı uzattı. Namazı bitirince, biz: Ey Allah’ın Rasulü, bugün namazı uzattın, dedik –ya da: dediler.- O şöyle buyurdu: “Ben Allah’ın rahmetini umarak, azabından korkarak bir namaz kıldım. Aziz ve Celil Allah’tan ümmetim için üç şey istedim, bana ikisini verdi, bir tanesini ise kabul etmedi. Ondan ümmetimin üzerine onlardan olmayan bir düşmanı musallat etmemesini diledim, onu bana verdi. Yine ondan onları suda boğmak suretiyle helâk etmemelerini istedim, onu da bana verdi. Ondan onların gücünü birbirlerine karşı kullanarak, onları birbirlerine kırdırmamasını da istedim ama bunu geri çevirdi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 9, /635
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu Velid Abdullah b. Şeddad el-Leysî (Abdullah b. Şeddad b. Usame b. Amr)
3. Raca el-Ensari (Raca)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275466, İM003951-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ رَجَاءٍ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَدَّادِ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا صَلاَةً فَأَطَالَ فِيهَا فَلَمَّا انْصَرَفَ قُلْنَا - أَوْ قَالُوا - يَا رَسُولَ اللَّهِ أَطَلْتَ الْيَوْمَ الصَّلاَةَ قَالَ « إِنِّى صَلَّيْتُ صَلاَةَ رَغْبَةٍ وَرَهْبَةٍ سَأَلْتُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لأُمَّتِى ثَلاَثًا فَأَعْطَانِى اثْنَتَيْنِ وَرَدَّ عَلَىَّ وَاحِدَةً سَأَلْتُهُ أَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ غَيْرِهِمْ فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُهُ أَنْ لاَ يُهْلِكَهُمْ غَرَقًا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُهُ أَنْ لاَ يَجْعَلَ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْ فَرَدَّهَا عَلَىَّ » .
Tercemesi:
Muaz bin Cebel (Ra) şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün bir namaz kıldı da namazı uzattı. Sonra namazı bitirince: Ya Resulallah! Bugün namazı uzattın, dedik (veya dediler). Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
-Ben bir ümit ve bir korku namazı kıldım. Ben (namazda) Allah (Azze ve Celle) 'den ümmetim için üç şey istedim. Allah iki şeyi verdi ve bir tanesini bana reddetti (onu vermedi). Ben ummetime başkalarından (yani kafirlerden) bir düşman musallat etmemesini (yani ummetin mahvedilmemesini) istedim. Allah bunu bana verdi. Ummetimi suda boğmak suretiyle helak etmemesini istedim. Bunu da bana verdi. Ummetimin savaşının kendi aralannda kılmamasını da istedim. Fakat Allah bu isteğimi reddetti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 9, /635
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu Velid Abdullah b. Şeddad el-Leysî (Abdullah b. Şeddad b. Usame b. Amr)
3. Raca el-Ensari (Raca)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23012, B006311
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ قَالَ سَمِعْتُ مَنْصُورًا عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ قَالَ حَدَّثَنِى الْبَرَاءُ بْنُ عَازِبٍ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَتَيْتَ مَضْجَعَكَ فَتَوَضَّأْ وَضُوءَكَ لِلصَّلاَةِ ، ثُمَّ اضْطَجِعْ عَلَى شِقِّكَ الأَيْمَنِ ، وَقُلِ اللَّهُمَّ أَسْلَمْتُ نَفْسِى إِلَيْكَ ، وَفَوَّضْتُ أَمْرِى إِلَيْكَ ، وَأَلْجَأْتُ ظَهْرِى إِلَيْكَ ، رَهْبَةً وَرَغْبَةً إِلَيْكَ ، لاَ مَلْجَأَ وَلاَ مَنْجَا مِنْكَ إِلاَّ إِلَيْكَ ، آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذِى أَنْزَلْتَ ، وَبِنَبِيِّكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ . فَإِنْ مُتَّ مُتَّ عَلَى الْفِطْرَةِ ، فَاجْعَلْهُنَّ آخِرَ مَا تَقُولُ » . فَقُلْتُ أَسْتَذْكِرُهُنَّ وَبِرَسُولِكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ . قَالَ « لاَ ، وَبِنَبِيِّكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Mu’temir, ona Mansur, ona Sa‘d b. Ubeyde, ona da el-Berâ b. Âzib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Yatacağın zaman namaz abdesti gibi bir abdest al, sonra sağ yanına yat ve. Allahümme eslemtu vechî ileyke ve fevvadtu emrî ileyke ve el-ce’tu zahrî ileyke rahbeten ve rağbeten ileyke lâ melcee ve lâ mencâ minke illâ ileyke âmentü bi kitabike’l-lezî enzelte ve bi nebiyyike’l-lezî erselte. Allah’ım, nefsimi sana teslim ettim, işimi sana havale ettim, sırtımı sana dayadım, azabından korkarım, rahmetini umarım, senden ancak sana sığınılır, senden yine sana sığınılarak kurtulmak mümkündür, indirdiğin Kitabına ve gönderdiğin Nebi’ne iman ettim, de, eğer ölürsen fıtrat üzere ölürsün ve bunlar senin söyleyeceğin son sözlerin olsun.” Ben onları hatırlamak maksadıyla tekrar ederken: “Ve bi rasûlike’l-lezî erselte: Ve gönderdiğin rasulüne” dedim. O: “Hayır ve bi nebiyike’l-lezî erselte: Gönderdiğin Nebi’ne” diye düzeltti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 6, 2/545
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hadis Rivayeti
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, ADAB
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23020, B006315
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ حَدَّثَنَا الْعَلاَءُ بْنُ الْمُسَيَّبِ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَوَى إِلَى فِرَاشِهِ نَامَ عَلَى شِقِّهِ الأَيْمَنِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَسْلَمْتُ نَفْسِى إِلَيْكَ ، وَوَجَّهْتُ وَجْهِى إِلَيْكَ ، وَفَوَّضْتُ أَمْرِى إِلَيْكَ ، وَأَلْجَأْتُ ظَهْرِى إِلَيْكَ ، رَغْبَةً وَرَهْبَةً إِلَيْكَ ، لاَ مَلْجَأَ وَلاَ مَنْجَا مِنْكَ إِلاَّ إِلَيْكَ ، آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذِى أَنْزَلْتَ ، وَنَبِيِّكَ الَّذِى أَرْسَلْتَ . وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ قَالَهُنَّ ثُمَّ مَاتَ تَحْتَ لَيْلَتِهِ مَاتَ عَلَى الْفِطْرَةِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona Alâ b. el-Müseyyeb, ona babası, ona Berâ b. Âzib (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) yatağına yattığında sağ tarafına yatar ve şöyle derdi: “Allah’ım kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana döndüm. İşimi sana havale ettim. Sırtımı sana dayadım. Hem senden korkarım, hem de ümit duyarım. Senden sığınacak yerim yine sensin. İndirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim”. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim bunları söyler ve o gece ölürse fıtrat üzere ölmüştür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 9, 2/546
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu Ala Müseyyeb b. Rafi' el-Esedi (Müseyyeb b. Rafi')
3. Ala b. Müseyyeb el-Kahili (Ala b. Müseyyeb b. Rafi')
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, duaları
KTB, ADAB
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ كَثِيرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى حَمْزَةَ قَالَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ قَالَ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابِ بْنِ الأَرَتِّ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ قَدْ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ رَاقَبَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اللَّيْلَةَ كُلَّهَا حَتَّى كَانَ مَعَ الْفَجْرِ فَلَمَّا سَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ صَلاَتِهِ جَاءَهُ خَبَّابٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى لَقَدْ صَلَّيْتَ اللَّيْلَةَ صَلاَةً مَا رَأَيْتُكَ صَلَّيْتَ نَحْوَهَا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَجَلْ إِنَّهَا صَلاَةُ رَغَبٍ وَرَهَبٍ سَأَلْتُ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ فِيهَا ثَلاَثَ خِصَالٍ فَأَعْطَانِى اثْنَتَيْنِ وَمَنَعَنِى وَاحِدَةً سَأَلْتُ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُهْلِكَنَا بِمَا أَهْلَكَ بِهِ الأُمَمَ قَبْلَنَا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُظْهِرَ عَلَيْنَا عَدُوًّا مِنْ غَيْرِنَا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُ رَبِّى أَنْ لاَ يَلْبِسَنَا شِيَعًا فَمَنَعَنِيهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277400, N001639-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ كَثِيرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى وَبَقِيَّةُ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى حَمْزَةَ قَالَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ قَالَ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابِ بْنِ الأَرَتِّ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ قَدْ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ رَاقَبَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اللَّيْلَةَ كُلَّهَا حَتَّى كَانَ مَعَ الْفَجْرِ فَلَمَّا سَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ صَلاَتِهِ جَاءَهُ خَبَّابٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى لَقَدْ صَلَّيْتَ اللَّيْلَةَ صَلاَةً مَا رَأَيْتُكَ صَلَّيْتَ نَحْوَهَا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَجَلْ إِنَّهَا صَلاَةُ رَغَبٍ وَرَهَبٍ سَأَلْتُ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ فِيهَا ثَلاَثَ خِصَالٍ فَأَعْطَانِى اثْنَتَيْنِ وَمَنَعَنِى وَاحِدَةً سَأَلْتُ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُهْلِكَنَا بِمَا أَهْلَكَ بِهِ الأُمَمَ قَبْلَنَا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُظْهِرَ عَلَيْنَا عَدُوًّا مِنْ غَيْرِنَا فَأَعْطَانِيهَا وَسَأَلْتُ رَبِّى أَنْ لاَ يَلْبِسَنَا شِيَعًا فَمَنَعَنِيهَا » .
Tercemesi:
Abdullah b. Habbab b. Eret (r.a), Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte Bedir savaşında bulunan babasından naklediyor: Babam tüm gece boyu sabaha kadar Rasûlullah (s.a.v)’in nasıl namaz kıldığını öğrenmek için gözetlemiş. Rasûlullah (s.a.v) selâmını verince babam Peygamber (s.a.v)’in yanına gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü! anam babam sana feda olsun. Bu gece şimdiye kadar hiç görmediğim bir şekilde namaz kıldınız” deyince; Rasûlullah (s.a.v): “Evet o korku ve Ümit namazıydı. Rabbimden üç şey istedim ikisini verdi birini vermedi. Rabbimden bizden önceki ümmetler gibi bizi helak etmemesini istedim, onu kabul etti. Düşmanlarımızın bize galip gelmemesini istedim, onu da verdi. Rabbimden bizi birbirimize düşürerek bölümlere ayırmamasını istedim, onu kabul etmedi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kıyâmü'l-leyl ve tatavvu'ü'n-nehâr 16, /2197
Senetler:
1. Ebu Abdullah Habbab b. Eret (Habbab b. Eret b. Cendele b. Sa'd b. Huzeyme)
2. Abdullah b. Habbab et-Temîmî (Abdullah b. Habbab b. Eret b. Cendele)
3. Ebu Yahya Abdullah b. Haris el-Haşimi (Abdullah b. Abdullah b. Haris b. Nevfel b. Haris b. Abdulmuttalib)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
6. Ebu Amr Osman b. Kesir el-Kuraşî (Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
7. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Kulluk, ümitle korku arasındaki denge
Namaz, Korku namazı