Açıklama: İbn Mesud'dan rivayette bulunan Abîde'nin isminde ihtilaf olup ona, Ubeyde ve Ubeyd diyenler de vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1316, M000462
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كُرَيْبٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنِّى لأَعْرِفُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا مِنَ النَّارِ رَجُلٌ يَخْرُجُ مِنْهَا زَحْفًا فَيُقَالُ لَهُ انْطَلِقْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ - قَالَ - فَيَذْهَبُ فَيَدْخُلُ الْجَنَّةَ فَيَجِدُ النَّاسَ قَدْ أَخَذُوا الْمَنَازِلَ فَيُقَالُ لَهُ أَتَذْكُرُ الزَّمَانَ الَّذِى كُنْتَ فِيهِ فَيَقُولُ نَعَمْ. فَيُقَالُ لَهُ تَمَنَّ. فَيَتَمَنَّى فَيُقَالُ لَهُ لَكَ الَّذِى تَمَنَّيْتَ وَعَشَرَةُ أَضْعَافِ الدُّنْيَا - قَالَ - فَيَقُولُ أَتَسْخَرُ بِى وَأَنْتَ الْمَلِكُ."
[قَالَ فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb -Lafız Ebu Küreyb'e aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Ubeyde, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ben cehennemden çıkacak son kişiyi biliyorum. Bu kişi oradan sürünerek çıkacak bir adamdır. Ona haydi cennete gir denilecek, o da gidip cennete girecek ve orada insanların hanelerine yerleşmiş olduklarını görecek. Kendisine geçmişte bulunduğun zamanı hatırlıyor musun? diye soracaklar. Evet diye cevap verecek. Bunun üzerine haydi ne dilersen dile! denilecek. O da isteklerini söyleyecek. Ardından ona dilediğin her şey ve dünyanın on katı senindir denilecek. (Ey Rabbim!) Mülkün sahibi sen olduğun halde benimle alay mı ediyorsun! diyecektir."
[Ravi şöyle demiştir: Rasulullah'ın azı dişleri görünecek kadar güldüğünü gördüm.]
Açıklama:
İbn Mesud'dan rivayette bulunan Abîde'nin isminde ihtilaf olup ona, Ubeyde ve Ubeyd diyenler de vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 462, /100
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1325, M000464
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ أَبِى عَيَّاشٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً رَجُلٌ صَرَفَ اللَّهُ وَجْهَهُ عَنِ النَّارِ قِبَلَ الْجَنَّةِ وَمَثَّلَ لَهُ شَجَرَةً ذَاتَ ظِلٍّ فَقَالَ أَىْ رَبِّ قَدِّمْنِى إِلَى هَذِهِ الشَّجَرَةِ أَكُونُ فِى ظِلِّهَا."
وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِنَحْوِ حَدِيثِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَلَمْ يُذْكُرْ "فَيَقُولُ يَا ابْنَ آدَمَ مَا يَصْرِينِى مِنْكَ." إِلَى آخِرِ الْحَدِيثِ وَزَادَ فِيهِ "وَيُذَكِّرُهُ اللَّهُ سَلْ كَذَا وَكَذَا فَإِذَا انْقَطَعَتْ بِهِ الأَمَانِىُّ قَالَ اللَّهُ هُوَ لَكَ وَعَشَرَةُ أَمْثَالِهِ - قَالَ - ثُمَّ يَدْخُلُ بَيْتَهُ فَتَدْخُلُ عَلَيْهِ زَوْجَتَاهُ مِنَ الْحُورِ الْعِينِ فَتَقُولاَنِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَحْيَاكَ لَنَا وَأَحْيَانَا لَكَ - قَالَ - فَيَقُولُ مَا أُعْطِىَ أَحَدٌ مِثْلَ مَا أُعْطِيتُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Süheyl b. Ebû Salih, ona Numan b. Ebu Ayyaş, ona Ebu Said el-Hudrî (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cennette en aşağıdaki makama sahip olan kimse şu adamdır: Allah onun yüzünü cehennemden cennete doğru çevirecek ve ona gölgeli bir ağaç gösterecektir. O kişi ağacı görünce; Rabbim! Beni şu ağaca yaklaştır da gölgesinde durayım diyecektir."
Ravi bundan sonra hadisi, İbn Mesud'dan rivayet edilen hadis gibi nakletmiş "Allah Teâlâ Ey Adem oğlu! Senin benden istediğini ne keser?" kısmını zikretmeyerek şöyle bir ilave yapmıştır: "Allah ona; şunu şunu da iste diye hatırlatır. Ümitleri bitince ona; işte istediklerin on katıyla birlikte senindir buyurur. Sonra onu evine koyar. Hurilerden olan iki eşi gelir ve şöyle derler: Seni bizim için, bizleri de senin için ihya eden Allah'a hamd olsun. O kişi; bana verilen bu nimet başka kimseye verilmemiştir diyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 464, /101
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1340, M000468
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ.
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki' (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki' (T)
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, her ikisi el-A'meş'ten bu isnatla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 468, /102
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Ümeyye Ma'rur b. Süveyd el-Esedî (Ma'rur b. Süveyd)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرًا يَقُولُ سَمِعَهُ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأُذُنِهِ يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ يُخْرِجُ نَاسًا مِنَ النَّارِ فَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1349, M000470
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرًا يَقُولُ سَمِعَهُ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأُذُنِهِ يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ يُخْرِجُ نَاسًا مِنَ النَّارِ فَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr, ona Cabir rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken işitmiştir:
"Şüphesiz ki Allah bazı insanları cehennemden çıkarıp cennete koyacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 470, /102
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1190, M000458
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ ح
وَحَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ كِلاَهُمَا عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى بِهَذَا الإِسْنَادِ وَقَالاَ
"فَيُلْقَوْنَ فِى نَهْرٍ يُقَالُ لَهُ الْحَيَاةُ." وَلَمْ يَشُكَّا.
[وَفِى حَدِيثِ خَالِدٍ كَمَا تَنْبُتُ الْغُثَاءَةُ فِى جَانِبِ السَّيْلِ.]
[وَفِى حَدِيثِ وُهَيْبٍ كَمَا تَنْبُتُ الْحِبَّةُ فِى حَمِئَةٍ أَوْ حَمِيلَةِ السَّيْلِ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Affan, ona Vüheyb; (T)
Bize Haccâc b. eş-Şâir, ona Amr b. Avn, ona Halid, her ikisine Amr b. Yahya bu isnatla rivayet etmiştir. O ikisi şöyle demiştir:
"O kimseler Hayat adındaki bir nehre atılırlar." Bu rivayette şüphe etmemişlerdir.
[Halid'in hadisinde; selin kenarında selle gelen tohumların bittiği gibi.]
[Vüheyb hadisinde ise çamurda veya selin getirdiği toprakta biten ot gibi biterler ifadeleri vardır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 458, /99
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1191, M000459
Hadis:
وَحَدَّثَنِى نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا بِشْرٌ - يَعْنِى ابْنَ الْمُفَضَّلِ - عَنْ أَبِى مَسْلَمَةَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَّا أَهْلُ النَّارِ الَّذِينَ هُمْ أَهْلُهَا فَإِنَّهُمْ لاَ يَمُوتُونَ فِيهَا وَلاَ يَحْيَوْنَ وَلَكِنْ نَاسٌ أَصَابَتْهُمُ النَّارُ بِذُنُوبِهِمْ - أَوْ قَالَ بِخَطَايَاهُمْ - فَأَمَاتَهُمْ إِمَاتَةً حَتَّى إِذَا كَانُوا فَحْمًا أُذِنَ بِالشَّفَاعَةِ فَجِىءَ بِهِمْ ضَبَائِرَ ضَبَائِرَ فَبُثُّوا عَلَى أَنْهَارِ الْجَنَّةِ ثُمَّ قِيلَ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ أَفِيضُوا عَلَيْهِمْ. فَيَنْبُتُونَ نَبَاتَ الْحِبَّةِ تَكُونُ فِى حَمِيلِ السَّيْلِ." فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ كَأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ كَانَ بِالْبَادِيَةِ.
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Bişr -b. el-Mufaddal-, ona Ebu Mesleme, ona Ebu Nadre, ona Ebu Saîd rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Gerçekten cehennem ehli olanlara gelince onlar orada ölmezler, dirilmezler. Onlar günahları -yahut hataları- sebebiyle kendilerine ateş isabet etmiş ve onları öldürmüş kimselerdir. Nihayet yanıp kömür oldukları zaman şefaate izin verilir. Onlar gruplar halinde cennetin nehirlerine getirilirler. Ey cennetlikler! Şunların üzerine su dökün denilir. Selin kalıntısıyla gelen tohumdan ot bitmesi gibi yeniden canlanırlar." Bunu duyanlardan biri; Rasulullah (sav) çölde bulunmuş olmalı dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 459, /99
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Şefaat, şefaat
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى مَسْلَمَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ إِلَى قَوْلِهِ
"فِى حَمِيلِ السَّيْلِ." وَلَمْ يَذْكُرْ مَا بَعْدَهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1192, M000460
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى مَسْلَمَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ إِلَى قَوْلِهِ
"فِى حَمِيلِ السَّيْلِ." وَلَمْ يَذْكُرْ مَا بَعْدَهُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ebu Mesleme, ona Ebu Nadre, ona Ebu Said rivayet ettiğini göre demiş ve hadisi "sel kalıntıları" kısmına kadar rivayet edip kalan kısmını zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 460, /99
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1315, M000461
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْحَنْظَلِىُّ كِلاَهُمَا عَنْ جَرِيرٍ قَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنِّى لأَعْلَمُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا مِنْهَا وَآخِرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ دُخُولاً الْجَنَّةَ رَجُلٌ يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ حَبْوًا فَيَقُولُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى لَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى. فَيَقُولُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى لَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ - قَالَ - فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى فَيَقُولُ اللَّهُ لَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ فَإِنَّ لَكَ مِثْلَ الدُّنْيَا وَعَشَرَةَ أَمْثَالِهَا أَوْ إِنَّ لَكَ عَشَرَةَ أَمْثَالِ الدُّنْيَا - قَالَ - فَيَقُولُ أَتَسْخَرُ بِى - أَوْ أَتَضْحَكُ بِى - وَأَنْتَ الْمَلِكُ."
[قَالَ لَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ. قَالَ فَكَانَ يُقَالُ ذَاكَ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim el-Hanzalî, onlara Cerir, ona Osman, ona Cerir, ona Mansur, ona İbrahim, ona Abide, ona Abdullah b. Mesud (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Beni cehennemden en son çıkıp cennete en son giren kişiyi biliyorum. Bu cehennemden emekleyerek çıkacak bir adamdır. Cehennemden çıkınca Yüce Allah ona; gidip cennete gir buyurur. O da cennete gelir. Cennete girince oranın dolu olduğunu sanır ve geri dönüp; Ey Rabbim! Cennetin dolu olduğunu gördüm der. Yüce Allah ona; gidip cennete gir buyurur. Adam cennete gider ve tekrar oranın dolu olduğunu sanır ve ey Rabbim! Cennetin dolu olduğunu gördüm der. Yüce Allah yeniden gidip cennete gir! Dünya'nın bir benzeri ve on katı daha sana bağışlanmıştır. Yahut dünyanın on katı sana bağışlandı buyurur. O kişi; her şeyin mülkü sana ait olduğu halde benimle alay mı edersin yahut halime mi gülersin?" diye sorar.
[Ravi şöyle demiştir: Rasulullah'ın güldüğünü ve azı dişlerinin göründüğünü gördüm. Bu kişinin cennete en düşük mertebeye sahip insan olduğu söylenir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 461, /99
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, ehlinin Allah Teala ile konuşmaları
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1334, M000466
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبْجَرَ قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ يَقُولُ عَلَى الْمِنْبَرِ
"إِنَّ مُوسَى - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - سَأَلَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ عَنْ أَخَسِّ أَهْلِ الْجَنَّةِ مِنْهَا حَظًّا." وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِنَحْوِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Ubeydullah el-Eşcaî, ona Abdülmelik b. Ebcer, ona Şa'bî rivayet ettiğine göre Mugîra b. Şube minber üzerine şöyle derken duymuştur:
"Musa (as) Allah Teâlâ'dan cennete girenlerin cennetten en az nasibi olanını sordu." Bunu söyledikten sonra hadisi yukarıdaki gibi rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 466, /101
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Cennet, Dereceleri
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1330, M000465
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مُطَرِّفٍ وَابْنِ أَبْجَرَ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ رِوَايَةً إِنْ شَاءَ اللَّهُ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا مُطَرِّفُ بْنُ طَرِيفٍ وَعَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ سَعِيدٍ سَمِعَا الشَّعْبِىَّ يُخْبِرُ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ سَمِعْتُهُ عَلَى الْمِنْبَرِ يَرْفَعُهُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ وَحَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ الْحَكَمِ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ وَابْنُ أَبْجَرَ سَمِعَا الشَّعْبِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ يُخْبِرُ بِهِ النَّاسَ عَلَى الْمِنْبَرِ قَالَ سُفْيَانُ رَفَعَهُ أَحَدُهُمَا - أُرَاهُ ابْنَ أَبْجَرَ - قَالَ
"سَأَلَ مُوسَى رَبَّهُ مَا أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً قَالَ هُوَ رَجُلٌ يَجِىءُ بَعْدَ مَا أُدْخِلَ أَهْلُ الْجَنَّةِ الْجَنَّةَ فَيُقَالُ لَهُ ادْخُلِ الْجَنَّةَ. فَيَقُولُ أَىْ رَبِّ كَيْفَ وَقَدْ نَزَلَ النَّاسُ مَنَازِلَهُمْ وَأَخَذُوا أَخَذَاتِهِمْ فَيُقَالُ لَهُ أَتَرْضَى أَنْ يَكُونَ لَكَ مِثْلُ مُلْكِ مَلِكٍ مِنْ مُلُوكِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ رَضِيتُ رَبِّ. فَيَقُولُ لَكَ ذَلِكَ وَمِثْلُهُ وَمِثْلُهُ وَمِثْلُهُ وَمِثْلُهُ. فَقَالَ فِى الْخَامِسَةِ رَضِيتُ رَبِّ. فَيَقُولُ هَذَا لَكَ وَعَشَرَةُ أَمْثَالِهِ وَلَكَ مَا اشْتَهَتْ نَفْسُكَ وَلَذَّتْ عَيْنُكَ. فَيَقُولُ رَضِيتُ رَبِّ. قَالَ رَبِّ فَأَعْلاَهُمْ مَنْزِلَةً قَالَ أُولَئِكَ الَّذِينَ أَرَدْتُ غَرَسْتُ كَرَامَتَهُمْ بِيَدِى وَخَتَمْتُ عَلَيْهَا فَلَمْ تَرَ عَيْنٌ وَلَمْ تَسْمَعْ أُذُنٌ وَلَمْ يَخْطُرْ عَلَى قَلْبِ بَشَرٍ." قَالَ وَمِصْدَاقُهُ فِى كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ "(فَلاَ تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِىَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ)" الآيَةَ.
Tercemesi:
Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Mutarrif ve İbn Ebcer, onlara eş-Şa'bî, ona da Muğîra b. Şube inşallah merfu olarak; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Mutarrif b. Tarif ve Abdülmelik b. Said, onlara eş-Şa'bî, ona da Muğîra b. Şube, minberde iken hadisi Hz. Peygamber'e (sav) izafe ederek; (T)
Bize Bişr b. Hakem, -lafız, ona aittir- ona Süfyan b. Uyeyne, ona Mutarrif ve İbn Ebcer, onlara eş-Şa'bî, ona da Muğîra b. Şube, minberde iken Hz. Peygamber'in -Süfyan, hadisi ikisinden biri merfu olarak nakletti. Zannedersem o, İbn Ebcer'dir dedi- şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Musa, Rabbi'ne; mertebe itibariyle cennette insanların en düşüğü hangisidir? diye sordu. (Allah); cennetliklerin cennete girmesinden sonra gelen adam! Ona, cennete gir! denilir. O, ya Rabbi! İnsanlar yerlerine yerleşmiş ve alacaklarını almışken nasıl (gireyim)? der. Ona, dünya krallarından bir kralın mülkü gibi bir şeye sahip olsan razı olur musun? denilir. O, ya Rabbi! Razı oldum der. Allah; sana bu, onun misli, cabası ve daha da fazlası vardır! buyurur. Beşincisinde ya Rabbi! Razı oldum! der. Allah; O ve onun on katı, canının çektiği ve gözünün görmek istediği ne varsa senindir! buyurur. O, ya Rabbi! Razı oldum! der buyurdu. (Musa), Allah'ım! (Peki) onların mertebe bakımından en yücesi (nasıldır)? dedi. Allah, onlar, hürmetlerini kudretimle dikmek istediğim ve üzerine mühür vurduğum kişilerdir. (Onlar için hazırladığımı) ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiş ne de bir insan aklına (kalp) gelmiştir!" buyurdu.
Bunun doğrulanması, Allah Teâlâ'nın Kitabı'ndaki; "kimse, kendileri için gizlenen göz aydınlığını bilemez" ayetidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 465, /101
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Cennet, Dereceleri
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi