Giriş

Dönüşünüz yalnız Allah'adır. O, her şeye kadirdir.


    Öneri Formu
54381 KK11/4 Hûd, 11, 4

Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.


    Öneri Formu
54565 KK7/9 A'râf, 7, 9

Bize Ebu Valid Tayâlisî, ona Hafs b. Ömer; (T) Bize İbn Kesir, ona Şube, ona Kasım, ona Ebû Bezze, ona Ata b. Nafi' el-Keyharânî, ona Ümmü Derda, ona Ebu Derdâ'nın naklettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Terazide güzel huydan daha ağır basacak olan bir şey yoktur." [(Bu hadisin ravilerinden) Ebu'l Velid (et Tayâlisî, bu hadisi el Kasım b Ebû Bezze'den) sema yoluyla, yani ben, Ata el-Keyharânî'yi (şöyle şöyle derken) işittim, şeklinde rivayet etti. (Diğer ravi Hafs b. Ömer ise el Kasım'dan an'ane tarikiyle rivayet etti.)] [Ebû Davud der ki: (Sözü geçen) o (Ata el-Keyharani'den maksat) Ata b. Yakub'dur ve İbrahim b. Nafi'nin dayısıdır. Keyharânî ve Gevharânî (nisbeleriyle) anılır.]


    Öneri Formu
33792 D004799 Ebu Davud, Edeb, 7

Bize Ebu Valid Tayâlisî, ona Hafs b. Ömer; (T) Bize İbn Kesir, ona Şube, ona Kasım, ona Ebû Bezze, ona Ata b. Nafi' el-Keyharânî, ona Ümmü Derda, ona Ebu Derdâ'nın naklettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Terazide güzel huydan daha ağır basacak olan bir şey yoktur." [(Bu hadisin ravilerinden) Ebu'l Velid (et Tayâlisî, bu hadisi el Kasım b Ebû Bezze'den) sema yoluyla, yani ben, Ata el-Keyharânî'yi (şöyle şöyle derken) işittim, şeklinde rivayet etti. (Diğer ravi Hafs b. Ömer ise el Kasım'dan an'ane tarikiyle rivayet etti.)] [Ebû Davud der ki: (Sözü geçen) o (Ata el-Keyharani'den maksat) Ata b. Yakub'dur ve İbrahim b. Nafi'nin dayısıdır. Keyharânî ve Gevharânî (nisbeleriyle) anılır.]


    Öneri Formu
273358 D004799-3 Ebu Davud, Edeb, 7

Bize Ebu Valid Tayâlisî, ona Hafs b. Ömer; (T) Bize İbn Kesir, ona Şube, ona Kasım, ona Ebû Bezze, ona Ata b. Nafi' el-Keyharânî, ona Ümmü Derda, ona Ebu Derdâ'nın naklettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Terazide güzel huydan daha ağır basacak olan bir şey yoktur." [(Bu hadisin ravilerinden) Ebu'l Velid (et Tayâlisî, bu hadisi el Kasım b Ebû Bezze'den) sema yoluyla, yani ben, Ata el-Keyharânî'yi (şöyle şöyle derken) işittim, şeklinde rivayet etti. (Diğer ravi Hafs b. Ömer ise el Kasım'dan an'ane tarikiyle rivayet etti.)] [Ebû Davud der ki: (Sözü geçen) o (Ata el-Keyharani'den maksat) Ata b. Yakub'dur ve İbrahim b. Nafi'nin dayısıdır. Keyharânî ve Gevharânî (nisbeleriyle) anılır.]


    Öneri Formu
273359 D004799-2 Ebu Davud, Edeb, 7


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ

    Öneri Formu
4103 M002348 Müslim, Zekat, 67


Açıklama: غَيْرَ أَنَّ لَكُمْ رَحِمًا سَأَبُلُّهَا بِبَلَالِهَا ifadesinin nasıl anlaşılacağında şarihler çeşitli yorumlar yapmışlar. Bazı çevirilerde "Sadece o ateşi bu akrabalığın suyu ile ıslatabilirim" diye anlaşıldığı görülmektedir. Eğer çeviri burada aktarıldığı gibi olursa Hz. Peygamber'in (sav) akrabalarına hiç bir faydası olamayacağı ancak akrabalık bağını sayesinde sanki yine de ateşi söndürebileceği ifade edilmiştir. Ancak Nevevî, başta olmak üzere şarihler burada bir teşbihten bahseder. Ona göre, sıla-i rahimi kesmek bir hararet ve kızgınlık sebebidir. Sıla-i rahimi sürdürmek ise o harareti söndürecek vesiledir. Dolayısıyla Hz. Peygamber'in ahiretteki ateşi değil, dünyada akrabalık ilişkilerini sürdürmek suretiyle aradaki beşeri münasebetin tamamen kopmasını istemediği, buna bağlı olarak ortaya çıkacak kızgınlık (ateş) dünyada iletişimi sürdürmekle giderilebilir. Zaten hadisin baş tarafındaki uslup, davetin hedefi ve ahirete karşı uyarı da hadisi bizim tercih ettiğimiz çeviri şeklinde anlamayı gerekli kılmaktadır.

    Öneri Formu
45124 HM008383 İbn Hanbel, II, 333


    Öneri Formu
1340 M000468 Müslim, İman, 315


    Öneri Formu
1445 M000501 Müslim, İman, 348


    Öneri Formu
1512 M000520 Müslim, İman, 367