73 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Muhammed b. Mus’ab, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Hilâl b. Ebî Meymûne, ona Atâ b. Yesâr, ona da Rifâa el-Cühenî şöyle rivâyet etti: “Hz. Peygamber’le (sav.) birlikte seferden dönüyorduk. O sırada Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu: “Muhammed'in hayatı elinde olan Allah adına yemin ederim ki, iman eden sonra doğru yoldan ayrılmayan hiç bir kul yoktur ki cennete dahil edilmesin. Sizler ve neslinizden salih olanların cennetteki makamlarınıza yerleşmedikçe, (diğer ümmetlerin mü'minlerden mü’min olanların) cennete girmeyeceklerini de ümit ederim. Azîz ve Celîl olan Rabbim, ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız olarak cennete sokacağını bana vadetmiştir.”
Bize Osman b. Ebî Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Ebû Malik Sa'd b. Tarık, ona Rib'î, ona da Huzeyfe (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benim havuzumun boyu Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha uzundur. Hayatım elinde olan Allah'a yemin olsun ki o havuzun kâseleri yıldızlardan daha çoktur, suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Hayatım elinde olan Allah adına yemin ederim ki, yabancı develeri kendi havuzundan uzaklaştıran bir adam gibi ben de bazı insanları havuzumdan uzaklaştıracağım." Kendisine; "- Ey Allah'ın Rasûlü! O gün bizi tanıyacak mısın?" diye soruldu. Bunun üzerine Rasûlullah (sav); "- Evet. Siz, başka hiç bir ümmette bulunmayan, abdest izlerinden dolayı yüzlerinizde ve ayaklarınızda var olan bir parlaklıkla benim yanıma geleceksiniz" buyurdu.
Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.