Giriş

Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona Osman b. Affan'ın azatlısı Humran b. Ebân şöyle dedi: Osman b. Affan'ı abdest alırken gördüm. Önce, ellerine üç defa su döküp yıkadı, sonra ağzına su alıp çalkaladı, sonra burnuna su verip dışarı attı, sonra üç defa yüzünü yıkadı, sonra sağ elini dirseğiyle beraber üç defa yıkadı ve sol eli için de aynısını yaptı. Başını mesh edip önce sağ sonra sol ayağını yıkayınca şöyle dedi: Ben, Rasulullah'ı benim abdest aldığım gibi abdest alırken gördüm ve şöyle buyurduğunu duydum: "Kim benim abdest aldığım gibi abdest alır, gönlünden hiçbir şey geçirmeyerek iki rekât namaz kılarsa, Allah onun geçmiş günahlarını affeder."


    Öneri Formu
1625 D000106 Ebu Davud, Taharet, 51


Açıklama: إِلَّا مِنْ ثَلَاثٍ kısmı hariç hadis sahihtir. İsnad ise Ebû Hureyre'den rivâyette bulunan Ensarlı râvinin meçhûl olmasından dolayı zayıftır.

    Öneri Formu
50649 HM010584 İbn Hanbel, II, 506


Açıklama: İbn İshak'tan dolayı bu isnad hasendir. Burada tahdîsi tasrih edilmiş, tedlis şüphesi ortadan kalkmıştır.

    Öneri Formu
52329 HM011790 İbn Hanbel, III, 81


    Öneri Formu
71427 HM021902 İbn Hanbel, V, 181

Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Amr b. Murra, ona da Salim b. Ebî'l-Ca'd rivâyet etti: "Sevbân'a 'Bize Rasûlullah'tan (sav) bir hadis rivâyet et!' denildi. Sevbân (ra), 'Herhalde benim yalan söylediğimi zannediyorsunuz' dedi ve sonra da 'Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini bizzat işittim' diye ekledi: "Allah için secde eden bir müslümanı Cenâb-ı Hak mutlaka bir derece yükseltir ve onun bir günahını siler."


Açıklama: Hadis inkıtadan dolayı zayıftır.Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
71731 HM022806 İbn Hanbel, V, 283

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Saîd b . Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdülcebbâr, ona ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber verdi: “İnsanın cemâatle kıldığı namazın sevâbı, evinde ve dükkânında tek başına kıldığı namazın sevâbından 25 kat daha fazladır. Çünkü insan, abdestini güzelce alır, sonra sadece namaz gâyesiyle evinden çıkıp câmiye giderse, camiye girinceye kadar attığı her adımdan dolayı bir derecesi yükseltilir ve bir günahı silinir. Camiye girince de, namazı beklediği müddetçe namazda sayılır. Namazgâhta bulunduğu müddetçe de, kimseye eziyet vermediği ve abdesti bozulmadığı müddetçe melekler; ‘Allah’ım, ona merhamet eyle! Allah’ım, onu bağışla!’ diye duâ ederler." Bu hadîsi Buhârî ve Müslim, Müsedded'den rivâyet ettiler. Ayrıca Müslim rivâyetin tamamını Ebû Bekir b. Ebî Şeybe vasıtasıyla Ebû Muâviye'den de rivâyuet etti.


    Öneri Formu
141801 BS005030 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 89

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Saîd b . Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdülcebbâr, ona ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber verdi: “İnsanın cemâatle kıldığı namazın sevâbı, evinde ve dükkânında tek başına kıldığı namazın sevâbından 25 kat daha fazladır. Çünkü insan, abdestini güzelce alır, sonra sadece namaz gâyesiyle evinden çıkıp câmiye giderse, camiye girinceye kadar attığı her adımdan dolayı bir derecesi yükseltilir ve bir günahı silinir. Camiye girince de, namazı beklediği müddetçe namazda sayılır. Namazgâhta bulunduğu müddetçe de, kimseye eziyet vermediği ve abdesti bozulmadığı müddetçe melekler; ‘Allah’ım, ona merhamet eyle! Allah’ım, onu bağışla!’ diye duâ ederler." Bu hadîsi Buhârî ve Müslim, Müsedded'den rivâyet ettiler. Ayrıca Müslim rivâyetin tamamını Ebû Bekir b. Ebî Şeybe vasıtasıyla Ebû Muâviye'den de rivâyuet etti.


    Öneri Formu
285938 BS005030-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 89


Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Amr dolayısıyla hasendir.

    Öneri Formu
60718 HM009803 İbn Hanbel, II, 450


Açıklama: İsnadı Ali b. Zeyd ve Yusuf b. Mehran'nı zayıflığından dolayı zayıftır.

    Öneri Formu
43077 HM002206 İbn Hanbel, I, 246


    Öneri Formu
44264 HM008107 İbn Hanbel, II, 313