228 Kayıt Bulundu.
Bize Leys, ona Yezid b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Üseyd b. Hudayr şöyle söylemiştir: O, bir gece atı da yanında bağlı iken Bakara suresini okuyordu. At aniden huysuzlaşmaya başladı. Üseyd sustu, at da sakinleşti. Üseyd yeniden Kur'an okumaya başladı, at yine huysuzlandı. Üseyd sustu, at sakinleşti. Sonra Üseyd Kur'an okumaya başladı at yine huysuzlaştı. Bunun üzerine Üseyd de Kur'an okumayı bıraktı. Useyd'in oğlu Yahya ise ata yakın bir yerde (yatmakta) idi. Atın çocuğa bir zarar vermesinden endişe ederek, çocuğu geriye çekti. Bu sırada başını kaldırıp göğe baktığında (parlayan bir şeyler gördü) hatta onu göremez oldu. Sabah olduğunda Üseyd Hz. Peygamber'e (sav) bunu söyledi. Hz. Peygamber (sav) ona: "Okusaydın ey Hudayr'ın oğlu, okusaydın ey Hudayr'ın oğlu!" dedi. Üseyd, 'Ey Allah'ın Resulü, atın Yahya'yı çiğnemesinden endişe ettim. Çünkü o ata yakın bir yerde idi. Başımı kaldırıp çocuğa gittim. Göğe baktığımda bulut içinde kandiller gibi parlayan şeyler gördüm. Daha sonra o şeyler göğe doğru çekilip çıktı ve ben onları göremez oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Bunların ne olduğunu bilir misin?" dedi. Üseyd, hayır diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onlar meleklerdi, senin sesini (dinlemek için) yaklaşmışlardı. Kur'an okumaya devam etseydin, sabaha kadar dururlardı. İnsanlar da onları görür, onlar insanlardan gizlenmezdi" Ravi İbn Hâd 'bu hadisi bana Abdulah b. Habbâb ona Ebu Said el-Hudrî ona da Useyd b. Hudayr nakletti' demiştir.
Bize Mahmûd b. Gaylân, ona Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Cüreyrî, ona Ebu Alâ b. Şihhîr, ona Hanzala oğullarından bir adam şöyle demiştir: Şeddâd b. Evs (ra) ile birlikte bir seferde bulunmuştum. Bana “Hz. Peygamber'in bize okumamızı tavsiye ettiği bir duayı sana öğreteyim mi?” diye sordu ve “Hz. Peygamber (sav) bize şöyle dememizi tavsiye etti” dedi: "Allah'ım, Senden, (din) işinde devamlılık, doğru yolda kararlılık isterim. Nimetine şükretmeyi ve Sana güzelce kulluk etmeyi istiyorum. Doğruyu söyleyen bir dil ve kalb-i selim (temiz ve arınmış bir kalp), bildiğin (hatalarımdan) dolayı Senden bağışlanma diler, bildiğin hayırlı her şeyi Senden isterim. Bildiğin günahlarımdan dolayı da Senden af dilerim. Sen gaybı en iyi bilensin." Rasulullah (sav) şöyle derdi: "Bir Müslüman yatağa yattığı zaman Allah'ın kitabından bir sure okursa Allah ona bir melek tayin eder ve o kişi yatağından kalkana kadar ona hiç bir zarar dokunamaz." [Ebu İsâ (et-Tirmizî) der ki: Bu sadece bu tarikiyle bildiğimiz bir hadistir. Cüreycî, Said b. İyâs Ebu Mesud el-Cüreycî'dir. Ebu'Alâ'nın adı, Yezîd b. Abdullah b. Şihhîr'dir.]
Bize İshak b. Mansur, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr, ona da babası (Cübeyr b. Mut'im) şöyle demiştir: "Ben bir akşam namazında Hz. Peygamber'in Tûr Suresi'ni okuduğunu işittim. Benim kalbime imanı yerleştiren ilk şey işte bu suredir."
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Hafs), ona A'meş, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezîd ve ona Alkame, onlara da Ebu Mesud el-Ensârî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bakara Suresi'nin sonunda iki ayet vardır ki her kim geceleyin o iki ayeti okursa, ona yeterli olur."
Bize Leys, ona Yezid b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Üseyd b. Hudayr şöyle söylemiştir: O, bir gece atı da yanında bağlı iken Bakara suresini okuyordu. At aniden huysuzlaşmaya başladı. Üseyd sustu, at da sakinleşti. Üseyd yeniden Kur'an okumaya başladı, at yine huysuzlandı. Üseyd sustu, at sakinleşti. Sonra Üseyd Kur'an okumaya başladı at yine huysuzlaştı. Bunun üzerine Üseyd de Kur'an okumayı bıraktı. Useyd'in oğlu Yahya ise ata yakın bir yerde (yatmakta) idi. Atın çocuğa bir zarar vermesinden endişe ederek, çocuğu geriye çekti. Bu sırada başını kaldırıp göğe baktığında (parlayan bir şeyler gördü) hatta onu göremez oldu. Sabah olduğunda Üseyd Hz.Peygamber'e (sav) bunu söyledi. Hz. Peygamber (sav) ona: "Okusaydın ey Hudayr'ın oğlu, okusaydın ey Hudayr'ın oğlu!" dedi. Useyd, 'Ey Allah'ın Resulü, atın Yahya'yı çiğnemesinden endişe ettim. Çünkü o ata yakın bir yerde idi. Başımı kaldırıp çocuğa gittim. Göğe baktığımda bulut içinde kandiller gibi parlayan şeyler gördüm. Daha sonra o şeyler göğe doğru çekilip çıktı ve ben onları göremez oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Bunların ne olduğunu bilir misin?" dedi. Useyd, hayır diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onlar meleklerdi, senin sesini (dinlemek için) yaklaşmışlardı. Kur'an okumaya devam etseydin, sabaha kadar dururlardı. İnsanlar da onları görür, onlar insanlardan gizlenemezdi" Ravi İbn Hâd 'bu hadisi bana Abdulah b. Habbâb ona Ebu Said el-Hudrî ona da Useyd b. Hudayr nakletti' demiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Hafs, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Ubeyde, ona da Abdullah şöyle demiştir: Rasulullah (sav) "bana Kur'an oku" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü! Kur'an sana indirilmişken sana Kur'an mı okuyayım?” dedim. "ben onu başkasından da dinlemeyi arzu ediyorum" buyurdu. Bununüzerine Nisâ suresini okudum ve "her ümmetten birer şahit getirip bunlara karşı da seni şahit getireceğimiz zaman halleri nice olur" (Nisa 4/41) ayetine gelince başımı kaldırdığımda, –ya da yanımdaki bir adamın beni dürtmesi üzerine başımı kaldırınca- Rasulullah'ın (sav) gözyaşlarının aktığını gördüm.
Açıklama: Müslim'in şartlarına göre sahihtir.