Öneri Formu
Hadis Id, No:
62958, HM015233
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عِيسَى قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ -يَعْنِي ابْنَ زَيْدٍ- عَنْ كَثِيرِ بْنِ شِنْظِيرٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِي رَبَاحٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ
بَعَثَنِي النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي حَاجَةٍ فَلَمَّا رَجَعْتُ سَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَلَمْ يَرُدَّ عَلَيَّ فَلَمَّا فَرَغَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ سَلَّمْتُ عَلَيْكَ فَلَمْ تَرُدَّ عَلَيَّ قَالَ إِنِّي كُنْتُ أُصَلِّي وَهُوَ عَلَى رَاحِلَتِهِ مُتَوَجِّهًا لِغَيْرِ الْقِبْلَةِ
Tercemesi:
Açıklama:
mütabileriyle sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 15233, 5/246
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Kurra Kesir b. Şınzîr el-Mâzinî (Kesir b. Şınzîr)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. İshak b. İsa el-Bağdadi (İshak b. İsa b. Necih)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, SELAM
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Namaz, binek üzerinde nafile namaz kılarken kıble dışında bir yöne dönmek
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
212969, İHM000208
Hadis:
نا بُنْدَارٌ، نا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، نا شُعْبَةُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ: سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَلَمَةَ قَالَ: دَخَلْتُ عَلَى عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ أَنَا وَرَجُلَانِ: رَجُلٌ مِنَّا، وَرَجُلٌ مِنْ بَنِي أَسَدٍ أَحْسَبُ، فَبَعَثَهُمَا وَجْهًا وَقَالَ: إِنَّكُمَا عِلْجَانِ فَعَالِجَا عَنْ دِينِكُمَا، ثُمَّ دَخَلَ الْمَخْرَجَ ثُمَّ خَرَجَ، فَأَخَذَ حَفْنَةً مِنْ مَاءٍ فَتَمَسَّحَ بِهَا ثُمَّ جَاءَ، فَقَرَأَ الْقُرْآنَ قِرَاءَةً فَأَنْكَرْنَا ذَلِكَ، فَقَالَ عَلِيٌّ: «كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَأْتِي الْخَلَاءَ فَيَقْضِي الْحَاجَةَ، ثُمَّ يَخْرُجُ فَيَأْكُلُ مَعَنَا الْخُبْزَ وَاللَّحْمَ، وَيَقْرَأُ الْقُرْآنَ، وَلَا يَحْجُبُهُ عَنِ الْقُرْآنِ شَيْءٌ لَيْسَ الْجَنَابَةَ» أَوْ إِلَّا الْجَنَابَةُ قَالَ: سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ الْمِقْدَامِ الْعِجْلِيَّ يَقُولُ: حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ، عَنْ شُعْبَةَ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ شُعْبَةُ: «هَذَا ثُلُثُ رَأْسِ مَالِي» قَالَ أَبُو بَكْرٍ: " قَدْ كُنْتُ بَيَّنْتُ فِي كِتَابِ الْبُيُوعِ أَنَّ بَيْنَ الْمَكْرُوهِ وَبَيْنَ الْمُحَرَّمِ فُرْقَانًا، وَاسْتَدْلَلْتُ عَلَى الْفَرْقِ بَيْنَهُمَا بِقَوْلِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ اللَّهَ كَرِهَ لَكُمْ ثَلَاثًا، وَحَرَّمَ عَلَيْكُمْ ثَلَاثًا، كَرِهَ لَكُمْ قِيلَ وَقَالَ، وَكَثْرَةَ السُّؤَالِ، وَإِضَاعَةَ الْمَالِ، وَحَرَّمَ عَلَيْكُمْ عُقُوقَ الْأُمَّهَاتِ، وَوَأْدَ الْبَنَاتِ، وَمَنْعًا وَهَاتِ» فَفَرَّقَ بَيْنَ الْمَكْرُوهِ، وَبَيْنَ الْمُحَرَّمِ بِقَوْلِهِ فِي خَبَرِ الْمُهَاجِرِ بْنِ قُنْفُذٍ: «كَرِهْتُ أَنْ أَذْكُرَ اللَّهَ إِلَّا عَلَى طُهْرٍ» قَدْ يَجُوزُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا كَرِهَ ذَلِكَ إِذِ الذِّكْرُ عَلَى طُهْرٍ أَفْضَلُ لَا أَنَّ ذِكْرَ اللَّهِ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ مُحَرَّمٌ، «إِذِ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ كَانَ يُقْرَأُ الْقُرْآنَ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ» وَالْقُرْآنُ أَفْضَلُ الذِّكْرِ، «وَقَدْ كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَذْكُرُ اللَّهَ عَلَى كُلِّ أَحْيَانِهِ» عَلَى مَا رُوِّينَا عَنْ عَائِشَةَ رَضِي اللَّهُ عَنْهَا، وَقَدُ يَجُوزُ أَنْ تَكُونَ كَرَاهَتُهُ لِذِكْرِ اللَّهِ إِلَّا عَلَى طُهْرٍ ذِكْرُ اللَّهِ الَّذِي هُوَ فَرْضٌ عَلَى الْمَرْءِ دُونَ مَا هُوَ مُتَطَوَّعٌ بِهِ، فَإِذَا كَانَ ذِكْرُ اللَّهِ فَرْضًا لَمْ يُؤَدِّ الْفَرْضَ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ حَتَّى يَتَطَهَّرَ، ثُمَّ يُؤَدِّي ذَلِكَ الْفَرْضَ عَلَى طَهَارَةٍ؛ لِأَنَّ رَدَّ السَّلَامِ فَرْضٌ عِنْدَ أَكْثَرِ الْعُلَمَاءِ، فَلَمْ يَرُدَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ حَتَّى تَطَهَّرَ، ثُمَّ رَدَّ السَّلَامَ، فَأَمَّا مَا كَانَ الْمَرْءُ مُتَطَوِّعًا بِهِ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَلَوْ تَرَكَهُ فِي حَالَةٍ هُوَ فِيهَا غَيْرُ طَاهِرٍ لَمْ يَكُنْ عَلَيْهِ إِعَادَتُهُ فَلَهُ أَنْ يَذْكُرَ اللَّهَ مُتَطَوِّعًا بِالذِّكْرِ، وَإِنْ كَانَ غَيْرَ مُتَطَهِّرٍ "
Tercemesi:
Bize Bendar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube ona Amr b. Mürre, ona “Abdullah b. Seleme’nin şöyle anlattığını rivayet etti: “Benimle birlikte iki kişi Hz. Ali’nin huzuruna girdik. Onlardan biri bizden, diğeri zannediyorum Esed oğullarındandı. Hz. Ali, Onları bir tarafa (göreve) gönderdi ve ‘Sizler güçlü kuvvetli insanlarsınız. Dininiz için çalışıp gayret edin’ dedi. Sonra (abdest bozmak için) dışarı çıktı. Geri dönünce bir avuç su aldı ve ellerin yıkadı. Ve Kur’an okudu. Biz onun yaptıklarını garip karşılayınca bize ‘Hz. Peygamber (abdest bozmak için) dışarı çıkar ihtiyacını giderirdi. Sonra gelir bizimle birlikte ekmek ve et yer, Kur’an okurdu. Cünüplük dışında hiçbir durum Kur’an okumasına engel olmazdı.’ Ravi Amr b. Mürre, Ahmed b. Mikdam el-Icli’den, Ahmed b. Mikdam, Sa’id b. er-Rabi’den o da Şu’be’den bu hadisi duyduğunu rivayet etmiştir. (Söz konusu rivayete göre Şu’be bu hadis) benim malımın üçte biridir demiştir. Ebu Bekir (el-Beyhaki) ise şöyle demiştir: ‘Büyu’ bölümünde mekruhla haram arasında fark olduğunu beyan etmiştim. İkisi arasındaki farkı Hz. Peygamber’in şu hadisinden çıkardım. “Allah üç şeyi yapmanızdan hoşlanmamış, üç şeyi de haram kılmıştır. Dedi- kodu yapmayı, çok soru sormayı ve malı çar çur etmeyi hoş görmemiştir. Anne-babaya karşı gelmeyi, kız çocuklarını (diri diri) toprağa gömmeyi ve vermeniz gerekeni vermemeyi, almaya hakkınız olmayan bir şeyi de talep etmeyi haram kılmıştır.” Ebu Bekir (el-Beyhaki) Mekruhla haramı Muhacir b. Kunfuz’un rivayetinde yer alan “Allah’ın adını abdestsiz zikretmeyi hoş görmedim” cümlesiyle beyan etmiştir. Bunu mekruh görmüş de olabilir. Çünkü ifade, Allah’ın adını abdestli olarak anmak daha faziletlidir şeklindedir. Yoksa abdestsiz olarak anmak haramdır biçiminde değildir. “Çünkü Hz. Peygamber, Kur’an’ı abdestsiz okurdu.” Oysa Kur’an zikrin en faziletlisidir. Hz. Ayşe’den (r.anha) bize ulaşan bir rivayete göre “Rasulullah (sav) Kur’an’ı her durumda okurdu.” Hz. Peygamber’in Allah’ın ismini abdestsiz olarak anmaktan hoşlanmayışı, kişiye onu abdestli anmasının farz olduğu yerler için söz konusu olup, nafile olarak anıldığı yerlerde olmayabilir. Allah’ın adını anmak farz olunca kişi bu farzı abdestsiz eda edemez. Abdest alır ve abdestli olarak eda eder. Çünkü selamı almak alimlerin çoğuna göre farzdır. Hz. Peygamber (kendisine verilen selamı) abdestsiz olarak almamış, (abdestini) alınca (selamı) iade etmiştir. (Buna karşılık) kişi, Allah’ın adını farz olmayarak anacaksa, abdestsiz olduğu durumlarda zikri terk edecekse bunu iade etmesi gerekmez. Abdestsiz bile olsa nafile olarak Allah’ın adını anabilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, Vudû 208, 1/98
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Aliye Abdullah b. Seleme el-Muradî (Abdullah b. Seleme)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
KTB, SELAM
Kur'an, abdestsiz okumak, dokunmak
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
- حدثنا وكيع عن إسرائيل عن أبي الهيثم قال سلمت على إبراهيم والإمام يخطب يوم الجمعة فلم يرد علي وقال حين صلى ان الكلام يكره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
104749, MŞ005311
Hadis:
- حدثنا وكيع عن إسرائيل عن أبي الهيثم قال سلمت على إبراهيم والإمام يخطب يوم الجمعة فلم يرد علي وقال حين صلى ان الكلام يكره
Tercemesi:
Bize Vekî’, ona da İsrâil, Ebu’l-Heysem’in şöyle dediğini rivayet etti: İmam cuma günü hutbe okurken İbrâhim’e (Ebû İmrân) selam verdim, selamıma karşılık vermedi.(İbrâhim) namazı kıldıktan sonra dedi ki: “Kuşkusuz (namazda olduğu gibi hutbe okunması esnasında da) kelam etmek mekruhtur”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 5311, 4/97
Senetler:
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
2. Ebu Heysem el-Murâdî (Ebu Heysem)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
KTB, SELAM
Selam, hutbe okunurken selamlaşmak
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
140213, BS003442
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو صَالِحِ بْنُ أَبِى طَاهِرٍ الْعَنْبَرِىُّ أَخْبَرَنَا جَدِّى يَحْيَى بْنُ مَنْصُورٍ الْقَاضِى حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّهُ قَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بَعَثَنِى لِحَاجَةٍ ، ثُمَّ أَدْرَكْتُهُ وَهُوَ يُصَلِّى ، فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَأَشَارَ إِلَىَّ ، فَلَمَّا فَرَغَ دَعَانِى فَقَالَ :« إِنَّكَ سَلَّمْتَ آنِفًا وَأَنَا أُصَلِّى ». وَهُوَ مُوَجِّهٌ حِينَئِذٍ قِبَلَ الْمَشْرِقِ. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ قُتَيْبَةَ بْنِ سَعِيدٍ.
Tercemesi:
Bize Ebû Sâlih b. Ebû Tâhir el-Anberî, ona dedem Yahya b. Mansûr el-Kâdî, ona Ahmed b. Seleme, ona Kuteybe b. Saîd es-Sekafî, ona Leys, ona da Ebu’z-Zübeyir, Câbir (r.a)’ın şöyle dediğini rivayet etti: “Rasûlüllah (s.a.v.) beni bir ihtiyaç için gönderdi. Sonra namaz kılarken ona iltihak ettim ve selam verdim. O da bana (karşılık anlamında) işarette bulundu. (Namazı) bitirince beni (yanına) çağırıp dedi ki: “Demincek ben namaz kılarken selam verdin”. O (bunu söylediği) esnada doğu tarafına doğru yönelmiş haldeydi.
Bu hadisi Müslim de Sahih’inde, Kuteybe b. Saîd’den rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 3442, 4/294
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
5. Ahmed b. Seleme el-Bezzâz (Ahmed b. Seleme b. Abdullah)
6. Yahya b. Mansûr el-Kâdî (Yahya b. Mansûr b. Yahya b. Abdülmelik)
7. Anber b. Tayyib el-Anberî (Anber b. Tayyib b. Muhammed b. Abdullah b. Anber)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, SELAM
Namaz, binek üzerinde nafile namaz kılarken kıble dışında bir yöne dönmek
Selam, işaretle selam alma
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, namaz kılana
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271426, İHM000208-2
Hadis:
نا بُنْدَارٌ، نا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، نا شُعْبَةُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ: سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَلَمَةَ قَالَ: دَخَلْتُ عَلَى عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ أَنَا وَرَجُلَانِ: رَجُلٌ مِنَّا، وَرَجُلٌ مِنْ بَنِي أَسَدٍ أَحْسَبُ، فَبَعَثَهُمَا وَجْهًا وَقَالَ: إِنَّكُمَا عِلْجَانِ فَعَالِجَا عَنْ دِينِكُمَا، ثُمَّ دَخَلَ الْمَخْرَجَ ثُمَّ خَرَجَ، فَأَخَذَ حَفْنَةً مِنْ مَاءٍ فَتَمَسَّحَ بِهَا ثُمَّ جَاءَ، فَقَرَأَ الْقُرْآنَ قِرَاءَةً فَأَنْكَرْنَا ذَلِكَ، فَقَالَ عَلِيٌّ: «كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَأْتِي الْخَلَاءَ فَيَقْضِي الْحَاجَةَ، ثُمَّ يَخْرُجُ فَيَأْكُلُ مَعَنَا الْخُبْزَ وَاللَّحْمَ، وَيَقْرَأُ الْقُرْآنَ، وَلَا يَحْجُبُهُ عَنِ الْقُرْآنِ شَيْءٌ لَيْسَ الْجَنَابَةَ» أَوْ إِلَّا الْجَنَابَةُ قَالَ: سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ الْمِقْدَامِ الْعِجْلِيَّ يَقُولُ: حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ، عَنْ شُعْبَةَ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ شُعْبَةُ: «هَذَا ثُلُثُ رَأْسِ مَالِي» قَالَ أَبُو بَكْرٍ: " قَدْ كُنْتُ بَيَّنْتُ فِي كِتَابِ الْبُيُوعِ أَنَّ بَيْنَ الْمَكْرُوهِ وَبَيْنَ الْمُحَرَّمِ فُرْقَانًا، وَاسْتَدْلَلْتُ عَلَى الْفَرْقِ بَيْنَهُمَا بِقَوْلِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ اللَّهَ كَرِهَ لَكُمْ ثَلَاثًا، وَحَرَّمَ عَلَيْكُمْ ثَلَاثًا، كَرِهَ لَكُمْ قِيلَ وَقَالَ، وَكَثْرَةَ السُّؤَالِ، وَإِضَاعَةَ الْمَالِ، وَحَرَّمَ عَلَيْكُمْ عُقُوقَ الْأُمَّهَاتِ، وَوَأْدَ الْبَنَاتِ، وَمَنْعًا وَهَاتِ» فَفَرَّقَ بَيْنَ الْمَكْرُوهِ، وَبَيْنَ الْمُحَرَّمِ بِقَوْلِهِ فِي خَبَرِ الْمُهَاجِرِ بْنِ قُنْفُذٍ: «كَرِهْتُ أَنْ أَذْكُرَ اللَّهَ إِلَّا عَلَى طُهْرٍ» قَدْ يَجُوزُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا كَرِهَ ذَلِكَ إِذِ الذِّكْرُ عَلَى طُهْرٍ أَفْضَلُ لَا أَنَّ ذِكْرَ اللَّهِ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ مُحَرَّمٌ، «إِذِ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ كَانَ يُقْرَأُ الْقُرْآنَ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ» وَالْقُرْآنُ أَفْضَلُ الذِّكْرِ، «وَقَدْ كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَذْكُرُ اللَّهَ عَلَى كُلِّ أَحْيَانِهِ» عَلَى مَا رُوِّينَا عَنْ عَائِشَةَ رَضِي اللَّهُ عَنْهَا، وَقَدُ يَجُوزُ أَنْ تَكُونَ كَرَاهَتُهُ لِذِكْرِ اللَّهِ إِلَّا عَلَى طُهْرٍ ذِكْرُ اللَّهِ الَّذِي هُوَ فَرْضٌ عَلَى الْمَرْءِ دُونَ مَا هُوَ مُتَطَوَّعٌ بِهِ، فَإِذَا كَانَ ذِكْرُ اللَّهِ فَرْضًا لَمْ يُؤَدِّ الْفَرْضَ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ حَتَّى يَتَطَهَّرَ، ثُمَّ يُؤَدِّي ذَلِكَ الْفَرْضَ عَلَى طَهَارَةٍ؛ لِأَنَّ رَدَّ السَّلَامِ فَرْضٌ عِنْدَ أَكْثَرِ الْعُلَمَاءِ، فَلَمْ يَرُدَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ عَلَى غَيْرِ طُهْرٍ حَتَّى تَطَهَّرَ، ثُمَّ رَدَّ السَّلَامَ، فَأَمَّا مَا كَانَ الْمَرْءُ مُتَطَوِّعًا بِهِ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَلَوْ تَرَكَهُ فِي حَالَةٍ هُوَ فِيهَا غَيْرُ طَاهِرٍ لَمْ يَكُنْ عَلَيْهِ إِعَادَتُهُ فَلَهُ أَنْ يَذْكُرَ اللَّهَ مُتَطَوِّعًا بِالذِّكْرِ، وَإِنْ كَانَ غَيْرَ مُتَطَهِّرٍ "
Tercemesi:
Bize Bendar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube ona Amr b. Mürre, ona Abdullah b. Seleme’nin şöyle anlattığını rivayet etti: “Benimle birlikte iki kişi Hz. Ali’nin huzuruna girdik. Onlardan biri bizden, diğeri zannediyorum Esed oğullarındandı. Hz. Ali, Onları bir tarafa (göreve) gönderdi ve ‘Sizler güçlü kuvvetli insanlarsınız. Dininiz için çalışıp gayret edin’ dedi. Sonra (abdest bozmak için) dışarı çıktı. Geri dönünce bir avuç su aldı ve ellerin yıkadı. Ve Kur’an okudu. Biz onun yaptıklarını garip karşılayınca bize ‘Hz. Peygamber (abdest bozmak için) dışarı çıkar ihtiyacını giderirdi. Sonra gelir bizimle birlikte ekmek ve et yer, Kur’an okurdu. Cünüplük dışında hiçbir durum Kur’an okumasına engel olmazdı.’ Ravi Amr b. Mürre, Ahmed b. Mikdam el-Icli’den, Ahmed b. Mikdam, Sa’id b. er-Rabi’den o da Şu’be’den bu hadisi duyduğunu rivayet etmiştir. (Söz konusu rivayete göre Şu’be bu hadis) benim malımın üçte biridir demiştir. Ebu Bekir (el-Beyhaki) ise şöyle demiştir: ‘Büyu’ bölümünde mekruhla haram arasında fark olduğunu beyan etmiştim. İkisi arasındaki farkı Hz. Peygamber’in şu hadisinden çıkardım. “Allah üç şeyi yapmanızdan hoşlanmamış, üç şeyi de haram kılmıştır. Dedi- kodu yapmayı, çok soru sormayı ve malı çar çur etmeyi hoş görmemiştir. Anne-babaya karşı gelmeyi, kız çocuklarını (diri diri) toprağa gömmeyi ve vermeniz gerekeni vermemeyi, almaya hakkınız olmayan bir şeyi de talep etmeyi haram kılmıştır.” Resul-i Ekrem mekruhla haramı Muhacir b. Kunfuz’un rivayetinde yer alan “Allah’ın adını abdestsiz zikretmeyi hoş görmedim” cümlesiyle birbirinden ayırmıştır. Bunu mekruh görmüş de olabilir. Çünkü ifade, Allah’ın adını abdestli olarak anmak daha faziletlidir şeklindedir. Yoksa abdestsiz olarak anmak haramdır biçiminde değildir. “Çünkü Hz. Peygamber, Kur’an’ı abdestsiz okurdu.” Oysa Kur’an zikrin en faziletlisidir. Hz. Ayşe’den (r.anha) bize ulaşan bir rivayete göre “Rasulullah (sav) Kur’an’ı her durumda okurdu.” Hz. Peygamber’in Allah’ın ismini abdestsiz olarak anmaktan hoşlanmayışı, kişiye onu abdestli anmasının farz olduğu yerler için söz konusu olup, nafile olarak anıldığı yerlerde olmayabilir. Allah’ın adını anmak farz olunca kişi bu farzı abdestsiz eda edemez. Abdest alır ve abdestli olarak eda eder. Çünkü selamı almak -alimlerin çoğuna göre- farzdır. Hz. Peygamber (kendisine verilen selamı) abdestsiz olarak almamış, (abdestini) alınca (selamı) iade etmiştir. (Buna karşılık) kişi, Allah’ın adını farz olmayarak anacaksa, abdestsiz olduğu durumlarda zikri terk edecekse bunu iade etmesi gerekmez. Abdestsiz bile olsa nafile olarak Allah’ın adını anabilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, Vudû 208, 1/98
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Aliye Abdullah b. Seleme el-Muradî (Abdullah b. Seleme)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Zeyd Saîd b. Rabî' el-Haraşî (Saîd b. Rabî')
6. Ebu Eşas Ahmed b. Mikdam el-Icli (Ahmed b. Mikdam b. Süleyman b. Eşas)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
KTB, SELAM
Kur'an, abdestsiz okumak, dokunmak
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
عبد الرزاق عن الثوري عن مغيرة عن إبراهيم ، وعن إسرائيل عن عيسى بن أبي عزة عن الشعبي قال : لا يرد الرجل السلام والامام يخطب يوم الجمعة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
69046, MA005441
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن مغيرة عن إبراهيم ، وعن إسرائيل عن عيسى بن أبي عزة عن الشعبي قال : لا يرد الرجل السلام والامام يخطب يوم الجمعة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cum'a 5441, 3/228
Senetler:
1. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
2. İsa b. Ebu İzze el-Kufi (İsa b. Messak)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, okunurken selam verilir mi?
KTB, CUMA
KTB, SELAM
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
72113, HM014969
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْأَنْصَارِيِّ
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعَثَهُ لِبَعْضِ حَاجَتِهِ قَالَ فَجَاءَ وَالنَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي عَلَى رَاحِلَتِهِ قَالَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَسَكَتَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَسَكَتَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَسَكَتَ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ قَالَ فَقَالَ لَهُ لَمَّا فَرَغَ إِنَّهُ لَمْ يَمْنَعْنِي أَنْ أَرُدَّ عَلَيْكَ إِلَّا أَنِّي كُنْتُ أُصَلِّي قَالَ فَصَلَّى حَيْثُ تَوَجَّهَتْ بِهِ رَاحِلَتُهُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 14969, 5/184
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Yezid b. İbrahim et-Tüsteri (Yezid b. İbrahim)
4. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, SELAM
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, namaz kılana
Öneri Formu
Hadis Id, No:
231808, İHS002516
Hadis:
2516 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ، قَالَ: حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ سَعْدٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ: بَعَثَنِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي حَاجَةٍ، فَأَدْرَكْتُهُ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ وَهُوَ يُصَلِّي، فَأَشَارَ إِلَيَّ، فَلَمَّا فَرَغَ دَعَانِي، فَقَالَ: «إِنَّكَ سَلَّمْتَ عَلَيَّ وَأَنَا أُصَلِّي»، وَهُوَ مُتَوَجِّهٌ يَوْمَئِذٍ نَحْوَ الْمَشْرِقِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Salât 2516, 6/261
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
5. Fadl b. Hubâb el-Cumahi (Fadl b. Amr b. Muhammed b. Sahr)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, SELAM
Namaz, binek üzerinde nafile namaz kılarken kıble dışında bir yöne dönmek
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, namaz kılana
عبد الرزاق عن الثوري عن مغيرة عن إبراهيم ، وعن
إسرائيل عن عيسى بن أبي عزة عن الشعبي قال : لا يرد الرجل السلام والامام يخطب يوم الجمعة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271320, MA005441-2
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن مغيرة عن إبراهيم ، وعن
إسرائيل عن عيسى بن أبي عزة عن الشعبي قال : لا يرد الرجل السلام والامام يخطب يوم الجمعة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cum'a 5441, 3/228
Senetler:
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
2. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, okunurken selam verilir mi?
KTB, CUMA
KTB, SELAM
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar