Giriş

Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Ebu Musa el-Eş'arî rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Hz. Peygamber'le (sav) birlikte yürüyordum Ensardan birinin bahçesine girdi ve tuvalet ihtiyacını karşıladı. Ardından bana, "Ey Ebu Musa! Kapıya dikkat et de hiç kimse izinsiz yanıma gelmesin." dedi. Derken bir adam gelip kapıyı çaldı. "Kim o?" diye sordum. "Ebu Bekir." diye cevap verdi. "Ya Rasulallah! Bu gelen Ebu Bekir'dir. Yanınıza gelmek için izin istiyor." dedim. "Ona izin ver ve kendisini Cennet'le müjdele!" buyurdu. Ebu Bekir içeri girdi ve kendisini Cennet'le müjdeledim. Sonra başka bir adam geldi ve kapıyı çaldı. "Kim o?" diye sordum. "Ömer." diye cevap verdi. "Ya Rasulallah! Bu gelen Ömer'dir. Yanınıza gelmek için izin istiyor." dedim. "Ona kapıyı aç ve kendisini Cennet'le müjdele!" buyurdu. Ben de kapıyı açtım ve kendisini Cennet'le müjdeledim. Ardından bir başka adam daha geldi. Kapıyı çaldı. "Kim o?" dedim. "Osman." diye cevap verdi. "Ya Rasulallah! Bu gelen Osman'dır. Yanınıza gelmek için izin istiyor." dedim. "Ona kapıyı aç ve başına gelecek bir musibet karşısında kendisini Cennet'le müjdele!" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bu hadis, Ebu Osman en-Nehdî yoluyla bir çok kişiden rivayet edilmiştir. Bu konuda Cabir (b. Abdullah) (ra) ve (Abdullah) b. Ömer'den de (r. anhümâ) rivayet bulunmaktadır.


    Öneri Formu
21887 T003710 Tirmizi, Menâkıb, 18

İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.


    Öneri Formu
53040 KK2/25 Bakara, 2, 25

İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.


    Öneri Formu
53163 KK2/82 Bakara, 2, 82

İman edip güzel işler yapanlara gelince, imanları sebebiyle Rableri onlara kılavuz olup kendilerini altlarından ırmaklar akan nimet dolu cennetlerde ağırlar.


    Öneri Formu
54175 KK10/9 Yûnus, 10, 9

Bize Hâşim, ona Süleyman, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: (Ey iman edenler! Sesinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin; birbirinize bağırdığınız gibi ona bağırmayın. Yoksa yaptığınız iyilikler mahvolur gider de farkına bile varmazsınız.) -Hucurat, 2- ayeti indiğinde sesi gür olan Sabit b. Kays b. Şemmâs "ben sesi, Allah Rasulü'nün (sav) sesinden daha yüksek çıkan biriyim, amelim boşa gitti. Ben cehennemliğim" dedi ve üzüntülü bir şekilde evinde oturdu (dışarı çıkmadı). Allah Rasulü (sav) onun yokluğunun farkına varıp soruşturdu. toplumdan bazı kişiler onun yanına varıp "Allah Rasulü (sav) seni soruyor, ne oldu sana" dediler. Sabit "ben sesi, Allah Rasulü'nün (sav) sesinden daha gür ve yüksek çıkan biriyim, amelim boşa gitti ve ben cehennemliğim" dedi. Gelip Hz. Peygamber'e (sav) durumu bildirdiler. Hz. Peygamber "aksine o cennetliktir" buyurdu. Enes der ki: "Biz onu aramızda yürürken görüyor ve onun cennetlik olduğunu biliyorduk. Yemâme günü olunca hezimete uğrar gibi olduk. Sabit b. Kays b. Şemmâs geldi, kokulu yağlar süründü, kefenini giydi ve 'size denk düşmanın karşısında kaçışınız ne kötü' dedi. Sonra öldürülene kadar savaştı."


    Öneri Formu
60364 HM012426 İbn Hanbel, III, 137


    Öneri Formu
22498 N002591 Nesai, Zekât, 86

Bize İsmail, ona Mâlik, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona babası (Yahya b. Umare), ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme girdikten sonra Yüce Allah ‘Kimin kalbinde bir hardal tanesi ağırlığınca iman varsa onu (ateşten) çıkarınız’ diye emreder. Bunun üzerine bu kimseler simsiyah kesilmiş oldukları halde çıkarılıp Hayâ (veya Hayat) nehri içine atılırlar ve orada sel uğrağında kalan yabani otların tohumları nasıl (hızlıca) yerden biterse öylece biterler. Görmez misin, bunlar sapsarı olarak ve iki tarafa salınarak (ne güzel) sürerler." [Vüheyb’in Amr’dan nakline göre kelime “hayat” şeklindedir. Ve o “hardal tanesi ağırlığınca iman” cümlesini, “hardal tanesi ağırlığınca hayır” şeklinde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
666 B000022 Buhari,İman,15

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah tebâreke teâla 'Ben iyi kullarım için hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insanın aklına, hayaline gelmeyecek birtakım nimetler ha­zırladım' buyurmuştur." Ardın dan Ebu Hureyre şöyle dedi: İsterseniz şu âyeti okuyun "Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez." Bize Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hu­reyre aynı hadisin benzerini rivayet etmiştir. Süfyân'a "(bu hadisi) Peygamber'den mi rivayet ettin yoksa içtihadınla mı söylüyorsun?" diye soruldu. O da "rivayet olmasaydı Ebu Muâviye, A'meş'ten o da Ebu Salih ne aktaracaktı ki?" Ebu Hureyre ayette geçen (قُرَّةِ) kelimesini çoğul olarak (قُرَّاتِ) şeklinde okudu.


    Öneri Formu
285809 B004779-2 Buhari, Tefsir, (Secde) 1


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsa b. Musa arasında inkıta vardır. Aynı şekilde İsa ile Rakabe arasında da inkıta vardır (Fethü'l-Bârî, Dârü'l-Ma'rife, VI, 290).

    Öneri Formu
31498 B003192 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 1


    Öneri Formu
22737 D003575 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 2