Öneri Formu
Hadis Id, No:
32041, B004172
Hadis:
حَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه ( إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا ) قَالَ الْحُدَيْبِيَةُ . قَالَ أَصْحَابُهُ هَنِيئًا مَرِيئًا فَمَا لَنَا فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( لِيُدْخِلَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ ) قَالَ شُعْبَةُ فَقَدِمْتُ الْكُوفَةَ فَحَدَّثْتُ بِهَذَا كُلِّهِ عَنْ قَتَادَةَ ثُمَّ رَجَعْتُ فَذَكَرْتُ لَهُ فَقَالَ أَمَّا ( إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ ) فَعَنْ أَنَسٍ ، وَأَمَّا هَنِيئًا مَرِيئًا فَعَنْ عِكْرِمَةَ .
Tercemesi:
Bana Ahmed b. İshak, ona Osman b. Ömer, ona Şu‘be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik’in (ra): “Gerçekten biz sana apaçık bir fetih nasip ettik” (Feth, 48/1) buyruğundan kasıt Hudeybiye’dir, dediğini rivayet etti. Rasulullah’ın ashabı: Sana ne mutlu, peki bizim için ne var, dediler. Bunun üzerine yüce Allah: “Mümin erkeklerle mümin kadınları… cennetlere soksun…” (Feth, 48/5) buyruğunu indirdi. Şu‘be dedi ki: Kûfe’ye geldim ve ben bütün bunları Katâde’den diye rivayet ettim, sonra geri dönüp, bunu ona zikredince, o: “Gerçekten biz sana apaçık bir fetih nasip ettik” buyruğu (ile ilgili açıklamayı) Enes’ten rivayet ettim, ama ‘Ne mutlu sana!’ sözlerini ise İkrime’den rivayet ettim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 35, 2/86
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
5. Ebu İshak Ahmed b. İshak es-Sülemî (Ahmed b. İshak b. Husayn b. Cabir)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Biat, Ridvan Biatı
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Siyer, Hudeybiye Günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14936, T002599
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا رِشْدِينُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنِى ابْنُ أَنْعُمَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ أَنَّهُ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « إِنَّ رَجُلَيْنِ مِمَّنْ دَخَلَ النَّارَ اشْتَدَّ صِيَاحُهُمَا فَقَالَ الرَّبُّ عَزَّ وَجَلَّ : أَخْرِجُوهُمَا . فَلَمَّا أُخْرِجَا قَالَ لَهُمَا: لأَىِّ شَىْءٍ اشْتَدَّ صِيَاحُكُمَا ؟قَالاَ : فَعَلْنَا ذَلِكَ لِتَرْحَمَنَا . قَالَ: إِنَّ رَحْمَتِى لَكُمَا أَنْ تَنْطَلِقَا فَتُلْقِيَا أَنْفُسَكُمَا حَيْثُ كُنْتُمَا مِنَ النَّارِ . فَيَنْطَلِقَانِ فَيُلْقِى أَحَدُهُمَا نَفْسَهُ فَيَجْعَلُهَا عَلَيْهِ بَرْدًا وَسَلاَمًا وَيَقُومُ الآخَرُ فَلاَ يُلْقِى نَفْسَهُ فَيَقُولُ لَهُ الرَّبُّ عَزَّ وَجَلَّ : مَا مَنَعَكَ أَنْ تُلْقِىَ نَفْسَكَ كَمَا أَلْقَى صَاحِبُكَ ؟ فَيَقُولُ : يَا رَبِّ إِنِّى لأَرْجُو أَنْ لاَ تُعِيدَنِى فِيهَا بَعْدَ مَا أَخْرَجْتَنِى . فَيَقُولُ لَهُ الرَّبُّ: لَكَ رَجَاؤُكَ . فَيَدْخُلاَنِ جَمِيعًا الْجَنَّةَ بِرَحْمَةِ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : إِسْنَادُ هَذَا الْحَدِيثِ ضَعِيفٌ لأَنَّهُ عَنْ رِشْدِينَ بْنِ سَعْدٍ . وَرِشْدِينُ بْنُ سَعْدٍ هُوَ ضَعِيفٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ عَنِ ابْنِ أَنْعُمَ وَهُوَ الإِفْرِيقِىُّ وَالإِفْرِيقِىُّ ضَعِيفٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Rişdîn b. Sa‘d, ona İbn En‘um, ona Ebu Osman’ın rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Cehenneme girenlerden iki adam şiddetlice feryat etti. Bunun üzerine aziz ve celil Rabbimiz: Onları çıkartın, buyurdu. Dışarı çıkartıldıkları vakit onlara: Neden şiddetlice feryat ettiniz? buyurdu. Onlar: Bize merhamet etmen için böyle yaptık, dediler. Yüce Allah: Benim size rahmetim gidip kendinizi ateşte olduğunuz yere atmanız olacaktır, buyurdu. Her ikisi de gidip, onlardan birisi kendisini atınca, Allah o ateşi onun için serin ve selamet kıldı. Diğeri ise ayakta durup kendisini atmayınca, aziz ve celil Rab ona: Arkadaşının kendisini attığı gibi senin de kendini atmana engel nedir? buyurdu. O: Rabbim, ben, beni (cehennem ateşinden) çıkardıktan sonra tekrar oraya göndermeyeceğini ümit ederim, dedi. Rab da ona: Umduğun senindir, buyurdu. Böylelikle her ikisi Allah’ın rahmeti ile birlikte cennete girerler.”
Ebu İsa (Timizi) dedi ki: Bu hadisin isnadı zayıftır. Çünkü hadis Rişdîn b. Sa‘d yoluyla gelmiştir. Rişdîn b. Sa‘d ise hadis alimleri nezdinde zayıf bir ravidir. Rişdîn de bu hadisi İbn En‘um’dan rivayet etmiştir, o da el-İfrikî nispeti ile bilinir. El-İfrikî de hadis alimleri nezdinde zayıf birisidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 10, 4/714
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14184, T002437
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَرَفَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ الأَلْهَانِىِّ قَالَ :سَمِعْتُ أَبَا أُمَامَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « وَعَدَنِى رَبِّى أَنْ يُدْخِلَ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِى سَبْعِينَ أَلْفًا لاَ حِسَابَ عَلَيْهِمْ وَلاَ عَذَابَ مَعَ كُلِّ أَلْفٍ سَبْعُونَ أَلْفًا وَثَلاَثُ حَثَيَاتٍ مِنْ حَثَيَاتِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Arafe, ona İsmail b. Ayyaş, ona Muhammed b. Ziyad el-Elhânî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Umame’yi şöyle derken dinledim: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Rabbim bana ümmetimden yetmiş bin kişiyi, her bin kişi ile beraber yetmiş bin ve ayrıca onun avuçlamalarından üç avuç kadar kişiyi cennete, hesaba çekilmeden ve azaba uğratılmadan koyacağını vaat buyurdu.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen garib bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 12, 4/626
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Ümmet, yetmiş bininin hesapsız cennete girmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14829, T002552
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ صُهَيْبٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى قَوْلِهِ ( لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا الْحُسْنَى وَزِيَادَةٌ ) قَالَ « إِذَا دَخَلَ أَهْلُ الْجَنَّةِ الْجَنَّةَ نَادَى مُنَادٍ : إِنَّ لَكُمْ عِنْدَ اللَّهِ مَوْعِدًا . قَالُوا : أَلَمْ يُبَيِّضْ وُجُوهَنَا وَيُنَجِّنَا مِنَ النَّارِ وَيُدْخِلْنَا الْجَنَّةَ ؟ قَالُوا بَلَى . قَالَ : فَيَنْكَشِفُ الْحِجَابُ قَالَ : فَوَاللَّهِ مَا أَعْطَاهُمْ شَيْئًا أَحَبَّ إِلَيْهِمْ مِنَ النَّظَرِ إِلَيْهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ إِنَّمَا أَسْنَدَهُ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ وَرَفَعَهُ . وَرَوَى سُلَيْمَانُ بْنُ الْمُغِيرَةِ وَحَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى قَوْلَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Hammâd b. Seleme, ona Sabit el-Bunânî, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Suhayb, Nebi’nin (sav): “İhsanda bulunanlara daha güzeli ve daha da fazlası vardır” (Yunus, 10/26) buyruğu hakkında şöyle dediğini rivayet etti: “Cennetlikler cennete girdikten sonra bir münadi: Şüphesiz Allah’ın size gerçekleştireceğine dair verdiği bir sözü vardır, diye nidâ edecek. Cennetlikler: Yüzlerimizi ağartmadı mı, bizi cehennem ateşinden uzaklaştırıp, cennete koymadı mı? diyecekler. Onlar: Evet, diyecekler. (Allah Rasulü) devamla buyurdu ki: “Bunun üzerine hicab açılacak; vallahi Allah onlara kendisine bakmaktan daha çok sevdikleri bir şey vermemiştir.”
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu ancak Hammâd b. Seleme’nin müsned ve Peygamber’e isnad ederek merfu rivayet ettiği bir hadistir. Ayrıca Süleyman b. el-Muğire ve Hammâd b. Zeyd de bu hadisi Sabit el-Bunânî, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ’nın kendi sözü olarak rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 16, 4/687
Senetler:
1. Ebu Yahya Suheyb er-Rumî (Suheyb b. Sinan b. Hâlid b. Amr)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, ehlinin Allah Teala ile konuşmaları
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14832, T002553
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنِى شَبَابَةُ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ ثُوَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ يَقُولُ قَالَ : رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً لَمَنْ يَنْظُرُ إِلَى جِنَانِهِ وَأَزْوَاجِهِ وَنَعِيمِهِ وَخَدَمِهِ وَسُرُرِهِ مَسِيرَةَ أَلْفِ سَنَةٍ وَأَكْرَمَهُمْ عَلَى اللَّهِ مَنْ يَنْظُرُ إِلَى وَجْهِهِ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً » . ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ( وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاضِرَةٌ * إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَرْفُوعٌ . وَرَوَاهُ عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبْجَرَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفٌ . وَرَوَى عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَوْلَهُ وَلَمْ يَرْفَعْهُ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ نَحْوَهُ وَلَمْ يَرْفَعْهُ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Şebâbe, ona İsrail, ona Suveyr’in şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer’i şöyle derken dinledim: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz cennetliklerin en alt mertebede olanları, cennetlerine (bahçelerine), eşlerine, nimetlerine, hizmetçilerine ve tahtlarına baktığı zaman onların bin yıllık bir mesafeyi kapladığını görecek olan bir kişidir. Allah nezdinde onların en değerlileri ise sabah ve akşam O’nun yüzüne bakacak olan kimselerdir.” Sonra Rasulullah (sav): “O günde yüzler vardır ki apaydınlıktır, Rablerine bakacaklardır” (Kıyame, 75/22-23) buyruklarını okudu.
Ebu İsa (Tirmiz) dedi ki: Bu hadis bir başka yoldan İsrail’e, Suveyr, ona İbn Ömer’in merfu olarak zikrettiği bir hadis olarak da rivayet edilmiştir. Ayrıca bu hadisi Abdülmelik b. Ebcer, ona Suveyr, ona İbn Ömer’in mevkuf bir rivayeti (İbn Ömer’in sözü) olarak da rivayet etmiştir. Ubeydullah el-Eşcaî’ye Süfyan, ona Suveyr, ona Mücahid, ona da İbn Ömer’in kendi sözü olarak rivayet etmiş ve onu merfu olarak (Peygamberin sözü olarak) zikretmemiştir. Bunu bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Alâ, ona Ubeydullah el-Eşcaî, ona Süfyan, ona Suveyr, ona Mücahid, ona da İbn Ömer buna yakın olarak rivayet etmiş olup, onu (Peygamber Efendimize isnad ederek) merfu olarak rivayet etmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 17, 4/688
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Cehm Süveyr b. Ebu Fahite el-Kuraşi (Süveyr b. Said b. İlaka)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ebu Amr Şebabe b. Sevvar el-Fezarî (Şebabe b. Sevvar)
5. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14866, T002561
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« احْتَجَّتِ الْجَنَّةُ وَالنَّارُ فَقَالَتِ الْجَنَّةُ يَدْخُلُنِى الضُّعَفَاءُ وَالْمَسَاكِينُ . وَقَالَتِ النَّارُ : يَدْخُلُنِى الْجَبَّارُونَ وَالْمُتَكَبِّرُونَ . فَقَالَ لِلنَّارِ أَنْتِ عَذَابِى أَنْتَقِمُ بِكِ مِمَّنْ شِئْتُ . وَقَالَ لِلْجَنَّةِ : أَنْتِ رَحْمَتِى أَرْحَمُ بِكِ مَنْ شِئْتُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Cennet ve cehennem birbirleriyle tartıştı. Cennet: Bana güçsüzler ve yoksullar girer, dedi. Cehennem de: Bana da zorbalar ve mütekebbirler girer, dedi. (Yüce Allah) cehenneme: Sen benim azabımsın, seninle dilediğim kimselerden intikam alırım, buyurdu. Cennete de: Sen benim rahmetimsin, seninle dilediğime rahmet ederim, buyurdu.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 22, 4/694
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetle cehennemin münakaşası
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14932, T002596
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنِّى لأَعْرِفُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا مِنَ النَّارِ وَآخِرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ دُخُولاً الْجَنَّةَ يُؤْتَى بِرَجُلٍ فَيَقُولُ : سَلُوا عَنْ صِغَارِ ذُنُوبِهِ وَاخْبَئُوا كِبَارَهَا . فَيُقَالُ لَهُ : عَمِلْتَ كَذَا وَكَذَا يَوْمَ كَذَا وَكَذَا عَمِلْتَ كَذَا وَكَذَا فِى يَوْمِ كَذَا وَكَذَا . قَالَ: فَيُقَالُ لَهُ فَإِنَّ لَكَ مَكَانَ كُلِّ سَيِّئَةٍ حَسَنَةً . قَالَ : فَيَقُولُ يَا رَبِّ لَقَدْ عَمِلْتُ أَشْيَاءَ مَا أَرَاهَا هَا هُنَا » . قَالَ فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضْحَكُ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A‘meş, ona el-Ma’rur b. Suveyd, ona da Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ben cehennemlikler arasından ateşten en son çıkacak ve cennetlikler arasından cennete en son girecek kişiyi tanıyorum. Bir adam getirilecek ve (yüce Allah): Onun küçük günahlarını sorun, büyüklerini saklayın buyuracak. Ona: şu şu günü, şunu şunu işledin, filan filan günde de şöyle şöyle yaptın, denilir. Sonra ona: Sana her bir kötülüğüne karşılık bir iyilik var, denilecek. Adam: Rabbim, ben işlediğim halde burada görmediğim bir takım şeyler var, diyecek.” (Ebu Zerr) dedi ki: Ben Rasulullah’ın (sav) küçük azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 10, 4/713
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32395, İM004291
Hadis:
حَدَّثَنَا جُبَارَةُ بْنُ الْمُغَلِّسِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ أَبِى الْمُسَاوِرِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا جَمَعَ اللَّهُ الْخَلاَئِقَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أُذِنَ لأُمَّةِ مُحَمَّدٍ بِالسُّجُودِ فَيَسْجُدُونَ لَهُ طَوِيلاً ثُمَّ يُقَالُ ارْفَعُوا رُءُوسَكُمْ قَدْ جَعَلْنَا عِدَّتَكُمْ فِدَاءَكُمْ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Cübâre b. el-Muğallis, ona Abdüla‘lâ b. Ebu Musâvir, ona Ebu Burde, ona da babasının şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah, Kıyamet gününde bütün yaratılmışları bir araya getirip toplayacağı zaman, Muhammed ümmetine secde etmeleri için izin verecek, onlar da O’na uzunca secde edecekler, sonra: Başlarınızı kaldırın, sizin sayınızda kimseleri, cehennemden sizin fidyeniz olarak tayin ve takdir ettik, denilecek.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kıyamet, ahvali
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Tarih algısı, Ümmetin dünyada sonra gelen, ahirette öne geçen olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32443, İM004339
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْلَمُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا مِنْهَا وَآخِرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ دُخُولاً الْجَنَّةَ . رَجُلٌ يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ حَبْوًا فَيُقَالُ لَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ سُبْحَانَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ إِنَّهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَإِنَّ لَكَ مِثْلَ الدُّنْيَا وَعَشَرَةَ أَمْثَالِهَا - أَوْ إِنَّ لَكَ مِثْلَ عَشَرَةِ أَمْثَالِ الدُّنْيَا - فَيَقُولُ أَتَسْخَرُ بِى - أَوْ أَتَضْحَكُ بِى - وَأَنْتَ الْمَلِكُ » . قَالَ فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ . فَكَانَ يُقَالُ هَذَا أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah b. Mesud’un şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz ben cehennemden en son çıkacak ve cennete en son girecek kişiyi biliyorum. Bu cehennemden emekleyerek çıkacak bir adamdır. Ona: Haydi git, cennete gir, denilecek. Cennete gelince, ona dopdolu olduğu izlenimi verilecek. Hemen geri dönüp: Rabbim ben onun dolmuş olduğunu gördüm, diyecek. Allah: Git ve cennete gir buyuracak. Adam cennete gelecek, yine ona cennet dolmuş gibi gelecek, bunun üzerine geri dönecek ve Rabbim, ben onun dolmuş olduğunu gördüm, diyecek. Şanı yüce Allah ona: Git ve cennete gir buyuracak. Yine cennete gelecek, cennet ona dolmuş gibi görünecek, geri dönerek, Rabbim o doludur, diyecek. Allah: Git ve cennete gir buyuracak. Sana dünya kadar ve onun on misli daha var –yahut da sana dünya gibi on misli daha verilecek- buyuracak. Adam: Sen el-Melik (her şeyin mutlak sahibi ve egemeni) olduğun halde benimle alay mı ediyorsun? –ya da bana mı gülüyor musun?- diyecek. (Abdullah b. Mesud) dedi ki: Yemin olsun, ben Rasulullah’ın (sav), küçük azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. İşte bu kişi cennetlikler arasında konumu en düşük kişidir, denilirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 39, /704
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abide b. Amr el-A'ver (Abide b. Amr)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, Kıyamet günü insanlarla konuşur
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272829, DM002871-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً مَنْ يَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ فَيُقَالُ لَهُ لَكَ ذَاكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ إِلاَّ أَنَّهُ يُلَقَّى سِوَى كَذَا وَكَذَا فَيُقَالُ لَهُ ذَاكَ لَكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ ». قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَيُقَالُ لَهُ : ذَاكَ وَعَشْرَةُ أَمْثَالِهَا ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Mu-hammed b. Amr, Ebu Seleme'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Gerçekten Cennet ehlinin yer bakımından en aşağıda olanı, Allah'tan bir istekte bulunup da kendisine; "bu ve bununla beraber bir misli senin (olsun!)" denilecek kimsedir. Şu var ki, ona; "şöyle şöyle iste" diye bildirilecek. (O da bunları isteyince) o zaman da ona; "bu ve bununla beraber bir misli senin (olsun)!" denilecek. " Ebu Saîd el-Hudri ise (bu hadisin rivayetinde) şöyle demiş: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştu: "O zaman da ona; "bu ve bununla beraber on misli senin (olsun)!" denilecek!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 106, 3/1869
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Cennet, Nimetleri