Öneri Formu
Hadis Id, No:
37384, HM001137
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ ح و حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ قَالَ و حَدَّثَنِي أَبُو خَيْثَمَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الْأَعْلَى الثَّعْلَبِيِّ عَنْ أَبِي جَمِيلَةَ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
أَنَّ خَادِمًا لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَجَرَتْ فَأَمَرَنِي أَنْ أُقِيمَ عَلَيْهَا الْحَدَّ فَوَجَدْتُهَا لَمْ تَجِفَّ مِنْ دَمِهَا فَأَتَيْتُهُ فَذَكَرْتُ لَهُ فَقَالَ إِذَا جَفَّتْ مِنْ دَمِهَا فَأَقِمْ عَلَيْهَا الْحَدَّ أَقِيمُوا الْحُدُودَ عَلَى مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ
وَهَذَا لَفْظُ حَدِيثِ إِسْحَاقَ بْنِ إِسْمَاعِيلَ
Tercemesi:
Açıklama:
Hasen li gayrihi, bu isnad zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1137, 1/382
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemile Meysere b. Yakub et-Tuhevî (Meysere b. Yakub)
3. Abdula'la b. Amir es-Sa'lebî (Abdula'la b. Amir)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. İshak b. İsmail el-Yetim (İshak b. İsmail)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Köle, üzerinde tasarruf
Kölelik
Yargı, Hadler, herkese uygulanması
Yargı, Hadler-Cezalar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19445, B002517
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِى وَاقِدُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِى سَعِيدٌ ابْنُ مَرْجَانَةَ صَاحِبُ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ قَالَ لِى أَبُو هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَيُّمَا رَجُلٍ أَعْتَقَ امْرَأً مُسْلِمًا اسْتَنْقَذَ اللَّهُ بِكُلِّ عُضْوٍ مِنْهُ عُضْوًا مِنْهُ مِنَ النَّارِ » . قَالَ سَعِيدٌ ابْنُ مَرْجَانَةَ فَانْطَلَقْتُ إِلَى عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ فَعَمَدَ عَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ - رضى الله عنهما - إِلَى عَبْدٍ لَهُ قَدْ أَعْطَاهُ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ عَشَرَةَ آلاَفِ دِرْهَمٍ - أَوْ أَلْفَ دِينَارٍ - فَأَعْتَقَهُ .
Tercemesi:
Bana Alî ibn Hüseyn Zeyne'l-Âbidîn'in dostu olan Saîd ibnu Mercâne tahdîs edip şöyle dedi: Alî ibn Hüseyin dedi ki, Ebû Hureyre (R) bana şunu söyledi: Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Her kim bir müslümân kişiyi kölelikten âzâd ederse (hürriyetine kavuşturursa) Allah, o âzâd edilenin her uzvuna mukaabil âzâd eden adamın uzuvlarını ateşten âzâd eder".
(Geçen senedle) Saîd ibn Mercâne şöyle dedi: Ben bir kerre Ebû Hureyre'nin bu hadîsini dostum Alî ibn Hüseyin (Zeyne'l-Âbidîn)'e götürdüm. Alî ibn Hüseyin hemen kendisine âid olan bir köleyi kas-dedip, onu hürriyete kavuşturdu. Hâlbuki vaktiyle Abdullah ibn Ca'-fer ibn Ebî Tâlib, Alî ibn Hüseyin'e bu köle mukaabilinde onbin dirhem yâhud bin dînâr vermişti
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Itk 1, 1/691
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman Said b. Mercâne el-Kuraşi (Said b. Abdullah)
3. Vakid b. Muhammed el-Adevî (Vakid b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
4. Asım b. Muhammed el-Umerî (Asım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Kölelik
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْمَعُوا وَأَطِيعُوا وَإِنِ اسْتُعْمِلَ عَلَيْكُمْ عَبْدٌ حَبَشِىٌّ كَأَنَّ رَأْسَهُ زَبِيبَةٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27947, B007142
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْمَعُوا وَأَطِيعُوا وَإِنِ اسْتُعْمِلَ عَلَيْكُمْ عَبْدٌ حَبَشِىٌّ كَأَنَّ رَأْسَهُ زَبِيبَةٌ » .
Tercemesi:
Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Sizler valilerinizin, kumandanlarınızın emirlerini dinleyiniz ve onlara itaat ediniz; üzerinize ta'yîn olunan vâlî, başı siyah kuru üzüm gibi Habeşli bir köle olsa bile"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 4, 2/697
Senetler:
()
Konular:
Kölelik
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Yönetici, itaat ve sınırları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37295, MU001469
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ رَجُلاً فِى إِمَارَةِ أَبَانَ بْنِ عُثْمَانَ أَعْتَقَ رَقِيقًا لَهُ كُلَّهُمْ جَمِيعًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ مَالٌ غَيْرُهُمْ فَأَمَرَ أَبَانُ بْنُ عُثْمَانَ بِتِلْكَ الرَّقِيقِ فَقُسِمَتْ أَثْلاَثًا ثُمَّ أَسْهَمَ عَلَى أَيِّهِمْ يَخْرُجُ سَهْمُ الْمَيِّتِ فَيَعْتِقُونَ فَوَقَعَ السَّهْمُ عَلَى أَحَدِ الأَثْلاَثِ فَعَتَقَ الثُّلُثُ الَّذِى وَقَعَ عَلَيْهِ السَّهْمُ .
Tercemesi:
Rabia b. Ebi Abdurrahman'dan: Ebân b. Osman'ın valiliğinde bir adam, kölelerin hepsini azat etti. Bunlardan başka malı da yoktu. Ebân'ın emri üzerine, bu köleler üç bölük yapıldı. Hangi gurubun ölenin malının üçte biri sayılıp azat olacağını Öğrenmek için kura çektirdi. Bu üç bölükten birine kura isabet etti ve kuranın isabet ettiği köleler hürriyetlerine kavuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Itk ve'l-velâ 1469, 1/299
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Kölelik
Miras, feraiz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37307, MU001481
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ أَعْتَقَ وَلَدَ زِنًا وَأُمَّهُ .
Tercemesi:
Nafî (r.a.)'den: Abdullah b. Ömer, zinadan olan çocuğu annesiyle birlikte azat etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Itk ve'l-velâ 1481, 1/301
Senetler:
()
Konular:
Kölelik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37314, MU001487
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ سُئِلَ عَنْ عَبْدٍ لَهُ وَلَدٌ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ لِمَنْ وَلاَؤُهُمْ فَقَالَ سَعِيدٌ إِنْ مَاتَ أَبُوهُمْ وَهُوَ عَبْدٌ لَمْ يُعْتَقْ فَوَلاَؤُهُمْ لِمَوَالِى أُمِّهِمْ . قَالَ مَالِكٌ وَمَثَلُ ذَلِكَ وَلَدُ الْمُلاَعَنَةِ مِنَ الْمَوَالِى يُنْسَبُ إِلَى مَوَالِى أُمِّهِ فَيَكُونُونَ هُمْ مَوَالِيَهُ إِنْ مَاتَ وَرِثُوهُ وَإِنْ جَرَّ جَرِيرَةً عَقَلُوا عَنْهُ فَإِنِ اعْتَرَفَ بِهِ أَبُوهُ أُلْحِقَ بِهِ وَصَارَ وَلاَؤُهُ إِلَى مَوَالِى أَبِيهِ وَكَانَ مِيرَاثُهُ لَهُمْ وَعَقْلُهُ عَلَيْهِمْ وَيُجْلَدُ أَبُوهُ الْحَدَّ . قَالَ مَالِكٌ وَكَذَلِكَ الْمَرْأَةُ الْمُلاَعِنَةُ مِنَ الْعَرَبِ إِذَا اعْتَرَفَ زَوْجُهَا الَّذِى لاَعَنَهَا بِوَلَدِهَا صَارَ بِمِثْلِ هَذِهِ الْمَنْزِلَةِ إِلاَّ أَنَّ بَقِيَّةَ مِيرَاثِهِ بَعْدَ مِيرَاثِ أُمِّهِ وَإِخْوَتِهِ لأُمِّهِ لِعَامَّةِ الْمُسْلِمِينَ مَا لَمْ يُلْحَقْ بِأَبِيهِ وَإِنَّمَا وَرَّثَ وَلَدُ الْمُلاَعَنَةِ الْمُوَالاَةَ مَوَالِىَ أُمِّهِ قَبْلَ أَنْ يَعْتَرِفَ بِهِ أَبُوهُ لأَنَّهُ لَمْ يَكُنْ لَهُ نَسَبٌ وَلاَ عَصَبَةٌ فَلَمَّا ثَبَتَ نَسَبُهُ صَارَ إِلَى عَصَبَتِهِ . قَالَ مَالِكٌ الأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ عِنْدَنَا فِى وَلَدِ الْعَبْدِ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ وَأَبُو الْعَبْدِ حُرٌّ أَنَّ الْجَدَّ أَبَا الْعَبْدِ يَجُرُّ وَلاَءَ وَلَدِ ابْنِهِ الأَحْرَارِ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ يَرِثُهُمْ مَا دَامَ أَبُوهُمْ عَبْدًا فَإِنْ عَتَقَ أَبُوهُمْ رَجَعَ الْوَلاَءُ إِلَى مَوَالِيهِ وَإِنْ مَاتَ وَهُوَ عَبْدٌ كَانَ الْمِيرَاثُ وَالْوَلاَءُ لِلْجَدِّ وَإِنِ الْعَبْدُ كَانَ لَهُ ابْنَانِ حُرَّانِ فَمَاتَ أَحَدُهُمَا وَأَبُوهُ عَبْدٌ جَرَّ الْجَدُّ أَبُو الأَبِ الْوَلاَءَ وَالْمِيرَاثَ . قَالَ مَالِكٌ فِى الأَمَةِ تُعْتَقُ وَهِىَ حَامِلٌ وَزَوْجُهَا مَمْلُوكٌ ثُمَّ يَعْتِقُ زَوْجُهَا قَبْلَ أَنْ تَضَعَ حَمْلَهَا أَوْ بَعْدَ مَا تَضَعُ إِنَّ وَلاَءَ مَا كَانَ فِى بَطْنِهَا لِلَّذِى أَعْتَقَ أُمَّهُ لأَنَّ ذَلِكَ الْوَلَدَ قَدْ كَانَ أَصَابَهُ الرِّقُّ قَبْلَ أَنْ تُعْتَقَ أُمُّهُ وَلَيْسَ هُوَ بِمَنْزِلَةِ الَّذِى تَحْمِلُ بِهِ أُمُّهُ بَعْدَ الْعَتَاقَةِ لأَنَّ الَّذِى تَحْمِلُ بِهِ أُمُّهُ بَعْدَ الْعَتَاقَةِ إِذَا أُعْتِقَ أَبُوهُ جَرَّ وَلاَءَهُ . قَالَ مَالِكٌ فِى الْعَبْدِ يَسْتَأْذِنُ سَيِّدَهُ أَنْ يُعْتِقَ عَبْدًا لَهُ فَيَأْذَنَ لَهُ سَيِّدُهُ إِنَّ وَلاَءَ الْعَبْدِ الْمُعْتَقِ لِسَيِّدِ الْعَبْدِ لاَ يَرْجِعُ وَلاَؤُهُ لِسَيِّدِهِ الَّذِى أَعْتَقَهُ وَإِنْ عَتَقَ .
Tercemesi:
İmam Malik'e şöyle rivayet edildi: Said b. el-Müseyyeb (r.a)'e: "Hür bir kadından doğma çocukları olan kölenin çocuklarının velâsı kime aittir?" diye soruldu. Said (r.a.) de şöyle cevap verdi: "Çocukların babası azat edilmeden köle olarak ölürse, çocukların velâsı annelerini daha önce azat eden efendilere aittir."
İmam Malik der ki: Azat edilen kölelerden lânetleşerek boşanan kadının çocuğu, annesini azat eden efendilere mensup olur. Annesinin efendileri onun da efendileri olur. Ölünce çocuğa varis olurlar. Çocuk bir suç işlerse diyetini onlar verirler. Babası, çocuğun kendinden olduğunu itiraf ederse çocuk onun üzerine kaydedilir. Çocuğun mirasını onlar alırlar. Çocuğun velâsı, babasını azat eden efendilere aittir. Çocuğun mirasını onlar alırlar. Suçunun diyetini vermek onlara düşer. Çocuğun babasına da (daha önceki iftirasının cezası olarak) had uygulanır.
İmam Malik der ki: Kocaları çocuğun kendinden olduğunu kabul eden lânetleşen ve hür olan kadınla, lânetleşen ve azatlı kadın arasında fark yoktur. Kocaları çocuğun kendinden olduğunu kabul etmediği sürece hür kadının çocuğunun mirası, anne ve anne bir kardeşler hisselerini aldıktan sonra geri kalan hazineye intikal eder. Azatlı kadının çocuğunun geri kalan mirası ise annelerini azat eden efendilerine pay edilir. Çünki bu çocukların nesepleri ve baba tarafından akrabaları yoktur. Nesebi sabit olunca mirası asabelerine kalır.
İmam Malik der ki: Babası hür olan bir kölenin, hür bir kadından doğma çocuğu hakkında bizde ittifakla amel şöyledir: Dede, kölenin hür kadından doğma hür çocuklarının babaları köle olduğu müddetçe çocukların varisi olur. Babaları azat olunca çocukların velâsı, babalarını azat eden efendilere rücu eder. Köle olarak ölürse, velâ ve miras dedenin olur. Kölenin iki hür çocuğu olup babaları köle iken, bu çocuklardan biri ölse velâ ve mirası, babadan dedeleri alır. Kocası köle, kendisi hamile iken azat edilen, sonra da henüz doğum yapmadan ve3'a doğum yaptıktan sonra kocası azat olan bir cariye hakkında imam Malik şöyle der: Cariyenin karnındaki çocuğun velâsı, bu cariyeyi azat eden efendilerin olur. Çünkü annesi azat edilmeden önce bu çocuğa da kölelik sirayet etmiştir. Bu çocuk, annesi azat olduktan sonra ana rahmine düşen çocuğa benzemez. Çünkü annesinin azat edilmesinden sonra ana rahmine düşen çocuğun babası, azat edilince onun velâsını alır. Bir köle, kendi kölesini azat etmek için efendisinden izin ister, o da bu izni verirse azat edilen kölenin velâsı azat eden kölenin efendisinin olur. Artık azat eden köle azat da olsa bu velâ kendisine dönmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Itk ve'l-velâ 1487, 1/302
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Kölelik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37296, MU001470
Hadis:
حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ مَضَتِ السُّنَّةُ أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا عَتَقَ تَبِعَهُ مَالُهُ . قَالَ مَالِكٌ وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا عَتَقَ تَبِعَهُ مَالُهُ أَنَّ الْمُكَاتَبَ إِذَا كُوتِبَ تَبِعَهُ مَالُهُ وَإِنْ لَمْ يَشْتَرِطْهُ وَذَلِكَ أَنَّ عَقْدَ الْكِتَابَةِ هُوَ عَقْدُ الْوَلاَءِ إِذَا تَمَّ ذَلِكَ وَلَيْسَ مَالُ الْعَبْدِ وَالْمُكَاتَبِ بِمَنْزِلَةِ مَا كَانَ لَهُمَا مِنْ وَلَدٍ إِنَّمَا أَوْلاَدُهُمَا بِمَنْزِلَةِ رِقَابِهِمَا لَيْسُوا بِمَنْزِلَةِ أَمْوَالِهِمَا لأَنَّ السُّنَّةَ الَّتِى لاَ اخْتِلاَفَ فِيهَا أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا عَتَقَ تَبِعَهُ مَالُهُ وَلَمْ يَتْبَعْهُ وَلَدُهُ وَأَنَّ الْمُكَاتَبَ إِذَا كُوتِبَ تَبِعَهُ مَالُهُ وَلَمْ يَتْبَعْهُ وَلَدُهُ . قَالَ مَالِكٌ وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَيْضًا أَنَّ الْعَبْدَ وَالْمُكَاتَبَ إِذَا أَفْلَسَا أُخِذَتْ أَمْوَالُهُمَا وَأُمَّهَاتُ أَوْلاَدِهِمَا وَلَمْ تُؤْخَذْ أَوْلاَدُهُمَا لأَنَّهُمْ لَيْسُوا بِأَمْوَالٍ لَهُمَا . قَالَ مَالِكٌ وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَيْضًا أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا بِيعَ وَاشْتَرَطَ الَّذِى ابْتَاعَهُ مَالَهُ لَمْ يَدْخُلْ وَلَدُهُ فِى مَالِهِ . قَالَ مَالِكٌ وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَيْضًا أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا جَرَحَ أُخِذَ هُوَ وَمَالُهُ وَلَمْ يُؤْخَذْ وَلَدُهُ .
Tercemesi:
İbn Şihab der ki: Köle azat edilince, malı da kendinin olur. Tatbikat böyledir. İmam Malik der ki: Köle azat olunca malı da kendisinin olacağı konusunu şu mesele açıklar: Mükatep, akid yapılınca malı da kendisinin olur. Bunu şart koşmasa bile. Çünkü mükatebe (kitabet) akdi kesinleşince, velâ akdi yerine geçer. Mükateb ile kölenin malları, kendi çocukları gibi değildir. Çocukları hâlâ köle sayılır, diğer mallan gibi değildir. Çünkü ittifakla amel edildiğine göre, köle azat olunca malı kendisine tabi olur, çocuğu kendisine tabi olmaz. Aynı şekilde mükâtep, kitabet anlaşması yapılınca malı kendisine tabi olur, çocuğu kendisine tabi olmaz. Yani çocukları azat edilmiş olmaz ya da olmuş sayılmaz.
İmam Malik der ki: Bunu şu mesele açıklar: Köle ve mükâtep iflas edince malları ve ümmü veled cariyeleri ellerinden alınır. Çocukları ellerinden alınmaz. Çünkü çocukları, onların malı değildir.
îmam Malik der ki: Yine bunu açıklayıcı bir mesele de şudur: Köle satılsa, köleyi satın alan köleyle beraber malını da almayı şart koşsa kölenin çocuğu malının içersine girmez.
İmam Malik der ki: Açıklayıcı başka mesele de şudur: Köle birini yaralasa, karşılığında kendisi ve malı alınır, çocuğu alınamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Itk ve'l-velâ 1470, 1/299
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, üzerinde tasarruf
Kölelik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37303, MU001477
Hadis:
حَدَّثَنِى مَالِكٌ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ سُئِلَ عَنِ الرَّقَبَةِ الْوَاجِبَةِ هَلْ تُشْتَرَى بِشَرْطٍ فَقَالَ لاَ . قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ أَحْسَنُ مَا سَمِعْتُ فِى الرِّقَابِ الْوَاجِبَةِ أَنَّهُ لاَ يَشْتَرِيهَا الَّذِى يُعْتِقُهَا فِيمَا وَجَبَ عَلَيْهِ بِشَرْطٍ عَلَى أَنْ يُعْتِقَهَا لأَنَّهُ إِذَا فَعَلَ ذَلِكَ فَلَيْسَتْ بِرَقَبَةٍ تَامَّةٍ لأَنَّهُ يَضَعُ مِنْ ثَمَنِهَا لِلَّذِى يَشْتَرِطُ مِنْ عِتْقِهَا . قَالَ مَالِكٌ وَلاَ بَأْسَ أَنْ يَشْتَرِىَ الرَّقَبَةَ فِى التَّطَوُّعِ وَيَشْتَرِطَ أَنْ يُعْتِقَهَا . قَالَ مَالِكٌ إِنَّ أَحْسَنَ مَا سُمِعَ فِى الرِّقَابِ الْوَاجِبَةِ أَنَّهُ لاَ يَجُوزُ أَنْ يُعْتَقَ فِيهَا نَصْرَانِىٌّ وَلاَ يَهُودِىٌّ وَلاَ يُعْتَقُ فِيهَا مُكَاتَبٌ وَلاَ مُدَبَّرٌ وَلاَ أُمُّ وَلَدٍ وَلاَ مُعْتَقٌ إِلَى سِنِينَ وَلاَ أَعْمَى وَلاَ بَأْسَ أَنْ يُعْتَقَ النَّصْرَانِىُّ وَالْيَهُودِىُّ وَالْمَجُوسِىُّ تَطَوُّعًا لأَنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ فِى كِتَابِهِ فَإِمَّا مَنًّا بَعْدُ وَإِمَّا فِدَاءً فَالْمَنُّ الْعَتَاقَةُ . قَالَ مَالِكٌ فَأَمَّا الرِّقَابُ الْوَاجِبَةُ الَّتِى ذَكَرَ اللَّهُ فِى الْكِتَابِ فَإِنَّهُ لاَ يُعْتَقُ فِيهَا إِلاَّ رَقَبَةٌ مُؤْمِنَةٌ . قَالَ مَالِكٌ وَكَذَلِكَ فِى إِطْعَامِ الْمَسَاكِينِ فِى الْكَفَّارَاتِ لاَ يَنْبَغِى أَنْ يُطْعَمَ فِيهَا إِلاَّ الْمُسْلِمُونَ وَلاَ يُطْعَمُ فِيهَا أَحَدٌ عَلَى غَيْرِ دِينِ الإِسْلاَمِ .
Tercemesi:
İmam Malik'e şöyle rivayet olundu: Abdullah b. Ömer (r.a.)'e "Bir köle azat etmesi gereken bir adam, azat edeceğini şart koşarak köle satın alabilir mi?" diye soruldu. O da: "Hayır" dedi.
İmam Malik der ki: Azat edilmesi gereken köleler konusunda duyduklarımın en güzeli şudur: Bir köle azat etmesi gereken bir kimse azat edeceğini şart koşarak satın alamaz. Çünkü bunu yapması halinde azat ettiği tam bir köle sayılmaz. Zira satıcı, azat edeceğini şart koşan kişiye düşük fiattan verir.
İmam Malik der ki: Nafile olarak bir köle azat edecek olan bir kişinin azat edeceğini şart koşarak bir köle satın almasında bir mahzur yoktur.
İmam Malik der ki: Mutlaka azat edilmesi gereken köleler hakkında duyulanların en güzeli şudur: Böyle bir köleye bedel hıristiyan bir köle veya yahudi bir köle azat etmek caiz değildir. Aynı şekilde mukatep (bedelli azat sözleşmesi yapmış köle), mudebber (efendinin ölümünde azad olacak köle) , Ümmü Veled (efendisinden çocuk doğuran köle), bir müddete kadar azat edilmiş köle ve kör köleyi de azat edilmesi gereken kölenin yerine azat etmek caiz değildir. Nafile olarak bir köle azat etmek istenirse Hıristiyan, Yahudi ve Mecusi köle azat edilebilir. Çünkü yüce Allah kitabı Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur. (Ya fidye almadan serbest bırakın, ya da fidye alarak) Burada fidye almadan serbest bırakılması, azat edilmesi demektir. Fakat Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de beyan etmiş olduğu azat edilmesi gereken köleler mü'min kölelerdir.
İmam Malik der ki: Keffar etler de, fakirleri doyurmak da böyledir. Bu kefaretlerde yalnız müslüman fakirler doyurulur. Müslüman olmayan hiçbir kimse doyurulmaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Itk ve'l-velâ 1477, 1/300
Senetler:
()
Konular:
Köle, üzerinde tasarruf
Kölelik
عبد الرزاق عن ابن جريج عن عطاء قال : اطرح عن عبدك فإن طرح العبد عن نفسه كفى سيده ، وإن كان مكاتبا فطرح عن نفسه فقد كفى سيده ، وإن لم يطرح عن نفسه فليطرح عنه سيده فإنه عبد حتى يعتق ، فإن كان غائبا يوم الفطر فإذا قدمت فزك عن نفسك ، فإن كان لك أعبد نصارى لا يدارون فزك عنهم ، واطرح عن عبدك المسافر.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
72823, MA005804
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج عن عطاء قال : اطرح عن عبدك فإن طرح العبد عن نفسه كفى سيده ، وإن كان مكاتبا فطرح عن نفسه فقد كفى سيده ، وإن لم يطرح عن نفسه فليطرح عنه سيده فإنه عبد حتى يعتق ، فإن كان غائبا يوم الفطر فإذا قدمت فزك عن نفسك ، فإن كان لك أعبد نصارى لا يدارون فزك عنهم ، واطرح عن عبدك المسافر.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salâtu'l-Iydeyn 5804, 3/322
Senetler:
()
Konular:
Köle, mükateb
Kölelik
Zekat, kölenin zekat vermesi
Zekat, zekat kimlere verilebilir?