374 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ezher b. Cemil, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Avn b. Ebu Cuheyfe, ona da Münzir b. Cerir, Babası (Cerir b. Abdullah) şöyle demiştir: "Sabahın erken saatlerinde Rasulullah'la (sav) birlikte oturuyorduk. Mudar kabilesinden bir gurup insan üzerlerinde (doğru dürüst bir) elbiseleri olmaksızın ve ayakları çıplak bir vaziyette kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. Rasulullah (sav) bunların bu ihtiyaçlı hallerini görünce yüzünün rengi değişti. İçeri girdi sonra çıktı Bilal’e ezan okumasını emretti, kamet getirilip namaz kılındı sonra bir konuşma yaptı ve 'Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.' [Nisâ, 4/1] ve 'Allah’ın azabından korunmaya çalışın herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın' [Haşr, 59/18] ayetlerini okudu. İnsanlar dinarlarından, dirhemlerinden, elbiselerinden, buğday ve hurmasından bir hurma kadar bile olsa sadaka verdiler. Ensar’dan bir kimse zorlukla taşıdığı bir sepet hurmayla geldi; diğer insanlar da bunu takip ederek bir şeyler getirdiler. Getirilen yiyecek ve giyeceklerin iki yığın olduğunu gördüm. Rasulullah'ın (sav) yüzü güldü ve sevinçten altın gibi parlıyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Kim İslâm’da iyi bir yol çığır açarsa, o kişiye hem bu yaptığının sevabı hem de bu yolda sevap işleyenlerin sevabı verilir diğerlerinin sevabından da hiçbir şey eksiltilmez. Her kim de İslâm da kötü örnek olacak bir çığır açarsa, hem bunun günahı hem de o yol üzere amel edenlerin günahı o kimseye yazılır ve diğerlerinin günahından da hiçbir şey eksilmez."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki ve Humeyd b. Abdurrahman er-Ruâsî, ona Muğira b. Ziyad, ona Ubade b. Nüsey, ona Esved b. Sa'lebe, ona da Ubade b. Samit'in şöyle demiştir: "Ben Suffa ehlinden bazı kimselere yazı yazmayı ve Kur'an'ı öğrettim. Onlardan bir adam bana bir yay hediye etti. Ben 'Nasıl olsa bu bir mal değildir, Aziz ve Celil Allah yolunda bu yay ile ok atarım' diye düşündüm. 'Ama şüphesiz Rasulullah'a (sav) gidip ona bunu soracağım' dedim. Onun huzuruna gittim ve ona 'Ey Allah'ın Rasulü, kendilerine yazı yazmayı ve Kur'an'ı öğrettiklerimden birisi bana bir yay hediye etti. Bu ise bir mal değildir ve ben bu yay ile Allah yolunda ok atarım' dedim. O 'Eğer senin boynuna ateşten bir halka takılmasını güzel bir şey olarak görüyorsan, o yayı kabul et' buyurdu."
“Bize Abdullah, ona Ebu Hafs Amr b. Ali b. Bahr b. Kesîr es-Sakkâ, ona Ebu Kuteybe, ona Ömer b. Nebhân, ona Sellâm Ebu İsa, ona da Safvân b. Muattal şöyle demiştir: "Hacca gitmek üzere yola çıkmıştık. Arc denilen yere vardığımızda, birden önümüzde kıvranan bir yılan gördük, çok geçmeden öldü. İçimizden bir adam, eşyalarının arasından bir bez parçası çıkardı, onu (yılanı) o bezin içine sardı, toprağa gömerek defnetti ve üzerini düzeltti. Sonra Mekke’ye vardığımızda Mescid-i Haram’da bulunuyorduk. O sırada bir adam yanımıza geldi ve 'Hanginiz Amr b. Câbir’in arkadaşıdır?' dedi. Biz 'Onu tanımıyoruz' dedik. Bunun üzerine 'Peki, hanginiz cinin arkadaşıdır?' dedi. Onlar da 'İşte şu kişidir' dediler. Bunun üzerine adam 'Allah sana hayırla mükâfat versin! Bilmiş ol ki, o (defnettiğin yılan), Rasulullah'a (sav) gelip Kur’an dinleyen dokuz cinden, en son vefat edeniydi' dedi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki ve Humeyd b. Abdurrahman er-Ruâsî, ona Muğira b. Ziyad, ona Ubade b. Nüsey, ona Esved b. Sa'lebe, ona da Ubade b. Samit'in şöyle demiştir: "Ben Suffa ehlinden bazı kimselere yazı yazmayı ve Kur'an'ı öğrettim. Onlardan bir adam bana bir yay hediye etti. Ben 'Nasıl olsa bu bir mal değildir, Aziz ve Celil Allah yolunda bu yay ile ok atarım' diye düşündüm. 'Ama şüphesiz Rasulullah'a (sav) gidip ona bunu soracağım' dedim. Onun huzuruna gittim ve ona 'Ey Allah'ın Rasulü, kendilerine yazı yazmayı ve Kur'an'ı öğrettiklerimden birisi bana bir yay hediye etti. Bu ise bir mal değildir ve ben bu yay ile Allah yolunda ok atarım' dedim. O 'Eğer senin boynuna ateşten bir halka takılmasını güzel bir şey olarak görüyorsan, o yayı kabul et' buyurdu."