80 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya Kattan, ona Ubeydullah, ona da Nafi şöyle rivayet etmiştir: Haccac'ın İbn Zübeyir ile savaşmak üzere (Mekke yakınına) indiği zaman Abdullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah (babaları) Abdullah (b. Ömer) ile konuşup ona “bu sene hacca gitmesen zarar etmiş olmazsın. Zira biz bunlar (Haccac ile İbn Zübeyir) arasında çıkacak bir savaşın, senin Kabe'ye varmana engel olmasından endişe ediyoruz” dediler. O da “eğer benim Kabe'ye varmama engel olunursa, ben de kendisi ile birlikte iken Rasulullah'ın (sav), Kureyş kâfirleri kendisinin Kabe'ye varmasına engel olduğunda, yaptığı gibi yapar, umreyi kendime vacip kıldığıma sizleri şahit tutarım” deyip yola koyuldu. Nihâyet Zü'l-Huleyfe'ye vardığında umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Sonra “eğer benim önüm kesilmezse umremi eda ederim. Şayet bana engel olunup Kabe'ye varmama engel olunursa, o zaman ben de kendisi ile bulunduğum zaman Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım” dedi. Sonra da "And olsun ki Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel örnekler vardır" (Ahzâb, 21) ayetini okuyup yoluna devam etti. Nihâyet Beydâ'nın üst taraflarına vardığında “hac ile umrenin durumu şüphesiz aynıdır. Eğer benim umre yapmama engel olunursa, hac yapmama da engel olunmuş olur. Umre ile birlikte hac yapmayı kendime vacip kıldığıma sizi şahit tutuyorum” diyerek yola devam etti. Nihâyet Kudeyd'de bir kurbanlık satın aldı. Sonra hem umre hem de hac için Beyt'in etrafında bir tavaf ve Safa ile Merve arasında bir defa sa'y yaptı ve Kurban Bayramı birinci günü haccını tamamlayıncaya kadar, hac ve umre için giydiği ihramından çıkmadı.
Bize Nufeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona da Amr b. Meymun, ona Ebu Hâdır el-Himyerî, ona da Ebu Meymun b. Mihrân şöyle dedi: "Şamlıların, İbn Zübeyir'i Mekke'de muhasara altında tuttukları sene umre yapmak üzere çıktım. Kavmimden bazı kimseler de benimle hediyelik kurbanlık gönderdi. Bizler Şam ahalisinin bulunduğu yere gelince Harem bölgesine girmemizi engellediler, ben de olduğum yerde hediyelik kurbanlıkları kestikten sonra ihramdan çıkıp sonra da geri döndüm. Ertesi sene umremin kazasını yapmak üzere çıktım. İbn Abbas'a giderek ona durumu sordum. O da “Kurbanın yerine başkasını kes, çünkü Rasulullah (sav) ashabına Hudeybiye senesinde kesmiş oldukları kurbanların yerine kaza umresinde başkalarını kesmelerini emir buyurmuştu” dedi."
Bize İsmail, ona Mâlik, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Ömer (r.anhuma) Mekke’ye fitne zamanında umre yapmak üzere çıkıp gittiği zaman “Eğer Beyt’e ulaşmam engellenecek olursa Rasulullah (sav) ile birlikte yaptığımız gibi yaparız” deyip, umre niyetiyle telbiye getirerek ihrama girdi. Çünkü Nebi (sav) de Hudeybiye yılında umre niyetiyle telbiye getirip ihrama girmişti. Daha sonra Abdullah b. Ömer durumunu gözden geçirdi ve “Her ikisinin (haccın da, umrenin de) durumu ancak birdir” dedi. Arkadaşlarına dönerek “Her ikisinin durumu da ancak birdir, benim umre ile birlikte hac etmeyi de kendime vacip kıldığıma (kıran haccı yapacağıma) dair sizleri şahit tutuyorum” dedikten sonra –kendisi için yeterli olduğu kanaatinde olduğundan- her ikisi için bir tavaf yaptı, kurbanını da kesti."
Bize İshak b. Mansur, ona Ravh b. Ubade, ona Haccac (b. Ebu Osman) es-Savvâf, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İkrime (Mevla İbn Abbas), ona da Haccac b. Amr şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kimin bir uzvu kırılır veya sakatlanır bu sebeple de o yıl hac yapamaz ise bir sonraki yıl hac yapması gerekir." [(İkrime dedi ki:) Ben bu hadisi İbn Abbas ve Ebu Hureyre'ye sordum, onlar da doğru söylemiştir, dediler. Bize İshak b. Mansur, ona Muhammed b. Abdullah el-Ensarî, ona da Haccac b. Sellâm bu hadisin bir benzerini rivayet etti ve şöyle dedi: "Bu hadisi Rasulullah'dan (sav) işittim" dedi.] [Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir. Bir çoğu bu hadisi bunun bir benzeri şekilde Haccac es-Savvâf'tan rivayet etmiştir. Ma'mer ve Muaviye b. Sellâm bu hadisi Yahya b. Ebu Kesir'den, o İkrime’den, o Abdullah b. Rafi’den, o Haccac b. Amr’dan, o da Rasulullah'dan (sav) rivayet etmiştir. Haccac es-Savvâf rivayet ettiği hadiste Abdullah b. Rafi'i zikretmemiştir. Hadisçilere göre Haccac sika (güvenilir) ve hafız bir kimsedir. Muhammed'den şöyle dedi: 'Ma'mer ve Muaviye b. Sellam’ın rivayetleri daha sahihtir.'] [Bize Abd b. Humeyd, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İkrime, ona Abdullah b. Râfi', ona Haccac b. Amr, o da Rasulullah'dan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir.]
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya Kattan, ona Ubeydullah, ona da Nafi şöyle rivayet etmiştir: Haccac'ın İbn Zübeyir ile savaşmak üzere (Mekke yakınına) indiği zaman Abdullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah (babaları) Abdullah (b. Ömer) ile konuşup ona “bu sene hacca gitmesen zarar etmiş olmazsın. Zira biz bunlar (Haccac ile İbn Zübeyir) arasında çıkacak bir savaşın, senin Kabe'ye varmana engel olmasından endişe ediyoruz” dediler. O da “eğer benim Kabe'ye varmama engel olunursa, ben de kendisi ile birlikte iken Rasulullah'ın (sav), Kureyş kâfirleri kendisinin Kabe'ye varmasına engel olduğunda, yaptığı gibi yapar, umreyi kendime vacip kıldığıma sizleri şahit tutarım” deyip yola koyuldu. Nihâyet Zü'l-Huleyfe'ye vardığında umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Sonra “eğer benim önüm kesilmezse umremi eda ederim. Şayet bana engel olunup Kabe'ye varmama engel olunursa, o zaman ben de kendisi ile bulunduğum zaman Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım” dedi. Sonra da "And olsun ki Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel örnekler vardır" (Ahzâb, 21) ayetini okuyup yoluna devam etti. Nihâyet Beydâ'nın üst taraflarına vardığında “hac ile umrenin durumu şüphesiz aynıdır. Eğer benim umre yapmama engel olunursa, hac yapmama da engel olunmuş olur. Umre ile birlikte hac yapmayı kendime vacip kıldığıma sizi şahit tutuyorum” diyerek yola devam etti. Nihâyet Kudeyd'de bir kurbanlık satın aldı. Sonra hem umre hem de hac için Beyt'in etrafında bir tavaf ve Safa ile Merve arasında bir defa sa'y yaptı ve Kurban Bayramı birinci günü haccını tamamlayıncaya kadar, hac ve umre için giydiği ihramından çıkmadı.