حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا أُسَامَةُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِحَمْزَةَ وَقَدْ مُثِّلَ بِهِ وَلَمْ يُصَلِّ عَلَى أَحَدٍ مِنَ الشُّهَدَاءِ غَيْرِهِ."
Bize Abbas el-Anberî, ona Osman b. Ömer, ona Üsâme (b. Zeyd), ona da Zührî, Enes b. Malik'ten şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) (Uhud savaşında şehit düşen amcası) Hamza'nın yanına gitti. Hamza'ya müsle yapılmıştı (öldükten sonra organları kesilmişti). Hz. Peygamber (o gün) Hamza'nın dışında şehitlerden hiçbirinin cenaze namazını kılmamıştır."
Açıklama: Hz. Peygamber'in (sav), sadece Hz. Hamza'nın namazını kılması ve diğer şehitlerin namazını kılmaması, Uhud savaşında onlarla ilgilenecek vaktinin olmaması ve Hz. Hamza'nın cenaze namazını kıldı haberinin, namazın lügat manası olan dua etti anlamında kullanıldığı şeklinde tevil edilmiştir. (Avnu'l-mabud, VIII, 286)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19830, D003137
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا أُسَامَةُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِحَمْزَةَ وَقَدْ مُثِّلَ بِهِ وَلَمْ يُصَلِّ عَلَى أَحَدٍ مِنَ الشُّهَدَاءِ غَيْرِهِ."
Tercemesi:
Bize Abbas el-Anberî, ona Osman b. Ömer, ona Üsâme (b. Zeyd), ona da Zührî, Enes b. Malik'ten şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) (Uhud savaşında şehit düşen amcası) Hamza'nın yanına gitti. Hamza'ya müsle yapılmıştı (öldükten sonra organları kesilmişti). Hz. Peygamber (o gün) Hamza'nın dışında şehitlerden hiçbirinin cenaze namazını kılmamıştır."
Açıklama:
Hz. Peygamber'in (sav), sadece Hz. Hamza'nın namazını kılması ve diğer şehitlerin namazını kılmaması, Uhud savaşında onlarla ilgilenecek vaktinin olmaması ve Hz. Hamza'nın cenaze namazını kıldı haberinin, namazın lügat manası olan dua etti anlamında kullanıldığı şeklinde tevil edilmiştir. (Avnu'l-mabud, VIII, 286)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cenâiz 31, /734
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
5. Abbas b. Abdulazim el-Anberi (Abbas b. Abdulazim b. İsmail)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Hamza
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Şehitlik, şehitliğe özendirilmek
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mekkî, ona İbrahim b. Sa‘d, ona da Sa‘d, babasının (İbrahim b. Abdurrahman) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Bir gün, Abdurrahman b. Avf’a (ra) bir yemek getirildi. O 'Musab b. Umeyr –ki benden daha hayırlı idi- şehit edildi de kendisine kefen olarak sadece çizgili bir entari bulunabilmişti. Hamza (hadisin râvisi burada isim konusunda şüpheye düşüp) ya da bir başka adam, ki o da benden hayırlı idi, şehit edilmişti ve onun için de çizgili bir entari dışında bir kefen bulunamamıştı. Gerçekten ben, hoşumuza giden şeylerin bu dünya hayatında bize acilen verilmiş olmasından endişe etmekteyim' dedi ve sonra da ağlamaya başladı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9633, B001274
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَكِّىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ:
"أُتِىَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ رضى الله عنه يَوْمًا بِطَعَامِهِ فَقَالَ قُتِلَ مُصْعَبُ بْنُ عُمَيْرٍ - وَكَانَ خَيْرًا مِنِّى - فَلَمْ يُوجَدْ لَهُ مَا يُكَفَّنُ فِيهِ إِلاَّ بُرْدَةٌ. وَقُتِلَ حَمْزَةُ أَوْ رَجُلٌ آخَرُ خَيْرٌ مِنِّى فَلَمْ يُوجَدْ لَهُ مَا يُكَفَّنُ فِيهِ إِلاَّ بُرْدَةٌ. لَقَدْ خَشِيتُ أَنْ يَكُونَ قَدْ عُجِّلَتْ لَنَا طَيِّبَاتُنَا فِى حَيَاتِنَا الدُّنْيَا، ثُمَّ جَعَلَ يَبْكِى."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mekkî, ona İbrahim b. Sa‘d, ona da Sa‘d, babasının (İbrahim b. Abdurrahman) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Bir gün, Abdurrahman b. Avf’a (ra) bir yemek getirildi. O 'Musab b. Umeyr –ki benden daha hayırlı idi- şehit edildi de kendisine kefen olarak sadece çizgili bir entari bulunabilmişti. Hamza (hadisin râvisi burada isim konusunda şüpheye düşüp) ya da bir başka adam, ki o da benden hayırlı idi, şehit edilmişti ve onun için de çizgili bir entari dışında bir kefen bulunamamıştı. Gerçekten ben, hoşumuza giden şeylerin bu dünya hayatında bize acilen verilmiş olmasından endişe etmekteyim' dedi ve sonra da ağlamaya başladı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cenâiz 25, 1/437
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Avf ez-Zührî (Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd b. el-Haris)
2. Ebu İshak İbrahim b. Abdurrahman ez-Zührî (İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
3. Ebu İshak Sa'd b. İbrahim el-Kuraşi (Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Muhammed Ahmed b. Muhammed el-Ğassânî (Ahmed b. Muhammed b. Velid b. Ukbe)
Konular:
Cenaze, kefenin bütün vücudu örtmemesi
Dünya, aldatıcılığı
Ehl-i Beyt, Hz. Hamza
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Bize Kuteybe (b. Said), ona Ebu Safvân (Abdullah b. Said), ona Üsâme b. Zeyd, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), Uhud günü Hamza'nın cesedinin yanına geldi ve başında durdu. Cansız bedenine müsle yapıldığını (gözünün oyulduğu, kulağının ve burnunun kesildiğini) görünce şöyle buyurdu: Safiyye’yi sevindirecek olmasaydım, Hamza'nın cesedini böylece bırakır, vahşi hayvanların yemesine terk eder ve kıyamet günü de onların karınlarından diriltilmesini isterdim. Sonra Rasulullah (sav), çizgili kumaştan yapılmış bir elbise istedi ve onunla Hamza'yı kefenledi. Kefen, başına doğru çekildiğinde ayakları, ayaklarına doğru çekildiğinde ise başı açıkta kalıyordu. Şehitler çok, fakat kefen yapılacak malzeme azdı. Bir, iki ya da üç kişi bir kefene sarılıyor, sonra da aynı kabre defnediliyordu. Defnederken Rasulullah (sav) 'Hangisinin Kur'an bilgisi çoktur?' diye soruyor ve onu kıbleye doğru ön tarafa geçiriyordu. Böylece tüm Uhud şehitlerini defnetti ve onlar için cenaze namazı da kılmadı."
[Ebu İsa (Tirmizî), hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Enes hadisi hasen-garibdir ve sadece bu tarikle bilinmektedir. Nemire, eskimiş (çizgili) elbise demektir. Bu hadisin rivayetinde Üsâme b. Zeyd'e muhalefet edilmiştir. Şöyle ki hadisi, Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, ona da Câbir b. Abdullah b. Zeyd rivayet etmiştir. Ma'mer ise bu hadisi Zührî'den, o Abdullah b. Sa'lebe'den, o da Cabir'den rivayet etmiştir. Bu hadisi Zührî vasıtasıyla Enes'ten nakleden Üsâme b. Zeyd'den başkasını da bilmiyoruz. Muhammed (b. İsmail Buhârî)'ye bu hadisin isnadı hakkında sorduğumda 'Leys’in, İbn Şihâb, onun Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, onun da Cabir vasıtasıyla rivayet ettiği hadis daha sahihtir' demiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15928, T001016
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو صَفْوَانَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ:
"أَتَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى حَمْزَةَ يَوْمَ أُحُدٍ، فَوَقَفَ عَلَيْهِ فَرَآهُ قَدْ مُثِّلَ بِهِ فَقَالَ لَوْلاَ أَنْ تَجِدَ صَفِيَّةُ فِى نَفْسِهَا لَتَرَكْتُهُ حَتَّى تَأْكُلَهُ الْعَافِيَةُ حَتَّى يُحْشَرَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ بُطُونِهَا. قَالَ ثُمَّ دَعَا بِنَمِرَةٍ فَكَفَّنَهُ فِيهَا، فَكَانَتْ إِذَا مُدَّتْ عَلَى رَأْسِهِ بَدَتْ رِجْلاَهُ وَإِذَا مُدَّتْ عَلَى رِجْلَيْهِ بَدَا رَأْسُهُ. قَالَ فَكَثُرَ الْقَتْلَى وَقَلَّتِ الثِّيَابُ. قَالَ فَكُفِّنَ الرَّجُلُ وَالرَّجُلاَنِ وَالثَّلاَثَةُ فِى الثَّوْبِ الْوَاحِدِ، ثُمَّ يُدْفَنُونَ فِى قَبْرٍ وَاحِدٍ، فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسْأَلُ عَنْهُمْ أَيُّهُمْ أَكْثَرُ قُرْآنًا؟ فَيُقَدِّمُهُ إِلَى الْقِبْلَةِ. قَالَ فَدَفَنَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِمْ."
[قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ، لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ أَنَسٍ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. النَّمِرَةُ الْكِسَاءُ الْخَلَقُ. وَقَدْ خُولِفَ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ فِى رِوَايَةِ هَذَا الْحَدِيثِ. فَرَوَى اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بن زيد. وَرَوَى مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ثَعْلَبَةَ عَنْ جَابِرٍ. وَلاَ نَعْلَمُ أَحَدًا ذَكَرَهُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسٍ إِلاَّ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ. وَسَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ حَدِيثُ اللَّيْثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ جَابِرٍ أَصَحُّ.]
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Ebu Safvân (Abdullah b. Said), ona Üsâme b. Zeyd, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), Uhud günü Hamza'nın cesedinin yanına geldi ve başında durdu. Cansız bedenine müsle yapıldığını (gözünün oyulduğu, kulağının ve burnunun kesildiğini) görünce şöyle buyurdu: Safiyye’yi sevindirecek olmasaydım, Hamza'nın cesedini böylece bırakır, vahşi hayvanların yemesine terk eder ve kıyamet günü de onların karınlarından diriltilmesini isterdim. Sonra Rasulullah (sav), çizgili kumaştan yapılmış bir elbise istedi ve onunla Hamza'yı kefenledi. Kefen, başına doğru çekildiğinde ayakları, ayaklarına doğru çekildiğinde ise başı açıkta kalıyordu. Şehitler çok, fakat kefen yapılacak malzeme azdı. Bir, iki ya da üç kişi bir kefene sarılıyor, sonra da aynı kabre defnediliyordu. Defnederken Rasulullah (sav) 'Hangisinin Kur'an bilgisi çoktur?' diye soruyor ve onu kıbleye doğru ön tarafa geçiriyordu. Böylece tüm Uhud şehitlerini defnetti ve onlar için cenaze namazı da kılmadı."
[Ebu İsa (Tirmizî), hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Enes hadisi hasen-garibdir ve sadece bu tarikle bilinmektedir. Nemire, eskimiş (çizgili) elbise demektir. Bu hadisin rivayetinde Üsâme b. Zeyd'e muhalefet edilmiştir. Şöyle ki hadisi, Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, ona da Câbir b. Abdullah b. Zeyd rivayet etmiştir. Ma'mer ise bu hadisi Zührî'den, o Abdullah b. Sa'lebe'den, o da Cabir'den rivayet etmiştir. Bu hadisi Zührî vasıtasıyla Enes'ten nakleden Üsâme b. Zeyd'den başkasını da bilmiyoruz. Muhammed (b. İsmail Buhârî)'ye bu hadisin isnadı hakkında sorduğumda 'Leys’in, İbn Şihâb, onun Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, onun da Cabir vasıtasıyla rivayet ettiği hadis daha sahihtir' demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 31, 3/335
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Ebu Safvân Abdullah b. Said el-Ümevî (Abdullah b. Said b. Abdulmelik b. Mervan)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cenaze, definde mevtayı kıbleye doğru çevirmek
Cenaze, kefenlemek
Ehl-i Beyt, Hz. Hamza
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, KIBLE
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ