252 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Rabia, ona A'rec, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Biz, veda yılında Hz. Peygamber (sav) ile birlikte hac yaptık. Kurban bayramının birinci günü de ifada tavafını yaptık. Ardından Safiyye hayız oldu. Hz. Peygamber (sav) Safiyye'den herhangi bir erkeğin kendi eşinden isteyeceği şeyi (cima) istedi. Hz. Aişe, 'Ey Allah'ın Rasulü!, Safiyye hayızlıdır.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "(İfada tavafını yapıncaya kadar) o bizi engelledi." buyurdu. Yanında bulunanlar, 'Ey Allah'ın Rasulü! Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yapmıştı.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "(Öyleyse) yola koyulun!" buyurdu. Kasım b. Muhammed, Urve ve Esved Hz. Aişe'den 'Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yaptı' diyerek nakilde bulunmuşlardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Kasım b. Muhammed arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Rabia, ona A'rec, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Biz, veda yılında Hz. Peygamber (sav) ile birlikte hac yaptık. Kurban bayramının birinci günü de ifada tavafını yaptık. Ardından Safiyye hayız oldu. Hz. Peygamber (sav) Safiyye'den herhangi bir erkeğin kendi eşinden isteyeceği şeyi (cima) istedi. Hz. Aişe, 'Ey Allah'ın Rasulü!, Safiyye hayızlıdır.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "(İfada tavafını yapıncaya kadar) o bizi engelledi." buyurdu. Yanında bulunanlar, 'Ey Allah'ın Rasulü! Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yapmıştı.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "(Öyleyse) yola koyulun!" buyurdu. Kasım b. Muhammed, Urve ve Esved Hz. Aişe'den 'Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yaptı' diyerek nakilde bulunmuşlardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Urve b. Zübeyr arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Rabia, ona A'rec, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Biz, veda yılında Hz. Peygamber (sav) ile birlikte hac yaptık. Kurban bayramının birinci günü de ifada tavafını yaptık. Ardından Safiyye hayız oldu. Hz. Peygamber (sav) Safiyye'den herhangi bir erkeğin kendi eşinden isteyeceği şeyi (cima) istedi. Hz. Aişe, 'Ey Allah'ın Rasulü!, Safiyye hayızlıdır.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "(İfada tavafını yapıncaya kadar) o bizi engelledi." buyurdu. Yanında bulunanlar, 'Ey Allah'ın Rasulü! Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yapmıştı.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "(Öyleyse) yola koyulun!" buyurdu. Kasım b. Muhammed, Urve ve Esved Hz. Aişe'den 'Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yaptı' diyerek nakilde bulunmuşlardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Esved b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize Ebu Nuaym, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe şöyle demiştir: "Bizler Peygamber'in (sav) gözetiminde, sadece haccı düşünerek yola çıkmıştık. Serîf bölgesine geldiğimizde ben hayız oldum ve ağlamaya başladım. O esnada Peygamber (sav) yanıma girdi ve 'Seni ağlatan nedir?' dedi. Ben 'vallahi bu sene hac için yola çıkmamış olmayı dilerdim' dedim. Peygamber de 'Muhtemelen sen hayız oldun' dedi. 'Evet' dedim. O da 'Şüphe yok, sendeki bu hâl, Allah'ın Adem'in kızları üzerine yazdığı bir şeydir. Hacıların yapacakları fiilleri sen de yap fakat temizleninceye kadar Kabe'yi tavaf etme' buyurdu."
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Cafer b. Rabia, ona A'rec, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Biz, veda yılında Hz. Peygamber (sav) ile birlikte hac yaptık. Kurban bayramının birinci günü de ifada tavafını yaptık. Ardından Safiyye hayız oldu. Hz. Peygamber (sav) Safiyye'den herhangi bir erkeğin kendi eşinden isteyeceği şeyi (cima) istedi. Hz. Aişe, 'Ey Allah'ın Rasulü!, Safiyye hayızlıdır.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "(İfada tavafını yapıncaya kadar) o bizi engelledi." buyurdu. Yanında bulunanlar, 'Ey Allah'ın Rasulü! Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yapmıştı.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "(Öyleyse) yola koyulun!" buyurdu. Kasım b. Muhammed, Urve ve Esved Hz. Aişe'den 'Safiyye bayramın birinci günü ifada tavafını yaptı' diyerek nakilde bulunmuşlardır.
Bize Süleyman b. Ubeydullah Ebu Eyyüb el-Gaylânî, ona Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr, ona Abdulaziz b. Ebu Seleme b. Macişun, Abdurrahman b. Kasım, ona babası, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) ile yola çıktık. Aklımızda hactan başka bir şey yoktu. Serif denilen yere gelince ben hayzımı gördüm. Az sonra Rasulullah (sav) yanıma girdi, ben ağlıyordum. 'Niye ağlıyorsun' diye sordu. Ben 'vallahi bu sene yola çıkmamış olmayı dilerdim' dedim. Rasulullah (sav) 'sana ne oldu? Galiba hayzını gördün' dedi. Ben 'evet' cevabını verdim. 'Bu, Allah'ın Adem kızlarına takdir buyurduğu bir şeydir. Sen, hacıların yaptığını yap. Yalnız temizleninceye kadar beyti tavaf etme' buyurdu. Mekke'ye vardığımda Rasulullah (sav) ashabına 'bu haccınızı umre yapın' buyurdu. Bunun üzerine cemaat ihramdan çıktılar. Yalnız beraberinde hedy kurbanı olanlar çıkmadılar. Peygamber (sav) ile Ebu Bekir, Ömer ve zenginlerin yanında hedy kurbanı vardı. (İhramdan çıkanlar) sonra Mina'ya gittiklerinde hacca niyet ettiler. Bayram günü gelince ben temizlendim. Rasulullah (sav) emir buyurdu. Ben de tavâf-ı ifâzamı yaptım. Bize sığır eti getirdiler. 'Bu nedir' diye sordum. Rasulullah (sav) 'kadınları namına sığır kurban etti' dedi. Hasbe gecesi olunca 'ya Rasulullah! İnsanlar hac ve umreyle dönüyor, bense yalnız bir hac ile dönüyorum' dedim. Bunun üzerine (kardeşim) Abdurrahman b. Ebu Bekir'e emir buyurdu, o da beni devesinin terkisine aldı. Çok iyi hatırlarım! Genç yaşta bir kadındım. Uyuklardım da yüzüm semerin ağacına çarpardı. Ten'ime vardığımızda orada insanların yaptığı umreye karşılık ben de umreye niyetlendim."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona İshak b. Süleyman, ona Eflah b. Humeyd, ona Kasım, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) ile hac aylarında, hac yerlerinde ve hac gecelerinde hacca niyet ederek yola çıktık. Şerif denilen yere indiğimizde Peygamber (sav) ashabının yanına çıkarak 'sizden hanginizin yanında hedy kurbanı yok da haccını umre ile yapmak isterse yapsın. Beraberinde hedy kurbanı olanlar bunu yapmasın' buyurdu. Bunun üzerine beraberinde hedyi olmayanlardan bazıları umreye niyet etti, bazıları da onu terk ettiler. Rasulullah'ın (sav) yanında hedyi vardı. Ashabından vakti hâli yerinde olan bazı kimselerin de hedyleri vardı. Müteakiben Rasulullah (sav) benim yanıma girdi. Ben ağlıyordum. 'Neye ağlıyorsun' diye sordu. Ben de 'ashabına söylediklerini işittim, umreyi de duydum. (Halbuki ben, umreden mahrumum)' dedim. Rasulullah (sav) 'neyin var?' diye sordu, 'Namaz kılamıyorum' dedim. 'O sana zarar etmez. Sen, haccında daim ol! Umulur ki Allah onu sana nasip edecektir. Sen, Âdem'in kızlarından birisin. Allah onlara neyi takdir buyurduysa, sana da onu takdir etmiştir' buyurdu. Bunun üzerine haccıma devamla yola çıktım. Mina'ya indiğimiz vakit temizlendim. Sonra Kâbe'yi tavaf ettik. Rasulullah (sav), el-Muhassab denilen yere indi. Ve Abdurrahman b. Ebu Bekir'i çağırarak 'kız kardeşini haremden çıkar da umreye niyet etsin, sonra Kâbe'yi tavaf eylesin! Ben, sizi burada bekleyeceğim' dedi. Biz de (Tenîm'e) çıktık, (orada umreye) niyetlendim. Sonra Kâbe'yi tavaf ettim, Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Müteakiben Rasulullah'ın (sav) yanına geldik gece yarısı, konakladığı yerde duruyordu. Bana 'bitirdin mi' diye sordu. 'Evet' cevabını verdim. Bunun üzerine ashabına hareket emrini verdi. Yola çıktı, (Mekke'ye varınca) evvelâ Kâbe'ye uğrayarak sabah namazından önce onu tavaf etti. Daha sonra Medine'ye doğru yola çıktı."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhab; (T) Bana Halife, ona Abdülvehhab, ona Habib el-Muallim, ona Atâ, ona da Câbir b. Abdullah şöyle söylemiştir: Nebi (sav) ve ashabı hac niyetiyle ihrama girdi. İçlerinden Nebi'nin (sav) ve Talha'nın dışında hiç kimsenin yanında bir kurbanlık yoktu. Hz. Ali de yanında bir kurbanlık ile birlikte Yemen'den geldi ve Nebi (sav) hangi niyetle ihrama girdiyse ben de o niyetle ihrama girdim, dedi. Nebi (sav) ashabından beraberinde kurbanlık bulunmayanlara niyetlerini umre niyetine çevirmelerini, tavaf etmelerini, sonra da saçlarını kısaltıp ihramdan çıkmalarını emretti. Bu sefer onlar, herhangi birimizin erkeklik organından (meni) damlamakta iken Mina'ya mı gideceğiz? dediler. Bu söylenenler Nebi'ye (sav) ulaşınca O, şöyle buyurdu: "Yaşadığımız aynı durumlarla gelecekte karşılaşsam ben hedy kurbanı getirmem. Yanımda kurbanlık bulunmasaydı ihramdan da kesinlikle çıkardım." (Bu sırada) Hz. Aişe hayız oldu. Beyt'i tavaf etmenin dışında hac ibadetlerinin hepsini yerine getirdi. Ay halinden temizlendikten sonra Beyt'i tavaf etti. Ey Allah'ın Rasulü, sizler bir hac ve bir umre yapmış olarak döneceksiniz. Ben ise sadece bir hac yapmış olarak döneceğim deyince, Allah Rasulü "Abdurrahman b. Ebu Bekir'e Âişe ile beraber Tenim'e gitmelerini emretti." Böylece o da hacdan sonra bir umre yapmış oldu.
Bize Ebu Seleme Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Aişe şöyle demiştir: "Biz hac yapmak üzere niyetlenip telbiye getirdik. Nihayet Serif denilen yere geldiğimizde ben hayız oldum. Rasulullah da (sav) ben ağlıyorken yanıma girdi ve 'Neden ağlıyorsun ey Aişe' dedi. Ben de 'Keşke (bu sene) hacca gelmemiş olsaydım' dedim. Allah Rasulü 'Subhanallah, bu, Allah'ın Adem’in kızları hakkında takdir buyurduğu bir şeydir' buyurdu. Sonra 'Sen hac için yapılması gereken bütün ibadetleri yap, şu kadar var ki Beyt’i tavaf etme' buyurdu. Mekke'ye girdiğimiz vakit Rasulullah (sav) 'Beraberinde hediyelik kurbanlık bulunan kimseler hariç, niyetini umre niyetine çevirmek isteyen, onu umre diye niyet etsin' buyurdu. Aişe der ki: Rasulullah (sav), Kurban Bayramı birinci (Nahr) günü hanımları adına sığır kesti. Bathâ gecesi Aişe de hayızdan temizlenince 'ey Allah'ın Rasulü, benim diğer hanım arkadaşlarım bir hac ve bir umre yapmış olarak geri dönecekken, ben sadece bir hac yapmış olarak mı geri döneyim?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Ebu Bekir'e talimat verdi, o da Aişe'yi alıp Tenim'e kadar götürdü, Aişe de umre yapmak niyetiyle ihrama girdi."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhab; (T) Bana Halife, ona Abdülvehhab, ona Habib el-Muallim, ona Atâ, ona da Câbir b. Abdullah şöyle söylemiştir: Nebi (sav) ve ashabı hac niyetiyle ihrama girdi. İçlerinden Nebi'nin (sav) ve Talha'nın dışında hiç kimsenin yanında bir kurbanlık yoktu. Hz. Ali de yanında bir kurbanlık ile birlikte Yemen'den geldi ve Nebi (sav) hangi niyetle ihrama girdiyse ben de o niyetle ihrama girdim, dedi. Nebi (sav) ashabından beraberinde kurbanlık bulunmayanlara niyetlerini umre niyetine çevirmelerini, tavaf etmelerini, sonra da saçlarını kısaltıp ihramdan çıkmalarını emretti. Bu sefer onlar, herhangi birimizin erkeklik organından (meni) damlamakta iken Mina'ya mı gideceğiz? dediler. Bu söylenenler Nebi'ye (sav) ulaşınca O, şöyle buyurdu: "Yaşadığımız aynı durumlarla gelecekte karşılaşsam ben hedy kurbanı getirmem. Yanımda kurbanlık bulunmasaydı ihramdan da kesinlikle çıkardım." (Bu sırada) Hz. Aişe hayız oldu. Beyt'i tavaf etmenin dışında hac ibadetlerinin hepsini yerine getirdi. Ay halinden temizlendikten sonra Beyt'i tavaf etti. Ey Allah'ın Rasulü, sizler bir hac ve bir umre yapmış olarak döneceksiniz. Ben ise sadece bir hac yapmış olarak döneceğim deyince, Allah Rasulü "Abdurrahman b. Ebu Bekir'e Âişe ile beraber Tenim'e gitmelerini emretti." Böylece o da hacdan sonra bir umre yapmış oldu.