Giriş


    Öneri Formu
8724 M002980 Müslim, Hac, 172


    Öneri Formu
8726 M002981 Müslim, Hac, 173


    Öneri Formu
8927 M003005 Müslim, Hac, 194


    Öneri Formu
8928 M003006 Müslim, Hac, 195


    Öneri Formu
8929 M003007 Müslim, Hac, 196


    Öneri Formu
8930 M003008 Müslim, Hac, 197


    Öneri Formu
8937 M003015 Müslim, Hac, 204


    Öneri Formu
8947 M003025 Müslim, Hac, 212

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Bekr el-Hanefî, ona Eflah b. Humeyd, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Hac aylarında, hac için ihram giymiş olarak Rasulullah (sav) ile birlikte yola çıktık ve Serif mevkiinde konakladık. Âişe der ki: Rasulullah (sav) ashabının yanına çıkıp onlara "yanında hediyelik kurbanlığı bulunmayan ve umreye niyet etmek isteyen kimse bunu yapsın. Ama beraberinde hediyelik kurbanlığı bulunanlar yapmasın" buyurdu. Âişe der ki: Sahabeden bazısı onun bu tavsiyesine uydu, bazısı uymadı. Rasulullah (sav) ve sahabeden bazı adamlar ise, gücü kuvveti yerinde ve beraberlerinde hediyelik kurbanlığı olduğundan dolayı umreye niyetlenmedi. Âişe der ki: Rasulullah (sav) yanıma girdi, bu sırada ben ağlıyordum. "Neden ağlıyorsun ey kadın" buyurdu. Ben de “ashabına söylediğin sözleri işittim ve benim umre yapma imkânımın olmadığını gördüm” dedim. "durumun ne?" buyurdu. “namaz kılamıyorum” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "bunun sana zararı olmaz, sen de Âdem’in kızlarından bir kadınsın. Allah onlar hakkında neyi yazıp takdir buyurmuş ise senin hakkında da onu yazmıştır. Bu sebeple sen hac niyetin üzere kal ve haccının gereklerini yerine getir. Allah’ın sana umreyi de nasip etmesi umulur" buyurdu. Âişe der ki: Veda haccında çıkıp ve Mina’ya vardığımız zaman temizlenmiş oldum. Sonra Mina’dan yola çıkıp, Beyt’i tavaf ettim. Âişe der ki: Sonra Hz. Peygamber ile birlikte son kafile içinde Mina'dan yola çıktık, o Muhassab mevkiinde konaklayınca, biz de onunla birlikte konakladık. Ebu Bekir’in oğlu Abdurrahman’ı çağırarak "Kız kardeşini Harem’in dışına çıkart, o da bir umre yapmak üzere niyet edip ihrama girsin. Sonra bu umreyi bitirin. Arkasından her ikiniz de buraya gelin. Ben sizleri yanıma döneceğiniz vakte kadar bekleyeceğim" buyurdu. Âişe der ki: Biz de umre yapmak üzere Harem’in dışına çıktık. Nihâyet umremi yapıp, tavafı bitirdikten sonra seher vaktinde onun yanına geldim. Allah Rasulü "bitirdiniz mi?" buyurdu. Ben de “evet” dedim. Bunun üzerine yola koyulmak üzere hazırlık yapılmasını sahabesine ilan ettirdi. İnsanlar da hazırlıklarını yapıp yola koyuldular ve Medine istikametinde yoluna devam etti. Hadisde geçen "ضَيْرُ " kelimesi "ضَارَ يَضِيرُ ضَيْرًا" kökünden gelen bir mastardır. "ضَارَ يَضُورُ ضَوْرًا" ve "ضَرَّ يَضُرُّ ضَرًّا" şeklinde söylendiği olur.


    Öneri Formu
10287 B001560 Buhari, Hac, 33

Bize Hennâd b. Serî, ona İbn Ebu Zâide, ona Abdülaziz, ona er-Rabî b. Sebre, ona da babası (Sebre b. Ma'bed) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıktık, Usfan’a vardığımızda Surâka b. Mâlik el-Mudlicî “ey Allah’ın Rasulü, sen bizlere bugün doğmuş kimselere açıklama yaparcasına açıklama yap” dedi. Rasulullah (sav) da şöyle buyurdu: "Yüce Allah sizin bu haccınızın içine de bir umreyi yerleştirmiş bulunuyor. Bu sebeple, yanında hediyelik kurbanlık bulunanlar hariç, (Mekke'ye) vardığınızda Beyt'i tavaf edip, Safa ile Merve arasında sa'y eden bir kimse ihramdan çıkmış olacak.


    Öneri Formu
11210 D001801 Ebu Davud, Menasik, 24