932 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatağına yatmak istediği zaman alt elbisesinin içiyle döşeğini silkelesin. Çünkü kalktıktan sonra yatağın içine nelerin girdiğini bilemez. Sonra sağ tarafına yatsın ve şöyle desin: Rabbim, senin adınla yatar, senin adınla kalkarım. Eğer canımı alırsan ona merhamet et. Eğer canımı almazsan onu sâlih kullarını koruduğun gibi koru."
Bize Kuteybe, ona Mufaddal b. Fadâle, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Hz. Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) her gece yatağına yattığında avuçlarını birleştirir ve onlara üfleyerek İhlas, Felak ve Nâs surelerini okur, sonra avuçlarını vücudunun ulaşabildiği yerlerine kadar sürerdi. Önce başını, yüzünü ve bedeninin ön tarafını sıvazlardı. Ve bunu üç defa yapardı." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb-sahîh olduğunu söylemiştir.]
Bize Ali b. Hucr, ona Bakiyye b. Velîd, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona Abdullah b. Ebu Bilal, ona da İrbâd b. Sâriye (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) müsebbihât denilen (Hadid, Haşr, Saff, Cuma, Teğâbün, ve A'lâ) surelerini okumadan uyumazdı ve 'Bu surelerde bin ayete denk bir ayet vardır' derdi." [(Tirmizî), bu hadisin hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize Hişâm b. Yunus el-Kûfî, ona Muhâribî, ona Leys, ona da Ebu Zübeyr, Câbir'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Secde ve Mülk surelerini okumadan uyumazdı." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Süfyan ve pek çok kimse bu hadisi Leys'ten, o Ebu Zübeyr'den, o Câbir'den, o da Nebî'den rivayet etmişlerdir. Züheyr bu hadisi Ebu Zübeyr'den nakletmiş ve ona 'Rivayeti Câbir'den mi duydun?' diye sormuş, o da 'Hayır Câbir'den duymadım. Onu Safvân'dan veya İbn Safvân'dan duydum' cevabını vermiştir. Leys'in hadisine benzer bir rivayeti, Şebâbe, Muğîre b. Müslim'den, o Ebu Zübeyr'den o da Câbir'den rivayet etmiştir.]
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona Mansûr, ona Rib'î b. Hirâş, ona Hareşe b. Hurr, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) geceleyin yatağına girdiğinde 'Allah'ım! Senin adınla ölür ve dirilirim' der, uyandığında da 'Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a (cc) hamd olsun. Yeniden dirilip dönüş O'nadır' diye dua ederdi."
Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Hayve b. Şürayh b. Yezid el-Hımsî, ona Bakıyye b. Velîd, ona Müslim b. Ziyâd, ona da Enes, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim sabaha kavuştuğunda 'Allah'ım! Seni, arşını taşıyanları, tüm meleklerini ve bütün yarattıklarını şahit kılarak derim ki senden başka ilah yoktur. Senin ortağın yoktur. Muhammed (sav) senin kulun ve resulündür' derse Allah (cc) onun o günkü günahlarını bağışlar. Her kim de bu duayı akşama eriştiğinde yaparsa, Allah (cc) onun o gece işleyeceği günahları bağışlar." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin garîb olduğunu söylemiştir.]
Bize Hasan b. Arefe, ona İsmail b. Ayyâş, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hüseyin, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Ümâme el-Bâhilî, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim yatağına abdestli olarak girer, uyuyana kadar zikirle meşgul olur ve gecenin herhangi bir vaktinde Allah’tan dünya ve ahiret hayrına dair bir istekte bulunursa, Allah o kimseye bunu mutlaka verir." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Bu hadisi aynı zamanda Şehr b. Havşeb, Ebu Zabye’den, o Amr b. Abese’den o da Hz. Peygamber’den (sav) rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muâviye b. Hişâm, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Rabîa b. Ka'b el-Eslemî şöyle haber vermiştir: "Kendisi (Rabîa b. Ka'b) Rasulullah'ın (sav) kapısının eşiğinde yatardı. O geceleyin, Rasullah'ın (sav) 'Sübhânallâhi Rabbi’l-âlemîn' dediğini, sonra biraz susup, ardından 'Sübhânallâhi ve bihamdihî' dediğini duyardı."
Bize Ahmed b. Salih, ona Yahya b. Hassan ve İsmail, o ikisine Süleyman b. Bilal, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Abdullah, ona Anbese, ona Abdullah b. Ğannam el-Beyâzî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim sabahladığında 'Allah’ım! Sabah üzerimde bulunan her türlü nimet yalnızca Sendendir. Senin hiçbir ortağın yoktur. O halde, hamd Sana mahsustur, şükür de Sanadır.' derse o günün şükrünü yerine getirmiş olur. Her kim bu sözün benzerini geceleyin söylerse o gecenin şükrünü yerine getirmiş olur."
Bize Ahmed b. Salih, ona Yahya b. Hassan ve İsmail, o ikisine Süleyman b. Bilal, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Abdullah, ona Anbese, ona Abdullah b. Ğannam el-Beyâzî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim sabahladığında 'Allah’ım! Sabah üzerimde bulunan her türlü nimet yalnızca Sendendir. Senin hiçbir ortağın yoktur. O halde, hamd Sana mahsustur, şükür de Sanadır.' derse o günün şükrünü yerine getirmiş olur. Her kim bu sözün benzerini geceleyin söylerse o gecenin şükrünü yerine getirmiş olur."