932 Kayıt Bulundu.
Bize (Muhammed) b. Fudayl, ona Abdurrahman b. İshak, ona Kasım b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Mesud şöyle haber vermiştir: Kim gece uykusundan uyanıp, “(Allahım) senden başka ilah yoktur. Rabbim ben kendime zulmettim. Beni bağışla” derse yılanın derisinden soyunduğu gibi günahlarından arınır.
Açıklama: Hadiste geçen "teârra" ifadesi tam olarak uykudan kalkmak değil, gece uyurken hafiften ses çıkararak hareket etme anlamına gelmektedir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî; (T) Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası Muâz; (T) Bize İbn Müsennâ, ona İbn Ebu Adî, hepsi de Şu'be'den hadisi bu isnatla rivayet etmişlerdir. Ancak Muâz hadisinde 'Geceleyin yatağınıza yattığınızda' ilavesi vardır.
Bize Yahya b. Mâlik, ona Abdullah b. Dînâr, ona Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Ömer b. el-Hattâb, Hz. Peygamber'e (sav) geceleri cünup olduğundan bahsetti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona 'Namaz abdesti al, cinsel organını yıka sonra da uyu' buyurdu."
Bize Mâlik'ten, ona Hişâm b. Urve, ona babası Urve, Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe'den (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Aişe şöyle derdi: "Biriniz eşiyle münasebette bulunduktan sonra gusül abdesti almadan uyumak isterse, namaz abdesti almadan uyumasın."
Bize Abdürrezzak b. Hemmam, ona (Süfyan) b. Uyeyne, ona Misar (b. Kidam) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, Ca'de b. Hübeyre'ye, (Abdullah) b. Ömer hakkında soru sordu, o da “(Abdullah b. Ömer cünüp olduktan sonra) tekrar ilişkiye dönmek, yemek yemek veya uyumak istediğinde namaz abdesti gibi abdest alırdı” cevabını verdi.
Bize Fadl b. Hubâb, ona Ebü'l-Velîd (Hişam b. Abdülmelik) ve el-Havzî, o ikisine Şube (b. Haccac), ona da Abdullah b. Dinar, (Abdullah) b. Ömer'in şöyle anlattığını haber vermiştir: Hz. Ömer, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, 'Gece cünüp oldum? ne yapayım? diye sordu. Hz. Peygamber (sav): "Cinsel organını yıka. Sonra (namaz abdesti gibi) abdest al. Sonra (dilersen) uyuyabilirsin." buyurdu.
Bize İshak b. Mansûr, ona Affân b. Müslim, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (Sav) yatağına yattığında şöyle dua ederdi: Bize yediren, içiren, ihtiyaçlarımızı gideren, bizi barındıran Allah'a hamdolsun. İhtiyaçlarını karşılayacak ve sığınacak kimsesi olmayan niceleri vardır." [Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مُسْلِمِينَ
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Râfî b. Hadîc’in kardeşinin oğlu Yahya b. İshak, ona da Râfî b. Hadîc, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz yatağa girince, sağ yanına yatar ve şu duayı ederse, o gece ölecek olsa cennete girer: Allah’ım! Canımı sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. Sırtımı sana dayadım. İşimi sana havale ettim. Senden yine sana sığınırım, başka yerim yoktur. Kitabına ve peygamberlerine iman ettim." [Ebu İsa (Tirmizî), Râfî b. Hadîc senediyle gelen bu hadisin hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Rib'î b. Hirâş, ona da Hüzeyfe b. Yemân (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) uyumak istediğinde elini başının altına koyar ve şöyle derdi: Allah'ım! Kullarını mahşerde topladığın veya mahşerde dirilttiğin gün beni azabından koru." [Tirmizî, bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir.]
Bize Salih b. Abdullah, ona Ebu Muâviye, ona Vassâfî, ona Atıyye, ona da Ebu Said (el-Hudrî) (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Yatağına girdiği zaman, üç defa şu duayı yapan kişinin günahları; denizlerin köpüğü, ağaçların yaprakları, çöllerin kumları, hatta dünyanın günleri kadar bile olsa, Allah onları affeder: Azamet sahibi olan, kendisinden başka ilah bulunmayan, daima diri olan ve başkasına ihtiyaç duymayan Allah'tan af diliyorum. O'na tevbe edip O'na yöneliyorum." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-garîb olduğunu söylemiş, hadisin bu senedle sadece Ubeydullah b. Velîd el-Vassâfî'den nakledildiğini biliyoruz demiştir.]