Öneri Formu
Hadis Id, No:
17087, B005478
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى رَبِيعَةُ بْنُ يَزِيدَ الدِّمَشْقِىُّ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ عَنْ أَبِى ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىِّ قَالَ قُلْتُ يَا نَبِىَّ اللَّهِ إِنَّا بِأَرْضِ قَوْمٍ أَهْلِ الْكِتَابِ ، أَفَنَأْكُلُ فِى آنِيَتِهِمْ وَبِأَرْضِ صَيْدٍ ، أَصِيدُ بِقَوْسِى وَبِكَلْبِى الَّذِى لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ ، وَبِكَلْبِى الْمُعَلَّمِ ، فَمَا يَصْلُحُ لِى قَالَ "أَمَّا مَا ذَكَرْتَ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ فَإِنْ وَجَدْتُمْ غَيْرَهَا فَلاَ تَأْكُلُوا فِيهَا ، وَإِنْ لَمْ تَجِدُوا فَاغْسِلُوهَا وَكُلُوا فِيهَا ، وَمَا صِدْتَ بِقَوْسِكَ فَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ فَكُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الْمُعَلَّمِ فَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ فَكُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ غَيْرَ مُعَلَّمٍ فَأَدْرَكْتَ ذَكَاتَهُ فَكُلْ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezid, ona Hayve, ona Rabîa b. Yezid ed-Dımeşkî, ona Ebu İdris, ona da Ebu Sa‘lebe el-Huşenî şöyle demiştir:
Ey Allah’ın Nebisi! Biz Ehl-i Kitap olan bir topluluğun yurdundayız. Onların kaplarında yiyebilir miyiz? Bir de av yurdundayız; yayla, eğitilmemiş köpeğimle ve eğitilmiş köpeğimle av yapıyorum. Bunlardan hangisi bana helâldir?" Rasulullah (sav) buyurdu ki:
"Bahsettiğin Ehl-i Kitap’ın kaplarına gelince; eğer başka kap bulursanız, onlarda yemeyin. Şayet başka kap bulamazsanız, onları yıkayın ve içinde yiyin. Yayla avladığın ve Allah’ın adını andığın bir av ise, onu ye. Eğitilmiş köpeğinle avladığın ve Allah’ın adını andığın bir av da ise, onu ye. Eğitilmemiş köpeğinle avladığın avı ise yetişip bizzat boğazlarsan, onu da ye."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 4, 2/405
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17092, B005483
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ بَيَانٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قُلْتُ إِنَّا قَوْمٌ نَصِيدُ بِهَذِهِ الْكِلاَبِ . فَقَالَ « إِذَا أَرْسَلْتَ كِلاَبَكَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ ، فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ ، وَإِنْ قَتَلْنَ إِلاَّ أَنْ يَأْكُلَ الْكَلْبُ ، فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَمْسَكَهُ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِنْ خَالَطَهَا كِلاَبٌ مِنْ غَيْرِهَا فَلاَ تَأْكُلْ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Muhammed b. Fudayl, ona Beyân, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah’a (sav) sordum: 'Biz bu köpeklerle avlanırız (bu av uygun olur mu?)' Bunun üzerine buyurdu ki:
"Eğitilmiş köpeklerini saldığında ve Allah’ın adını andığında, sana tuttuklarından ye; öldürseler bile –ancak köpek avdan yerse– yeme! Çünkü korkarım ki onu sadece kendisi için yakalamış olsun. Eğer onlara başka köpekler karışırsa, o avı da yeme."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 7, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17093, B005484
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَسَمَّيْتَ فَأَمْسَكَ وَقَتَلَ ، فَكُلْ ، وَإِنْ أَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِذَا خَالَطَ كِلاَبًا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهَا فَأَمْسَكْنَ وَقَتَلْنَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِى أَيُّهَا قَتَلَ ، وَإِنْ رَمَيْتَ الصَّيْدَ فَوَجَدْتَهُ بَعْدَ يَوْمٍ أَوْ يَوْمَيْنِ ، لَيْسَ بِهِ إِلاَّ أَثَرُ سَهْمِكَ ، فَكُلْ ، وَإِنْ وَقَعَ فِى الْمَاءِ فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Sabit b. Yezid, ona Asım, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir köpeğini salıp Allah’ın adını anarsan, o da avı yakalayıp öldürürse ye; ancak köpek avdan yerse, o avı yeme! Çünkü onu sadece kendisi için yakalamış olur. Eğer, üzerine Allah’ın adı anılmamış başka köpekler onunla beraber avı yakalayıp öldürürse, avı yeme! Çünkü hangisinin öldürdüğünü bilemezsin. Avı atarak vurur ve onu bir veya iki gün sonra bulursan ve üzerinde sadece okun izi varsa ye; fakat suya düşmüşse, yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 8, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17096, B005487
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ أَخْبَرَنِى ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ بَيَانٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ - رضى الله عنه - قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ إِنَّا قَوْمٌ نَتَصَيَّدُ بِهَذِهِ الْكِلاَبِ . فَقَالَ "إِذَا أَرْسَلْتَ كِلاَبَكَ الْمُعَلَّمَةَ وَذَكَرْتَ اسْمَ اللَّهِ ، فَكُلْ مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكَ ، إِلاَّ أَنْ يَأْكُلَ الْكَلْبُ ، فَلاَ تَأْكُلْ فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَكُونَ إِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ ، وَإِنْ خَالَطَهَا كَلْبٌ مِنْ غَيْرِهَا ، فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona İbn Fudayl, ona Beyân, ona Âmir, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Rasulullah’a (sav) sordum ve dedim ki: 'Biz bu köpeklerle avlanan bir topluluğuz (bu av helal olur mu).'
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Eğer eğitimli köpeklerini salıp Allah’ın adını anarsan, sana yakaladıkları avdan ye. Ancak köpek avdan yerse, yeme! Çünkü onun sadece kendi için yakalamış olmasından korkarım. Eğer onların arasına başka bir köpek karışırsa, yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17095, B005486
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أُرْسِلُ كَلْبِى وَأُسَمِّى فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ وَسَمَّيْتَ ، فَأَخَذَ فَقَتَلَ فَأَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا أَمْسَكَ عَلَى نَفْسِهِ" قُلْتُ إِنِّى أُرْسِلُ كَلْبِى أَجِدُ مَعَهُ كَلْبًا آخَرَ ، لاَ أَدْرِى أَيُّهُمَا أَخَذَهُ . فَقَالَ "لاَ تَأْكُلْ فَإِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ وَلَمْ تُسَمِّ عَلَى غَيْرِهِ". وَسَأَلْتُهُ عَنْ صَيْدِ الْمِعْرَاضِ فَقَالَ "إِذَا أَصَبْتَ بِحَدِّهِ ، فَكُلْ ، وَإِذَا أَصَبْتَ بِعَرْضِهِ فَقَتَلَ ، فَإِنَّهُ وَقِيذٌ ، فَلاَ تَأْكُلْ"
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu‘be, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona Şa‘bî, ona da Adî b. Hatim (ra) şöyle demiştir:
Ben, 'Ey Allah’ın Rasulü! Köpeğimi salıyorum ve Allah’ın adını anıyorum' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir köpeğini salıp Allah’ın adını anarsan, o da avı yakalar, öldürür ve ondan yerse, o avı yeme! Çünkü onu sadece kendisi için yakalamış olur." Ben köpeğimi salıyor, sonra onunla birlikte başka bir köpek buluyorum. Hangisinin avı yakaladığını bilmiyorum, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Yeme! Çünkü sen sadece kendi köpeğin için Allah’ın adını anmışsındır, diğerine anmamışsındır." Ona mirâd ile avlanma hakkında sordum. Şöyle buyurdu: "Eğer onun sivri ucu ile vurursan ye; fakat yan tarafıyla vurur da öldürürse, o (sopa ile) vurulup öldürülmüş sayılır, o avı yeme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 9, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kültürel Hayat, yemek kültürü
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ لَمَّا أَمْسَوْا يَوْمَ فَتَحُوا خَيْبَرَ أَوْقَدُوا النِّيرَانَ ، قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "عَلَى مَا أَوْقَدْتُمْ هَذِهِ النِّيرَانَ." قَالُوا لُحُومِ الْحُمُرِ الإِنْسِيَّةِ . قَالَ "أَهْرِيقُوا مَا فِيهَا ، وَاكْسِرُوا قُدُورَهَا" فَقَامَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقَالَ نُهَرِيقُ مَا فِيهَا وَنَغْسِلُهَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "أَوْ ذَاكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17106, B005497
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ لَمَّا أَمْسَوْا يَوْمَ فَتَحُوا خَيْبَرَ أَوْقَدُوا النِّيرَانَ ، قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "عَلَى مَا أَوْقَدْتُمْ هَذِهِ النِّيرَانَ." قَالُوا لُحُومِ الْحُمُرِ الإِنْسِيَّةِ . قَالَ "أَهْرِيقُوا مَا فِيهَا ، وَاكْسِرُوا قُدُورَهَا" فَقَامَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقَالَ نُهَرِيقُ مَا فِيهَا وَنَغْسِلُهَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "أَوْ ذَاكَ."
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. el-Ekva‘ (ra) şöyle demiştir:
Hayber fethedildiği gün akşam olunca, ateşler yakmışlardı. Rasulullah (sav):
"Bu ateşleri ne için yaktınız?" diye sordu. 'Evcil eşek etlerini pişirmek için' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İçindekileri dökün ve kazanlarını kırın." Bunun üzerine cemaatten bir adam: 'İçindekileri döksek, kazanları da yıkasak (olmaz mı?).' dedi. Rasulullah (sav) da: "Tamam, öyle de olur." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 14, 2/410
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Nikah, mut'a nikahının ve ehlî eşek etinin yasaklanması, Hayber günü
Yiyecekler, Ehlî eşek eti
Yiyecekler, Eşek (evcil) etinin yasaklanması
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17097, B005488
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ حَيْوَةَ . وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ أَبِى رَجَاءٍ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ حَيْوَةَ بْنِ شُرَيْحٍ قَالَ سَمِعْتُ رَبِيعَةَ بْنَ يَزِيدَ الدِّمَشْقِىَّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو إِدْرِيسَ عَائِذُ اللَّهِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىَّ - رضى الله عنه - يَقُولُ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا بِأَرْضِ قَوْمٍ أَهْلِ الْكِتَابِ ، نَأْكُلُ فِى آنِيَتِهِمْ ، وَأَرْضِ صَيْدٍ أَصِيدُ بِقَوْسِى ، وَأَصِيدُ بِكَلْبِى الْمُعَلَّمِ ، وَالَّذِى لَيْسَ مُعَلَّمًا ، فَأَخْبِرْنِى مَا الَّذِى يَحِلُّ لَنَا مِنْ ذَلِكَ فَقَالَ:
"أَمَّا مَا ذَكَرْتَ أَنَّكَ بِأَرْضِ قَوْمٍ أَهْلِ الْكِتَابِ ، تَأْكُلُ فِى آنِيَتِهِمْ ، فَإِنْ وَجَدْتُمْ غَيْرَ آنِيَتِهِمْ ، فَلاَ تَأْكُلُوا فِيهَا ، وَإِنْ لَمْ تَجِدُوا فَاغْسِلُوهَا ثُمَّ كُلُوا فِيهَا ، وَأَمَّا مَا ذَكَرْتَ أَنَّكَ بِأَرْضِ صَيْدٍ ، فَمَا صِدْتَ بِقَوْسِكَ ، فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ ، ثُمَّ كُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الْمُعَلَّمِ ، فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ ، ثُمَّ كُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الَّذِى لَيْسَ مُعَلَّمًا فَأَدْرَكْتَ ذَكَاتَهُ ، فَكُلْ."
Tercemesi:
Bize Ebu Asım, ona Hayve; (T)
Bana Ahmed b. Ebu Reca, ona Seleme b. Süleyman, ona İbn Mübarek, ona Hayve b. Şüreyh, ona Rabi‘a b. Yezid ed-Dımaşki, ona Ebu İdris Âizullah, ona da Ebu Sa‘lebe el-Huşeni (ra) şöyle demiştir: Ben, Rasulullah (sav)’a gelerek:
'Ya Rasulallah! Biz Ehli Kitap olan bir kavmin yurdundayız, onların kaplarında yemek yiyoruz; ayrıca av bölgesindeyiz, yayımla avlanıyorum, eğitimli köpeğimle ve eğitimsiz köpeğimle avlanıyorum. Bunlardan hangisi bize helaldir, bana bildir.' dedim.
Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ehli Kitap olan bir kavmin yurdunda bulunduğunu ve onların kaplarında yemek yediğini söyledin. Eğer onların kapları dışında kap bulursanız onlarda yemeyin; eğer bulamazsanız kapları yıkayın, sonra onlarda yiyin.
Av bölgesinde bulunduğunu söyledin. Yayınla avladığında Allah’ın adını an, sonra ye. Eğitimli köpeğinle avladığında Allah’ın adını an, sonra ye. Eğitimsiz köpeğinle avladığında ise av diriyken ona yetişip boğazlarsan ye."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 10, 2/407
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ سَمِعَ ابْنَ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ يُخْبِرُ ابْنَ عُمَرَ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ جَارِيَةً لَهُمْ كَانَتْ تَرْعَى غَنَمًا بِسَلْعٍ ، فَأَبْصَرَتْ بِشَاةٍ مِنْ غَنَمِهَا مَوْتًا ، فَكَسَرَتْ حَجَرًا فَذَبَحَتْهَا ، فَقَالَ لأَهْلِهِ لاَ تَأْكُلُوا حَتَّى آتِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَسْأَلَهُ ، أَوْ حَتَّى أُرْسِلَ إِلَيْهِ مَنْ يَسْأَلُهُ . فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَوْ بَعَثَ إِلَيْهِ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِأَكْلِهَا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17111, B005501
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ سَمِعَ ابْنَ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ يُخْبِرُ ابْنَ عُمَرَ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ جَارِيَةً لَهُمْ كَانَتْ تَرْعَى غَنَمًا بِسَلْعٍ ، فَأَبْصَرَتْ بِشَاةٍ مِنْ غَنَمِهَا مَوْتًا ، فَكَسَرَتْ حَجَرًا فَذَبَحَتْهَا ، فَقَالَ لأَهْلِهِ لاَ تَأْكُلُوا حَتَّى آتِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَسْأَلَهُ ، أَوْ حَتَّى أُرْسِلَ إِلَيْهِ مَنْ يَسْأَلُهُ . فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَوْ بَعَثَ إِلَيْهِ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِأَكْلِهَا.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Bekr, ona Mu‘temir, ona Ubeydullah, ona Nafi‘, ona İbn Ka‘b b. Malik, ona İbn Ömer, ona da İbn Ka'b'ın babası (Ka'b b. Malik) şöyle demiştir:
Kendilerinin bir cariyesi vardı. Bu cariye Sel dağında koyunlarını güderdi. Sürüsünden bir koyunun ölmek üzere olduğunu görünce bir taş kırdı ve (keskin tarafıyla) koyunu kesti. Bunun üzerine babası ailesine, 'Ben Rasulullah’a (sav) gidip soruncaya kadar —veya ona soracak birini gönderinceye kadar— ondan yemeyin' dedi. Rasulullah’a (sav) gitti veya ona birini gönderdi; Rasulullah (sav) ise onun yenilmesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 18, 2/411
Senetler:
()
Konular:
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17105, B005496
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ حَيْوَةَ بْنِ شُرَيْحٍ قَالَ حَدَّثَنِى رَبِيعَةُ بْنُ يَزِيدَ الدِّمَشْقِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو ثَعْلَبَةَ الْخُشَنِىُّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا بِأَرْضِ أَهْلِ الْكِتَابِ ، فَنَأْكُلُ فِى آنِيَتِهِمْ ، وَبِأَرْضِ صَيْدٍ ، أَصِيدُ بِقَوْسِى ، وَأَصِيدُ بِكَلْبِى الْمُعَلَّمِ ، وَبِكَلْبِى الَّذِى لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"أَمَّا مَا ذَكَرْتَ أَنَّكَ بِأَرْضِ أَهْلِ كِتَابٍ فَلاَ تَأْكُلُوا فِى آنِيَتِهِمْ ، إِلاَّ أَنْ لاَ تَجِدُوا بُدًّا ، فَإِنْ لَمْ تَجِدُوا بُدًّا فَاغْسِلُوهَا وَكُلُوا ، وَأَمَّا مَا ذَكَرْتَ أَنَّكُمْ بِأَرْضِ صَيْدٍ ، فَمَا صِدْتَ بِقَوْسِكَ ، فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَكُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الْمُعَلَّمِ ، فَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَكُلْ ، وَمَا صِدْتَ بِكَلْبِكَ الَّذِى لَيْسَ بِمُعَلَّمٍ ، فَأَدْرَكْتَ ذَكَاتَهُ ، فَكُلْهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Asım, ona Hayve b. Şüreyh, ona Rabi‘a b. Yezid ed-Dımaşki, ona Ebu İdris el-Havlani, ona da Ebu Sa‘lebe el-Huşeni (ra) şöyle demiştir: Ben, Rasulullah (sav)’a gelerek:
'Ya Rasulallah! Biz Ehli Kitap'ın topraklarında yaşıyoruz ve onların kaplarında yemek yiyoruz; ayrıca av bölgesindeyiz, yayımla avlanıyorum, eğitimli köpeğimle ve eğitimsiz köpeğimle de avlanıyorum." dedim.
Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ehli Kitap diyarında bulunduğunu söyledin. Onların kaplarında, başka çare bulamadıkça yemeyin. Eğer başka çare bulamazsanız, kaplarını yıkayın ve onlarda yiyin.
Av bölgesinde bulunduğunuzu söyledin. Yayınla avladığında Allah’ın adını an ve ye. Eğitimli köpeğinle avladığında Allah’ın adını an ve ye. Eğitimsiz köpeğinle avladığında ise avı yetişip boğazlarsan onu ye."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 14, 2/410
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17113, B005503
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رَافِعٍ عَنْ جَدِّهِ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَيْسَ لَنَا مُدًى . فَقَالَ « مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ فَكُلْ ، لَيْسَ الظُّفُرَ وَالسِّنَّ ، أَمَّا الظُّفُرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ ، وَأَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ » . وَنَدَّ بَعِيرٌ فَحَبَسَهُ فَقَالَ « إِنَّ لِهَذِهِ الإِبِلِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا غَلَبَكُمْ مِنْهَا فَاصْنَعُوا هَكَذَا » .
Tercemesi:
Bize Abdan, ona babası, ona Şu'be, ona Said b. Mesrûk, ona Abaye b. Rafi', ona da dedesi (Râfi' b. Hadîc) (ra) şöyle demiştir:
Ey Allah’ın Rasulü! Bizim (hayvan kesecek) bıçaklarımız yok. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kanı akıtan ve üzerine Allah’ın ismi zikredilen (her aletle) kesilen hayvanın etinden yiyin; ancak tırnak ve diş hariçtir. Tırnak, Habeşlilerin bıçağıdır; diş ise bir kemiktir."
Bu esnada bir deve kaçtı; (bir kişi vurarak) onu durdurdu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Bu develer de vahşi hayvanlar gibi bazen kaçıp giderler. Onları yakalayamazsanız, işte böyle yapın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zebâih ve's-Sayd 18, 2/411
Senetler:
()
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Habeşistan, habeşlilerle ilişkiler,
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Kültürel Hayat, yemek kültürü