448 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Hişam b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Umâme b. Sehl, ona İbn Abbas, ona Hâlid b. Velîd şöyle demiştir: Peygamber'e (sav) kızartılmış keler eti getirildi. Peygamber (sav) ondan yemeye yeltendi, ama kendisine etin keler eti olduğu söylenmesi üzerine elini geri çekti. Hâlid “bu haram mıdır?” diye sordu. Peygamber (sav) "hayır, fakat o benim memleketimin arazisinde bulunmaz, onun için ben kendimi ondan hoşlanmıyor hissettim" buyurdu. Hâlid, Rasulullah bakıp dururken o keleri yedi. Mâlik, İbn Şihâb'dan rivayetinde "Meşviyyin" yerine "Mahnûzin" ifadesini kullanmıştır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Vehb b. Cerîr, ona Şu'be, ona İsmail, ona Kays, ona da Sa'd şöyle demiştir: İslam'a giren yedinci kişi olarak ben kendimi, Allah Rasulü (sav) ile birlikteyken huble ya da habele ağacının yapraklarından başka yiyeceğimizin olmadığını ve hatta her birimizin davarların gübre çıkarışı gibi hiç birbirine karışmayan kuru gübre çıkardığını çok görmüşümdür. Şimdi Esed oğulları kalkmış beni İslam konusunda (namaz ile ilgili) şikayet ediyor. Demek ki ben boşa yaşamışım ve onca amelim boşa gitmiş.
Bize Kuteybe b. Said, ona da Yakub (b. Abdurrahman), Ebu Hazim'in (Seleme b. Dinâr) şöyle dediğini rivayet etti: "Sehl b. Sa'd'a: Rasulullah (sav) beyaz ekmek yedi mi? diye sordum. Sehl: Rasulullah (sav), Allah kendisini peygamber olarak gönderdiği andan ruhunu kabzettiğini vakte kadar beyaz ekmek görmedi, dedi. Sehl'e: Rasulullah'ın (sav) zamanında elekleriniz var mıydı? dedim. Sehl:Allah kendisini peygamber olarak gönderdiği andan ruhunu aldığı vakte kadar Allah Rasulü (sav) elekten geçirilmiş un görmedi, dedi. (Ebu Hazım) dedi ki: Ben: Arpa ununu sizler nasıl yerdiniz? dedim. Sehl: Biz onu öğütür, üflerdik de ondan kabuklar uçar, geriye kalanı da hamur yoğurup (pişirdikten sonra) yerdik, dedi."
Bize Kuteybe (b. Said), ona Cerir (Abdulhamid), ona Mansur (b. Mutemir), ona İbrahim (b. Yezid), ona da Esved (b. Yezid), Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Muhammed'in (sav) ailesi, Medine'ye hicret edip geldikleri zamandan (Peygamber'in) ruhu alınıncaya kadar arka arkaya üç gün buğday ekmeği ile karınlan doymadı."
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Amr b. Mürre el-Cemelî, ona Mürre el-Hemdanî, ona da Ebu Musa el-Eş'arî'den rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Erkeklerden çok kimse olgunluğa ulaştı. Kadınlardan ise İmran'ın kızı Meryem ve Firavunun karısı Asiye'den başka kimse kemâl derecesine ulaşmadı. Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü de şüphesiz, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir."
Bize Ali b. Abdullah, ona Hişam b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Umâme b. Sehl, ona İbn Abbas, ona Hâlid b. Velîd şöyle demiştir: Peygamber'e (sav) kızartılmış keler eti getirildi. Peygamber (sav) ondan yemeye yeltendi, ama kendisine etin keler eti olduğu söylenmesi üzerine elini geri çekti. Hâlid “bu haram mıdır?” diye sordu. Peygamber (sav) "hayır, fakat o benim memleketimin arazisinde bulunmaz, onun için ben kendimi ondan hoşlanmıyor hissettim" buyurdu. Hâlid, Rasulullah bakıp dururken o keleri yedi. Mâlik, İbn Şihâb'dan rivayetinde "Meşviyyin" yerine "Mahnûzin" ifadesini kullanmıştır.