298 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; T Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Ebu Bekir “Ya Rasulallah! Bana namazda okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Şöyle dua et" buyurdu: "Allah'ım! Kendime büyük haksızlık ettim. Günahları sadece sen bağışlarsın. O halde lütfunla beni de bağışla! Bana merhamet et! Şüphesiz sen, çok bağışlayan ve çok merhamet edensin." [Kuteybe, rivayetinde "كَبِيرًا" ifadesi yerine "كَثِيرًا" ifadesini kullanmıştır.]
Açıklama: İlgili duanın Arapçası: Allahümme! İnnî zalemtü nefsî zulmen kebîran (veya kesîran); ve lâ yeğfiru'z-zünûbe illâ ente, fe'ğfirlî! Verhamnî! İnneke ente'l-ğafûru'r-rahîm."
Bize Ahmed b. Amr , ona Abdullah b. Vehb, ona ismini verdiği bir adam; T Bize Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr “Ebu Bekir 'Ya Rasulallah! Bana namazımda ve evimde okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?' dedi” demiş, ardından da Leys'in hadisinin aynısını rivayet etmiş. Fakat Leys ("ظُلْمًا كَبِيرًا" ifadesi yerine), " ظُلْمًا كَثِيرًا " ifadesini kullanmıştır.
Açıklama: Bahsi geçen rivayet için bkz. M006869 numaralı hadis.
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ
Bize Ahmed b. Amr , ona Abdullah b. Vehb, ona ismini verdiği bir adam; T Bize Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr “Ebu Bekir 'Ya Rasulallah! Bana namazımda ve evimde okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?' dedi” demiş, ardından da Leys'in hadisinin aynısını rivayet etmiş. Fakat Leys ("ظُلْمًا كَبِيرًا" ifadesi yerine), " ظُلْمًا كَثِيرًا " ifadesini kullanmıştır.
Açıklama: Hadisin tam metni için M006869 numaralı hadise bakınız.
Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı. Ve sizi orada yaşattı. O halde O'ndan mağfiret isteyin; sonra da O'na tevbe edin. Çünkü Rabbim (kullarına) çok yakındır, (dualarını) kabul edendir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; T Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Ebu Bekir “Ya Rasulallah! Bana namazda okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Şöyle dua et: Allah'ım! Kendime büyük haksızlık ettim. Günahları sadece sen bağışlarsın. O halde lütfunla beni de bağışla! Bana merhamet et! Şüphesiz sen, çok bağışlayan ve çok merhamet edensin” buyurdu." [Kuteybe, rivayetinde "كَبِيرًا" ifadesi yerine "كَثِيرًا" ifadesini kullanmıştır.]
Bize Harun b. İshak, ona Abde, ona Hişam b. Urve, ona Abbad b. Abdullah b. Zübeyr, ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: "Vefatı sırasında Rasulullah'ı (sav) “Allah'ım! Beni bağışla, bana merhamet et ve beni Refîk-i Alâya ( yüce dosta) ulaştır” diye dua ederken duydum." [Tirmizi der ki: Bu hasen sahih bir hadistir.]
Bize Musa b. İsmail, ona Harun b. Musa, ona Abdullah el-A'ver, ona Şuayb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Cimrilikten, tembellikten, aşırı ihtiyarlıktan, kabir azabından, deccalın fitnesinden, hayat ve ölüm fitnelerinden sana sığınırım (Allah'ım)."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kıısm: رَبِّ اغْفِرْ لِقَوْمِى فَإِنَّهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ