257 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris, ona da Husayn (b. Abdurrahman), Umâre b. Rüveybe'nin Bişr b. Mervan'ı minber üzerinde ellerini kaldırırken görerek şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah şu ellerin cezasını versin! Vallahi ben Rasulullah'ı (sav) (dua ederken) gördüm. Umâre şehadet parmağı ile ne kadar kaldırdığını işaret ederek, O ellerini şu kadardan fazla kaldırmıyordu."
Bize Velîd b. Utbe ed-Dımaşkî ve Mahmud b. Halid, onlara (Muhammed b. Yusuf) el-Firyâbî, ona da Subeyh b. Muhriz el-Hımsî, Ebu Musbih el-Makrâî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sahabî olan ve sözlerin en güzellerini aktaran Ebu Züheyr en-Nümeyrî ile oturuyorduk. Orada içimizden birisi dua etti, Ebu Züheyr de ona 'Duanı âminle mühürle (tamamla). Şüphesiz âmin lafzı, sayfanın üzerine vurulan mühür gibidir' dedi. Sonra Ebu Züheyr 'Size bununla ilgili bir haber nakledeyim' dedi ve şöyle devam etti: Bir gece Rasulullah'la (sav) birlikte dışarıya çıkmıştık. Derken devamlı ve ısrarlı bir şekilde dua eden bir adamın yanına geldik. Nebî (sav) durup onu dinlemeye başladı ve 'Eğer duasını mühürlerse, kabul edilmesi kesinleşir' buyurdu. Orada olanlardan birisi 'Ne ile mühürleyecek ki?' diye sorunca, 'Âmin lafzıyla. Zira âmin lafzıyla tamamlayacak olursa, duanın kabulü kesinleşir' buyurdu. Bunun üzerine Nebî'ye (sav) soruyu soran kimse gitti, dua eden adama varıp 'Ey filan! Duanı âminle bitir ve kabulü için de müsterih ol' diye o kimseyi müjdeledi." [Hadisin lafı Mahmud (b. Halid)'e aittir. Ebu Davud, el-Makrâ'ın Himyer'den bir kabile ismi olduğunu söylemiştir.]
Bize Müsedded, ona Ebu Said Yahya, ona Şube, ona Ziyad b. Mihrâk el-Müzenî, ona da Ebu Ne'âme, ona da İbn Sa'd (b. Ebu Vakkas) şöyle demiştir: Babam, beni “Ey Allahım! Senden cenneti, nimetlerini, güzelliğini, şunları ve şunları isterim. Cehennemden, cehennemin zincirlerinden, bukağılarından, şunlardan ve şunlardan... sana sığınırım” diye dua ederken duydu ve şöyle dedi: Yavrucuğum! Ben Rasulullah'ı (sav) "Duada haddi aşan bir topluluk gelecek" derken işittim. Sakın sen onlardan olma! Şüphesiz sana cennet verilirse içindeki hayırlarla birlikte verilir. Cehennemden korunursan ondaki şerlerden de korunursun.
Bize Ali b. el-Münzir, ona (Muhammed)İbn Fudayl, ona Muhammed b. İshak, ona da Minhâl b. Amr, ona da Enes b. Malik “Rasulullah'ın (sav) terk etmediği dualardan biri de şudur” demiştir: "Allah’ım! Gelecek endişesinden, geçmişe üzüntüden, acizlikten ve tembellikten, cimrilikten ve korkaklıktan ve insanların baskısına uğramaktan Sana sığınırım."
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Usame, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Muhammed b. Yahya b. Hibbân, ona A'rec, ona Ebu Hureyre, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Ben, Rasulullah'ı (sav) bir gece yatağında bulamadım. Bunun üzerine, elimle namaz kıldığı yeri yokladım, bir de baktım ki O secde hâlinde, her iki ayağı dikilmiş vaziyette şöyle dua ediyordu: "Allahım! Gazabından (öfkenden) rızana, azabından da affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أُحْصِى ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ
Bize Muhammed b. Beşşâr el-Abdî, ona Ebu Asım, ona da Osman eş-Şahhâm, ona Müslim b. Ebu Bekre şöyle demiştir: Babam (Nüfey' b. Mesruh) benim "Allah’ım her türlü sıkıntıdan, tembellikten ve kabir azabından sana sığınırım" diye duta ettiğimi işitince “Bunları kimden işittin” diye sordu. Ben de “Sen söylerken işittim” dedim. Bunun üzerine “Bunlarla dua etmeye devam et. Çünkü ben Rasûlullah'ı (sav), bunları söylerken işittim” dedi. [Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Bize Hasan b. Arafe, ona İsmail b. Ayyâş, ona Ebu Süfyan Muhammed b. Ziyad el-Elhânî, ona Ebu Raşid el-Hubranî şöyle demiştir: Abdullah b. Amr b. Âs’a geldim ve “Rasulullah'tan (sav) duyduğun bir hadis rivayet eder misin?” dedim. Bunun üzerine bana bir yazı çıkardı ve “bu, Rasulullah'ın (sav) benim için yazdırdığı şeydir” dedi. Yazıya baktım orada şunlar yazılıydı: Ebu Bekir Sıddık: “Ey Allah’ın Rasûlü! bana sabah ve akşam okuyacağım bir duâyı öğret” dedi. Rasulullah (sav) de "ey Ebu Bekir şöyle dua et" buyurdu: " Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Gizli ve açık her şeyi bilen Allah'ım! Senden başka ilah yoktur. Ancak sen varsın. Her şeyin Rabbi ve idarecisi sensin. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve beni şirke düşürmesinden, günah işlemekten ve bir Müslümana kötülük etmekten sana sığınırım." [Tirmizî der ki: Bu hadis şu isnadıyla hasen garibtir.]