257 Kayıt Bulundu.
Bize Ka'nebî, ona Mâlik (b. Enes), ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur."
Açıklama: Hadisteki 'İstediğini kararlı olarak istesin' kısmı, Allah'tan isteğini emir kipiyle, ısrarla ve yapmasını kesin isteyerek şeklinde anlaşılmalıdır. Rivayetin sonundaki 'Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur' kısmı da siz emir kipi kullansanız da, Rabbinize emreder şekilde dua etseniz de bu emir yerine geçmez anlamındadır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve (Ebu Huşeym Abdullah) İbn Nümeyr, onlara Musa el-Cühenî; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Musa el-Cühenî, ona da Musab b. Sa'd, ona da babası şöyle rivayet etmiştir: Bir bedevi Resulullah'a (sav) gelerek; bana söyleyeceğim bir söz öğret dedi. Hz. Peygamber ona şöyle demesini söyledi: "Bir olan Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Onun ortağı yoktur. Allah en büyüktür. (Onu) büyük olarak anarım. Allah'a çok hamdolsun, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim. Güç ve kuvvet ancak aziz, hakim olan Allah'a mahsustur." Bedevi; bu söylenenler Rabbim içindir, ya kendim için ne diyeceğim diye sordu. Hz. Peygamber de "Allah'ım! Beni affet, bana merhamet et, bana hidayet ver ve beni rızıklandır de" buyurdu. [Musa (el-Cühenî): '(Duanın son kısmında) "Bana afiyet ver" cümlesini söyleyip söylemediği konusunda şüphem var'. demiştir. ] [İbn Ebu Şeybe (hadisi naklederken) Musa'nın bu sözünü aktarmamıştır.]
Bize Ka'neb, ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Ubeyd (Sa'd b. Ubeyd), ona da Ebu Hureyre (ra), Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden biri aceleci olup dua ettim fakat kabul olunmadı demediği sürece duası kabul olunur."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes (b. Malik), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz dua ettiği zaman, duasında kararlı olsun. Allah'ım! Dilersen bana ver demesin. Çünkü Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur."
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe (b. Sa'd) ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz dua ettiği vakit; Allah'ım, dilersen beni affet demesin. Lakin isteğinde kararlı olsun ve isteklerini fazla fazla söylesin. Çünkü Allah'a verdiği hiçbir şey büyük gelmez."
Bize İshak b. Musa el-Ensari, ona Enes b. İyaz, ona Haris b. Abdurrahman b. Ebu Zübab, ona Ata b. Mina, ona da Ebu Hureyre, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden biri (dua ederken) sakın; Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah dilediğini yapar, O'nu zorlayacak hiçbir şey yoktur."
Bana Ebu't-Tâhir ve Amr b. Sevvâd, onlara İbn Vehb, ona el-Leys b. Sa'd, ona Cafer b. Rabî'a, ona Abdurrahman el-'Arac, ona da Ebu Hüreyre, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir takım insanlar namazda duâ ederken ya gözlerini semaya dikmekten vaz geçerler, ya da gözlerinin nuru alınır (da kör olurlar)".
Bize (Muhammed) İbn Ebu Halef, ona Ravh (b. Ubade el-Kaysî), ona Şube (b. Haccac); (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Affan (b. Müslim el-Bâhilî), ona Hammad - b. Seleme- onlara Sabit (b. Eslem el-Bünânî), ona da Enes (b. Malik), Nebi'den (sav) benzerini rivayet etti. Buna göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden hiç kimse, yaşadığı bir sıkıntı sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al." Ancak "yaşadığı bir sıkıntı nedeniyle" buyurdu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdülaziz, ona da Enes (b. Malik) (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Mutlaka bir şey temenni edecekse de şöyle söylesin: Allah'ım! Hakkımda yaşamak hayırlı ise beni yaşat. Şayet ölüm hayırlı ise canımı al."
Bize Muhammed b. Halid es-Sülemî, ona Ahmed b. Ali, ona Sevr, ona Yezid b. Şureyh el-Hadrami, ona Ebu Hay el-Müezzin, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimsenin, tuvalet nedeniyle sıkışıklığını gidermeden o haliyle namaz kılması helal olmaz. Sevr b. Yezid, Habîb b. Salih'in rivayet ettiği (90 numaralı) hadise benzeyen lafızlarla sözlerine devam etti: Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimseye, izinleri olmaksızın bir topluluğa imam olması helal olmaz ve sadece kendisine dua edip toplumu duanın dışında bırakması da helâl olmaz. Eğer böyle yaparsa onlara ihanet etmiş olur." [Ebu Davud, 'Bu hadis, Şamlıların rivayetidir, ravileri arasında Şamlılardan başka kimse yoktur, dedi.]