Giriş

Bize Ali b. Hucr, ona Abdulhamid b. Ömer el-Hilâlî, ona Said b. İyâs el-Cüreyrî, ona da Ebu Selîl, Ebu Hüreyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam 'Ey Allah’ın Rasûlü (sav)! Bu gece yaptığınız duayı duydum. Duanızdan aklımda kalan şu sözleriniz oldu: Allah’ım! Günahlarımı bağışla, rızkımı genişlet ve bana verdiğin rızkı bereketli kıl. Rasulullah (sav) 'Galiba eksik bir şey bırakmadan hepsini duymuşsun' buyurdu." “Bu duâyı yaparsan istemedik bir şey bıraktığını zanneder misin? Yani her şeyi istemiş olursun.” [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Ebu Selîl’in ismin Durayb b. Nufeyr olup, kendisine İbn Nüfeyr denilir.]


Açıklama: Dureyb b. Nukayr ile Ebu Hüreyre arasında inkıta bulunmaktadır.

    Öneri Formu
20993 T003500 Tirmizi, Daavât, 78

Bize Kuteybe (b. Said), ona Rişdîn b. Sa'd, ona Ebu Hânî el-Havlânî, ona da Ebu Ali el-Cenbî, Fedâle b. Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'la (sav) birlikte mescidde oturmakta iken, bir adam geldi, namaz kıldı ve 'Allah’ım beni bağışla, bana merhamet et' diye dua etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Ey namaz kılan! Acele ettin. Namaz kılıp oturduğun vakit, önce Allah’a layık olduğu şekilde hamdet, sonra bana salat ve selam getir sonra da duanı yap' buyurdu. Daha sonra başka biri gelip namaz kıldı. Sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat getirdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o kimseye 'Ey namaz kılan! Dua et, duana icabet edilecektir' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Hayve b. Şürayh bu hadisi Ebû Hanî'den rivayet etmiştir. Ebu Hanî'nin ismi Humeyd b. Hânî'dir. Ebu Ali el Cenbî’nin ismi ise Amr b. Mâlik'tir.]


    Öneri Formu
20467 T003476 Tirmizi, Daavât, 64

Bize Abdullah b. Muaviye el-Cumahî –ki o salih bir kimsedir-, ona Salih el-Mürrî, ona Hişam b. Hassân, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, gafil ve ciddiyetten uzak bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Biz bu rivayeti sadece bu senedle bilmekteyiz. Abbas el Anberî’nin 'Abdullah b. Muaviye el-Cumahî’den hadis yazınız, çünkü o güvenilir biridir' dediğini işittim.]


    Öneri Formu
20473 T003479 Tirmizi, Daavât, 65

Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Hayve b. Şureyh, ona Ebu Hânî el-Havlânî, ona da Amr b. Malik el-Cenbî, Fedâle b. Ubeyd’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi (sav), bir adamın Hz. Peygamber'e (sav) salat ve selam getirmeden namazında dua ettiğini işitti ve 'Bu adam acele etti' buyurdu: Sonra onu çağırarak ona ve başkalarına 'Sizden biriniz namaz kıldığında, önce Allah’a hamd ve sena etsin, ardından Nebi’ye salat ve selam getirsin. Sonra da dilediği şekilde duasını yapsın' buyurdu." [ُEbu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20468 T003477 Tirmizi, Daavât, 64

Bize (İshak b. Musa) el-Ensâri, ona Ma‘n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur." [Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20983 T003497 Tirmizi, Daavât, 77

Bize Abdân (Abdullah b. Osman), ona Abdullah (b. Mübarek), ona Yunus (b. Yezid)(T); Bize Leys b. Sa'd, ona Yunus (b. Yezid), ona İbn Şihâb, ona da (Abdurrahman) b. Ka'b b. Malik, Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Babam (Ab­dullah b. Amr) Uhud günü şehit oldu. Bir süre sonra alacaklı­ları haklarını istemekte ısrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah'a (sav) geldim ve durumu ona anlattım. Rasulullah (sav) alacaklılardan, hurmalığın olan mahsulünü ka­bul etmelerini ve babama da geride kalan haklarını helal etmelerini istedi. Fakat alacaklı­lar bu teklifi kabul etmediler. Rasulullah (sav) da onlara hurmalığımı vermedi ve onlar için mahsulünü de kestirmedi. Bana dönüp 'Yarın kuşluk vakti sana geleceğim' buyurdu. Ertesi günü sabah olunca, kuşluk vakti geldi, hurmalıkta dolaştı, mahsul için bereket duasında bulundu. Sonra da ben bahçenin mahsulünü topladım. Onunla alacaklıların haklarını tas tamam verdiğim gibi, bize de geriye bir şeyler kaldı. Sonra Ra­sulullah'a (sav) geldim, oturuyordu. Ona olanları haber verdiğimde, yanında oturmakta olan Hz. Ömer'e 'Ey Ömer! Cabir'in söylediğine kulak ver' buyurdu. Hz. Ömer de 'Biz zaten senin Allah’ın Rasulü olduğunu biliyoruz. Vallahi, sen muhakkak Allah’ın peygamberisin!' diye cevap verdi."


    Öneri Formu
20745 B002601 Buhari, Hibe, 21

Bize Müsedded (b. Müserhed), ona İsmail (b. Uleyye) , ona Abdülaziz (b. Süheyb), ona da Enes (b. Mâlik) (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiği zaman, isteğini kararlı bir şekilde istesin. Allah'ım! Dilersen bana ver demesin. Çünkü Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur."


    Öneri Formu
23052 B006338 Buhari, Daavât, 21

Bize Muhammed b. Mesleme, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebu Hâni, ona Ebu Ali el-Cenbî, ona da Fedale b. Ubeyd şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) namazda bir adamın dua ettiğini duydu. Ne Allah’ı yüceltiyor ne de Peygamber'e salevat getiriyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Acele ettin. Ey namaz kılan' buyurdu, sonra namazda neler okunacağını cemaate öğretti. Yine bir defasında Rasulullah (sav) birinin namazda Allah’ı yücelten dualar okuduğunu, Allah’a hamdettiğini ve Peygamber'e salavat getirdiğini işitti. Bunun üzerine o adama 'Dua et kabul edilir, iste verilir' buyurdu."


    Öneri Formu
25904 N001285 Nesai, Sehiv, 48

Bize (Ebu Musa İshak b. Musa) el-Ensari, ona Ma'n (b. İsa el-Kazzâz), ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihâb (ez-Zührî), ona Ebu Abdullah el-Eğar ile Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rabbimiz her gece dünya semasına, gecenin son üçte birlik kısmı kaldığında iner ve şöyle buyurur: Yok mu dua eden, duasını kabul edeyim. Yok mu benden bir isteği olan, ona istediğini vereyim. Yok mu benden af dileyen, onu bağışlayayım." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. Ebu Abdullah el-Eğar’ın ismi Selman’dır. Bu konuda Hz. Ali, Abdullah b. Mesud, Ebu Said, Cübeyr b. Mut'im, Rifâa el-Cühenî, Ebu Derdâ ve Osman b. Ebu'l-Âs’tan da hadis rivayet edilmiştir.]


    Öneri Formu
20985 T003498 Tirmizi, Daavât, 78

Bize Muhammed b. Yahya es-Sekafî el-Mervezî, ona Hafs b. Ğıyâs, ona İbn Cüreyc, ona da Abdurrahman b. Sâbıt, Ebu Ümâme'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! Duaların hangisi daha makbuldür?' diye sorulduğunda, 'Gecenin son yarısında ve farz namazlardan sonra yapılan dualardır' cevabını verdi." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis hasendir. Ebu Zer ve İbn Ömer’den Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu da rivayet edilmiştir: 'Gecenin son yarısında yapılan duadır. Zira o vakitte yapılan dua daha değerli ve (kabul edilmeye) daha yakındır' veya benzeri bir ifade kullanmıştır.]


    Öneri Formu
20989 T003499 Tirmizi, Daavât, 78