Öneri Formu
Hadis Id, No:
70768, HM021666
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِيُّ عَنْ أَبِي الْعَلَاءِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنِ ابْنِ الْأَحْمَسِي قَالَ
لَقِيتُ أَبَا ذَرٍّ فَقُلْتُ لَهُ بَلَغَنِي عَنْكَ أَنَّكَ تُحَدِّثُ حَدِيثًا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ أَمَا إِنَّهُ لَا تَخَالُنِي أَكْذِبُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعْدَ مَا سَمِعْتُهُ مِنْهُ فَمَا الَّذِي بَلَغَكَ عَنِّي قُلْتُ بَلَغَنِي أَنَّكَ تَقُولُ ثَلَاثَةٌ يُحِبُّهُمْ اللَّهُ وَثَلَاثَةٌ يَشْنَؤُهُمْ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ قُلْتُ وَسَمِعْتَهُ قُلْتُ فَمَنْ هَؤُلَاءِ الَّذِينَ يُحِبُّ اللَّهُ قَالَ الرَّجُلُ يَلْقَى الْعَدُوَّ فِي الْفِئَةِ فَيَنْصِبُ لَهُمْ نَحْرَهُ حَتَّى يُقْتَلَ أَوْ يُفْتَحَ لِأَصْحَابِهِ وَالْقَوْمُ يُسَافِرُونَ فَيَطُولُ سُرَاهُمْ حَتَّى يُحِبُّوا أَنْ يَمَسُّوا الْأَرْضَ فَيَنْزِلُونَ فَيَتَنَحَّى أَحَدُهُمْ فَيُصَلِّي حَتَّى يُوقِظَهُمْ لِرَحِيلِهِمْ وَالرَّجُلُ يَكُونُ لَهُ الْجَارُ يُؤْذِيهِ جِوَارُهُ فَيَصْبِرُ عَلَى أَذَاهُ حَتَّى يُفَرِّقَ بَيْنَهُمَا مَوْتٌ أَوْ ظَعْنٌ قُلْتُ وَمَنْ هَؤُلَاءِ الَّذِينَ يَشْنَؤُهُمْ اللَّهُ قَالَ التَّاجِرُ الْحَلَّافُ أَوْ قَالَ الْبَائِعُ الْحَلَّافُ وَالْبَخِيلُ الْمَنَّانُ وَالْفَقِيرُ الْمُخْتَالُ
Tercemesi:
Bize İsmail rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize el-Cüreycî, Ebu’l-Alâ b. eş-Şihhîr’den, o da İbnü’l-Ahmesî’den rivayet ettiğine göre şöyle dedi: Ebû Zer’le (ra) buluştuğumda ona “Senin Hz. Peygamber’den (sav) bir hadis rivayet ettiğini duydum” dedim. “Benim Rasulullah (sav) hakkında yalan söylediğimi zannetmiyorsun ya! Sana benden ulaşan hadis nedir?” diye sordu. Şöyle dedim: Bana ulaştığına göre şöyle diyormuşsun: “Üç şeyi Allah sever, üç şeyden ise hoşlanmaz.” Ebu Zer “Evet bunu söyledim” dedi. “Peki Allah’ın sevdiği üç kişi kimdir?” diye sordum. Şöyle cevap verdi: Bir grup içerisinde düşmanla karşılaşıp şehit olana veya arkadaşları için yol açılana kadar onlarla göğüs göğüse savaşan kişi, uzun süre seyahat ettikleri için konaklamak isteyen bir grupta (nöbetçi olmak için) bir kenara çekilip onları tekrar yola çıkmaları için uyandırmak üzere bekleyerek o vakte kadar namaz kılan kişi, komşusu kendisine eziyet ettiği halde ölüm veya taşınma gibi sebeplerle ayrılana kadar ona sabreden kişi”. “Peki Allah’ın sevmediğ üç kişi kimdir?” diye sordum. Şöyle dedi: “Çok yemin eden tacir (veya satıcı), yaptığı iyiliği başa kakan cimri insan, ihtiyacı olduğu halde kibirlenen fakir kişi”.
Açıklama:
Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu zer el-Ğıfari 21666, 7/161
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. İbnü'l-Ahmesî (İbnü'l-Ahmesî)
3. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
4. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Cihad, cihada teşvik
Cimrilik, zemmedilişi
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Haklar, komşu hakları
İyilik, komşuya iyilik etmek
İyilik, yapılan iyiliği başa kakmamak
Kibir, Kibir ve gurur
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Yemin, Alış-verişte yalan yere
Yolculuk, tavsiye edilmesi
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق عن عبد الرحمن بن أبي ليلى أن نبي الله داود قال : كن لليتيم كالاب الرحيم ، واعلم أنك كما تزرع تحصد ، واعلم أن المرأة الصالحة لبعلها في الجمال كالملك المتوج بالتاج المخوص بالذهب ، واعلم أن المرأة السوء لبعلها كالحمل الثقيل على ظهر الشيخ الكبير ، وأن خطبة الاحمق في نادي القوم كالمغني عند رأس الميت ، ولا تعد أخاك ثم لا تنجز له ، فإنه يورث بينك وبينه عداوة ، ما أحسن العلم بعد الجهل ، وما أقبح الفقر بعد الغناء ، وما أقبح الضلالة بعد الهدى.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89597, MA020593
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق عن عبد الرحمن بن أبي ليلى أن نبي الله داود قال : كن لليتيم كالاب الرحيم ، واعلم أنك كما تزرع تحصد ، واعلم أن المرأة الصالحة لبعلها في الجمال كالملك المتوج بالتاج المخوص بالذهب ، واعلم أن المرأة السوء لبعلها كالحمل الثقيل على ظهر الشيخ الكبير ، وأن خطبة الاحمق في نادي القوم كالمغني عند رأس الميت ، ولا تعد أخاك ثم لا تنجز له ، فإنه يورث بينك وبينه عداوة ، ما أحسن العلم بعد الجهل ، وما أقبح الفقر بعد الغناء ، وما أقبح الضلالة بعد الهدى.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20593, 11/300
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
Konular:
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
İnsan, hidayet karşısında
Kadın, hak ve sorumlulukları
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Nankörlük, kadının kocasına karşı nankörlüğü
Yetim, yetim çocuğun bakımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22437, N002580
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ هَارُونَ عَنْ كِنَانَةَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ فِيهَا فَقَالَ « إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لِثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ بِحَمَالَةٍ بَيْنَ قَوْمٍ فَسَأَلَ فِيهَا حَتَّى يُؤَدِّيَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym T Bize Ali b. Hucr -ki lafızlar ona aittir-, ona İsmail (b. Uleyye el-Esedî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Harun (b. Riâb), ona Kinâne b. Nuaym, ona da Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir olayda kefil olmuştum. Bu konuda yardım istemek üzere Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bunun üzerine şöyle buyurdu; 'Şüphesiz sadaka istemek sadece üç kişiye helal olur. Bir topluluğun arasını bulmak için kefalet borcu yüklenip de ödeyebilmek için bu konuda yardım isteyen kişiye ki böyle bir kişi, ihtiyacı karşılandıktan sonra istemeyi bırakacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2255
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Yahya b. Habib el-Harisi (Yahya b. Habib b. Arabi)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23455, N005465
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا عُمَرُ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الْوَاحِدِ - عَنِ الأَوْزَاعِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى جَعْفَرُ بْنُ عِيَاضٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَعَوَّذُوا بِاللَّهِ مِنَ الْفَقْرِ وَمِنَ الْقِلَّةِ وَمِنَ الذِّلَّةِ وَأَنْ أَظْلِمَ أَوْ أُظْلَمَ » .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Halid, ona Ömer b. Abdülvahid, ona (Ebu Amr Abdurrahman b. Amr) el-Evzaî, ona İshak b. Abdullah, ona Cafer b. İyâd ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) buyurdu ki:
"Fakirlikten, darlıktan, zillete düşmekten, zulüm etmekten ve zulme uğramaktan Allah'a (cc) sığının."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiâze 15, /2437
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Cafer b. İyâd el-Medenî (Cafer b. İyâd)
3. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ömer b. Abdülvahid es-Sülemî (Ömer b. Abdülvahid b. Kays)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi
Teşvik edilenler, Zulme mani olmak
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَلْحَةَ عَنْ طَلْحَةَ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ رَأَى سَعْدٌ - رضى الله عنه - أَنَّ لَهُ فَضْلاً عَلَى مَنْ دُونَهُ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ تُنْصَرُونَ وَتُرْزَقُونَ إِلاَّ بِضُعَفَائِكُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29277, B002896
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَلْحَةَ عَنْ طَلْحَةَ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ رَأَى سَعْدٌ - رضى الله عنه - أَنَّ لَهُ فَضْلاً عَلَى مَنْ دُونَهُ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ تُنْصَرُونَ وَتُرْزَقُونَ إِلاَّ بِضُعَفَائِكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Muhammed b. Talha, ona da Musab b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir:
Sa'd (b. Ebu Vakkâs), kendisinden düşük kimselere göre faziletli olduğunu düşünürdü de Nebî (sav), "Zayıflarınız (dışında birileri) ile mi muzaffer kılınıyor ve rızıklandırılıyor (zannediyorsunuz)?" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 76, 1/775
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Muhammed Talha b. Musarrif el-İyâmî (Talha b. Musarrif b. Amr b. Ka'b b. Cuhdüb)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Talha el-Yamî (Muhammed b. Talha b. Musarrif)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40081, DM001393
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا هِقْلٌ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ حَدَّثَنِى حَسَّانُ بْنُ عَطِيَّةَ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عَائِشَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ أَبُو ذَرٍّ : يَا رَسُولَ اللَّهِ ذَهَبَ أَصْحَابُ الدُّثُورِ بِالأُجُورِ ، يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّى ، وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ ، وَلَهُمْ فُضُولُ أَمْوَالٍ يَتَصَدَّقُونَ بِهَا ، وَلَيْسَ لَنَا مَا نَتَصَدَّقُ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَفَلاَ أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ إِذَا أَنْتَ قُلْتَهُنَّ أَدْرَكْتَ مَنْ سَبَقَكَ وَلَمْ يَلْحَقْكَ مَنْ خَلَفَكَ إِلاَّ مَنْ عَمِلَ بِمِثْلِ عَمَلِكَ؟ ». قَالَ قُلْتُ : بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ :« تُسَبِّحُ دُبُرَ كُلِّ صَلاَةٍ ثَلاَثاً وَثَلاَثِينَ ، وَتَحْمَدُهُ ثَلاَثاً وَثَلاَثِينَ ، وَتُكَبِّرْهُ ثَلاَثاً وَثَلاَثِينَ ، وَتَخْتِمُهَا بِلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Musa, ona Hikl, ona el-Evzâî, ona Ğassân b. Atiyye, ona Muhammed b. Ebu Âişe, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebu Zerr: Ey Allah’ın Rasulü, varlıklı kimseler ecir ve mükâfatı alıp götürdüler. Bizim namazımız gibi namaz kılıyorlar, oruç tuttuğumuz gibi oruç tutuyorlar. Ayrıca onların fazla malları var, bunlardan tasadduk ediyorlar. Bizim ise sadaka verecek malımız yok, dedi. Rasulullah (sav) bunun üzerine şöyle buyurdu: “Söylemen şartıyla senden öne geçmiş olanları yetişebileceğin ve senden geri kalanların –senin yaptığının aynısını yapmadığı sürece- sana yetişemeyecekleri bazı kelimeler öğretmeme ne dersin” buyurdu. Ebu Zerr dedi ki: Elbette öğret, ey Allah’ın Rasulü, dedim. Allah Rasulü şöyle buyurdu: “Her bir namazın akabinde otuz üç defa: Subhanallah, otuz üç defa: Elhamdülillah, otuz üç defa: Allahu Ekber deyip bunların sonunda Lâ ilâhe illallah vahdehû lâ şerike leh, lehu’l-mülk ve lehu’l-hamd ve huve alâ külli şeyin kadir: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, O bir tektir, onun ortağı yoktur, mülk ve egemenlik yalnız onundur, hamd ona mahsustur ve o her şeye gücü yetendir, de.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 90, 2/853
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Ebu Aişe el-Medeni (Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Aişe)
3. Hassan b. Atiyye el-Muharibî (Hassan b. Atiyye)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abdullah Hikl b. Ziyad es-Seksekî (Muhammed b. Ziyad b. Ubeydullah)
6. Ebu Salih Hakem b. Musa el-Bağdadî (Hakem b. Musa b. Şîrzâd)
Konular:
Dua, selamdan sonra okunacak dua
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
KTB, NAMAZ,
Tesbih, namazdan sonra tesbih çekmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277637, N002580-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ هَارُونَ عَنْ كِنَانَةَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ فِيهَا فَقَالَ « إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لِثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ بِحَمَالَةٍ بَيْنَ قَوْمٍ فَسَأَلَ فِيهَا حَتَّى يُؤَدِّيَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym T Bize Ali b. Hucr -ki lafızlar ona aittir-, ona İsmail (b. Uleyye el-Esedî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Harun (b. Riâb), ona Kinâne b. Nuaym, ona da Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir olayda kefil olmuştum. Bu konuda yardım istemek üzere Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bunun üzerine şöyle buyurdu; 'Şüphesiz sadaka istemek sadece üç kişiye helal olur. Bir topluluğun arasını bulmak için kefalet borcu yüklenip de ödeyebilmek için bu konuda yardım isteyen kişiye ki böyle bir kişi, ihtiyacı karşılandıktan sonra istemeyi bırakacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2225
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak
حدثنا موسى قال حدثنا حماد يعني بن سلمة عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة عن سعيد بن يسار عن أبي هريرة كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الفقر والقلة والذلة وأعوذ بك أن أظلم أو أظلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164957, EM000678
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا حماد يعني بن سلمة عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة عن سعيد بن يسار عن أبي هريرة كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اللهم اني أعوذ بك من الفقر والقلة والذلة وأعوذ بك أن أظلم أو أظلم
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (SaİlalUıhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu :
— Allah'ım! Fakirlikten, kısırlıktan, zilletten sana sığınırım; ve yine zulüm etmemden veya zulme uğramamdan sana sığınırım.»[77]
Arapça bir kelime olan «fakr» fakirlik dört çeşit manâda kullanılır:
1— Zarurî olan şeylere insanın ihtiyaç duyması : Bu türlü ihtiyaç herkes için vardır. Çünkü dünyada bulunan bütün canlıların yaşamak İçin belli başlı maddelere ihtiyaçları vardır. Daha doğrusu bütün insanlar Allah'a muhtaçtır.
2— Kazançtan âciz kalıp da ihtiyaç içinde bulunan miskin kimse : Günlük yiyecek ve içeceğini sağlayamayan dilenci veya muhtaçlara verilen isim olur.
3— Aç gözlülük : İnsanda çokça mal-mülk ve para bulunduğu halde, bunlara kanaat getirmeyip daha fazla isteyen hırs sahipleri de fakir sayılır. Bu türlü fakirlik en kötü bir fakirliktir. Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve Sellemf'ın bu dualarında geçen fakirlik sözü, işte bu manâya delâlet et-mektedjr. İkinci kısım manâyı do almak mümkündür.
4— Allah'a ihtiyaç göstermek : Her iş için Allah'a iltica etmek ve ondan istemek, başkasına müracaat etmemek suretiyle çalışıp.teslimiyet göstermek en güzel bir fakirliktir.
Kısırlık diye terceme edilen hadîs-i şerifteki «Kıllet» sözü, hayrat ve İyilik azlığı manâsını taşımaktadır. Hayır ve hasenat azlığından Peygamber Efendimiz Allah'a sığınmışlardır.
«Zillet» insanların hakaretine uğrayacak şekilde bayağı duruma düşmektir. Bu dualardan maksat, ümmete dua şeklini öğretmektir.[78]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 678, /531
Senetler:
()
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi
İstiaze, zulmetmekten ve zulme uğramaktan
KTB, İSTİAZE