Öneri Formu
Hadis Id, No:
30911, İM003080
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نَافِعٍ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ كَعْبٍ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ قَالَ أَمَرَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حِينَ آذَانِىَ الْقَمْلُ أَنْ أَحْلِقَ رَأْسِى وَأَصُومَ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أُطْعِمَ سِتَّةَ مَسَاكِينَ وَقَدْ عَلِمَ أَنْ لَيْسَ عِنْدِى مَا أَنْسُكُ .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Abdullah b. Nâfi, ona Üsâme b. Zeyd, ona Muhammed b. Ka‘b, ona da Ka‘b b. Ucre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Bitler beni rahatsız edince Rasulullah (sav) bana, başımı tıraş etmemi ve ya üç gün oruç tutmamı yahut altı yoksula yemek yedirmemi emretti. Ayrıca benim kurban edeceğim bir hayvanımın olmadığını da biliyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 86, /502
Senetler:
1. Ka'b b. Ucre el-Ensarî (Ka'b b. Ucre)
2. Ebu Hamza Muhammed b. Ka'b el-Kurazi (Muhammed b. Ka'b b. Süleym b. Esed b. Amr)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Nafi' el-Mahzumi (Abdullah b. Nafi' b. Ebu Nafi')
5. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32093, B004190
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ أَتَى عَلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم زَمَنَ الْحُدَيْبِيَةِ ، وَالْقَمْلُ يَتَنَاثَرُ عَلَى وَجْهِى فَقَالَ « أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّ رَأْسِكَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « فَاحْلِقْ ، وَصُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ ، أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ ، أَوِ انْسُكْ نَسِيكَةً » . قَالَ أَيُّوبُ لاَ أَدْرِى بِأَىِّ هَذَا بَدَأَ .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Mücâhid, ona İbn Ebu Leylâ, o da Ka‘b b. Ucre’den (r.a) şöyle dediğini rivâyet etti: Hudeybiye zamanında bitler yüzümün üzerine dökülüp dağılırken, Nebi (sav) yanımdan geçti ve: “Başının haşereleri seni rahatsız ediyor mu?” buyurdu. Ben evet, dedim. O: “Saçlarını tıraş et, üç gün oruç tut yahut altı yoksula yemek yedir yahut da bir kurban kes” buyurdu. Eyyub: Bunların hangisini söyleyerek başladığını bilmiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 35, 2/89
Senetler:
0. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
1. Ka'b b. Ucre el-Ensarî (Ka'b b. Ucre)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
Konular:
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
Yargı, keffaret
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ بْنِ مَالِكٍ الْجَزَرِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُحْرِمًا فَآذَاهُ الْقَمْلُ فِى رَأْسِهِ فَأَمَرَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَحْلِقَ رَأْسَهُ وَقَالَ صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ مُدَّيْنِ مُدَّيْنِ لِكُلِّ إِنْسَانٍ أَوِ انْسُكْ بِشَاةٍ أَىَّ ذَلِكَ فَعَلْتَ أَجْزَأَ عَنْكَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36488, MU000943
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ بْنِ مَالِكٍ الْجَزَرِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُحْرِمًا فَآذَاهُ الْقَمْلُ فِى رَأْسِهِ فَأَمَرَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَحْلِقَ رَأْسَهُ وَقَالَ صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ مُدَّيْنِ مُدَّيْنِ لِكُلِّ إِنْسَانٍ أَوِ انْسُكْ بِشَاةٍ أَىَّ ذَلِكَ فَعَلْتَ أَجْزَأَ عَنْكَ.
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Mâlik, ona Abdülkerim b. Mâlik el-Cezerî, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona Ka‘b b. Ucre’nin rivayet ettiğine göre kendisi Rasulullah (sav) ile birlikte ihramlı olarak bulunuyordu. Başındaki bitler kendisini rahatsız edince, Rasulullah (sav) ona saçlarını tıraş etmesini emretti ve: “Ya üç gün oruç tut yahut her birisine ikişer müdd vermek suretiyle, altı yoksula yemek yedir ya da bir kurban kes. Bunların hangisini yaparsan senin için yeterli olur” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 943, 1/152
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْخُرَاسَانِىِّ أَنَّهُ قَالَ حَدَّثَنِى شَيْخٌ بِسُوقِ الْبُرَمِ بِالْكُوفَةِ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ أَنَّهُ قَالَ جَاءَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَنْفُخُ تَحْتَ قِدْرٍ لأَصْحَابِى وَقَدِ امْتَلأَ رَأْسِى وَلِحْيَتِى قَمْلاً فَأَخَذَ بِجَبْهَتِى ثُمَّ قَالَ احْلِقْ هَذَا الشَّعَرَ وَصُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ. وَقَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلِمَ أَنَّهُ لَيْسَ عِنْدِى مَا أَنْسُكُ بِهِ . قال مالك في فدية الأذى إن الأمر فيه أن أحدا لا يفتدي حتى يفعل ما يوجب عليه الفدية و إن الكفارة إنما تكون بعد وجوبها على صاحبها أنه يضع فديته حيث ما شاء النسك أو الصيام أو الصدقة بمكة أو بغيرها من البلاد قال مالك لا يصلح للمحرم أن ينتف من شعره شيئا ولا يحلقه ولا يقصره حتى يحل إلا أن يصيبه أذى في رأسه فعليه فدية كما أمره الله تعالى ولا يصلح له أن يقلم أظفاره ولا يقتل قملة ولا يطرحها من رأسه إلى الأرض ولا من جلده ولا من ثوبه فإن طرحها المحرم من جلده أو من ثوبه فليطعم حفنة من طعام قال مالك من نتف شعراً من أنفه أو من إبطه أو إطلى جسده بنورة أو يحلق عن شجة في رأسه لضرورة أو يحلق قفاه لموضع المحاجم و هو محرم ناسيا أو جاهلا إن من فعل شيئا من ذلك فعليه الفدية في ذلك كله ولا ينبغي له أن يحلق موضع المحاجم و من جهل فحلق رأسه قبل أن يرمي الجمرة إفتدى.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36490, MU000945
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْخُرَاسَانِىِّ أَنَّهُ قَالَ حَدَّثَنِى شَيْخٌ بِسُوقِ الْبُرَمِ بِالْكُوفَةِ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ أَنَّهُ قَالَ جَاءَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَنْفُخُ تَحْتَ قِدْرٍ لأَصْحَابِى وَقَدِ امْتَلأَ رَأْسِى وَلِحْيَتِى قَمْلاً فَأَخَذَ بِجَبْهَتِى ثُمَّ قَالَ احْلِقْ هَذَا الشَّعَرَ وَصُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ أَطْعِمْ سِتَّةَ مَسَاكِينَ. وَقَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلِمَ أَنَّهُ لَيْسَ عِنْدِى مَا أَنْسُكُ بِهِ . قال مالك في فدية الأذى إن الأمر فيه أن أحدا لا يفتدي حتى يفعل ما يوجب عليه الفدية و إن الكفارة إنما تكون بعد وجوبها على صاحبها أنه يضع فديته حيث ما شاء النسك أو الصيام أو الصدقة بمكة أو بغيرها من البلاد قال مالك لا يصلح للمحرم أن ينتف من شعره شيئا ولا يحلقه ولا يقصره حتى يحل إلا أن يصيبه أذى في رأسه فعليه فدية كما أمره الله تعالى ولا يصلح له أن يقلم أظفاره ولا يقتل قملة ولا يطرحها من رأسه إلى الأرض ولا من جلده ولا من ثوبه فإن طرحها المحرم من جلده أو من ثوبه فليطعم حفنة من طعام قال مالك من نتف شعراً من أنفه أو من إبطه أو إطلى جسده بنورة أو يحلق عن شجة في رأسه لضرورة أو يحلق قفاه لموضع المحاجم و هو محرم ناسيا أو جاهلا إن من فعل شيئا من ذلك فعليه الفدية في ذلك كله ولا ينبغي له أن يحلق موضع المحاجم و من جهل فحلق رأسه قبل أن يرمي الجمرة إفتدى.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Atâ b. Abdullah el-Horasânî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Kufe’deki el-Burem pazarında yaşlı bir zat Ka‘b b. Ucre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) benim yanıma geldi, o sırada arkadaşlarıma ait bir çömleğin altın(daki ateş)i üflüyordum. Başım ve sakalım bitlerle dolmuştu. Rasulullah (sav) alnımı tuttuktan sonra: “Bu saçları kes ve ya üç gün oruç tut ya da altı yoksula yemek yedir” buyurdu. Rasulullah (sav) yanımda keseceğim kurban olmadığını biliyordu.
Mâlik hastalık sebebiyle fidye hususunda şöyle demiştir: Bu hususta hüküm herhangi bir kimsenin fidyeyi gerektiren bir işi yapmadıkça fidye vermeyeceği şeklindedir. Keffaret de ancak kişinin onu yerine getirmesinin vacip oluşundan sonra yerine getirilir. Böylelikle kişi, ister kurban, ister oruç, ister sadakayı fidye olarak yerine getirir. Dilerse bunu Mekke’de ifa eder, dilerse başka herhangi bir memlekette de yapabilir.
Mâlik dedi ki: İhramlı bir kimsenin, saçının herhangi bir miktarını yolması, tıraş etmesi ve kısaltması –ihramdan çıkıncaya kadar- uygun değildir. Başında bir rahatsızlığa yakalanması hali müstesnâdır. Bu durumda ona yüce Allah’ın kendisine emrettiği gibi fidye icab eder. (İhramlı bir kimsenin) tırnaklarını kesmemesi, bir bit dahi olsa öldürmemesi, onu başından ya da derisinin üzerinden ve elbisesinden yere atmaması gerekir. İhramlı bir kimse onu derisinin yahut elbisesinin üzerinden atması halinde bir avuç buğday yedirmelidir.
Mâlik dedi ki: Burnunun kılını yahut koltuk altını çekip yolan yahut bedenine kıl döktürücü ilaç süren yahut da zaruret sebebiyle başındaki bir yaradan ötürü saçlarını tıraş eden ya da hacamat yeri için ense kökünden saçları kestiren, ihramlı olduğu halde bunların birisini ya da bunları unutarak yapan kimseye bütün bu durumlarda bir fidye gerekir ve ihramlı bir kimsenin herhangi bir hacamat yerindeki saçı da tıraş etmemesi gerekir. Bilmediği için Cemreye (yani Akabe cemresine) taş atmadan önce saçlarını tıraş eden bir kimseye fidye gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 945, 1/152
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32094, B004191
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ هِشَامٍ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحُدَيْبِيَةِ وَنَحْنُ مُحْرِمُونَ ، وَقَدْ حَصَرَنَا الْمُشْرِكُونَ - قَالَ - وَكَانَتْ لِى وَفْرَةٌ فَجَعَلَتِ الْهَوَامُّ تَسَّاقَطُ عَلَى وَجْهِى ، فَمَرَّ بِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّ رَأْسِكَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ وَأُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ ) .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hişâm Ebu Abdullah, ona Huşeym, ona Ebu Bişr, ona Mücâhid, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, o Ka‘b b. Ucre’nin şöyle dediğini rivâyet etti: Biz ihramlı olduğumuz halde Hudeybiye’de Rasulullah (sav) ile birlikte idik, müşrikler bizi (Kâbe’ye varmaktan) engelleyip alıkoymuşlardı. Benimse saçlarım sık ve kulaklarıma kadar uzamıştı. Haşerat yüzümün üzerine dökülmeye başladı. Nebi (sav) yanımdan geçince: “Başındaki haşeratın seni rahatsız ediyor mu?” buyurdu. Ben: Evet dedim. (Ka‘b) dedi ki: Ayrıca şu: “Artık içinizde her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa, ona oruç, sadaka yahut kurbandan bir fidye (düşer)” (Bakara, 2/196) âyeti indirildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 35, 2/90
Senetler:
1. Ka'b b. Ucre el-Ensarî (Ka'b b. Ucre)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Hişam et-Tâlikânî (Muhammed b. Hişam b. İsa b. Süleyman)
Konular:
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, İhram
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
Siyer, Hudeybiye Günü
Teşvik edilenler, Fidye vermek
Umre
Yargı, keffaret