Bize Ebu Ahmed el-Mihrecâniyyü, ona Ebu Bekr İbn Cafer el-Müzekkî, ona Muhammed b. İbrahim el-Abdî, ona İbn Bükeyr, ona Malik, Asım b. Ubeydullah b. Asım b. Ömer b. el-Hattâb'tan rivayet etmiştir:
Adamın biri boğazlamak için koyunu yatırmış olduğu halde iken bıçağını biledi. Ömer kamçı ile ona vurdu ve şöyle dedi:
"Sen bir canlıya eziyet mi ediyorsun? Keşke bunu, hayvanı hazırlamadan önce yapsaydın!"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
156421, BS019171
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ الْمِهْرَجَانِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ جَعْفَرٍ الْمُزَكِّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ : أَنَّ رَجُلاً حَدَّ شَفْرَةً وَأَخَذَ شَاةً لِيَذْبَحَهَا فَضَرَبَهُ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ بِالدِّرَّةِ وَقَالَ : "أَتُعَذِّبُ الرُّوحَ أَلاَ فَعَلْتَ هَذَا قَبْلَ أَنْ تَأْخُذَهَا".
Tercemesi:
Bize Ebu Ahmed el-Mihrecâniyyü, ona Ebu Bekr İbn Cafer el-Müzekkî, ona Muhammed b. İbrahim el-Abdî, ona İbn Bükeyr, ona Malik, Asım b. Ubeydullah b. Asım b. Ömer b. el-Hattâb'tan rivayet etmiştir:
Adamın biri boğazlamak için koyunu yatırmış olduğu halde iken bıçağını biledi. Ömer kamçı ile ona vurdu ve şöyle dedi:
"Sen bir canlıya eziyet mi ediyorsun? Keşke bunu, hayvanı hazırlamadan önce yapsaydın!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Dahâyâ 19171, 19/317
Senetler:
()
Konular:
Eziyet, İşkence, hayvana işkence etmek
Kurban, kesim kuralları
Merhamet, hayvanlara
Açıklama: Şarihlere göre hadiste geçen "gökyüzündeki kişi/kişiler" ile Allah veya Melekler kastedilmiştir. "Men" ism-i mevsulü, hem tekil hem de çoğul anlamı taşıyabilir.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
ارْحَمُوا مَنْ فِى الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23273, T001924
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى قَابُوسَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الرَّاحِمُونَ يَرْحَمُهُمُ الرَّحْمَنُ ارْحَمُوا مَنْ فِى الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ الرَّحِمُ شُجْنَةٌ مِنَ الرَّحْمَنِ فَمَنْ وَصَلَهَا وَصَلَهُ اللَّهُ وَمَنْ قَطَعَهَا قَطَعَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Amr b. Dînar, ona Ebu Kâbûs, ona Abdullah b. Amr'ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Merhametli kişilere Rahman [olan Allah] merhamet eder. Yeryüzündekilere [insanlara, hayvanlara ve bitkilere] merhamet gösterin ki gökyüzündeki de size merhamet göstersin. Akrabalık bağı Rahman'dan doğan bir daldır. Kim onu gözetirse Allah da onu gözetir. Kim de o bağı koparırsa Allah da onunla bağını koparır. " buyurmuştur.
Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Şarihlere göre hadiste geçen "gökyüzündeki kişi/kişiler" ile Allah veya Melekler kastedilmiştir. "Men" ism-i mevsulü, hem tekil hem de çoğul anlamı taşıyabilir.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
ارْحَمُوا مَنْ فِى الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 16, 4/323
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Kabus el-Ümevi (Ebu Kabus)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا معاوية بن هشام عن شيبان عن فراس عن عطية عن أبى سعيد عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم لا يرحم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163448, EM000095
Hadis:
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا معاوية بن هشام عن شيبان عن فراس عن عطية عن أبى سعيد عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم لا يرحم
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Muaviye b. Hişam, ona Şeyban (b. Abdurrahman), ona Firas (b. Yahya), ona Atıyye (b. Sa'd), ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Merhamet etmeyen merhamet edilmez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 95, /127
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Hasan Atiyye b. Sa'd el-Avfî (Atiyye b. Sa'd b. Cünade)
3. Ebu Yahya Firas b. Yahya el-Hemdanî (Firas b. Yahya)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Hasan Muaviye b. Hişam el-Esedî el-Kassar (Muaviye b. Hişam)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, çocuk sevgisi
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا شعبة عن المقدام عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت : كنت على بعير فيه صعوبة فقال النبي صلى الله عليه وسلم عليك بالرفق فإنه لا يكون في شيء إلا زانه ولا ينزع من شيء إلا شانه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164622, EM000469
Hadis:
حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا شعبة عن المقدام عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت : كنت على بعير فيه صعوبة فقال النبي صلى الله عليه وسلم عليك بالرفق فإنه لا يكون في شيء إلا زانه ولا ينزع من شيء إلا شانه
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Mikdâm, ona babası (Şureyh b. Hânî), ona Âişe (r. anha) şöyle demiştir:
Bir deve üzerinde idim ki, onda serkeşlik vardı (bundan dolayı onu dövüyordum). Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Rıfk (yumuşaklık/zarafet) bulunduğu her şeye güzellik katar, rıfktan (zarafetten) yoksunluk ise, her şeyi çirkin, kusurlu kılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 469, /373
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Mikdam Şureyh b. Hâni el-Harisi (Şureyh b. Hâni b. Yezid b. Ka'b)
3. Mikdam b. Şurayh el-Harisî (Mikdam b. Şurayh b. Hânî b. Yezid)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Eziyet, İşkence, hayvana işkence etmek
Merhamet, hayvanlara
Şiddet, Eziyet, eziyet etmekten kaçınmak, eziyeti ortadan kaldırmak
حدثنا حجاج قال حدثنا حماد عن عاصم الأحول عن أبى عثمان النهدي عن أسامة بن زيد : أن صبيا لابنة رسول الله صلى الله عليه وسلم ثقل فبعثت أمه إلى النبي صلى الله عليه وسلم إن ولدى في الموت فقال للرسول اذهب فقل لها إن لله ما أخذ وله ما أعطى وكل شيء عنده إلى أجل مسمى فلتصبر ولتحتسب فرجع الرسول فأخبرها فبعثت إليه تقسم عليه لما جاء فقام النبي صلى الله عليه وسلم في نفر من أصحابه منهم سعد بن عبادة فأخذ النبي صلى الله عليه وسلم الصبي فوضعه بين ثندوتيه ولصدره قعقعة كقعقعة الشنة فدمعت عينا رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال سعد أتبكى أنت رسول الله فقال إنما أبكى رحمة لها ان الله لا يرحم من عباده إلا الرحماء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164734, EM000512
Hadis:
حدثنا حجاج قال حدثنا حماد عن عاصم الأحول عن أبى عثمان النهدي عن أسامة بن زيد : أن صبيا لابنة رسول الله صلى الله عليه وسلم ثقل فبعثت أمه إلى النبي صلى الله عليه وسلم إن ولدى في الموت فقال للرسول اذهب فقل لها إن لله ما أخذ وله ما أعطى وكل شيء عنده إلى أجل مسمى فلتصبر ولتحتسب فرجع الرسول فأخبرها فبعثت إليه تقسم عليه لما جاء فقام النبي صلى الله عليه وسلم في نفر من أصحابه منهم سعد بن عبادة فأخذ النبي صلى الله عليه وسلم الصبي فوضعه بين ثندوتيه ولصدره قعقعة كقعقعة الشنة فدمعت عينا رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال سعد أتبكى أنت رسول الله فقال إنما أبكى رحمة لها ان الله لا يرحم من عباده إلا الرحماء
Tercemesi:
— Üsame İbni Zeyd şöyle anlatmıştır:
— Resûlüllah (tollallahü Aleyhi ve Selîem)'m kızının (Zeyneb'in) çocuğu ağır hasta oldu. Bundan dolayı çocuğun annesi (Zeyneb), Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Seliem)'e haber gönderdi ki, çocuğum ölüm üzeredir. Peygamber haberciye dedi ki:
«— Git ona şöyle söyle:
— Allah'ın aldığı da kendinindir, verdiği de... Her şeyin onun katında muayyen bir vakti vardır. Sabretsin ve Allah'dan sevab beklesin.»
Haberci geri dönüp çocuğun annesine (Zeyneb'e) haber verdi. Bunun üzerine (Zeyneb), Peygamber muhakkak gelsin diye yemin ederek Peygambere haber gönderdi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de kalkıp ashabından bir gurupla gitti; aralarında Sa'd îbni Ubade de vardı. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) çocuğu alıp iki göğsü arasına ve bağrına koydu. Çocuk kuru ve boş su kabının ses çıkarışı gibi can çekişiyordu. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in gözleri yaşardı, Sa'd dedi ki:
— Ağlıyor musun, halbuki sen Allah'ın peygamberisin? Peygamber (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «— Ben ona şefkat duyduğumdan ağlıyorum. Allah, ancak kullarından merhametli olanlara merhamet eder.»[995]
Hadîs-i şerîften şu faydalar elde edilir:
1— Fazilet ve mevki sahibi kimselerin, ölüm döşeğinde bulunanların çocuk dahi olsalar, yanlarına gitmeleri iyi bir harekettir.
2— Böyle hasta ziyaretlerine davet İçin yemin etmek caizdir.
3— Yaya olarak hasta ziyaretine ve taziyeye gitmek bîr fazilettir.
4— Yemin eden bîr. kimsenin, yeminini bozmamak ve ona icabet etmek lâzım gelir.
5— O'üm gelmeden önce, hasta sahibine sabır îelkîn etmek ve onu teselli etmek iqab eder.
Ölüm gelmeden önce, geride kalacaklara edilen sabır tavsiyeleri, kedere karşf mukavemet kazandırır, Allah'ın kazasına rıza temin eder.
6— Hadîs-i şerifte, Allah'ın yaratıklarına şefkat göstermeye teşvik, katı kalpliiıkten sakındırma vardır. Göz yaşarmasında merhamet vardır.[996]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 512, /409
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, ağlaması
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
KTB, İMAN
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
Ölüm, Ecel
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن محمد بن عمرو بن حلحلة عن حميد بن مالك بن خثيم أنه قال : كنت جالسا مع أبى هريرة بأرضه بالعقيق فأتاه قوم من أهل المدينة على دواب فنزلوا قال حميد فقال أبو هريرة اذهب إلى أمى وقل لها ان ابنك يقرئك السلام ويقول أطعمينا شيئا قال فوضعت ثلاثة أقراص من شعير وشيئا من زيت وملح في صحفة فوضعتها على رأسي فحملتها إليهم فلما وضعته بين أيديهم كبر أبو هريرة وقال الحمد لله الذي أشبعنا من الخبز بعد أن لم يكن طعامنا إلا الأسودان التمر والماء فلم يصب القوم من الطعام شيئا فلما انصرفوا قال يا بن أخى أحسن إلى غنمك وامسح الرغام عنها وأطب مراحها وصل في ناحيتها فإنها من دواب الجنة والذي نفسي بيده ليوشك أن يأتى على الناس زمان تكون الثلة من الغنم أحب إلى صاحبها من دار مروان
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Humeyd b. Mâlik b. Huseym rivayet etti:
Ebu Hüreyre ile onun Akîk’teki arazisinde oturuyordum. Medine halkından bir grup, binekleri üzerinde ona doğru geldiler ve (daha sonra) indiler. Bunun üzerine Ebu Hüreyre, "Anneme git ve ona de ki oğlun sana selâm ediyor ve bize bir şey ikram etsin diyor." Annesi de üç arpa ekmeği, bir miktar zeytinyağı ve tuzu bir tepsiye koydu. Ben de onu başımın üzerine koyup onlara götürdüm. Yiyeceği onların önüne koyunca Ebu Hüreyre tekbir getirdi ve "İki siyah yani hurma ve sudan başka yiyecek bir şeyimiz yokken bizi ekmekle doyuran Allah’a hamdolsun", dedi. Onlar dönüp gidince (bana) "Koyunlarına iyi bak, onların üzerindeki toz ve toprağı al, ağıllarını temiz tut, bir köşesinde namazını kıl. Çünkü onlar cennet hayvanlarındandır. Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sahibi nezdinde bir koyun sürüsünün Mervân’ın evinden daha değerli olacağı günün gelmesi yakındır" dedi.
Açıklama: Ebu Hüreyre'nin annesi, kafir olmasına rağmen Medine'de yaşıyordu. Ebu Hüreyre onu İslam'a davet etmesine rağmen uzun müddet bunu reddetmişti. Allah Resûlü'nün duasının bereketiyle İslam'ı kabul etmiş (Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 158) ve sonrasında nispeten uzun müddet yaşamıştır. Ebu Hüreyre'nin annesinin ismi hakkında ihtilaf edilmesine rağmen Ümeyme olduğu zikredilir (İbn Hacer, İsâbe, VII, 512 -Şamile-)
Koyunların cennet hayvanı olması onun cennette yaratılacak hayvanlar arasında olması anlamına geleceği gibi (İbn Kuteybe, Te'vîl, s. 244 -şamile-) cennette onlara benzeyen canlılar bulunacağı için benzerlik nedeniyle koyuna cennet hayvanı denmiş olabilir (Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Hadiste “Mervân’ın evi” diye sözü edilen Mervân b. el-Hakem’in (ö. 65/685) evidir. Bu ev, Medine’nin en kıymetli evi olduğu için Araplar bunu atasözü olarak kullanmaktaydılar. (Bkz. İbn Abdülber, İstizkâr, thk. Sâlim Muhammed Atâ, Muhammed Ali Muavvız, Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-ilmiyye,1421/2000, VIII, 384.) (Muhammet Beyler)
O dönemde şehirlerde patlak verecek olan iç karışıklıklarda bulunmak yerine koyun sürüsüne sahip olmak suretiyle dağ başında koyunlarını otlatmanın daha faziletli olduğu anlatılmak istenmiştir.
Her ne kadar Ebu Hüreyre bu ifadeleri Hz. Peygamber'e izafe etmemiş ise de söz konusu mesajın Allah Resulü'nden alındığı söylenebilir. Zira aynı konu merfû hadislerde de işlenmektedir (İbn Abdilberr, İstizkâr, VIII, 384;Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164814, EM000572
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن محمد بن عمرو بن حلحلة عن حميد بن مالك بن خثيم أنه قال : كنت جالسا مع أبى هريرة بأرضه بالعقيق فأتاه قوم من أهل المدينة على دواب فنزلوا قال حميد فقال أبو هريرة اذهب إلى أمى وقل لها ان ابنك يقرئك السلام ويقول أطعمينا شيئا قال فوضعت ثلاثة أقراص من شعير وشيئا من زيت وملح في صحفة فوضعتها على رأسي فحملتها إليهم فلما وضعته بين أيديهم كبر أبو هريرة وقال الحمد لله الذي أشبعنا من الخبز بعد أن لم يكن طعامنا إلا الأسودان التمر والماء فلم يصب القوم من الطعام شيئا فلما انصرفوا قال يا بن أخى أحسن إلى غنمك وامسح الرغام عنها وأطب مراحها وصل في ناحيتها فإنها من دواب الجنة والذي نفسي بيده ليوشك أن يأتى على الناس زمان تكون الثلة من الغنم أحب إلى صاحبها من دار مروان
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Humeyd b. Mâlik b. Huseym rivayet etti:
Ebu Hüreyre ile onun Akîk’teki arazisinde oturuyordum. Medine halkından bir grup, binekleri üzerinde ona doğru geldiler ve (daha sonra) indiler. Bunun üzerine Ebu Hüreyre, "Anneme git ve ona de ki oğlun sana selâm ediyor ve bize bir şey ikram etsin diyor." Annesi de üç arpa ekmeği, bir miktar zeytinyağı ve tuzu bir tepsiye koydu. Ben de onu başımın üzerine koyup onlara götürdüm. Yiyeceği onların önüne koyunca Ebu Hüreyre tekbir getirdi ve "İki siyah yani hurma ve sudan başka yiyecek bir şeyimiz yokken bizi ekmekle doyuran Allah’a hamdolsun", dedi. Onlar dönüp gidince (bana) "Koyunlarına iyi bak, onların üzerindeki toz ve toprağı al, ağıllarını temiz tut, bir köşesinde namazını kıl. Çünkü onlar cennet hayvanlarındandır. Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sahibi nezdinde bir koyun sürüsünün Mervân’ın evinden daha değerli olacağı günün gelmesi yakındır" dedi.
Açıklama:
Ebu Hüreyre'nin annesi, kafir olmasına rağmen Medine'de yaşıyordu. Ebu Hüreyre onu İslam'a davet etmesine rağmen uzun müddet bunu reddetmişti. Allah Resûlü'nün duasının bereketiyle İslam'ı kabul etmiş (Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 158) ve sonrasında nispeten uzun müddet yaşamıştır. Ebu Hüreyre'nin annesinin ismi hakkında ihtilaf edilmesine rağmen Ümeyme olduğu zikredilir (İbn Hacer, İsâbe, VII, 512 -Şamile-)
Koyunların cennet hayvanı olması onun cennette yaratılacak hayvanlar arasında olması anlamına geleceği gibi (İbn Kuteybe, Te'vîl, s. 244 -şamile-) cennette onlara benzeyen canlılar bulunacağı için benzerlik nedeniyle koyuna cennet hayvanı denmiş olabilir (Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Hadiste “Mervân’ın evi” diye sözü edilen Mervân b. el-Hakem’in (ö. 65/685) evidir. Bu ev, Medine’nin en kıymetli evi olduğu için Araplar bunu atasözü olarak kullanmaktaydılar. (Bkz. İbn Abdülber, İstizkâr, thk. Sâlim Muhammed Atâ, Muhammed Ali Muavvız, Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-ilmiyye,1421/2000, VIII, 384.) (Muhammet Beyler)
O dönemde şehirlerde patlak verecek olan iç karışıklıklarda bulunmak yerine koyun sürüsüne sahip olmak suretiyle dağ başında koyunlarını otlatmanın daha faziletli olduğu anlatılmak istenmiştir.
Her ne kadar Ebu Hüreyre bu ifadeleri Hz. Peygamber'e izafe etmemiş ise de söz konusu mesajın Allah Resulü'nden alındığı söylenebilir. Zira aynı konu merfû hadislerde de işlenmektedir (İbn Abdilberr, İstizkâr, VIII, 384;Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 572, /456
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Humeyd b. Malik el-Hicazî (Humeyd b. Abdullah b. Malik b. Hüseym)
3. Muhammed b. Amr ed-Dîlî (Muhammed b. Amr b. Halhale)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Dua, yemek için
HAMD VE ŞÜKÜR
Hayvanlar, hayvanlara şefkat, merhamet gösterme
Hayvanlar, koyun, keçi beslemek
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Merhamet, hayvanlara
Selam, selam göndermek
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155152, BS017962
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا أَبُو حَامِدِ بْنُ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ بِشْرِ بْنِ الْحَكَمِ بْنِ حَبِيبِ بْنِ مِهْرَانَ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى قَابُوسٍ مَوْلًى لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« الرَّاحِمُونَ يَرْحَمُهُمُ الرَّحْمَنُ ارْحَمُوا مَنْ فِى الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
ارْحَمُوا مَنْ فِى الأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِى السَّمَاءِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 17962, 18/142
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Kabus el-Ümevi (Ebu Kabus)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Abdurrahman b. Bişr el-Abdî (Abdurrahman b. Bişr b. Hakem)
6. Ahmed b. Muhammed el-Haşşab (Ahmed b. Muhammed b. Yahya b. Bilal)
7. Ebu Tahir Muhammed b. Mahmiş ez-Ziyâdî (Muhammed b. Muhammed b. Mahmiş b. Ali b. Davud b. Eyyüb)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
حدثنا خالد قال حدثنا سفيان عن أبى الزبير عن جابر قال : مر النبي صلى الله عليه وسلم بدابة قد وسم يدخن منخراه قال النبي صلى الله عليه وسلم لعن الله من فعل هذا لا يسمن أحد الوجه ولا يضربنه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163987, EM000175
Hadis:
حدثنا خالد قال حدثنا سفيان عن أبى الزبير عن جابر قال : مر النبي صلى الله عليه وسلم بدابة قد وسم يدخن منخراه قال النبي صلى الله عليه وسلم لعن الله من فعل هذا لا يسمن أحد الوجه ولا يضربنه
Tercemesi:
Bize Hâlid nakletti. Dedi ki: Bize Süfyân, Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den nakletti. Câbir şöyle dedi: "Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (diğer hayvanlardan ayırt edilmesi için) dağlanarak damgalanan ve burnundan duman çıkan bir hayvana rast geldi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bunu yapana Allah lanet etsin! Hiç kimse sakın yüzü dağlamasın ve asla yüze vurmasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 175, /177
Senetler:
()
Konular:
Eziyet, İşkence, hayvana işkence etmek
Hayvanlar, damgalama
Hayvanlar, hayvanlara şefkat, merhamet gösterme
Merhamet, hayvanlara
Süslenme, yüzü damgalamak,
حدثنا مخلد بن مالك قال حدثنا هاشم بن القاسم عن أبي جعفر الرازي عن ليث عن مجاهد عن بن عمر : أنه كره أن يحرش بين البهائم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166378, EM001232
Hadis:
حدثنا مخلد بن مالك قال حدثنا هاشم بن القاسم عن أبي جعفر الرازي عن ليث عن مجاهد عن بن عمر : أنه كره أن يحرش بين البهائم
Tercemesi:
Bize Mahled b. Mâlik nakletti. Dedi ki: Bize Hişâm b. el-Kâsım, Ebû Ca'fer er-Râzî'den, o da Leys'ten, o da Mücâhid'den, İbn Ömer'in hayvanları birbirine karşı kışkırtıp kızıştırmayı çirkin gördüğünü nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1232, /931
Senetler:
()
Konular:
Eziyet, İşkence, hayvana işkence etmek
Hayvanlar, hayvanları dövüştürme
Merhamet, hayvanlara