Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımaşkî, ona Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr, ona Muâviye b. Sellâm, ona kardeşi, ona dedesi Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebû Malik el-Eş'arî'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Abdesti eksiksiz almak imanın yarısıdır. 'Elhamdülillah' lafzı mizanı doldurur, 'Sübhanallah' ve 'Allahu ekber' lafızları gökleri ve yeri doldurur. Namaz (kılan için) nûrdur, zekât (veren için) bir delildir, sabır (sabreden için) ışıktır, Kur'an (emirlerine uyarsan) senin lehinde, ya da (uymazsan) aleyhinde bir delildir. Herkes sabahleyin kalkar, kendini satar; bazısı kendini kurtarır, bazısı da helak olur."
Açıklama: “Namaz nûrdur” cümlesi ile, muhtemelen namazın insanı kötülüklerden uzak tutması yahut namazın kıyâmet günü insan için nûr olacağı ve sahibine yol göstereceği kastedilmiştir.
“Zekât delildir” cümlesi de, kıyâmet günü insana malını nereye harcadığı sorulduğunda, verdiği zekât ve sadakaların sahibi için delil ve belge yerine geçeceği şeklinde izah edilmiştir.
“Sabır ışıktır” cümlesi ile, insanın sabırla kendini kontrol edebileceği anlaşılmaktadır.
“İnsan kendini satar…” cümlesi bazı insanlar Allah’ın buyruklarına uyarlar ve neticede kendilerini cehennemden kurtarmış olurlar; ama bazıları da nefislerine kul olurlar ve neticede de kendilerini helâke atarlar demektir.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8708, İM000280
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ شَابُورٍ أَخْبَرَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلاَّمٍ عَنْ أَخِيهِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ عَنْ جَدِّهِ أَبِى سَلاَّمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنْمٍ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْعَرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
" إِسْبَاغُ الْوُضُوءِ شَطْرُ الإِيمَانِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ (تَمْلأُ الْمِيزَانَ) وَالتَّسْبِيحُ وَالتَّكْبِيرُ مِلْءُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَالصَّلاَةُ نُورٌ وَالزَّكَاةُ بُرْهَانٌ وَالصَّبْرُ ضِيَاءٌ وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ كُلُّ النَّاسِ يَغْدُو فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فَمُعْتِقُهَا أَوْ مُوبِقُهَا " .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımaşkî, ona Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr, ona Muâviye b. Sellâm, ona kardeşi, ona dedesi Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebû Malik el-Eş'arî'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Abdesti eksiksiz almak imanın yarısıdır. 'Elhamdülillah' lafzı mizanı doldurur, 'Sübhanallah' ve 'Allahu ekber' lafızları gökleri ve yeri doldurur. Namaz (kılan için) nûrdur, zekât (veren için) bir delildir, sabır (sabreden için) ışıktır, Kur'an (emirlerine uyarsan) senin lehinde, ya da (uymazsan) aleyhinde bir delildir. Herkes sabahleyin kalkar, kendini satar; bazısı kendini kurtarır, bazısı da helak olur."
Açıklama:
“Namaz nûrdur” cümlesi ile, muhtemelen namazın insanı kötülüklerden uzak tutması yahut namazın kıyâmet günü insan için nûr olacağı ve sahibine yol göstereceği kastedilmiştir.
“Zekât delildir” cümlesi de, kıyâmet günü insana malını nereye harcadığı sorulduğunda, verdiği zekât ve sadakaların sahibi için delil ve belge yerine geçeceği şeklinde izah edilmiştir.
“Sabır ışıktır” cümlesi ile, insanın sabırla kendini kontrol edebileceği anlaşılmaktadır.
“İnsan kendini satar…” cümlesi bazı insanlar Allah’ın buyruklarına uyarlar ve neticede kendilerini cehennemden kurtarmış olurlar; ama bazıları da nefislerine kul olurlar ve neticede de kendilerini helâke atarlar demektir.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 5, /58
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Abdurrahman b. Ğanm el-Eşari (Abdurrahman b. Ğanm)
3. Ebu Sellam Memtur el-Esved el-Habeşî (Memtur)
4. Zeyd b. Sellam el-Habeşî (Zeyd b. Sellam b. Memtur)
5. Ebu Sellam Muaviye b. Sellam el-Habeşî (Muaviye b. Sellam b. Mamtur)
6. Muhammed b. Şuayb el-Kuraşi (Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr)
7. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Abdest, abdest ve namaza teşvik
Kur'an, delil oluşu
Kur'an, inananları yüceltici inanmayanları alçaltıcı
Sabır, sabretmek
Zekat, Sadaka, Fitre
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Bize Ebû Bekir b. Fûrek (rh), ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, ona el-Esved b. Şeybân, ona Yezîd b. Abdullah b. eş-Şihhîr, ona Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şihhîr şöyle demiş:
“Bana Ebû Zer’den (ra) hadis ulaşıyordu, ben de onunla karşılaşmayı çok arzu ediyordum. Bir gün ona rastladım ve dedim ki:
“- Bana senden hadisler ulaşıyordu, ben de seninle karşılaşmayı çok istiyordum.” Bana,
“- Baban hakkı için Allah’a yemin olsun ki bana kavuştun, haydi söyle!” dedi.
“- Bana senin Rasûlullah’dan (sav) şu hadisi rivâyet ettiğin haber verildi” dedim:
“Muhakkak ki Allah Teâlâ üç kişiyi sever, üç kişiye de buğzeder.”
Ebû Zer, “Beni dostuma (sav) yalan isnad etmekle itham etme!” dedi. Ben de;
“- Allah’ın sevdiği üç kişi kimdir?” dedim. Şu cevabı verdi:
“- Düşmanla karşılaştığında (kaçmayıp) onunla savaşan insan. Bunu siz elinizdeki Kitab’da da görmektesiniz: ‘Muhakkak ki Allah, kenetlenmiş saflar halinde kendi yolunda savaşanları sever.’ (Saff, 61/4).
“- Başka kim?” diye sordum.
“- Kendisine eziyet eden kötü bir komşusu olan, onun eziyetlerine sabreden kişiye,yaşarken de öldüğünde de Allah ona kâfidir” dedi.
“- Sonra kim?” dedim.
“- Bir gurup insanla birlikte sefere çıkan kişidir; gurup yolda mola verdi, sabaha karşı istirahate çekildiler. Yorgunluk ve uyku onları bastırmıştı, bu yüzden başlarını koyduklarında hemen uykuya daldılar. Gurupla beraber olan o kişi, hemen kalkıp abdest aldı, Allah’tan korkarak ve O’nun rahmetini umarak namaza durdu. (İşte üçüncüsü de bu adam)” dedi. Ben,
“- Peki, Cenâb-ı Hakk’ın buğzettiği üç kişi kimdir?” diye sordum.
“- Cimri olan ve yaptığı iyiliği başa kakan ile gurura kapılıp böbürlenen kişidir. Siz bunu Allah’ın kitabında da görürsünüz: ‘Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez.’(Nisa, 3/36; Lokman, 31/18).
“- Peki üçüncüsü kimdir?” dedim.
“- Çok yemin eden tüccar –veya çok yemin eden satıcı-“ dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155757, BS018541
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ فُورَكَ رَحِمَهُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا الأَسْوَدُ بْنُ شَيْبَانَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ قَالَ كَانَ الْحَدِيثُ يَبْلُغُنِى عَنْ أَبِى ذَرٍّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَكُنْتُ أَشْتَهِى لِقَاءَهُ فَلَقِيتُهُ فَقُلْتُ : يَا أَبَا ذَرٍّ إِنَّهُ كَانَ يَبْلُغُنِى عَنْكَ الْحَدِيثَ فَكُنْتُ أَشْتَهِى لِقَاءَكَ قَالَ : لِلَّهِ أَبُوكَ فَقَدْ لَقِيتَ فَهَاتِ فَقُلْتُ : حَدِيثٌ بَلَغَنِى أَنَّكَ تُحَدِّثُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- حَدَّثَكُمْ :« إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يُحِبُّ ثَلاَثَةً وَيُبْغِضُ ثَلاَثَةً ». قَالَ : مَا إِخَالُنِى أَنْ أَكْذِبَ عَلَى خَلِيلِى -صلى الله عليه وسلم- قُلْتُ : فَمَنِ الثَّلاَثَةُ الَّذِينَ يُحِبُّ اللَّهُ؟ قَالَ : رَجُلٌ لَقِىَ الْعَدُوَّ فَقَاتَلَ وَإِنَّكُمْ لَتَجِدُّونَ ذَلِكَ فِى الْكِتَابِ عِنْدَكُمْ {إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِى سَبِيلِهِ صَفًّا} قُلْتُ : وَمَنْ؟ قَالَ : رَجُلٌ لَهُ جَارُ سَوْءٍ فَهُوَ يُؤْذِيهِ فَيَصْبِرُ عَلَى أَذَاهُ فَيَكْفِيهِ اللَّهُ إِيَّاهُ بِحَيَاةٍ أَوْ مَوْتٍ. قَالَ : وَمَنْ؟ قَالَ : رَجُلٌ كَانَ مَعَ قَوْمٍ فِى سَفَرٍ فَنَزَلُوا فَعَرَّسُوا وَقَدْ شَقَّ عَلَيْهِمُ الْكَرَى وَالنُّعَاسُ وَوَضَعُوا رُءُوسَهُمْ فَنَامُوا وَقَامَ فَتَوَضَّأَ فَصَلَّى رَهْبَةً لِلَّهِ وَرَغْبَةً إِلَيْهِ. قُلْتُ : فَمَنِ الثَّلاَثَةُ الَّذِينَ يُبْغِضُ؟ قَالَ : الْبَخِيلُ الْمَنَّانُ وَالْمُخْتَالُ الْفَخُورُ وَإِنَّكُمْ لَتَجِدُونَ ذَلِكَ فِى كِتَابِ اللَّهِ {إِنَّ اللَّهَ لاَ يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ} قَالَ : فَمَنِ الثَّالِثُ؟ قَالَ : التَّاجِرُ الْحَلاَّفُ أَوِ الْبَائِعُ الْحَلاَّفُ.
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Fûrek (rh), ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, ona el-Esved b. Şeybân, ona Yezîd b. Abdullah b. eş-Şihhîr, ona Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şihhîr şöyle demiş:
“Bana Ebû Zer’den (ra) hadis ulaşıyordu, ben de onunla karşılaşmayı çok arzu ediyordum. Bir gün ona rastladım ve dedim ki:
“- Bana senden hadisler ulaşıyordu, ben de seninle karşılaşmayı çok istiyordum.” Bana,
“- Baban hakkı için Allah’a yemin olsun ki bana kavuştun, haydi söyle!” dedi.
“- Bana senin Rasûlullah’dan (sav) şu hadisi rivâyet ettiğin haber verildi” dedim:
“Muhakkak ki Allah Teâlâ üç kişiyi sever, üç kişiye de buğzeder.”
Ebû Zer, “Beni dostuma (sav) yalan isnad etmekle itham etme!” dedi. Ben de;
“- Allah’ın sevdiği üç kişi kimdir?” dedim. Şu cevabı verdi:
“- Düşmanla karşılaştığında (kaçmayıp) onunla savaşan insan. Bunu siz elinizdeki Kitab’da da görmektesiniz: ‘Muhakkak ki Allah, kenetlenmiş saflar halinde kendi yolunda savaşanları sever.’ (Saff, 61/4).
“- Başka kim?” diye sordum.
“- Kendisine eziyet eden kötü bir komşusu olan, onun eziyetlerine sabreden kişiye,yaşarken de öldüğünde de Allah ona kâfidir” dedi.
“- Sonra kim?” dedim.
“- Bir gurup insanla birlikte sefere çıkan kişidir; gurup yolda mola verdi, sabaha karşı istirahate çekildiler. Yorgunluk ve uyku onları bastırmıştı, bu yüzden başlarını koyduklarında hemen uykuya daldılar. Gurupla beraber olan o kişi, hemen kalkıp abdest aldı, Allah’tan korkarak ve O’nun rahmetini umarak namaza durdu. (İşte üçüncüsü de bu adam)” dedi. Ben,
“- Peki, Cenâb-ı Hakk’ın buğzettiği üç kişi kimdir?” diye sordum.
“- Cimri olan ve yaptığı iyiliği başa kakan ile gurura kapılıp böbürlenen kişidir. Siz bunu Allah’ın kitabında da görürsünüz: ‘Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez.’(Nisa, 3/36; Lokman, 31/18).
“- Peki üçüncüsü kimdir?” dedim.
“- Çok yemin eden tüccar –veya çok yemin eden satıcı-“ dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 18541, 18/524
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
4. Ebu Şeyban Esved b. Şeyban es-Sedûsi (Esved b. Şeyban)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Yunus b. Habib el-İclî (Yunus b. Habib b. Abdülkahir b. Abdülaziz b. Ömer b. Kays)
7. Abdullah b. Cafer el-İsbehânî (Abdullah b. Cafer b. Ahmed b. Faris)
8. Ebu Bekir Muhammed b. Hasan el-Eşarî (Muhammed b. Hasan b. Fûrek)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Ahlak, ticaret ahlakı
Allah İnancı, Allah'ın sevdiği / buğz ettiği insan
Cimrilik, zemmedilişi
Hadis Rivayeti
Haklar, komşu hakları
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
İyilik, komşuya iyilik etmek
Kibir, Kibir ve gurur
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Nafile ibadet, yolculukta
Sabır, sabretmek
Ticaret, ticari ilişkiler
Ticaret, yasak olan şekilleri
Yemin, alış-verişte
من ابتلي؛ فليصبر.
قال النجم: لا يعرف بهذا اللفظ: والأمر بالصبر جاء في الكتاب والسنة
Açıklama: İlgili kaynakta senet bulunmamaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285753, KHŞML002414
Hadis:
من ابتلي؛ فليصبر.
قال النجم: لا يعرف بهذا اللفظ: والأمر بالصبر جاء في الكتاب والسنة
Tercemesi:
Açıklama:
İlgili kaynakta senet bulunmamaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfü'l-hafâ (Şamile), Hadisler 2414, 2/279
Senetler:
()
Konular:
Sabır, sabretmek
Tahkik yapılacaklar 3
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِامْرَأَةٍ عِنْدَ قَبْرٍ وَهِىَ تَبْكِى فَقَالَ « اتَّقِى اللَّهَ وَاصْبِرِى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9566, B001252
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِامْرَأَةٍ عِنْدَ قَبْرٍ وَهِىَ تَبْكِى فَقَالَ « اتَّقِى اللَّهَ وَاصْبِرِى » .
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu'be, ona Sabit, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Hz.Peygamber (sav) bir kabrin yanında ağlayan bir kadına rastladı ve ona: "Allah'tan sakın ve sabret!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cenâiz 7, 1/433
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Sabır, ölünün ardından sabır
Sabır, sabretmek
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِامْرَأَةٍ تَبْكِى عِنْدَ قَبْرٍ فَقَالَ « اتَّقِى اللَّهَ وَاصْبِرِى » . قَالَتْ إِلَيْكَ عَنِّى ، فَإِنَّكَ لَمْ تُصَبْ بِمُصِيبَتِى ، وَلَمْ تَعْرِفْهُ . فَقِيلَ لَهَا إِنَّهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَتْ بَابَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ تَجِدْ عِنْدَهُ بَوَّابِينَ فَقَالَتْ لَمْ أَعْرِفْكَ . فَقَالَ « إِنَّمَا الصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الأُولَى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9643, B001283
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِامْرَأَةٍ تَبْكِى عِنْدَ قَبْرٍ فَقَالَ « اتَّقِى اللَّهَ وَاصْبِرِى » . قَالَتْ إِلَيْكَ عَنِّى ، فَإِنَّكَ لَمْ تُصَبْ بِمُصِيبَتِى ، وَلَمْ تَعْرِفْهُ . فَقِيلَ لَهَا إِنَّهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَتْ بَابَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ تَجِدْ عِنْدَهُ بَوَّابِينَ فَقَالَتْ لَمْ أَعْرِفْكَ . فَقَالَ « إِنَّمَا الصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الأُولَى » .
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu'be, ona Sabit, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Hz.Peygamber (sav) bir kabrin yanında ağlayan bir kadına rastladı ve ona: "Allah'tan sakın ve sabret!" buyurdu. Kadın da: 'Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felaket, senin başına gelmemiştir' dedi. Kadın, Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber (sav) olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber'in (sav) kapısına koştu, orada kapıcılar yoktu. (Özür dilemek üzere Hz. Peygamber'e): 'Sizi tanıyamadım' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Sabır dediğin, felaketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cenâiz 31, 1/439
Senetler:
1. Ebu Umeyye Enes b. Malik el-Ka'bi (Enes b. Malik)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Sabır, ölünün ardından sabır
Sabır, sabretmek
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ ثَابِتٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الأُولَى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9696, B001302
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ ثَابِتٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الأُولَى » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Gunder, Şu'be, ona Sabit, ona da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Sabır dediğin, felaketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cenâiz 42, 1/443
Senetler:
1. Ebu Bekir b. Enes el-Ensari (Ebu Bekir b. Enes b. Malik b. Nadr)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Sabır, sabretmek
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ليس الشديد بالصرعة إنما الشديد الذي يملك نفسه عند الغضب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166578, EM001317
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ليس الشديد بالصرعة إنما الشديد الذي يملك نفسه عند الغضب
Tercemesi:
Bize İsmail (b. Ebu Üveys), ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Güçlü olan kişi güreşte herkesi yenen pehlivan değildir. Asıl güçlü kişi öfke anında kendine hakim olandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1317, /983
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Nefis, nefis terbiyesi
Öfke, öfke kontrolü
Öfke, öfkeyi kontrol etmek erdemdir
Sabır, sabretmek
Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54574, KK12/18
Hadis:
وَجَآؤُوا عَلَى قَمِيصِهِ بِدَمٍ كَذِبٍ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ أَنفُسُكُمْ أَمْرًا فَصَبْرٌ جَمِيلٌ وَاللّهُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ
Tercemesi:
Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Nefis, kötü şeyleri güzel gösterir
Nefis, kötülüğü emreder
Nefis, nefsin arzularına uymak
Peygamberler, Hz. Yakub ve ailesi
Peygamberler, Hz. Yusuf
Sabır, sabretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21043, T003517
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا يَحْيَى أَنَّ زَيْدَ بْنَ سَلاَّمٍ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا سَلاَّمٍ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْعَرِىِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْوُضُوءُ شَطْرُ الإِيمَانِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلأُ الْمِيزَانَ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلآنِ أَوْ تَمْلأُ مَا بَيْنَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَالصَّلاَةُ نُورٌ وَالصَّدَقَةُ بُرْهَانٌ وَالصَّبْرُ ضِيَاءٌ وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ كُلُّ النَّاسِ يَغْدُو فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فَمُعْتِقُهَا أَوْ مُوبِقُهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Habbân b. Hilâl, ona Ebân, ona Yahya, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebu Sellâm, ona Ebu Malik el-Eş’arî rivayetle dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
- Abdest imanın yarısıdır. Elhamdülillah mizanı doldurur. Sübhanallahi velhamdülillahi de göklerle yer arasını doldururlar –ya da doldurur-. Namaz bir nurdur. Sadaka bir burhan/ delildir. Sabır bir aydınlıktır. Kur’ân da senin lehine ya da aleyhine bir delildir. Sabaha varan bütün insanların kimisi nefsini satın alarak onu azat eder kimisi de onu helâke götürür.
Ebu İsa dedi ki: Bu sahih bir hadistir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الصدقة برهان
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 85, 5/535
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Ebu Sellam Memtur el-Esved el-Habeşî (Memtur)
3. Zeyd b. Sellam el-Habeşî (Zeyd b. Sellam b. Memtur)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
6. Ebu Habib Habban b. Hilal el-Bahilî (Habban b. Hilal b. Habib)
7. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Sabır, sabretmek
Temizlik, beden bakımı
Zekat, zekat malın nerede harcandığını gösteren delildir