171 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Habib el-Harisî (Yahya b. Habib b. Arabî), ona Mu'temir (b. Süleyman b. Tarhan), ona İsmail (b. Hürmüz), ona Kays (b. Avf b. Abdülharis), ona Sa'd (b. Ebu Vakkas); (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (el-Hemdânî), ona babası (ِAbdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye) ve İbn Bişr (b. Fürâfisa b. Muhtar b. Rudeyh), onlara İsmail (b. Hürmüz), ona da Kays (b. Avf b. Abdülharis), Sa'd (b. Ebu Vakkas)'ı şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: Allah'a yemin ederim ki Allah yolunda Araplar'dan ilk ok atan kişi benim. Bizler Rasulullah'la (sav) birlikte savaşa çıkardık. (Küçük yapraklı, kısa dikenli) semür ağacının yapraklarından başka yiyecek hiç bir şeyimiz olmazdı. Bundan dolayı birimiz tuvaletini yaptığında (dışkısı, tıpkı sürekli ot yiyen) koyun dışkısı gibi olurdu. Şimdi Esedoğulları (kalkmış) dinî (bir meseleden dolayı) beni kınıyor! (Dini onlardan öğreneceksem) o halde hüsrana uğramış ve amellerim boşa gitmiş demektir. İbn Nümeyr hadisi rivayet ederken "o halde" kelimesini zikretmemiştir.
Bize Ali b. Abdullah, ona Velid b. Müslim, ona Evzaî, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayet ettiğine göre bedevî bir Arap, Rasulullah'a (sav) (yaşamını sürdürmekte olduğu çölden) Medine'ye hicret etmesinin gerekip gerekmediğini sormuştu. Rasulullah (sav) "(Çölden ayrılıp Medine'ye gelmen gerekeceğinden) sana yazık olur. Zira hicret çok meşakkatli bir şeydir. Senin, zekatını verdiğin develerin var mı?" buyurdu. Adam "Evet var." dedi. Rasulullah (sav) bunun üzerine "Öyleyse denizlerin ötesinden (şehirden uzak bölgelerde) çalışmaya (devam et.) (Hicret etmesen de) Allah senin amelinden hiç bir bir şey eksiltmeyecektir." buyurdu.
Bize Müemmel b. Fadl, ona Velid b. Müslim, ona Evzaî, ona Zührî, ona Ata b. Yezid, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Bir bedevî Hz. Peygamber'e hicret hakkında soru sordu. Hz. Peygamber, "Zavallı adam! Hicret zor bir iştir; senin develerin var mı?" diye buyurdu. Bedevi, evet dedi. Hz. Peygamber, "Onların zekâtını verebiliyor musun?" diye sordu. Bedevi yine evet dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "Sen denizlerin ötesinden (şehirden uzakta) develerinle ilgilenmeye devam edip çalış. Şüphesiz ki Allah amelinden hiçbir şeyi sana eksik vermez" buyurdu.
Bize İshak b. Mansur el-Mervezî (İshak b. Behram), ona Hayve b. Şurayh el-Hımsî (Hayve b. Şurayh b. Yezid), ona Bakıyye (b. Velid b. Saîd b. Ka'b b. Hariz), ona Becîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân (b. Ebu Küreyb), ona Kesir b. Mürre, ona da Amr b. Abese (b. Halid b. Huzeyfe b. Amr)'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kimin Allah yolunda bir tek kılı dahi ağarırsa, bu kıyamet gününde onun için bir nur olur." Ebu İsa (et-Tirmizî) "Bu hadis hasen sahih garibtir. Hayve b. Şurayh da Yezid el-Hımsî adlı kişinin oğlu oldur." demiştir.
Bize İshak b. İbrahim (b. Mahled), ona da Abdürrezzak (b. Hemmam b. Nafi') bu isnadla benzer bir hadis rivayet etmiş, ancak bu hadisi Rasulullah'a (sav) ref (izafe) etmemiştir.
Bize Hennad (b. Seri' b. Mus'ab b. Ebu Bekir), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Amr b. Mürre (b. Abdullah b. Tarık), ona da Salim b. Ebu'l-Ca'd (Salim b. Rafi')nin rivayet ettiğine göre, Şurayh b. Simt (b. Esved b. Cebele) bir keresinde Ka'b b. Mürre'ye "Ey Ka'b b. Mürre! Bize Rasulullah'ın (sav) bir hadisini naklet. (Ancak onun sözünü eksilterek ya da ona bir şeyler ekleyerek aktarmaktan) sakın.!" dedi. Bunun üzerine Ka'b, Rasulullah'ı (sav) "Kimin İslam yolunda bir tek kılı dahi ağarırsa, bu kıyamet gününde onun için bir nur olur." derken işittiğini söyledi. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Fedale b. Ubeyd ve Abdullah b. Amr'dan rivayet edilen hadisler de bulunmaktadır. A'meş, Ka'b b. Mürre'nin yukarıdaki hadisini Amr b. Mürre'den rivayet etmiştir. Yine bu hadis Mansur kanalıyla Salim b. Ebu'l-Ca'd'dan da rivayet edilmiş, ancak Mansur, bu rivayetin senedinde Salim b. Ebu'l-Ca'd ile Ka'b b. Mürre arasına birini eklemiştir. Ka'b b. Mürre'ye Mürre b. Ka'b el-Behzî de denilmektedir. Onun, Rasulullah'tan (sav) rivayet ettiği pek çok hadis bulunmaktadır.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مَنْ شَابَ شَيْبَةً فِى الإِسْلاَمِ كَانَتْ لَهُ نُورًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Bize Muhammed b. Beşşar (b. Osman), ona Abdurrahman b. Mehdî (b. Hassân b. Abdurrahman), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde (b. Husayb), ona da babası (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) birini ordunun başına komutan olarak görevlendirdiğinde ona kendisinin Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmesini, yanındaki Müslümanlara da iyi muamelede bulunmasını emreder ve "Allah'ın adıyla ve Allah yolunda savaşın. Allah'ı inkar edenlerle çarpışın. (Elde edeceğiniz ganimetten hakkınız olmayan) herhangi bir şeyi almayın. (Yapacağınız herhangi bir) anlaşmayı bozmayın. Düşmanlarınızı öldürdükten sonra onlara müsle (gözlerini oymak, kulaklarını veya burunlarını kesmek gibi şeyler) yapmayın. Hiç bir çocuğu öldürmeyin. Müşrik düşmanlarınla karşılaştığın zaman (ordu komutanı olarak) onlara şu üç alternatiften birisini teklif et. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara dokunma. Önce onları İslam'a ve kendi yurtlarından çıkıp muhacirlerin yurdu (olan Medine'ye) gelmeye davet et. Onlara Medine'ye gelmeleri durumunda oradaki muhacirlerin sahip oldukları haklara ve sorumluluklara sahip olacaklarını bildir. Medine'ye gelmeyi kabul etmezlerse bedevî Müslümanlarla aynı konumda olacaklarını, onlarla aynı muameleye tabi tutulacaklarını ve cihad etmeleri dışında kendilerine ganimetten ve feyden herhangi bir pay ayrılmayacağını belirt. (Eğer İslamı) kabul etmezlerse Allah'tan sana yardım etmesini dile ve onlarla savaş. (Savaş esnasında) bir kaleyi kuşatırsan ve kalediker, kendilerini Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesi altına almanı isterlerse onları Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesi altına alma. Kendinin veya arkadaşlarının can ve mal güvencesi altına al. Zira (hataen de olsa) Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesine aykırı hareket etmiş olmanızdansa kendinizin ve arkadaşlarınızın verdiği can ve mal güvencesine aykırı hareket etmiş olmanız daha iyidir. Yine savaş esnasında bir kalede bulunanları kuşatırsan ve kaledekiler kendilerine Allah'ın hükümlerini uygulamanı isterlerse onlara Allah'ın hükmünü uygulama. Kendi hükmünü uygula. Çünkü Allah'ın onlar hakkındaki hükmüne isabet edip etmediğini bilemezsin." buyururdu. (Rasulullah (sav) burada aktarılan ifadelerin aynısı) veya bir benzerini kullanmıştır. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu konuda Numan b. Mukarrin'den rivayet edilen bir hadisin de bulunduğunu ve Büreyde'nin yukarıdaki hadisinin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ahmed, ona Süfyan, ona da Alkame b. Mersed, aynı muhtevaya sahip benzer bir hadisi "Eğer kabul etmezlerse onlardan cizye al. Şayet bunu da kabul etmezlerse Allah'tan onlara karşı sana yardım etmesini dile." ziyadesiyle rivayet etmiştir. Yine Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisi Veki' ve başkaları Süfyan'dan rivayet etmiştir. Aynı hadisi Muahmmed b. Beşşar'ın dışında başka birisi Abdurrahman b. Mehdî'den rivayet etmiş ve bu rivayetinde düşmandan cizye isteme meselesini zikretmiştir.
Bize Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit), ona da Velid b. Müslim'in rivayet ettiğine göre Yezid b. Ebu Meryem şöyle demiştir: Ben yürüyerek Cuma namazına giderken Abâye b. Rifâ'a b. Rafi' arkamdan geldi ve bana 'Müjdeler olsun! Attığın şu adımlar Allah yolunda atılmış adımlardır. Zira ben Ebu Abs'ten işittim ki Rasulullah (sav), "Allah yolunda ayakları tozlanan kimsenin ayaklarına Allah ateşi haram kılmıştır." buyurmuştur. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen garib sahih bir hadistir. Ebu Abs'ın adı Abudrrahman b. Cebr'dir. Diğer taraftan bu konuda Ebu Bekir'in ve Rasulullah'ın (sav) ashabından birinin rivayet ettiği hadisler de bulunmaktadır. Yine Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Yezid b. Ebu Meryem Şamlı birisidir. Velid b. Müslim, Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kişi ondan hadis rivayet etmiştir. Büreyde b. Ebu Meryem ise Kufelidir. Babası Rasulullah'ın (sav) ashabından olup adı Malik b. Rebî'a'dır. Büreyd b. Ebu Meryem, Enes b. Malik'ten hadis dinlemiş, Ebu İshak el-Hemedânî, Ata b. Saib, Yunus b. Ebu İshak ve Şu'be gibi isimler ondan pek çok hadis rivayet etmiştir. Yezîd b. ebî Meryem (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Cuma namazına gitmekte iken Abaye b. Rifâa arkamdan yetişti ve dedi ki: Müjdeler olsun sana senin bu adımların Allah yolunda sayılır; Ebû Abs’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kimin Allah rızasını kazanma yolunda ayakları tozlanırsa o ayaklara Cehennem ateşi haramdır." Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Ebû Abs’ın ismi ise Abdurrahman b. Cebr’dir. Bu konuda Ebû Bekir ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir adam tarafından da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Büreyd b. ebî Meryem, Şamlı bir kimse olup kendisinden Velid b. Müslim Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kimse hadis rivâyet etmiştir. Bir de Küfeli Büreyd b. ebû Meryem vardır ki bunun babası Peygamber (s.a.v.)’in ashabından olup ismi Mâlik b. Rabia’dır. Bu Büreyd b. ebî Meryem, Enes b. Mâlik’den hadis işitmiştir. Büreyd b. ebî Meryem’den; Ebû İshâk el Hemedânî, Atâ b. Sâib, Yunus b. ebî İshâk ve Şu’be pek çok hadis rivâyet etmişlerdir.
Bize Ahmed b. Meni' (b. Abdurrahman), ona Yezid b. Harun (b. Zâzî b. Sabit), ona Muhammed b. İshak (b. Yesar b. Hıyar), ona da Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hüseyin'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) "Allah bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar; (cihad edenlere yardımcı olmak gibi bir) hayır umarak o oku yapanı, (savaşta düşmana karşı) atanı ve (oku atacak olan kimsenin yanında durup ona) ok uzatanı." buyurmuş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: "(Ok) atın. (Bineklerinize) binin. Ben sizin ok atmanızı bineklerinize binmenizden daha çok severim. Kişinin yayıyla ok atması, atının bakımını yapıp onu eğitmesi ve eşiyle hoşça vakit geçirmesi esaslı bir amacı olan şeylerdir. Bunun dışındakiler faydasız eğlencelerdir." Bize Ahmed b. Meni', ona Yezid b. Harun, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Sellam, ona Abdullah b. Ezrak, ona da Ukbe b. Amir el-Cühenî, bu hadisin bir benzerini Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu konuda Ka'b b. Mürre, Amr b. Abese ve Abdullah b. Amr'dan rivayet edilen hadislerin de bulunduğunu söylemiş, bunun yanı sıra yukarıdaki hadisin hasen sahih olduğunu belirtmiştir.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Şu'be, ona Velid b. el-Ayzâr, Ebu Amr eş-Şeybânî'yi şöyle derken işittiğini nakletmiştir: -Abdullah b. Mesûd'un evini göstererek- "Bu evin sahibi bize şöyle rivayet etti: Rasulullah'a (sav) "Hangi amel Allah'a daha sevimlidir?" diye sordum. "Vaktinde kılınan namaz, ana babaya iyilik ve Allah yolunda cihat" buyurdu.