Açıklama: Bu hadis, B006957 numaralı hadisin devamında zikredilmiştir.İmam Buhari, kendi tespiti üzerinden çelişkili davrandığını düşündüğü İmam Ebu Hanife'ye göndermede bulunuyor gibidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27497, B006958
Hadis:
وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا مَا رَبُّ النَّعَمِ لَمْ يُعْطِ حَقَّهَا ، تُسَلَّطُ عَلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، تَخْبِطُ وَجْهَهُ بِأَخْفَافِهَا » . وَقَالَ بَعْضُ النَّاسِ فِى رَجُلٍ لَهُ إِبِلٌ ، فَخَافَ أَنْ تَجِبَ عَلَيْهِ الصَّدَقَةُ ، فَبَاعَهَا بِإِبِلٍ مِثْلِهَا ، أَوْ بِغَنَمٍ ، أَوْ بِبَقَرٍ ، أَوْ بِدَرَاهِمَ ، فِرَارًا مِنَ الصَّدَقَةِ بِيَوْمٍ ، احْتِيَالاً فَلاَ بَأْسَ عَلَيْهِ ، وَهْوَ يَقُولُ إِنْ زَكَّى إِبِلَهُ قَبْلَ أَنْ يَحُولَ الْحَوْلُ بِيَوْمٍ أَوْ بِسَنَةٍ ، جَازَتْ عَنْهُ .
Tercemesi:
Rasulullah Sav) şöyle buyurmuştur:
"Develerin sahibi, develerinin zekatını vermediği vakit bu develer Kıyamet Günü, sahibine musallat edilir de ayakları ile onun yüzüne basıp çiğnerler."
Buhari şöyle dedi:
"Bazı insanlar, develeri olup da kendisine zekat vacip olmasından korkan ve zekat mükellefiyetinden kaçmak için bir gün öncesinde bir tür çözüm olarak benzeri başka develer ya da koyunlar veya inekler veyahut dirhemler karşılığında satan kişi ile ilgili olarak diyor ki; 'Bu konuda o kişi için bir sakınca yoktur!' Halbuki bu kişi; 'Eğer develerinin zekatını yıl dolmadan bir gün ya da bir yıl öncesinden ödeyecek olursa yapılan bu ödeme, onun adına geçerli olur.' demektedir."
Açıklama:
Bu hadis, B006957 numaralı hadisin devamında zikredilmiştir.İmam Buhari, kendi tespiti üzerinden çelişkili davrandığını düşündüğü İmam Ebu Hanife'ye göndermede bulunuyor gibidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hıyel 3, 2/662
Senetler:
()
Konular:
İbadet, Zekat
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21784, N002443
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُجَاهِدُ بْنُ مُوسَى قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ جَامِعِ بْنِ أَبِى رَاشِدٍ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ رَجُلٍ لَهُ مَالٌ لاَ يُؤَدِّى حَقَّ مَالِهِ إِلاَّ جُعِلَ لَهُ طَوْقًا فِى عُنُقِهِ شُجَاعٌ أَقْرَعُ وَهُوَ يَفِرُّ مِنْهُ وَهُوَ يَتْبَعُهُ » . ثُمَّ قَرَأَ مِصْدَاقَهُ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ( وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ يَبْخَلُونَ بِمَا آتَاهُمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ هُوَ خَيْرًا لَهُمْ بَلْ هُوَ شَرٌّ لَهُمْ سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ) الآيَةَ .
Tercemesi:
Bize Mücahid b. Musa, ona (Süfyan) b. Uyeyne, Cami' b. Ebu Raşid, ona Ebu Vail (Şakik b. Seleme), ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Malı olup ta zekatını vermeyen kimseye o malı kıyamet günü boynuzlu bir zehirli yılan suretiyle gelip onun boynuna dolanacaktır. Kişi ondan kaçmaya çalışacak fakat yılan onu kovalayacaktır." Sonra da Rasulullah (sav) Allah'ın Kitab'ından bu sözü doğrulamak için (delilini getirip) şu ayeti okudu: "Allah'ın lutfundan kendilerine verdiği nimette cimrilik gösterenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, bilâkis bu onlar için kötüdür. Cimrilik ettikleri şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır...(Ali İmran/2-180)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 2, /2245
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Cami b. Ebu Raşid el-Kâhili (Cami b. Ebu Raşid)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Mücahid b. Musa el-Hutteli (Mücahid b. Musa b. Ferruh)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
İbadet, Zekat
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26498, N003094
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُغِيرَةَ قَالَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ح وَأَخْبَرَنَا كَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ بَعْدَهُ وَكَفَرَ مَنْ كَفَرَ مِنَ الْعَرَبِ قَالَ عُمَرُ رضى الله عنه يَا أَبَا بَكْرٍ كَيْفَ تُقَاتِلُ النَّاسَ وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَمَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَقَدْ عَصَمَ مِنِّى مَالَهُ وَنَفْسَهُ إِلاَّ بِحَقِّهِ وَحِسَابُهُ عَلَى اللَّهِ » . قَالَ أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه لأُقَاتِلَنَّ مَنْ فَرَّقَ بَيْنَ الصَّلاَةِ وَالزَّكَاةِ فَإِنَّ الزَّكَاةَ حَقُّ الْمَالِ وَاللَّهِ لَوْ مَنَعُونِى عَنَاقًا كَانُوا يُؤَدُّونَهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَقَاتَلْتُهُمْ عَلَى مَنْعِهَا . قَالَ عُمَرُ فَوَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ رَأَيْتُ أَنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ شَرَحَ صَدْرَ أَبِى بَكْرٍ لِلْقِتَالِ فَعَرَفْتُ أَنَّهُ الْحَقُّ . وَاللَّفْظُ لأَحْمَدَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Muğîra, ona Osman b. Said, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah; (T) Bize Kesîr b. Ubeyd, ona Bakiyye, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) vefat ettiğinde ondan sonra Ebu Bekir (halife) oldu. Bazı Araplar da (irtidat edip) kafir oldular. Ömer (ra), ''ey Ebu Bekir! Rasulullah (sav), 'Allah'tan başka ilah yoktur'' diyene dek insanlarla savaşmakla emrolundum. 'Allah'tan başka ilah yoktur' diyen malını ve canını benden korumuş olur. (Allah'ın) hakkı ise müstesnadır ve onun hesabı Allah'a kalmıştır' buyurmuşken nasıl olur da insanlarla savaşırsın?'' dedi. Ebu Bekir (ra), ''Vallahi! Namaz ile zakatın arasını ayıranlarla muhakkak savaşacağım! (Çünkü) zekat, malın hakkıdır. Vallahi! Hz. Peygamber'e (sav) verdikleri dişi bir oğlağı (عَنَاقًا) bana vermezlerse vermemelerinden dolayı onlarla muhakkak savaşırım!'' dedi. Ömer de, ''Vallahi! Allah'ın (ac), Ebu Bekir'in gönlünü savaş hususunda genişlettiğini bildim ve onun hakikat (olduğunu) anladım!'' dedi.
Hadisin lafzı (hocam) Ahmed'e aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 1, /2286
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Amr Osman b. Kesir el-Kuraşî (Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
6. Ahmed b. Muhammed el-Ezdi (Ahmed b. Muhammed b. Muğira b. Sinan)
Konular:
KTB, TEVHİD
Savaş, sona erdiren ikrar
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Zekat, vermeyenin hali
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَكُونُ كَنْزُ أَحَدِكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ شُجَاعًا أَقْرَعَ ، يَفِرُّ مِنْهُ صَاحِبُهُ فَيَطْلُبُهُ وَيَقُولُ أَنَا كَنْزُكَ . قَالَ وَاللَّهِ لَنْ يَزَالَ يَطْلُبُهُ حَتَّى يَبْسُطَ يَدَهُ فَيُلْقِمَهَا فَاهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27496, B006957
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَكُونُ كَنْزُ أَحَدِكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ شُجَاعًا أَقْرَعَ ، يَفِرُّ مِنْهُ صَاحِبُهُ فَيَطْلُبُهُ وَيَقُولُ أَنَا كَنْزُكَ . قَالَ وَاللَّهِ لَنْ يَزَالَ يَطْلُبُهُ حَتَّى يَبْسُطَ يَدَهُ فَيُلْقِمَهَا فَاهُ » .
Tercemesi:
Bize İshak (b. Râhûye el-Mervezî), ona Abdürrezzak (b. Hemmâm), ona Mamer (b. Raşid el-Ezdî), ona Hemmâm (b. Münebbih el-Yemânî), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İçinizden birilerinin biriktirdiği haznesi Kıyamet Günü son derece zehirli erkek bir yılan halini alacak; sahibi ondan kaçacak, yılan kendisini kovalayacak ve 'Ben, senin biriktirdiğin [Dünya'daki] hazinenim.' diyecektir. Vallahi, yılan onu kovalamaya devam edecek ve nihayet sahibi elini uzatacak ve yılan, onun elini ağzına alıp yutacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hıyel 3, 2/662
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
İbadet, Zekat
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31682, B004565
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُنِيرٍ سَمِعَ أَبَا النَّضْرِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ - هُوَ ابْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ آتَاهُ اللَّهُ مَالاً فَلَمْ يُؤَدِّ زَكَاتَهُ ، مُثِّلَ لَهُ مَالُهُ شُجَاعًا أَقْرَعَ ، لَهُ زَبِيبَتَانِ يُطَوَّقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، يَأْخُذُ بِلِهْزِمَتَيْهِ - يَعْنِى بِشِدْقَيْهِ - يَقُولُ أَنَا مَالُكَ أَنَا كَنْزُكَ » . ثُمَّ تَلاَ هَذِهِ الآيَةَ ( وَلاَ يَحْسِبَنَّ الَّذِينَ يَبْخَلُونَ بِمَا آتَاهُمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ ) إِلَى آخِرِ الآيَةِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Münir, ona Ebu Nadr (Haşim b. Kasım), ona Abdurrahman b. Abdullah b. Dinar, ona babası (Abdullah b. Dinar), ona Ebu Salih (Zekvan es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah bir kimseye mal verir de o kimse de malının zekatını vermezse, kıyamet günü zekatını vermediği o malları boynuzlu bir yılan şekline getirilir ve yılan o kimsenin boynuna dolanır çenesinden ısırarak: 'Ben senin malınım, ben senin hazinenim' der. Sonra da Rasulullah (sav) şu ayeti okudu: "Allah’ın lutfundan kendilerine verdiği nimette cimrilik gösterenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar... (Ali İmran/2-180)."Ben senin (dünyâda çok sevdiğin) malınım, ben senin hazinenim! der. Sonra da Rasulullah (sav) şu ayeti okudu: "Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimette cimrilik gösterenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar... (Ali İmran/2-180)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 14, 2/165
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
4. Abdurrahman b. Abdullah el-Adevî (Abdurrahman b. Abdullah b. Dinar)
5. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
6. Abdullah b. Münir el-Mervezî (Abdullah b. Münir)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Zekat, vermemenin cezası
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276765, N003094-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُغِيرَةَ قَالَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ح وَأَخْبَرَنَا كَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ بَعْدَهُ وَكَفَرَ مَنْ كَفَرَ مِنَ الْعَرَبِ قَالَ عُمَرُ رضى الله عنه يَا أَبَا بَكْرٍ كَيْفَ تُقَاتِلُ النَّاسَ وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَمَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَقَدْ عَصَمَ مِنِّى مَالَهُ وَنَفْسَهُ إِلاَّ بِحَقِّهِ وَحِسَابُهُ عَلَى اللَّهِ » . قَالَ أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه لأُقَاتِلَنَّ مَنْ فَرَّقَ بَيْنَ الصَّلاَةِ وَالزَّكَاةِ فَإِنَّ الزَّكَاةَ حَقُّ الْمَالِ وَاللَّهِ لَوْ مَنَعُونِى عَنَاقًا كَانُوا يُؤَدُّونَهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَقَاتَلْتُهُمْ عَلَى مَنْعِهَا . قَالَ عُمَرُ فَوَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ رَأَيْتُ أَنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ شَرَحَ صَدْرَ أَبِى بَكْرٍ لِلْقِتَالِ فَعَرَفْتُ أَنَّهُ الْحَقُّ . وَاللَّفْظُ لأَحْمَدَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Muğira, ona Osman b. Said, ona Şuayb (b. Ebu Hamza), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ubeydullah (b. Abdullah), (T) Bize Kesir b. Ubeyd, ona Bakiyye (b. Velid), ona Şuayb (b. Ebu Hamza), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav) vefat ettiğinde Hz. Ebu Bekir ondan sonra (devlet başkanı) olmuştu. Araplardan bazıları (zekatlarını vermeyerek) inkar edince Hz. Ebu Bekir onların kafir olduklarına hükmetti (ve onlarla savaşma kararı aldı). Bunun üzerine Hz. Ömer (ra), Ey Ebu Bekir! Hz. Peygamber (sav), "İnsanlar Allah'tan başka ilah yoktur deyinceye kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Kim Allah'tan başka ilah yoktur derse (ve bunu kabul ederse) mallarını ve canlarının saygınlığını benden korumuş olurlar. Ancak Allah'ın hakkı (suçlara verilen had cezası) hariç. Hesapları ise Allah'a aittir." dediği halde onlarla nasıl savaşırsın, dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir (ra), namazla zekatın arasını ayıranlarla savaşacağım. Çünkü zekat, maldan alınan bir haktır. Allah'a yemin olsun ki Hz. Peygamber'e zekat olarak verdikleri bir oğlağı bile bana vermezlerse bundan dolayı onlarla savaşırım. Hz. Ömer daha sonra şöyle demiştir. Allah'a yemin olsun ki ben (zekatı vermeyenlerle) savaş konusunda Allah'ın Ebu Bekir'in kalbini (doğru görüşe) açtığını gördüm ve onun hak üzere olduğu kanaatine vardım.
Hadisin lafzı Ahmed'e (b. Muhammed b. Muğira) aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 1, /2286
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Hasan Kesir b. Ubeyd el-Mezhicî (Kesir b. Ubeyd b. Nümeyr)
Konular:
KTB, TEVHİD
Savaş, sona erdiren ikrar
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277635, N002548-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَاوُسٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ ثُمَّ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مَثَلَ الْمُنْفِقِ الْمُتَصَدِّقِ وَالْبَخِيلِ كَمَثَلِ رَجُلَيْنِ عَلَيْهِمَا جُبَّتَانِ أَوْ جُنَّتَانِ مِنْ حَدِيدٍ مِنْ لَدُنْ ثُدِيِّهِمَا إِلَى تَرَاقِيهِمَا فَإِذَا أَرَادَ الْمُنْفِقُ أَنْ يُنْفِقَ اتَّسَعَتْ عَلَيْهِ الدِّرْعُ أَوْ مَرَّتْ حَتَّى تُجِنَّ بَنَانَهُ وَتَعْفُوَ أَثَرَهُ وَإِذَا أَرَادَ الْبَخِيلُ أَنْ يُنْفِقَ قَلَصَتْ وَلَزِمَتْ كُلُّ حَلْقَةٍ مَوْضِعَهَا حَتَّى أَخَذَتْهُ بِتَرْقُوَتِهِ أَوْ بِرَقَبَتِهِ » . يَقُولُ أَبُو هُرَيْرَةَ أَشْهَدُ أَنَّهُ رَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُوَسِّعُهَا فَلاَ تَتَّسِعُ . قَالَ طَاوُسٌ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يُشِيرُ بِيَدِهِ وَهُوَ يُوَسِّعُهَا وَلاَ تَتَوَسَّعُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona Tavus (b. Keysan), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İnfak eden cömert bir kimseyle cimri bir kimsenin durumu, üzerlerinde göğüslerinden köprücük kemiklerine kadar uzanan bir cübbe bulunan yada demirden bir cübbe bulunan iki adamın durumu gibidir.
Cömert kimse infak etmeye istediğinde, o zırh (demir cübbe) genişler veya ayak parmakları kapatacak ve ayak izlerini de silecek kadar uzar veya boylanır. Cimri kimseye gelince, o bir şey infak etmek istediğinde cübbenin her bir parçası (halkası) yerine oturur hatta boyuna veye köprücük kemiğine yapışır."
Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle demek istemiştir: "O şahıs cübbeyi genişletmeye çalışır fakat genişletemez."
Tavus dedi ki: Ebu Hureyre eliyle işaret ederek şöyle dedi: "Bu şahıs cübbeyi genişletmeye çalışır fakat cübbe genişlemez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 61, /2252
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Hasan b. Müslim el-Huzaî (Hasan b. Müslim b. Yennâk)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Muhammed b. Mansur el-Huzai (Muhammed b. Mansur b. Sabit b. Halid)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Sadaka, fazileti
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24707, N005105
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مُرَّةَ يُحَدِّثُ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ آكِلُ الرِّبَا وَمُوكِلُهُ وَكَاتِبُهُ إِذَا عَلِمُوا ذَلِكَ وَالْوَاشِمَةُ وَالْمَوْشُومَةُ لِلْحُسْنِ وَلاَوِى الصَّدَقَةِ وَالْمُرْتَدُّ أَعْرَابِيًّا بَعْدَ الْهِجْرَةِ مَلْعُونُونَ عَلَى لِسَانِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ الْقِيَامَةِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Halid (b. Haris), ona Şube (b. Haccac), el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Abdullah b. Mürre, ona Haris b. Abdullah, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir. Faiz alan, veren, bildiği halde faiz muamelelerinin katipliğini yapan, güzel görünmek için dövme yapan ve yaptıran, sadaka vermekten imtina eden, hicretten sonra dinden irtidat edip çölde bedevi gibi yaşayanlar kıyamet gününde (Allah'ın Rasulü) Muhammed'in (sav) diliyle lanetlenmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zînet mine's-sünen 25, /2416
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Abdullah b. Mürre el-Hemdanî (Abdullah b. Mürre)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
7. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Faiz, Riba
Süslenme, dövme yapmak ve yaptırmak
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22439, N002582
Hadis:
أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ قَالَ أَخْبَرَنِى هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ قَالَ حَدَّثَنِى هِلاَلٌ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ جَلَسَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ وَجَلَسْنَا حَوْلَهُ فَقَالَ « إِنَّمَا أَخَافُ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِى مَا يُفْتَحُ لَكُمْ مِنْ زَهْرَةٍ » . وَذَكَرَ الدُّنْيَا وَزِينَتَهَا فَقَالَ رَجُلٌ أَوَيَأْتِى الْخَيْرُ بِالشَّرِّ فَسَكَتَ عَنْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقِيلَ لَهُ مَا شَأْنُكَ تُكَلِّمُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ يُكَلِّمُكَ . قَالَ وَرَأَيْنَا أَنَّهُ يُنْزَلُ عَلَيْهِ فَأَفَاقَ يَمْسَحُ الرُّحَضَاءَ وَقَالَ « أُشَاهِدُ السَّائِلَ إِنَّهُ لاَ يَأْتِى الْخَيْرُ بِالشَّرِّ وَإِنَّ مِمَّا يُنْبِتُ الرَّبِيعُ يَقْتُلُ أَوْ يُلِمُّ إِلاَّ آكِلَةُ الْخَضِرِ فَإِنَّهَا أَكَلَتْ حَتَّى إِذَا امْتَدَّتْ خَاصِرَتَاهَا اسْتَقْبَلَتْ عَيْنَ الشَّمْسِ فَثَلَطَتْ ثُمَّ بَالَتْ ثُمَّ رَتَعَتْ وَإِنَّ هَذَا الْمَالَ خَضِرَةٌ حُلْوَةٌ وَنِعْمَ صَاحِبُ الْمُسْلِمِ هُوَ إِنْ أَعْطَى مِنْهُ الْيَتِيمَ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَإِنَّ الَّذِى يَأْخُذُهُ بِغَيْرِ حَقِّهِ كَالَّذِى يَأْكُلُ وَلاَ يَشْبَعُ وَيَكُونُ عَلَيْهِ شَهِيدًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Ziyad b. Eyyub, ona İsmail b. Uleyye, ona Hişam, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Hilal, ona Atâ b. Yesâr rivayet ettiğine göre Ebû Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) minbere biz de etrafına oturmuştuk. Dünya ve süslerinden bahsetti ve "Sizin hakkında sadece şundan endişeleniyorum: Benden sonra dünyanın nimetlerini göremeyebiliriz!" Bir adam "Hayır, şer getirir mi?" diye sordu. Rasulullah ona cevap vermedi. O adama "Rasulullah sana bir şey demediği halde sen onunla neden konuşuyorsun?" diye çıkıştılar. Adam sıkıntıdan dolayı kendinden geçti, kendine gelince terini sildi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biraz önce soru soran kişi! Hayır şer getirmez elbette. Ancak baharda yağmurla biten atlardan bazıları hayvanları öldürür, bazıları ise besler. Ancak ot yiyerek hayatını sürdürenler bunun dışındadır. Onlar semirinceye kadar yerler, güneşe dönüp güneşlenir, oynar, zıplar, işer ve tekrar otlarlar. İşte dünya malı böle yeşil ve tatlıdır. Müslüman zengin kendisine verilen servetten yetime, fakire, yolda kalmışlara infak ederse ne güzeldir! Hakkı olmadığı halde bir şeyi alan kişi ise yeyip yeyip doymayan gibidir. O aldıkları şeyler kıyamet günü onların aleyhinde şahitlik yapacaklardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 81, /2255
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
7. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Ahirete İman, kıyamete hazırlanmak
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Dünya, dünyaya düşkünlük
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Kıyamet, ahvali
KTB, ADAB
Mal, mal - mülk hırsı
Niyet, Sadaka, niyet ve samimiyet esastır
Sadaka, fazileti
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Zekat, farziyeti
Zekat, fazileti
Zekat, vermeyenin hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24709, N005106
Hadis:
أَخْبَرَنَا زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ قَالَ أَخْبَرَنَا حُصَيْنٌ وَمُغِيرَةُ وَابْنُ عَوْنٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَعَنَ آكِلَ الرِّبَا وَمُوكِلَهُ وَكَاتِبَهُ وَمَانِعَ الصَّدَقَةِ وَكَانَ يَنْهَى عَنِ النَّوْحِ . أَرْسَلَهُ ابْنُ عَوْنٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ .
Tercemesi:
Bize Ziyad b. Eyyüb, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Husayn (b. Abdurrahman), Muğira (b. Miksem) ve (Abdullah) b. Avn, o üçüne (Amir) eş-Şa'bî, ona Haris (b. Abdullah), ona da Hz. Ali, Hz. Peygamber'in (sav) faiz yiyene, yedirene, faiz uygulamalarını yazan katibe ve zekatı vermeyene lanet ettiğini ve ölünün ardından feryat ederek ağlamayı da yasakladığını nakletmiştir.
Bu rivayeti İbn Avn ve Atâ b. Sâib mürsel olarak da nakletmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zînet mine's-sünen 25, /2416
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Faiz, Riba
Zekat, vermeyenin hali