73 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Huzeyfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Emanet ve iman önce, gökten insanların kalplerinin derinliğine inip fıtrat haline geldi. Ondan sonra Kur'an indi ve onlar Kur'an'ı okuyup sünnetten (onu) öğrendiler."
Rabbinden sana vahyolunana uy. O'ndan başka tanrı yoktur. Müşriklerden yüz çevir.
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, ona Yahya b. Eyyüb, ona Zebbân b. Kaid, ona Sehl b. Muaz el-Cüheni, ona da babasının rivayet ettiğine gören Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kur'ân-ı Kerîm'i okuyan ve hükümleriyle amel eden insanın anne ve babasına kıyamet günü bir taç giydirilir. Bu tacın parlaklığı, dünya evlerindeki güneşin, –güneş evinizin içinde olması halindeki- parlaklığından daha güzeldir. Ya Kur'an'ın içindekileriyle amel edeni ne zannedersiniz?"
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Süfyân, ona da Abdülaziz b. Rufey şöyle demiştir: Şeddâd b. Ma'kil ile birlikte İbn Abbâs'ın yanına girdim. Şeddâd b. Ma'kil, İbn Abbâs'a “Peygamber (sav) bir şey bıraktı mı?” diye sordu. İbn Abbâs “Mushaf'ın iki kapağı arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı” dedi. Biz yine beraberce Muhammed b. Hanefiyye'nin yanına girdik ve ona da aynı soruyu sorduk. Muhammed b. Hanefiyye de “iki kapak arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı” dedi.
Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Berîre, hürriyetini satın alma bedeli için yardım istemek üzere Âişe'nin yanına girdi. Üzerinde beş sene içinde taksitle ödemek üzere beş ukiyye borç vardı. Âişe bu talebe ilgi duydu ve “söyle bakalım, ben bir defada bütün borcunu ödesem ve velayetin bana ait olması koşuluyla seni azat etsem, efendilerin seni satarlar mı?” dedi. Berîre gidip bu teklifi sahiplerine arz etti. Fakat onlar “ancak velayetin bizde olursa kabul ederiz” dediler. Aişe der ki: Ben Rasulullah'ın yanına girip konuyu ona arz ettim, Rasulullah (sav) "sen Berîre'yi satın al, sonra hürriyetine kavuştur. Velayet hakkı azat edene aittir" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) ayağa kalkıp şu konuşmayı yaptı: "Bir takım insanlara ne oluyor ki, onlar Allah'ın Kitabı'nda olmayan birçok şart koşuyorlar. Her kim Allah'ın Kitabı'nda bulunmayan bir şart koyarsa, onun geçerliliği yoktur. Allah'ın koyduğu şart uyulmaya daha layık ve daha sağlamdır."
Bize İbrahim b. Hamza b. Ebu Yahya er-Remli, ona Zeyd b. Ebu Zerkâ, ona İbn Ebu Zinad, ona babası (Abdullah b. Zekvân), ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da şöyle demiştir: İbn Abbas "Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfirdirler... zalimlerdir... fasıklardır..." (Mâide, 5/44, 45, 47) mealindeki ayetler hakkında “Bu üç ayet, özel olarak Yahudilerden Kureyza ve Nadîr oğulları hakkında indi” demiştir.
Bize Nasr b. Abdurrahman el-Kûfi, ona Zeyd b. Hasan el-Enmâtî, ona Cafer b. Muhammed, ona babası (Muhammed b. Ali) ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Rasulullah'ı (sav) hacda, arefe günü, Kasva isimli devesine binmiş hutbe verirken gördüm şöyle diyordu: "Ey insanlar, size iki şey bırakıyorum onlara uyarsanız asla sapıtmazsınız. Bunlar Allah’ın kitabı ve yakınlarım olan ehli beytim." Tirmizî der ki: Bu konuda Ebu Zer, Ebu Saîd, Zeyd b. Erkâm ve Huzeyfe b. Esîd de rivayet etmiştir. Tirmizî der ki: Bu hadis bu tarikiyle hasen garibtir. Tirmizî der ki: Zeyd b. Hasan’dan, Saîd b. Süleyman ve birden çok ilim ehli rivayette bulunmuştur.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Süfyân, ona da Abdülaziz b. Rufey şöyle demiştir: Şeddâd b. Ma'kil ile birlikte İbn Abbâs'ın yanına girdim. Şeddâd b. Ma'kil, İbn Abbâs'a “Peygamber (sav) bir şey bıraktı mı?” diye sordu. İbn Abbâs “Mushaf'ın iki kapağı arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı” dedi. Biz yine beraberce Muhammed b. Hanefiyye'nin yanına girdik ve ona da aynı soruyu sorduk. Muhammed b. Hanefiyye de “iki kapak arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı” dedi.
Bize Yahya b. Hakim ve Muhammed b. Abdullah b. Yezid, onlara Süfyân, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İki şey dışında hasede yer yoktur: Allah'ın kendisine Kur'ân ilmini bahşedip onunla gece ve gündüz vakitlerini ihya eden ve Cenâb-ı Hakk'ın kendisine mal verip onu gece ve gündüz vakitlerinde infak eden kimse."