Giriş

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Halid, ona Said b. Ebu Hilal, ona da Nuaym el-Mücbir'in rivayet ettiğine görekendisi şöyle demiştir: Ebu Hureyre ile birlikte Mescid-i Nebînin üzerine çıkmıştım. Ebu Hureyre abdest aldı ve Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittiğini söyledi: "Ümmetim, abdest izlerinden dolayı kıyamet gününde abdest azaları parlar bir vaziyette çağrılacaktır. Öyleyse sizden kim azalarındaki parlaklığı artırabiliyorsa artırsın."


Açıklama: Hadisin "Ümmetim, abdest izlerinden dolayı kıyamet gününde abdest azaları parlar bir vaziyette çağrılacaktır." şeklinde tercüme edilen kısmı "Ümmetim, abdest izlerinden dolayı kıyamet gününde 'abdest azaları parlayanlar' diye isimlendirilecektir." şeklinde de çevrilebilir. Bk. el-Aynî, Umdetü'l-kârî, II, 248.

    Öneri Formu
1376 B000136 Buhari, Vudu, 3

Bize Yezîd b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım, ona Zirr, ona da Abdullah (ra) şöyle rivâyet etti: "Dedim ki: Ey Allah'ın rasûlü! Ümmetinden (dünyada iken) görmediğin kişileri nasıl tanıyacaksın?" "Onlar abdest azalarının parlaklığı sayesinde sakar ve sekili atlar gibi gelecekler."


    Öneri Formu
95881 MŞ000040 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 6

Bize Yezîd b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım, ona Zirr, ona da Abdullah (ra) şöyle haber verdi: "Dedim ki: Ey Allah'ın rasûlü! Ümmetinden (dünyada iken) görmediğin kişileri nasıl tanıyacaksın?" "Onlasr abdest azalarının parlaklığı sayesinde sakar ve sekili atlar gibi olacaklar."


    Öneri Formu

Bize Bağdat'ta Mescid-i Harbiye Ebû'l-Kasım Abdurrahman b. Ubeydullah b. Abdullah el-Hurakî el-Harbî haber verdi. Ona da Ebû Bekir Muhammed b. Abdullah eş-Şâfiî, ona İshak b. el-Hasan, ona Ebû Nuaym, ona da Ebû'l-Umeys şöyle rivâyet etti: Ali b. el-Akmer'in Ebû'l-Ahvas'tan rivâyet etmiş olduğu Abdullah b. Mes'ûd'un (ra) şu sözünü işittim: “Yarın Allah’a müslüman olarak kavuşmak isteyen, şu beş vakit namazı ezan okunan yerlerde kılsın! Çünkü Yüce Allah, Peygtamberinize (sav) hidâyet yollarını (sünen-i hüdâ) göstermiştir; şüphesiz namazların bu şekilde kılınması da hidâyet yollarındandır. Eğer cemâati terk edip namazı evinde kılan gibi siz de namazlarınızı evlerinizde kılarsanız, şüphesiz Peygamber’inizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamber’inizin sünnetini terk ettiğinizde de hiç şüphesiz sapıtırsınız. Güzelce abdestini alıp sonra şu câmilerden birine giden hiç bir insan yoktur ki, Allah onun attığı her adıma bir sevap yazmasın, bir derecesini yükseltmiş ve bir günahını da silmiş olmasın! Vallahi biz, münâfık olduğu açıkça bilinenlerden başka hiç kimsenin cemâatten geri kaldığını görmedik. Vallahi iki kişinin yardımıyla cemâate getirilip safa dahil edilen kişiler vardı.” Bunu Müslim Sahîh'inde Ebû Bekir b. Ebî Şeybe vasıtasıyla Ebû Nuaym el-Fadl b. Dükeyn'den tahric etti.


Açıklama: Bağlayıcılığı itibariyle sünnet, genelde ikiye ayrılır. Birine Sünen-i Hüdâ, diğerine de Sünen-i Zevâid denir. Bizim “Hidâyet yolları” diye tercüme ettiğimiz “Sünen-i Hüdâ”; Hz. Peygamber tarafından emredilen ve terk edilmesi meşrû olmayan cemâat, ezân gibi sünnetlerdir. Bunlar, farz ve vâcib olmamakla birlikte dinin kemâl vasıflarındandır. Sünen-i Zevâid ise; Hz. Peygamber’in bir insan olarak yaptıkları, oturup kalkmak, yemek-içmek gibi mûtad davranışlarıdır. Bunlar, uyulması dinen zorunlu olmayan şeylerdir.

    Öneri Formu
141786 BS005015 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 84

Bize İshak b. Nasr, ona Ebu Üsâme, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zur’a, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah (sav) ile Bilal arasında bir sabah namazı esnasında şöyle bir konuşma geçtiğini rivayet etti: Rasulullah (sav); “- Ya Bilal! İslamda işlediğin ve en çok ümit bağladığın amelini bana söyle, çünkü ben (bu gece) cennette, önümde senin ayaklarının yürüyüş tıkırtısını işittim” dedi. Bilal de; “- Ben kanaatimce şundan daha ümitli olan bir amel işlemedim. Ben gece veya gündüzün herhangi bir saatinde iyice abdest alır almaz bu abdestle ne kadar kalmak nasip olmuşsa o kadar namaz kıldım” dedi.


    Öneri Formu
8863 B001149 Buhari, Teheccüd, 17

Bize Ebu Küreyb ile Vasıl b. Abdula'la -hadisin lafzı Vasıl'a aittir-, onlara İbn Fudayl, ona Ebu Malik el-Eşca'i, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ümmetim Kevser havuzunun başında benim yanıma gelecek. Başkasının develerini kendi devesinden uzaklaştıran adam gibi ben de bazı insanları havuzdan uzaklaştıracağım." Bunun üzerine sahabe; ey Allah'ın Peygamberi! O zaman sen bizi tanıyacak mısın? diye sordu. Rasulullah (sav) da "evet. Sizin, sizden başka kimsede bulunmayan bir simanız olacak, o gün siz benim yanıma abdest izlerinden dolayı yüzünüz ve ayaklarınız parlayarak geleceksiniz. Ancak içinizden bir gurup insan benden alıkonulacak ve bana erişemeyecek. O zaman Ben; ya Rabbi onlar benim ashabımdan olan insanlardır diyeceğim. Hemen bir melek bana; 'Senden sonra onların neler yaptıklarını biliyor musun?' şeklinde cevap verecek."


    Öneri Formu
1693 M000582 Müslim, Tahâre, 37

Bize Musa b. İsmail, ona Abdülvâhid, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde veya iş yerinde (tek başına) kıldığı namazın sevabından yirmi beş kat daha fazladır. Çünkü o kimse güzelce abdest alıp yalnızca namaz kılmak amacıyla evinden çıkarsa mescide giderken attığı her bir adım sayesinde bir sevap kazanır ve bir günahı silinir. Namaza başladığında mescidden ayrılmadığı sürece melekler onun için 'Allahım bu kuluna yardımını lütfeyle, ona merhametinle muamele eyle.' diye dua ederler. Ayrıca sizden biriniz mescidde namaz kılmayı beklediği sürece namazdaymış gibi değerlendirilir."


    Öneri Formu
4859 B000647 Buhari, Ezan, 30

Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, evinde ve iş yerinde tek başına kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha faziletlidir. Sebebine gelince; bir kimse güzelce abdest alır ve namaz kılmaktan başka bir sâik olmadan, namazdan başka bir niyet taşımadan camiye geldiği zaman, oraya kadar attığı her adımdan dolayı bir sevap yazılır veya bir günahı silinir. Camiye girdiği zaman da namaz onu orada alıkoyduğu sürece namazda sayılır. Kimseye eziyet etmeden ve abdest bozmadan namaz kıldığınız yerde bulunduğunuz müddetçe Melekler de size dua ederler. Allah'ım! Ona merhamet eyle! Tövbesini de kabul buyur derler."


    Öneri Formu
5526 M001506 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 272

Bize Kuteybe, ona Cerir, ona el-A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra.) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Herhangi birinizin cemaatle kıldığı namaz, iş yerinde veya evinde (tek başına kıldığı) namazdan yirmi küsür derece daha üstündür. Sebebine gelince, o kimse güzelce abdest aldığı ve namazdan başka bir niyeti olmaksızın ve namaz kılmaktan başka bir istek kendisini harekete geçirmeksizin mescide geldiği zaman, attığı her adımdan dolayı bir sevap kazanır veya o adım sebebiyle kendisinden bir günah silinir. Abdestini bozmadan ve kimseye eziyet etmeden namaz kıldığınız yerde oturduğunuz müddetçe Melekler de sizin her birinize hayır duasında bulunurlar, 'Allah’ım! Ona merhamet eyle!' diye dua ederler." Rasulullah (sav) şunu da söyledi: “Sizden birinizi, namaz kendisini orada tuttuğu sürece namazda sayılır.”


    Öneri Formu
13031 B002119 Buhari, Büyu', 49

Bize Ebu Küreyb ile Vâsıl b. Abdüla'lâ -hadisin lafzı Vâsıl'a aittir-, onlara İbn Fudayl, ona Ebu Mâlik el-Eşcaî, ona Ebû Hâzim, ona da Ebû Hureyre'nin (ra.) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Ümmetim Kevser havuzunun başında benim yanıma gelecek. Başkasının develerini kendi devesinden uzaklaştıran adam gibi ben de bazı insanları havuzdan uzaklaştıracağım." Bunun üzerine sahabe; "- Ey Allah'ın Peygemberi! O zaman sen bizi tanıyacak mısın?" diye sordu. Rasulullah (sav.) da; "- Evet. Sizin, sizden başka kimsede bulunmayan bir simanız olacak, o gün siz benim yanıma abdest izlerinden dolayı yüzünüz ve ayaklarınız parlayarak geleceksiniz. Ancak içinizden bir gurup insan benden alıkonulacak ve bana erişemeyecek. O zamane ben; "- Ya rabbî, onlar benim ashabımdan olan insanlardır" diyeceğim. Hemen bir melek bana; "- Senden sonra onların neler yaptıklarını biliyor musun?" şeklinde cevap verecek.


    Öneri Formu
280876 M000582-2 Müslim, Tahâre, 37