85 Kayıt Bulundu.
Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında ise, onlara karşı sağır ve kör davranmazlar;
Bize Sadaka, ona Yahya, ona Sufyân, ona Süleyman, ona İbrahim, ona Abîde, ona da Abdullah -Yahya der ki: Bu hadisin bir kısmını bana Amr b. Mürre rivayet etmiştir- Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana "Kur'an oku bana" buyurdu. Ben “Kur'ân Size indirildiği hâlde, ben mi size okuyayım?” dedim. Rasulullah (sav) "Kur'an'ı benden başkasından dinlemeyi seviyorum" dedi. Bunun üzerine ben Nisâ Suresini okudum ve "Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hâli nice olacak!"(Nisâ, 41) ayetine geldiğimde, Peygamber (sav) bana "yeter dur" buyurdu. Bir de gördüm ki Hz. Peygamber'in iki gözünden yaşlar süzülüyor.
Bize Muslim b. İbrahim ve Ebân, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Devamlı) Kur'an okuyan mü'min, kokusu hoş, tadı güzel bir portakal gibidir. Kur'an okumayan bir mü'min de tadı güzel olup da kokusu olmayan bir hurma gibidir. Kur'an okuyan günahkâr kimse kokusu güzel olup tadı acı olan fesleğen gibidir. Kur'an okumayan günahkâr kimse ise tadı acı olup kokusu olmayan Ebu Cehil karpuzu gibidir. İyi arkadaş, güzel koku satan kimse gibidir. Sana, ondan hiçbir şey isabet etmese bile en azından güzel kokusu isabet eder. Kötü arkadaş da bir körükçüye benzer. Onun ise is ve kokusundan bir şey bulaşmasa da en azından sana dumanı isabet eder."