Açıklama: Sahih li ğayrihî'dir. Ebû Sebre'den dolayı bu isnad zayıftır. Râvi meçhuldur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
58248, HM006514
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِي سَبْرَةَ قَالَ
كَانَ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ زِيَادٍ يَسْأَلُ عَنْ الْحَوْضِ حَوْضِ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَكَانَ يُكَذِّبُ بِهِ بَعْدَمَا سَأَلَ أَبَا بَرْزَةَ وَالْبَرَاءَ بْنَ عَازِبٍ وَعَائِذَ بْنَ عَمْرٍو وَرَجُلًا آخَرَ وَكَانَ يُكَذِّبُ بِهِ فَقَالَ أَبُو سَبْرَةَ أَنَا أُحَدِّثُكَ بِحَدِيثٍ فِيهِ شِفَاءُ هَذَا إِنَّ أَبَاكَ بَعَثَ مَعِي بِمَالٍ إِلَى مُعَاوِيَةَ فَلَقِيتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو فَحَدَّثَنِي مِمَّا سَمِعَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَمْلَى عَلَيَّ فَكَتَبْتُ بِيَدِي فَلَمْ أَزِدْ حَرْفًا وَلَمْ أَنْقُصْ حَرْفًا حَدَّثَنِي أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْفُحْشَ أَوْ يُبْغِضُ الْفَاحِشَ وَالْمُتَفَحِّشَ
قَالَ وَلَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَظْهَرَ الْفُحْشُ وَالتَّفَاحُشُ وَقَطِيعَةُ الرَّحِمِ وَسُوءُ الْمُجَاوَرَةِ وَحَتَّى يُؤْتَمَنَ الْخَائِنُ وَيُخَوَّنَ الْأَمِينُ وَقَالَ أَلَا إِنَّ مَوْعِدَكُمْ حَوْضِي عَرْضُهُ وَطُولُهُ وَاحِدٌ وَهُوَ كَمَا بَيْنَ أَيْلَةَ وَمَكَّةَ وَهُوَ مَسِيرَةُ شَهْرٍ فِيهِ مِثْلُ النُّجُومِ أَبَارِيقُ شَرَابُهُ أَشَدُّ بَيَاضًا مِنْ الْفِضَّةِ مَنْ شَرِبَ مِنْهُ مَشْرَبًا لَمْ يَظْمَأْ بَعْدَهُ أَبَدًا
فَقَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ مَا سَمِعْتُ فِي الْحَوْضِ حَدِيثًا أَثْبَتَ مِنْ هَذَا فَصَدَّقَ بِهِ وَأَخَذَ الصَّحِيفَةَ فَحَبَسَهَا عِنْدَهُ
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Hüseyin el-Müallim, ona Abdullah b. Büreyde, ona Ebu Sebre şöyle rivayet etti:
Ubeydullah b. Ziyad 'Havz/Muhammed'in (sav) havzı hakkında bazı sorular sordu ve havzı yalanlıyordu. Ebu Berze'ye, Bera b. Azib'e, Âiz b. Amr ve bir başka kişiye de sorular sorduktan sonra onu yalanladı. Ebu Sebre ben sana bu konuda sadra şifa olacak bir hadis aktarayım dedi. Senin baban benimle bir miktar malı Muaviye'ye gönderdi. Orada Abdullah b. Amr b. As (r. anhüm) ile karşılaştım ve bizzat bana Rasulullah'ın (sav) şu hadisini nakletti, yazdırdı ve ben de bizzat bir harf eklemeden ve eksiltmeden yazdım.
Bana Rasulullah'ın (sav), "Allah çirkin söz ve davranışları ve bunları zoraki yapmayı sevmez [yada ravi şöyle söylemiş olabilir) Allah çirkin söz ve davranışa ve bunları zoraki yapmaya çok kızar" dediğini rivayet etti.
Ve rivayet şöyle devam etti:
Fuhşiyat (rezillik/çirkin söz ve davranışlar) yaygınlaşmadıkça, akrabalık ilişkileri kesilip kötü komşuluk başlamadıkça, güvenilir kişi hain ve hain de güvenilir sayılmadıkça kıyamet kopmaz. Sizin buluşma yeriniz benim havzımdır. Onun genişliği ve uzunluğu eşittir.
Sahası Eyle ile Mekke arası gibi bir aylık yürüyüş mesafesinde büyük bir bölge genişliğindedir. Orada yıldızlar sayısınca içecek kabı bulunmakta ve onun rengi gümüşten daha beyazdır. Kim ondan içerse bir daha susuzluk duymaz."
Ubeydullah, Havz konusunda bu hadisten daha sağlam olanını işitmedim dedi ve onu tasdik etti ve sahifeyi aldı yanında muhafaza etti.
Açıklama:
Sahih li ğayrihî'dir. Ebû Sebre'den dolayı bu isnad zayıftır. Râvi meçhuldur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Amr b. el-As 6514, 2/596
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Salim b. Seleme el-Hüzeli (Salim b. Seleme b. Nevfel b. Abdüluzza)
3. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Hadis, hadislerin yazılması
Havz, özellikleri
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
İyilik, komşuya iyilik etmek
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Kötülük
Söz, kötü söz söylemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148746, BS011905
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يُحَدِّثُ قَالَ : دَعَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- الأَنْصَارَ لِيُقْطِعَ لَهُمُ الْبَحْرَيْنِ فَقَالُوا : لاَ حَتَّى تُقْطِعَ لإِخْوَانِنَا مِنَ الْمُهَاجِرِينَ مِثْلَ الَّذِى تُقْطِعُنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَمَا إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ حَرْبٍ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu Abdullah es-Saffâr, ona İsmail b. İshak, ona Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd ona da Yahya b. Saîd, Enes b. Mâlik'i şöyle derken işittiğini rivayet etti:
Rasulullah (s.a.v.) el-Bahreyn bölgesini kendilerine tahsis etmek üzere Ensar'ı davet etti. Ensar da kendilerine tahsis ettiği miktarın aynısını Muhacir kardeşlerimize tahsis edinceye kadar kabul etmeyeceklerini, Rasulullah'a (s.a.v.) beyan etti. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.), "Sizler kuşkusuz benden sonra bencillikle (muamele) görecek kimselersiniz, öyleyse benimle karşılaşıncaya kadar sabredin." Buhari bu hadisi Sahih'inde Süleyman b. Harb'den naklen rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11905, 12/205
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن محمد بن عمرو بن حلحلة عن حميد بن مالك بن خثيم أنه قال : كنت جالسا مع أبى هريرة بأرضه بالعقيق فأتاه قوم من أهل المدينة على دواب فنزلوا قال حميد فقال أبو هريرة اذهب إلى أمى وقل لها ان ابنك يقرئك السلام ويقول أطعمينا شيئا قال فوضعت ثلاثة أقراص من شعير وشيئا من زيت وملح في صحفة فوضعتها على رأسي فحملتها إليهم فلما وضعته بين أيديهم كبر أبو هريرة وقال الحمد لله الذي أشبعنا من الخبز بعد أن لم يكن طعامنا إلا الأسودان التمر والماء فلم يصب القوم من الطعام شيئا فلما انصرفوا قال يا بن أخى أحسن إلى غنمك وامسح الرغام عنها وأطب مراحها وصل في ناحيتها فإنها من دواب الجنة والذي نفسي بيده ليوشك أن يأتى على الناس زمان تكون الثلة من الغنم أحب إلى صاحبها من دار مروان
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Humeyd b. Mâlik b. Huseym rivayet etti:
Ebu Hüreyre ile onun Akîk’teki arazisinde oturuyordum. Medine halkından bir grup, binekleri üzerinde ona doğru geldiler ve (daha sonra) indiler. Bunun üzerine Ebu Hüreyre, "Anneme git ve ona de ki oğlun sana selâm ediyor ve bize bir şey ikram etsin diyor." Annesi de üç arpa ekmeği, bir miktar zeytinyağı ve tuzu bir tepsiye koydu. Ben de onu başımın üzerine koyup onlara götürdüm. Yiyeceği onların önüne koyunca Ebu Hüreyre tekbir getirdi ve "İki siyah yani hurma ve sudan başka yiyecek bir şeyimiz yokken bizi ekmekle doyuran Allah’a hamdolsun", dedi. Onlar dönüp gidince (bana) "Koyunlarına iyi bak, onların üzerindeki toz ve toprağı al, ağıllarını temiz tut, bir köşesinde namazını kıl. Çünkü onlar cennet hayvanlarındandır. Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sahibi nezdinde bir koyun sürüsünün Mervân’ın evinden daha değerli olacağı günün gelmesi yakındır" dedi.
Açıklama: Ebu Hüreyre'nin annesi, kafir olmasına rağmen Medine'de yaşıyordu. Ebu Hüreyre onu İslam'a davet etmesine rağmen uzun müddet bunu reddetmişti. Allah Resûlü'nün duasının bereketiyle İslam'ı kabul etmiş (Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 158) ve sonrasında nispeten uzun müddet yaşamıştır. Ebu Hüreyre'nin annesinin ismi hakkında ihtilaf edilmesine rağmen Ümeyme olduğu zikredilir (İbn Hacer, İsâbe, VII, 512 -Şamile-)
Koyunların cennet hayvanı olması onun cennette yaratılacak hayvanlar arasında olması anlamına geleceği gibi (İbn Kuteybe, Te'vîl, s. 244 -şamile-) cennette onlara benzeyen canlılar bulunacağı için benzerlik nedeniyle koyuna cennet hayvanı denmiş olabilir (Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Hadiste “Mervân’ın evi” diye sözü edilen Mervân b. el-Hakem’in (ö. 65/685) evidir. Bu ev, Medine’nin en kıymetli evi olduğu için Araplar bunu atasözü olarak kullanmaktaydılar. (Bkz. İbn Abdülber, İstizkâr, thk. Sâlim Muhammed Atâ, Muhammed Ali Muavvız, Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-ilmiyye,1421/2000, VIII, 384.) (Muhammet Beyler)
O dönemde şehirlerde patlak verecek olan iç karışıklıklarda bulunmak yerine koyun sürüsüne sahip olmak suretiyle dağ başında koyunlarını otlatmanın daha faziletli olduğu anlatılmak istenmiştir.
Her ne kadar Ebu Hüreyre bu ifadeleri Hz. Peygamber'e izafe etmemiş ise de söz konusu mesajın Allah Resulü'nden alındığı söylenebilir. Zira aynı konu merfû hadislerde de işlenmektedir (İbn Abdilberr, İstizkâr, VIII, 384;Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164814, EM000572
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن محمد بن عمرو بن حلحلة عن حميد بن مالك بن خثيم أنه قال : كنت جالسا مع أبى هريرة بأرضه بالعقيق فأتاه قوم من أهل المدينة على دواب فنزلوا قال حميد فقال أبو هريرة اذهب إلى أمى وقل لها ان ابنك يقرئك السلام ويقول أطعمينا شيئا قال فوضعت ثلاثة أقراص من شعير وشيئا من زيت وملح في صحفة فوضعتها على رأسي فحملتها إليهم فلما وضعته بين أيديهم كبر أبو هريرة وقال الحمد لله الذي أشبعنا من الخبز بعد أن لم يكن طعامنا إلا الأسودان التمر والماء فلم يصب القوم من الطعام شيئا فلما انصرفوا قال يا بن أخى أحسن إلى غنمك وامسح الرغام عنها وأطب مراحها وصل في ناحيتها فإنها من دواب الجنة والذي نفسي بيده ليوشك أن يأتى على الناس زمان تكون الثلة من الغنم أحب إلى صاحبها من دار مروان
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Humeyd b. Mâlik b. Huseym rivayet etti:
Ebu Hüreyre ile onun Akîk’teki arazisinde oturuyordum. Medine halkından bir grup, binekleri üzerinde ona doğru geldiler ve (daha sonra) indiler. Bunun üzerine Ebu Hüreyre, "Anneme git ve ona de ki oğlun sana selâm ediyor ve bize bir şey ikram etsin diyor." Annesi de üç arpa ekmeği, bir miktar zeytinyağı ve tuzu bir tepsiye koydu. Ben de onu başımın üzerine koyup onlara götürdüm. Yiyeceği onların önüne koyunca Ebu Hüreyre tekbir getirdi ve "İki siyah yani hurma ve sudan başka yiyecek bir şeyimiz yokken bizi ekmekle doyuran Allah’a hamdolsun", dedi. Onlar dönüp gidince (bana) "Koyunlarına iyi bak, onların üzerindeki toz ve toprağı al, ağıllarını temiz tut, bir köşesinde namazını kıl. Çünkü onlar cennet hayvanlarındandır. Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sahibi nezdinde bir koyun sürüsünün Mervân’ın evinden daha değerli olacağı günün gelmesi yakındır" dedi.
Açıklama:
Ebu Hüreyre'nin annesi, kafir olmasına rağmen Medine'de yaşıyordu. Ebu Hüreyre onu İslam'a davet etmesine rağmen uzun müddet bunu reddetmişti. Allah Resûlü'nün duasının bereketiyle İslam'ı kabul etmiş (Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 158) ve sonrasında nispeten uzun müddet yaşamıştır. Ebu Hüreyre'nin annesinin ismi hakkında ihtilaf edilmesine rağmen Ümeyme olduğu zikredilir (İbn Hacer, İsâbe, VII, 512 -Şamile-)
Koyunların cennet hayvanı olması onun cennette yaratılacak hayvanlar arasında olması anlamına geleceği gibi (İbn Kuteybe, Te'vîl, s. 244 -şamile-) cennette onlara benzeyen canlılar bulunacağı için benzerlik nedeniyle koyuna cennet hayvanı denmiş olabilir (Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Hadiste “Mervân’ın evi” diye sözü edilen Mervân b. el-Hakem’in (ö. 65/685) evidir. Bu ev, Medine’nin en kıymetli evi olduğu için Araplar bunu atasözü olarak kullanmaktaydılar. (Bkz. İbn Abdülber, İstizkâr, thk. Sâlim Muhammed Atâ, Muhammed Ali Muavvız, Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-ilmiyye,1421/2000, VIII, 384.) (Muhammet Beyler)
O dönemde şehirlerde patlak verecek olan iç karışıklıklarda bulunmak yerine koyun sürüsüne sahip olmak suretiyle dağ başında koyunlarını otlatmanın daha faziletli olduğu anlatılmak istenmiştir.
Her ne kadar Ebu Hüreyre bu ifadeleri Hz. Peygamber'e izafe etmemiş ise de söz konusu mesajın Allah Resulü'nden alındığı söylenebilir. Zira aynı konu merfû hadislerde de işlenmektedir (İbn Abdilberr, İstizkâr, VIII, 384;Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 572, /456
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Humeyd b. Malik el-Hicazî (Humeyd b. Abdullah b. Malik b. Hüseym)
3. Muhammed b. Amr ed-Dîlî (Muhammed b. Amr b. Halhale)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Dua, yemek için
HAMD VE ŞÜKÜR
Hayvanlar, hayvanlara şefkat, merhamet gösterme
Hayvanlar, koyun, keçi beslemek
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Merhamet, hayvanlara
Selam, selam göndermek
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Bize Ebû Hafs Amr b. Ali, ona Yahya b. Saîd, ona Fudayl b. Ğazvân, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Benden sonra kafirlere benzeyip birbirinizin boynunu vurmayan."
[Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Cerir, İbn Ömer, Kürz b. Alkame, Vâil’e ve Sunabihî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12429, T002193
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو حَفْصٍ عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ غَزْوَانَ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم":
" لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ"
[قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَجَرِيرٍ وَابْنِ عُمَرَ وَكُرْزِ بْنِ عَلْقَمَةَ وَوَائلَةَ بْنِ الأَسْقَعِ وَالصُّنَابِحِىِّ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ.]
Tercemesi:
Bize Ebû Hafs Amr b. Ali, ona Yahya b. Saîd, ona Fudayl b. Ğazvân, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Benden sonra kafirlere benzeyip birbirinizin boynunu vurmayan."
[Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Cerir, İbn Ömer, Kürz b. Alkame, Vâil’e ve Sunabihî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 28, 4/486
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Teşebbüh, Özenme, ehl-i kitaba, kafirlere benzemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12452, T002205
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ قَالَ أُحَدِّثُكُمْ حَدِيثًا سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ يُحَدِّثُكُمْ أَحَدٌ بَعْدِى أَنَّهُ سَمِعَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَيَظْهَرَ الْجَهْلُ وَيَفْشُوَ الزِّنَا وَتُشْرَبَ الْخَمْرُ وَيَكْثُرَ النِّسَاءُ وَيَقِلَّ الرِّجَالُ حَتَّى يَكُونَ لِخَمْسِينَ امْرَأَةً قَيِّمٌ وَاحِدٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى مُوسَى وَأَبِى هُرَيْرَةَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittiğim bir hadisi size rivâyet edeceğim ki benden sonra hiçbir kimse bu hadisi Rasûlullah (s.a.v.)’den işitmiş olarak rivâyet edemez. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Şunlar kıyametin alametlerindendir. İlmin ortadan kalkıp cahilliğin ortalığı kaplaması, zinanın yaygın hale gelmesi, içkilerin bol miktarda içilmesi, kadın nüfusunun çoğalıp erkeklerin azalması hatta elli kadına bir erkek düşecek hale gelmesi.”Tirmizî: Bu konuda Ebû Musa, Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
إِنَّ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَيَظْهَرَ الْجَهْلُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 34, 4/491
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12571, T002221
Hadis:
حَدَّثَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفُضَيْلِ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُدْرِكٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِى ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ يَأْتِى مِنْ بَعْدِهِمْ قَوْمٌ يَتَسَمَّنُونَ وَيُحِبُّونَ السِّمَنَ يُعْطُونَ الشَّهَادَةَ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلُوهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَكَذَا رَوَى مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُدْرِكٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ وَرَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ مِنَ الْحُفَّاظِ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ وَلَمْ يَذْكُرُوا فِيهِ عَلِىَّ بْنَ مُدْرِكٍ . قَالَ وَحَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ حَدَّثَنَا هِلاَلُ بْنُ يِسَافٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ نَحْوَهُ . وَهَذَا أَصَحُّ عِنْدِى مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ فُضَيْلٍ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu işittim: “En hayırlı insanların bulunduğu asır benim bulunduğum asırdır sonra onlardan sonra gelenler, sonra yine onlardan sonra gelenlerdir. Bunların ardından çok yiyip içmeden dolayı etlenip yağlanıp şişmanlayarak semiren ve semirmeyi seven ve şâhidlik istenmeden şâhidlik yapan bir toplum gelecektir.”Tirmizî: Muhammed b. Fudayl bu hadisi böylece A’meş’den, Ali b. Müdrik’den, Hilâl b. Yesaf’tan rivâyet etmiştir. Hadis hafızlarından pek çok kişi bu hadisi A’meş’den, Hilâl b. Yesaf’tan rivâyet ediyor ve senedinde Ali b. Müdrik’i zikretmemişlerdir.Tirmizî: Husayn b. Hureys, Vekî’ vasıtasıyla A’meş’den Hilâl b. Yesaf’tan, Imrân b. Husayn’dan bu hadisin benzerini bize aktarmıştır. Bu rivâyet bence Muhammed b. Fudayl’in rivâyetinden daha sağlamdır. Bu hadis başka şekillerde de Imrân b. Husayn’dan rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِى ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 45, 4/500
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ فَضَالَةَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى عَنْ هِلاَلِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ يَسَارٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ - رضى الله عنه - يُحَدِّثُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم جَلَسَ ذَاتَ يَوْمٍ عَلَى الْمِنْبَرِ وَجَلَسْنَا حَوْلَهُ فَقَالَ « إِنِّى مِمَّا أَخَافُ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِى مَا يُفْتَحُ عَلَيْكُمْ مِنْ زَهْرَةِ الدُّنْيَا وَزِينَتِهَا » . فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَوَيَأْتِى الْخَيْرُ بِالشَّرِّ فَسَكَتَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقِيلَ لَهُ مَا شَأْنُكَ تُكَلِّمُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ يُكَلِّمُكَ فَرَأَيْنَا أَنَّهُ يُنْزَلُ عَلَيْهِ . قَالَ - فَمَسَحَ عَنْهُ الرُّحَضَاءَ فَقَالَ « أَيْنَ السَّائِلُ » وَكَأَنَّهُ حَمِدَهُ . فَقَالَ « إِنَّهُ لاَ يَأْتِى الْخَيْرُ بِالشَّرِّ ، وَإِنَّ مِمَّا يُنْبِتُ الرَّبِيعُ يَقْتُلُ أَوْ يُلِمُّ إِلاَّ آكِلَةَ الْخَضْرَاءِ ، أَكَلَتْ حَتَّى إِذَا امْتَدَّتْ خَاصِرَتَاهَا اسْتَقْبَلَتْ عَيْنَ الشَّمْسِ ، فَثَلَطَتْ وَبَالَتْ وَرَتَعَتْ ، وَإِنَّ هَذَا الْمَالَ خَضِرَةٌ حُلْوَةٌ ، فَنِعْمَ صَاحِبُ الْمُسْلِمِ مَا أَعْطَى مِنْهُ الْمِسْكِينَ وَالْيَتِيمَ وَابْنَ السَّبِيلِ - أَوْ كَمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم - وَإِنَّهُ مَنْ يَأْخُذُهُ بِغَيْرِ حَقِّهِ كَالَّذِى يَأْكُلُ وَلاَ يَشْبَعُ ، وَيَكُونُ شَهِيدًا عَلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10469, B001465
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ فَضَالَةَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى عَنْ هِلاَلِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ يَسَارٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ - رضى الله عنه - يُحَدِّثُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم جَلَسَ ذَاتَ يَوْمٍ عَلَى الْمِنْبَرِ وَجَلَسْنَا حَوْلَهُ فَقَالَ « إِنِّى مِمَّا أَخَافُ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِى مَا يُفْتَحُ عَلَيْكُمْ مِنْ زَهْرَةِ الدُّنْيَا وَزِينَتِهَا » . فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَوَيَأْتِى الْخَيْرُ بِالشَّرِّ فَسَكَتَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقِيلَ لَهُ مَا شَأْنُكَ تُكَلِّمُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ يُكَلِّمُكَ فَرَأَيْنَا أَنَّهُ يُنْزَلُ عَلَيْهِ . قَالَ - فَمَسَحَ عَنْهُ الرُّحَضَاءَ فَقَالَ « أَيْنَ السَّائِلُ » وَكَأَنَّهُ حَمِدَهُ . فَقَالَ « إِنَّهُ لاَ يَأْتِى الْخَيْرُ بِالشَّرِّ ، وَإِنَّ مِمَّا يُنْبِتُ الرَّبِيعُ يَقْتُلُ أَوْ يُلِمُّ إِلاَّ آكِلَةَ الْخَضْرَاءِ ، أَكَلَتْ حَتَّى إِذَا امْتَدَّتْ خَاصِرَتَاهَا اسْتَقْبَلَتْ عَيْنَ الشَّمْسِ ، فَثَلَطَتْ وَبَالَتْ وَرَتَعَتْ ، وَإِنَّ هَذَا الْمَالَ خَضِرَةٌ حُلْوَةٌ ، فَنِعْمَ صَاحِبُ الْمُسْلِمِ مَا أَعْطَى مِنْهُ الْمِسْكِينَ وَالْيَتِيمَ وَابْنَ السَّبِيلِ - أَوْ كَمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم - وَإِنَّهُ مَنْ يَأْخُذُهُ بِغَيْرِ حَقِّهِ كَالَّذِى يَأْكُلُ وَلاَ يَشْبَعُ ، وَيَكُونُ شَهِيدًا عَلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muâz b. Fedâle, ona Hişam, ona Yahya, ona Hilâl b. Ebu Meymune, ona Atâ b. Yesâr’ın rivayet ettiğine göre o, Ebu Saîd el-Hudrî’yi (ra) şunu rivayet ederken dinlemiştir: Nebi (sav) bir gün minbere oturdu, biz de etrafında oturduk. Allah Rasulü: "Şüphesiz benim, benden sonrası için sizin adınıza korktuğum şeylerden birisi de sizin üzerinize açılacak olan dünya hayatının güzellikleri ve süsleridir" buyurdu. Bir adam: Ey Allah’ın Rasulü, hayır şer ile birlikte gelir mi ki? dedi. Nebi (sav) sustu, ona: Sana ne oluyor? Nebi (sav) ile konuştuğun halde, O seninle konuşmadı. Biz ona vahyin inmekte olduğunu gördük. Üzerindeki teri sildikten sonra soru soranı över gibi: "O soru soran nerede?" buyurdu ve şöyle devam etti: "Gerçek şu ki hayır şer ile gelmez, şüphesiz, baharın bitirdiği otlardan bazıları öldürücüdür yahut da ölümün kertesine kadar getirir ama yeşil ot otlayan (hayvanlar) müstesnâdır. Bu, her iki böğrü de genişleyip şişinceye kadar yer, daha sonra güneşe döner, küçük ve büyük pisliğini yapar ve otlamaya devam eder. İşte, şüphesiz, bu (dünya) mal(ı) da yeşildir, tatlıdır. O maldan, yoksula, yetime ve yolda vatanından uzak kalmış kimseye bir şeyler veren için Müslümanın ne güzel bir arkadaşıdır" -ya da Nebi’nin (sav) buyurduğu gibi-. "Ama o malı haksız yere alan bir kimse, yiyip de doymayan kimse gibidir ve bu malı Kıyamet gününde aleyhine bir şahit olacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Zekât 47, 1/479
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Zeyd Muaz b. Fedale ez-Zehrani (Muaz b. Fedale)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Dünya, Zenginlik
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12683, T002260
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ ابْنُ بِنْتِ السُّدِّىِّ الْكُوفِىِّ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ شَاكِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « يَأْتِى عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ الصَّابِرُ فِيهِمْ عَلَى دِينِهِ كَالْقَابِضِ عَلَى الْجَمْرِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَعُمَرُ بْنُ شَاكِرٍ شَيْخٌ بَصْرِىٌّ قَدْ رَوَى عَنْهُ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Bize İbn bt. es-Süddî el-Kûfî İsmail b. Musa el-Fezârî, ona Ömer b. Şâkir, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
İnsanlara öyle zamanlar gelecektir ki, onlar içerisinde dini hususunda sabırlı olan ateşten bir parça tutan kimse gibi (olacaktır).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, sadece bu tarikten bildiğimiz garîb bir hadistir. Ömer b. Şâkir, Basralı bir râvi (şeyh) olup ehli ilimden pek çok kişi kendisinden hadis rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 73, 4/526
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ömer b. Şâkir el-Basrî (Ömer b. Şâkir)
3. Ebu Muhammed İsmail b. Musa (İsmail b. Musa)
Konular:
Hz. Peygamber, uyarıları
İbadet, karışıklık durumlarında
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
KTB, İMAN
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا حماد بن بشير الجهضمي قال حدثنا عمارة المعولي قال حدثنا محمد بن سيرين عن أبى هريرة قال : يكون في آخر الزمان مجاعة من أدركته فلا يعدلن بالأكباد الجائعة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164801, EM000560
Hadis:
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا حماد بن بشير الجهضمي قال حدثنا عمارة المعولي قال حدثنا محمد بن سيرين عن أبى هريرة قال : يكون في آخر الزمان مجاعة من أدركته فلا يعدلن بالأكباد الجائعة
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Hammad b. Beşir el-Cahdemî, ona Umare el-Mi'velî, ona Muhammed b. Sirin, ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir:
Ahir zamanda büyük bir açlık olacaktır. Kim bu zamanlarda yaşarsa, karınları aç olanlardan sakın yüz çevirmesin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 560, /449
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
60678, HM013126
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ
لَأُحَدِّثَنَّكُمْ بِحَدِيثٍ لَا يُحَدِّثُكُمْ بِهِ أَحَدٌ بَعْدِي سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِنَّ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَيَظْهَرَ الْجَهْلُ وَيُشْرَبَ الْخَمْرُ وَيَظْهَرَ الزِّنَا وَيَقِلَّ الرِّجَالُ وَيَكْثُرَ النِّسَاءُ حَتَّى يَكُونَ قَيِّمَ خَمْسِينَ امْرَأَةً رَجُلٌ وَاحِدٌ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Enes b. Malik 13126, 4/522
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Kıyamet, alametleri, ilmin kalkması