12 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona İsmail b. Cafer, ona Abdulmuttalib b. Abdullah b. Hantab'ın azatlı kölesi Amr b. Ebu Amr, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Ebu Talha'ya 'benim için gençlerinizden birisini tayin et de (Hayber'e yolculuğumda) bana hizmet etsin' buyurdu. Bunun üzerine Ebu Talha beni bineğin arkasına alıp (Hz. Peygamber' (sav) götürdü. Artık ben (yolculukta) Rasulullah (sav) her konakladığında ona hizmet ediyordum. Çok kere 'Allah'ım! Gelecek endişesinden, geçmişe üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan ve borç altında ezilmekten, insanların baskısına uğramaktan Sana sığınırım' şeklinde dua ettiğini duyardım. Ben, her konakladığında kendisine hizmet ediyordum. Nihayet Hayber'den dönüyorduk. Rasulullah da kendisiyle (evlenmesi) için aldığı Safiye bt. Huyey ile dönüyordu. Ben, Rasulullah'ı (sav) bineğinin arkasında Safiye'ye bir aba veya örtü ile yer hazırladığını sonra da onu arkasına bindirdiğini görüyordum. Nihayet Sahbâ bölgesine gelmiştik. Rasulullah (sav) burada deriden sofralar üzerinde hays yemeği yaptırdı. Sonra da beni gönderdi, insanları yemeğe çağırdım, onlar da gelip yediler. İşte Rasulullah'ın (sav) Safiye ile evlenmesi böyle olmuştu. Sonra da yola koyuldu. Uhud dağını görünce 'bu öyle bir dağdır ki o bizi sever biz de onu severiz' buyurdu. Medine'yi gürünce de 'Allah'ım! İbrahim'in Mekke'yi harem (dokunulmaz) kıldığı gibi, ben de şu iki dağ arasındaki yeri (Medine'yi) harem (dokunulmaz) kılıyorum. Allah'ım! Medinelilerin müdlerini (ölçüp verdiklerini) ve sâ'larını (tartıp verdiklerini) bereketli kıl' diye dua etti."
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona Süleyman b. Bilal, ona Amr b. Yahya, ona Abbas b. Sehl b. Sa'd es-Sâidî, ona da Ebu Humeyd şöyle demiştir: Biz, Peygamber'in (sav) beraberinde Tebük gazvesine çıktık ve Vâdî'l-Kurâ'da bir kadının bahçesine vardık. Hz. Peygamber (sav); "(bahçedeki) hurmanın miktarını tahmin edin" buyurdu. Biz tahminde bulunduk. Rasulullah da on vesk olduğuna dair tahminde bulundu va bahçe sahibi kadına; "inşallah bir sana geri dönünceye kadar buradan kaç kilo hurma çıkacağını say" buyurdu. Tebük'e geldiğimizde Peygamber (sav); "bu gece muhakkak şiddetli bir rüzgâr esecek. Sakın kimse bulunduğu yerden ayağa kalkmasın! Yanında devesi olan da devesini sıkı bağlasın" buyurdu. Ve gece şiddetli bir rüzgar esti. O sırada birisi ayağa kalkmıştı. Rüzgar onu Tay Dağı'na sürükledi. Bu sefer sırasında Eyle Meliki İbn Almâ'nın elçisi, Peygamber'e beyaz bir katır hediye ile bir mektup getirdi. Hz. Peygamber de bu Melik'e bir hırka hediye etti ve deniz kenarındaki belde halkının idaresini ona bırkatığına dair bir mektup yazdı. Sonra geri dönüp Vâdî'l-Kurâ'ya geldik. Hz. Peygamber (sav) kadına; "ürün ne kadar oldu" diye sordu. O da Allah Rasulü'nün tahmini doğrultusunda on vesk oldu dedi. Sonra Hz. Peygamber (sav); "ben Medine'ye (yetişmek için) acele edeceğim. Sizden her kim benim yanımda Medine'ye varmak isterse acele etsin" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yola çıktık. Medine'yi uzaktan görünce Hz. Peygamber; "bu Tâbe, bu da Uhud'dur. Bu dağ bizi sever, biz de onu severiz" buyurdu. Sonra da "ensar hanelerinin en hayırlısı Neccâroğulları, sonra Abduleşheloğoulları, sonra Haris b. Hazrecoğulları, sonra da Sâideoğullarıdır. Ensâr hanelerinin hepsinde hayır vardır" buyurdu. Biraz sonra Sa'd b. Ubade'nin yanına vardık. Ebu Üseyd (ona); görmedin mi Rasulullah (sav) Ensar hanelerinin hayırlılarını saydı da bizi en sona bıraktı dedi. Bunun üzerine Sa'd, Rasulullah'a (sav) ya yetişerek; ey Allah'ın Rasulü! Ensar hanelerinin hayırlılarını söylemiş, bizi de en sona bırakmışsın dedi. Hz. Peygamber (sav); "hayırlılardan olmanız size yetmez mi" buyurdu.